_dumanist_
Üye
Küçük mutluluklar...
Gecenin bir yarısı eve gidiyordum…
Bir de cılız ıslak tutturmuşum…
Hafiften de soğuk bir hava var…
Tam arabamdan iniyordum ki şöyle bir soruyla karşılaştım:
‘’Hep böyle mutlu musun?..’’
İrkildim…
Kimdi bu soruyu soran?..
Orta yaşlarda bir kadın…
Yorgun…
Saçlarının büyük bölümü yuvarlak lastik tokasından firar etmiş…
Yılgın…
Umursamaz bir kadın…
Koltuğunun altında gazeteler, parmaklarının arasında bittiğini fark etmediği, sarı filtresi kalmış sigara…
‘’ Evet, dedim… Evet, hep mutluyum…’’
Nedenini sordu mutlak mutluluğumun…
Sağırım ben, dedim, duymam…
Şaşırdı…
Ve duyduğum bir hikayeyi anlattım…
Kurbağalar arasında bir yarış düzenlenmiş…
Amaç upuzun bir kulenin tepesine çıkmakmış…
Diğer kurbağalarda arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar…
Yarış başlamış…
Seyirciler kurbağalardan hiçbirinin kulenin en tepesine çıkacağına inanmıyormuş…
Ve hep yüksek sesle, ‘’Vah vah, tüh tüh, hiçbirisi kulenin tepesine çıkamayacak,’’ diyorlarmış…
Kurbağalar birer birer yarışı bırakmaya başlamışlar…
Sadece ama sadece bir tanesi inatla yarışmaya devam ediyormuş…
Seyirciler biraz şaşkın ama eskisi kadar emin ‘’tüh tüh’’lerine devam etmişler: Kulenin tepesine çıkamayacak vah yazık…
Sonunda ısrarla yarışmayı bırakmayan kurbağa kulenin tepesine çıkmış… Diğer yarışmacılar, seyirciler bu kurbağanın etrafına toplanmışlar…
Nasıl başardığını öğrenmek istemişler…
Sormuşlar…
Cevap yok…
Daha yüksek sesle sormuşlar, yine cevap yok…
Ve anlamışlar ki kulenin tepesine, en tepesine çıkan kurbağa sağırmış…
Sen şimdi kulenin tepesinde misin, dedi…
‘’Hayır, kesinlikle hayır…
Yarışa devam ediyorum…
Kulenin tepesine yaklaştıkça; çıkamayanlar, benim çıkmamı istemeyenler aşağıya çekiyorlar beni…
Düşünüyorum biraz, sonra yine devam…
Bilmem çıkabilecek miyim kulenin tepesine; ama, çıkarsam kıs kıs gülmeyeceğim orada…
Elimi uzatacağım…
İp sarkıtacağım…
Amaç kalabalık olmak, yakın olmak, paylaşmak…’’ dedim…
Mutluluk senin için başarılı olmak mı, sorusunu daha bitirmeden ‘’evet’’le cevaplandırdım…
Sigaram olup olmadığını sordu kadın…
Kendisine içerisinde dört tane sigara kalmış paketimi verdim…
Gitti…
ZEKİ KAYAHAN COŞKUN
Bir de cılız ıslak tutturmuşum…
Hafiften de soğuk bir hava var…
Tam arabamdan iniyordum ki şöyle bir soruyla karşılaştım:
‘’Hep böyle mutlu musun?..’’
İrkildim…
Kimdi bu soruyu soran?..
Orta yaşlarda bir kadın…
Yorgun…
Saçlarının büyük bölümü yuvarlak lastik tokasından firar etmiş…
Yılgın…
Umursamaz bir kadın…
Koltuğunun altında gazeteler, parmaklarının arasında bittiğini fark etmediği, sarı filtresi kalmış sigara…
‘’ Evet, dedim… Evet, hep mutluyum…’’
Nedenini sordu mutlak mutluluğumun…
Sağırım ben, dedim, duymam…
Şaşırdı…
Ve duyduğum bir hikayeyi anlattım…
Kurbağalar arasında bir yarış düzenlenmiş…
Amaç upuzun bir kulenin tepesine çıkmakmış…
Diğer kurbağalarda arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar…
Yarış başlamış…
Seyirciler kurbağalardan hiçbirinin kulenin en tepesine çıkacağına inanmıyormuş…
Ve hep yüksek sesle, ‘’Vah vah, tüh tüh, hiçbirisi kulenin tepesine çıkamayacak,’’ diyorlarmış…
Kurbağalar birer birer yarışı bırakmaya başlamışlar…
Sadece ama sadece bir tanesi inatla yarışmaya devam ediyormuş…
Seyirciler biraz şaşkın ama eskisi kadar emin ‘’tüh tüh’’lerine devam etmişler: Kulenin tepesine çıkamayacak vah yazık…
Sonunda ısrarla yarışmayı bırakmayan kurbağa kulenin tepesine çıkmış… Diğer yarışmacılar, seyirciler bu kurbağanın etrafına toplanmışlar…
Nasıl başardığını öğrenmek istemişler…
Sormuşlar…
Cevap yok…
Daha yüksek sesle sormuşlar, yine cevap yok…
Ve anlamışlar ki kulenin tepesine, en tepesine çıkan kurbağa sağırmış…
Sen şimdi kulenin tepesinde misin, dedi…
‘’Hayır, kesinlikle hayır…
Yarışa devam ediyorum…
Kulenin tepesine yaklaştıkça; çıkamayanlar, benim çıkmamı istemeyenler aşağıya çekiyorlar beni…
Düşünüyorum biraz, sonra yine devam…
Bilmem çıkabilecek miyim kulenin tepesine; ama, çıkarsam kıs kıs gülmeyeceğim orada…
Elimi uzatacağım…
İp sarkıtacağım…
Amaç kalabalık olmak, yakın olmak, paylaşmak…’’ dedim…
Mutluluk senin için başarılı olmak mı, sorusunu daha bitirmeden ‘’evet’’le cevaplandırdım…
Sigaram olup olmadığını sordu kadın…
Kendisine içerisinde dört tane sigara kalmış paketimi verdim…
Gitti…
ZEKİ KAYAHAN COŞKUN
