Nillowa
Üye
KıZLaRı Da Sünnet EdiyoRLaR!!
BM verilerine göre, her yıl yaklaşık 2 milyon kız çocuğu, sünnet nedeniyle hayatını kaybetme tehlikesi yaşıyor.(Kadın sünneti, ‘’Afrika ülkelerinde kadınlığa atılan ilk adım'’ olarak tanıtılıyor.)…
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor, bunlardan yaklaşık 2 milyonu hayatı tehlikeye yaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), 1975 yılından sonra kadın sünnetini incelemeye başladığını belirten Tülin Uygur, Avrupa’nın ise 1980’den sonra Afrika’dan gelen göçler nedeniyle bu soruna ilgisinin arttığını vurguladı. Bu ülkelerden gelen göçmenlerin, kadın sünnetini, Avrupa, Kanada, Amerika, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya taşıdığını ifade eden Uygur, bundan sonra kadın sünnetinin, kadınlara yönelik şiddetin en uç uygulamalarından biri olarak tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olmayadevam ettiğini vurguladı.
SÜNNETLİ KIZLARIN STATÜLERİ YÜKSELİYOR”
Sünnet yaşının bölgelere göre değiştiğini ifade eden Uygur, Etiyopya ve Nijerya’da kız bebeklerin 8 günlükken, Mısır’da 3-8, Sudan’da 5-8, Somali’de 4-10 ve diğer pek çok ülkede ise 13-15 yaşları arasında sünnetin yapıldığını kaydetti
Sünnetin, genital bölge uyuşturulmadan bıçak, traş bıçağı, keskin cam parçaları ve keskin teneke kenarları kullanılarak yapıldığını anlatan Uygur, yaranın tutturulmasında ise ağaç dikenleri, kemik çiviler, iğne, hayvan kılları ve deriden elde edilen ipliğin kullanıldığını kaydetti.
Uygur, kadının sünnet edilmesinin, “büyümenin” ve “kadınlığa atılan ilk adımın gereği” olarak tanıtıldığını ifade ederek, “Sünnet olan kızlara hediyeler ve elbiseler sunulur. Az çığlık atan kızlar, herkesin beğenisini ve takdirini alırken, çok çığlık atan kızlar, hem acıları, hem de utançlarıyla başbaşa bırakılır. Ancak sonuçta sünnetli kızların genel olarak çevrelerinde statüleri yükselir. Evlenmeleri garanti altına alınır” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor, bunlardan yaklaşık 2 milyonu hayatı tehlikeye yaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), 1975 yılından sonra kadın sünnetini incelemeye başladığını belirten Tülin Uygur, Avrupa’nın ise 1980’den sonra Afrika’dan gelen göçler nedeniyle bu soruna ilgisinin arttığını vurguladı. Bu ülkelerden gelen göçmenlerin, kadın sünnetini, Avrupa, Kanada, Amerika, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya taşıdığını ifade eden Uygur, bundan sonra kadın sünnetinin, kadınlara yönelik şiddetin en uç uygulamalarından biri olarak tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olmayadevam ettiğini vurguladı.
SÜNNETLİ KIZLARIN STATÜLERİ YÜKSELİYOR”
Sünnet yaşının bölgelere göre değiştiğini ifade eden Uygur, Etiyopya ve Nijerya’da kız bebeklerin 8 günlükken, Mısır’da 3-8, Sudan’da 5-8, Somali’de 4-10 ve diğer pek çok ülkede ise 13-15 yaşları arasında sünnetin yapıldığını kaydetti
Sünnetin, genital bölge uyuşturulmadan bıçak, traş bıçağı, keskin cam parçaları ve keskin teneke kenarları kullanılarak yapıldığını anlatan Uygur, yaranın tutturulmasında ise ağaç dikenleri, kemik çiviler, iğne, hayvan kılları ve deriden elde edilen ipliğin kullanıldığını kaydetti.
Uygur, kadının sünnet edilmesinin, “büyümenin” ve “kadınlığa atılan ilk adımın gereği” olarak tanıtıldığını ifade ederek, “Sünnet olan kızlara hediyeler ve elbiseler sunulur. Az çığlık atan kızlar, herkesin beğenisini ve takdirini alırken, çok çığlık atan kızlar, hem acıları, hem de utançlarıyla başbaşa bırakılır. Ancak sonuçta sünnetli kızların genel olarak çevrelerinde statüleri yükselir. Evlenmeleri garanti altına alınır” dedi.