Kızıl Akşamda Bir Kent - ' KalendeR '

[' KalendeR ']

Harâb olmuş gönlümün ahı mı bu fezâya
Kan dolmuş ateşten testi gibi semâya

Son ateşi yakarken bulutları gurûbun
Ölüler alemine başlar yolculuğu ruhun

Muttasıl kaplar kenti serinliği akşamın
Göllerde malum olur derinliği akşamın

Bir telâş edâsında kaçışır kızıl kuşlar
Esirleşir bülbüller hür kılınır baykuşlar

Mihr-tâb sendelenir meh-tâbından muzdarîb
Çekilirken göğsüne gün fakîr ü garîb

Kara bir mendil gibi örterken şehri siyâh
Hicaz söyler ağızlar susar sultân-ı yegâh

Sığınır korkusundan vücûduna gölgeler
Dem gibi koyulaşır mütemâdî beldeler

Belirginleşir rengi aynada suretlerin
Ağlayanın gülenin fitnenin faziletin

Tâc olunur yıldızlar bu esmer saltanâta
Bir pâdişah hüzn için emreder kâinâta

Hayaletler gezinir şehirde dört bir yanı
Bir son korkusu sarar uyuyan uyananı

Şimdi yalnız hıçkırık ağıt zamanı yalnız
Kenti kızıl akşamlar kefenledi apansız

' KalendeR '

​