denizyalcin
Üye
Kayıt Altına Alma, Avea Rezaletini Ortaya Çıkardı
Mobil sektörde günün konusu, Cahit Paksoy dönemi Avea'sı. Paksoy'un, kayıt dışı cep telefonlarının kayıt altına alınması ile ilgili olarak tarafların (TK, Mobisad, Cep operatörleri) yaptıkları ön toplantılarda, uygulamaya büyük bir tepki ile karşı çıktığı bildirlmişti. "İşte bu olayın nedeni bugünlerde daha iyi anlaşılır oldu" deniliyor.
Konuyu kısaca özetleyelim. Bu hafta 19 milyon aboneyi ilgilendiren "kaçak ya da çalıntı cep telefonlarının kayıt altına alınması" haftasıydı. Kayıt dışı cep telefonu kullanan (ve bazen de kayıtlı telefon kullanan) Abonelere mesajlar gönderildi. Kayıtlar yapıldı.
Pek çok abone mutsuz oldu. Çünkü nerdeyse 19 milyon cep telefonu kayıt dışıydı. Tabi doğal olarak "Vatandaşa yazık" türü popülist yaklaşımlar ya da "devlet bizi mağdur ediyor" şeklinde hem suçlu (çünkü vergisini ödenmemiş cep telefonu alıyor) hem güçlü sızlanmalar da çokça oldu. (Benzer bir yaklaşımı ATO'nun da gösterdiği bildiriliyor ama ATO'nun böylesine bir uygunsuzluğu destekleyeceğini sanmıyoruz).
Sonuç olarak, hepimizin görmesi gereken konu, vergi ödemedikçe, ülkemizin geldiği nokta ortada. Kayıtsızlığı desteklemek doğru değil.
Bir miktar zorluk da çekilse, ya da kayıtlı telefonlara kayıtsız mesajı alma karışıklıkları da yaşansa, kuyruklarda bekleme zorunluluğu da olsa, kayıt altına alınmayı desteklememiz gerekiyor. Bugüne kadar yanlış yapılmış olması, bundan sonrasının da yanlış yapılmasını gerektirmiyor.
Biz bu konuyu gündeme getirip, sonuçlandıran TK yetkilileri ve Mobisad'ı kutluyoruz.
Tabi başta ekonomi çevreleri olmak üzere, hepimiz "bu 19 milyon telefon ülkeye nasıl girdi?", "demek ki, kayıt dışı ekonomi nerelere varmış?" gibi cümlelerle şaşkınlığımızı da belirttik.
Ama şimdi anlatacağım şey hepinize daha bir dilinizi ısırtacak ve "imam ne yaparsa, cemaat ne yapar" cümlesini akla getirecek.
Avea şirketinin cep telefonu ithalat izni bulunuyor. Ancak bu izin, TK tarafından askıya alındı. Neden biliyor musunuz?
Çünkü Avea, İtalya'dan telefon ithal etmiş ve bunları da Yargıtay mensupları, Danıştay Mensupları, Üst düzey bürokratlar ve Milletvekilleri gibi Ankara'nın yüksek bürokrasisine dağıtmıştı. İşte bu telefonların da kayıt dışı olduğu ortaya çıktı. Yani % 60 hissesi (% 40 Türk Telekom ve % 20 İş Bankası) devlete ait olan bir firma da gümrük vergisi ödemeden telefon getirdi. İşte eski Genel Müdür Cahit Paksoy'un soru işareti uygulamalarından birisi daha.. Herhalde oralarada birileri bu konuyu yasal boyuta da taşıyacaktır diye düşünüyorum.
Anlayacağınız geçen hafta Ankara'da yükseklerde pek çok telefona "kayıt dışı" mesajı ulaştı.. Sadece vatandaşa değil..
Konuyu kısaca özetleyelim. Bu hafta 19 milyon aboneyi ilgilendiren "kaçak ya da çalıntı cep telefonlarının kayıt altına alınması" haftasıydı. Kayıt dışı cep telefonu kullanan (ve bazen de kayıtlı telefon kullanan) Abonelere mesajlar gönderildi. Kayıtlar yapıldı.
Pek çok abone mutsuz oldu. Çünkü nerdeyse 19 milyon cep telefonu kayıt dışıydı. Tabi doğal olarak "Vatandaşa yazık" türü popülist yaklaşımlar ya da "devlet bizi mağdur ediyor" şeklinde hem suçlu (çünkü vergisini ödenmemiş cep telefonu alıyor) hem güçlü sızlanmalar da çokça oldu. (Benzer bir yaklaşımı ATO'nun da gösterdiği bildiriliyor ama ATO'nun böylesine bir uygunsuzluğu destekleyeceğini sanmıyoruz).
Sonuç olarak, hepimizin görmesi gereken konu, vergi ödemedikçe, ülkemizin geldiği nokta ortada. Kayıtsızlığı desteklemek doğru değil.
Bir miktar zorluk da çekilse, ya da kayıtlı telefonlara kayıtsız mesajı alma karışıklıkları da yaşansa, kuyruklarda bekleme zorunluluğu da olsa, kayıt altına alınmayı desteklememiz gerekiyor. Bugüne kadar yanlış yapılmış olması, bundan sonrasının da yanlış yapılmasını gerektirmiyor.
Biz bu konuyu gündeme getirip, sonuçlandıran TK yetkilileri ve Mobisad'ı kutluyoruz.
Tabi başta ekonomi çevreleri olmak üzere, hepimiz "bu 19 milyon telefon ülkeye nasıl girdi?", "demek ki, kayıt dışı ekonomi nerelere varmış?" gibi cümlelerle şaşkınlığımızı da belirttik.
Ama şimdi anlatacağım şey hepinize daha bir dilinizi ısırtacak ve "imam ne yaparsa, cemaat ne yapar" cümlesini akla getirecek.
Avea şirketinin cep telefonu ithalat izni bulunuyor. Ancak bu izin, TK tarafından askıya alındı. Neden biliyor musunuz?
Çünkü Avea, İtalya'dan telefon ithal etmiş ve bunları da Yargıtay mensupları, Danıştay Mensupları, Üst düzey bürokratlar ve Milletvekilleri gibi Ankara'nın yüksek bürokrasisine dağıtmıştı. İşte bu telefonların da kayıt dışı olduğu ortaya çıktı. Yani % 60 hissesi (% 40 Türk Telekom ve % 20 İş Bankası) devlete ait olan bir firma da gümrük vergisi ödemeden telefon getirdi. İşte eski Genel Müdür Cahit Paksoy'un soru işareti uygulamalarından birisi daha.. Herhalde oralarada birileri bu konuyu yasal boyuta da taşıyacaktır diye düşünüyorum.
Anlayacağınız geçen hafta Ankara'da yükseklerde pek çok telefona "kayıt dışı" mesajı ulaştı.. Sadece vatandaşa değil..
