kum kзđiśi
Üye
Kadının Aldatması Daha Çok Acıtır
'HERKES Mİ ALDATIR?' FİLMİNDE ALDATILDIĞI İÇİN ALDATAN BİR KADINI OYNAYAN MİNE TUGAY: ERKEKLERİN DAHA ÇOK ALDATIYOR OLMASI DÜRTÜLERİNDEN KAYNAKLI. KADINLAR DUYGUSAL EKSİKLİK ÇEKTİKLERİNDE VEYA İNTİKAM ALMAK İÇİN ALDATIR. AMA ERKEĞİN GENELDE BİR NEDENE DEĞİL, BAHANEYE İHTİYACI VARDIR!
Yapımcılığını Havva Ünal Prodüksiyon ve Mars Entertainment'ın üstlendiği, senaryosunu Alper Çağlayan'ın yazdığı, proje danışmanlığını Ahmet Yılmaz'ın, yönetmenliğini Kamil Aydın'ın yaptığı 'Herkes mi Aldatır?'' yüzyılın evlilik komedisi olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Ragıp Savaş, Mine Tugay, Metin Zakoğlu, Fatma Toptaş, Lale Cangal, Ahmet Kaynak, Asuman Dabak, Murat Akkoyunlu ve Murat Serezli'nin rol aldığı film, 2 Nisan'da vizyona girecek. Filmde, aldatılma intikamını aldatarak alan bir kadını canlandıran Mine Tugay'la rolünü, aldatma konusunu ve kadınerkek ilişkilerini konuştuk...
Herkes aldatır mı sizce?
Herkeste aldatma potansiyeli vardır bence. Ama onu kontrol etmek ve etmemek kişinin kendi elinde. Bir de insanların aldatmaktan anladıkları, bireysel olarak çok değişken. Mesela erkeklerde şöyle bir durum gözlemliyorum; sanki yaşadıkları bir gecelik seks ilişkileri aldatmak değil onlara göre... Onlar ancak başkasına aşık olduklarında kendilerini aldatıyormuş gibi hissediyorlar. Oysa kadınlar, başka bir erkeğe duygusal bir şeyler hissetmeye başladıkları anda suçluluk da duymaya başlıyor.
Erkekler daha çok aldatır deniliyor, sizce de öyle mi, kadınlar daha az mı aldatıyor, yoksa çaktırmıyorlar mı?
Modern hayatta kadınların da aldatma hikayeleri var ama çok dile getirildiğini sanmıyorum. Yani kadınlar aldatmayı gurur duyulacak bir şey olarak görmediklerinden birbirlerine anlatmıyorlar. Kadınlar daha duygusal boyutta yaşıyorlar. Matematik farklı. Erkeklerin kadınlara göre daha çok aldatması, dürtülerinden kaynaklanıyor olabilir. Kadınlar duygusal eksiklik çektiklerinde veya intikam almak için aldatabilir. Ama erkeğin genelde bir nedene ihtiyacı yoktur, bahaneye ihtiyacı vardır.
KOMEDİ OYNAMAK İSTERİM
'Herkes mi Aldatır?' nasıl bir film oldu, siz filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Filmimiz, aldatma konusuna komik bir açıdan bakan, kadın-erkek zaaflarına dokunan bir evlilik komedisi. Filmde, çapkın adamlar, sadık kadınlar, ikinci kadın olan kadınlar, ikinci adam olan adamlar var. Benim oynadığım 'Nil' karakteri; peyzaj mimarı, kocasıyla aşk evliliği yapmış ve klasik bir Türk kadını. Yani evliliği boyunca kocasını aldatmayı aklından bile geçirmemiş, bunu yapan arkadaşlarını da adaptan uzak bulan naiflikte biri. Fakat bir gün aldatılmak canına tak ediyor ve öfkelenmek yerine aldatarak hıncını alıyor.
Bu, oynadığınız ilk komedi mi?
Ümit Ünal'ın yönetmenliğinde çok hoş bir filmim daha var; 'Kaptan Feza'. Ama 'Herkes mi Aldatır?' ilk komedi filmim. Komediden çok keyif alıyorum. Tiyatroda da Semaver Kumpanya'da 'On İkinci Gece' adlı oyunda oynamıştım. İyi yazılmış bir sit-com da çok heyecan verici olur. Tiyatroda komedi oynamaktan da çok keyif aldım çünkü. 'Herkes mi Aldatır?'da karikatürize edilmiş tipler yok. Daha çok durum komedisi... Ama denemek konusunda doyumsuzum.
Kadın-erkek ilişkileri son dönemde dizilerde ve sinemada daha çok işlenir oldu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Çünkü hayatın içinde en belirgin ve hayatımızı en çok yönlendiren ilişki türü bu. Malzemesi yeterince bol; sınırsız bir savaş alanı, çatışması fazla. Doğurgan bir malzeme.
Filmde, toplumun alıştığının aksine kadın da kocasını aldatıyor. Kadının aldatması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Film, adı üstünde 'Herkes mi aldatır?'' sorusu yanıt arıyor. Artık erkeklerin aldatması kanıksanmış bir şey ama bir kadının aldatacağı akla gelmez, gelse bile o düşünce hemen savuşturulur beyinlerden. Kadın aldattığı zaman erkek için daha acı verici olur. Çünkü düşünülmeyen bir şeydir bu. Aldatmak, kadınların kırılgan yapılarına aykırı gibi gelir. Biz filmde, bunları hatırlatmak, insanları biraz da bunun üzerine düşündürmek istedik. İnsanların birbirlerini aldatmadan kurabilecekleri ilişkilerin özelliğini hatırlattık bir de...
Rol arkadaşınız Ragıp Savaş, evlenene kadar sevgililerine sadık olmayan bir erkek olduğunu açıklamıştı. Sizin de hiç böyle bir döneminiz oldu mu?
Evlenmedim ben daha... Ama ben ilişkilerimde sadık kalmayı seven biriyim. Karşımdaki insandan da aynı sadakati beklerim.
BEN HİÇ ALDATMADIM
Siz hiç aldatıldınız mı?
Aldatmadığım gibi aldatılmadım da. Strateji seven biri değilim. Aldatmak ve o süreçte iki tarafı da kandırmak için sarf edilen efor gereksiz hamallık gibi geliyor bana. İlişkide her şeyi konuşabilirseniz, taktiklere ve stratejilere gerek kalmaz. Bir de beni kaybetmeyi göze almışsa, zaten ben oradan çoktan uzaklaşmışımdır.
Sizce kadın-erkek ilişkileri nereye gidiyor?
Süregelen sistem devam ediyor aslında. Ama daha hızlı işliyor. İnsan, egolarının esiri olmadığı ve sevgisini doğru bir şekilde ifade edip ilişkilerdeki dengeyi korumayı başarabildiği sürece, bütünleşmeye ve üretmeye devam edebilir. Ben ilişkinin aldatmadan yaşanabileceğini düşünüyorum. İnsanlar birbirlerine net oldukları ve beklentilerini doğru ifade ettikleri bir ortak yaşam yaratabilirlerse, tadından yenmez ilişkiler yaşayabilirler.
ARTIK KAPALIÇARŞI'DA
Geçen haftadan itibaren, atv'de yayınlanan 'Kapalıçarşı' dizisine dahil oldunuz. Kadroya nasıl girdiniz?
'Kapalıçarşı' zaten sevdiğim bir diziydi. Yapımcı şirket TMC'den, Gaye Sökmen'i, yani ajansımı aramışlar ve bu rol için uygun olduğumu söylemişler. Zaten sevdiğim bir dizi ve daha önce çalıştığım bir yapım şirketi söz konusu olunca, hemen 'Evet' dedim.
Dizide canlandırdığınız 'Elif' karakteri şimdilik son derece gizemli; kim olduğu, nereden çıktığı bilinmiyor...
'Elif'in hikayesi yavaş yavaş açılıyor. Şimdilik, hamile ve anne olmak için sabırsızlanan bir kadın olarak gördük . Bazı sebeplerden dolayı korkuları var. Kötü biri değil ama yalnız başına hamilelik geçiren her kadın gibi korunmak istiyor. 'Fırat' da iyi bir adam olarak onun yanında duruyor
'HERKES Mİ ALDATIR?' FİLMİNDE ALDATILDIĞI İÇİN ALDATAN BİR KADINI OYNAYAN MİNE TUGAY: ERKEKLERİN DAHA ÇOK ALDATIYOR OLMASI DÜRTÜLERİNDEN KAYNAKLI. KADINLAR DUYGUSAL EKSİKLİK ÇEKTİKLERİNDE VEYA İNTİKAM ALMAK İÇİN ALDATIR. AMA ERKEĞİN GENELDE BİR NEDENE DEĞİL, BAHANEYE İHTİYACI VARDIR!
Yapımcılığını Havva Ünal Prodüksiyon ve Mars Entertainment'ın üstlendiği, senaryosunu Alper Çağlayan'ın yazdığı, proje danışmanlığını Ahmet Yılmaz'ın, yönetmenliğini Kamil Aydın'ın yaptığı 'Herkes mi Aldatır?'' yüzyılın evlilik komedisi olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Ragıp Savaş, Mine Tugay, Metin Zakoğlu, Fatma Toptaş, Lale Cangal, Ahmet Kaynak, Asuman Dabak, Murat Akkoyunlu ve Murat Serezli'nin rol aldığı film, 2 Nisan'da vizyona girecek. Filmde, aldatılma intikamını aldatarak alan bir kadını canlandıran Mine Tugay'la rolünü, aldatma konusunu ve kadınerkek ilişkilerini konuştuk...
Herkes aldatır mı sizce?
Herkeste aldatma potansiyeli vardır bence. Ama onu kontrol etmek ve etmemek kişinin kendi elinde. Bir de insanların aldatmaktan anladıkları, bireysel olarak çok değişken. Mesela erkeklerde şöyle bir durum gözlemliyorum; sanki yaşadıkları bir gecelik seks ilişkileri aldatmak değil onlara göre... Onlar ancak başkasına aşık olduklarında kendilerini aldatıyormuş gibi hissediyorlar. Oysa kadınlar, başka bir erkeğe duygusal bir şeyler hissetmeye başladıkları anda suçluluk da duymaya başlıyor.
Erkekler daha çok aldatır deniliyor, sizce de öyle mi, kadınlar daha az mı aldatıyor, yoksa çaktırmıyorlar mı?
Modern hayatta kadınların da aldatma hikayeleri var ama çok dile getirildiğini sanmıyorum. Yani kadınlar aldatmayı gurur duyulacak bir şey olarak görmediklerinden birbirlerine anlatmıyorlar. Kadınlar daha duygusal boyutta yaşıyorlar. Matematik farklı. Erkeklerin kadınlara göre daha çok aldatması, dürtülerinden kaynaklanıyor olabilir. Kadınlar duygusal eksiklik çektiklerinde veya intikam almak için aldatabilir. Ama erkeğin genelde bir nedene ihtiyacı yoktur, bahaneye ihtiyacı vardır.
KOMEDİ OYNAMAK İSTERİM
'Herkes mi Aldatır?' nasıl bir film oldu, siz filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Filmimiz, aldatma konusuna komik bir açıdan bakan, kadın-erkek zaaflarına dokunan bir evlilik komedisi. Filmde, çapkın adamlar, sadık kadınlar, ikinci kadın olan kadınlar, ikinci adam olan adamlar var. Benim oynadığım 'Nil' karakteri; peyzaj mimarı, kocasıyla aşk evliliği yapmış ve klasik bir Türk kadını. Yani evliliği boyunca kocasını aldatmayı aklından bile geçirmemiş, bunu yapan arkadaşlarını da adaptan uzak bulan naiflikte biri. Fakat bir gün aldatılmak canına tak ediyor ve öfkelenmek yerine aldatarak hıncını alıyor.
Bu, oynadığınız ilk komedi mi?
Ümit Ünal'ın yönetmenliğinde çok hoş bir filmim daha var; 'Kaptan Feza'. Ama 'Herkes mi Aldatır?' ilk komedi filmim. Komediden çok keyif alıyorum. Tiyatroda da Semaver Kumpanya'da 'On İkinci Gece' adlı oyunda oynamıştım. İyi yazılmış bir sit-com da çok heyecan verici olur. Tiyatroda komedi oynamaktan da çok keyif aldım çünkü. 'Herkes mi Aldatır?'da karikatürize edilmiş tipler yok. Daha çok durum komedisi... Ama denemek konusunda doyumsuzum.
Kadın-erkek ilişkileri son dönemde dizilerde ve sinemada daha çok işlenir oldu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Çünkü hayatın içinde en belirgin ve hayatımızı en çok yönlendiren ilişki türü bu. Malzemesi yeterince bol; sınırsız bir savaş alanı, çatışması fazla. Doğurgan bir malzeme.
Filmde, toplumun alıştığının aksine kadın da kocasını aldatıyor. Kadının aldatması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Film, adı üstünde 'Herkes mi aldatır?'' sorusu yanıt arıyor. Artık erkeklerin aldatması kanıksanmış bir şey ama bir kadının aldatacağı akla gelmez, gelse bile o düşünce hemen savuşturulur beyinlerden. Kadın aldattığı zaman erkek için daha acı verici olur. Çünkü düşünülmeyen bir şeydir bu. Aldatmak, kadınların kırılgan yapılarına aykırı gibi gelir. Biz filmde, bunları hatırlatmak, insanları biraz da bunun üzerine düşündürmek istedik. İnsanların birbirlerini aldatmadan kurabilecekleri ilişkilerin özelliğini hatırlattık bir de...
Rol arkadaşınız Ragıp Savaş, evlenene kadar sevgililerine sadık olmayan bir erkek olduğunu açıklamıştı. Sizin de hiç böyle bir döneminiz oldu mu?
Evlenmedim ben daha... Ama ben ilişkilerimde sadık kalmayı seven biriyim. Karşımdaki insandan da aynı sadakati beklerim.
BEN HİÇ ALDATMADIM
Siz hiç aldatıldınız mı?
Aldatmadığım gibi aldatılmadım da. Strateji seven biri değilim. Aldatmak ve o süreçte iki tarafı da kandırmak için sarf edilen efor gereksiz hamallık gibi geliyor bana. İlişkide her şeyi konuşabilirseniz, taktiklere ve stratejilere gerek kalmaz. Bir de beni kaybetmeyi göze almışsa, zaten ben oradan çoktan uzaklaşmışımdır.
Sizce kadın-erkek ilişkileri nereye gidiyor?
Süregelen sistem devam ediyor aslında. Ama daha hızlı işliyor. İnsan, egolarının esiri olmadığı ve sevgisini doğru bir şekilde ifade edip ilişkilerdeki dengeyi korumayı başarabildiği sürece, bütünleşmeye ve üretmeye devam edebilir. Ben ilişkinin aldatmadan yaşanabileceğini düşünüyorum. İnsanlar birbirlerine net oldukları ve beklentilerini doğru ifade ettikleri bir ortak yaşam yaratabilirlerse, tadından yenmez ilişkiler yaşayabilirler.
ARTIK KAPALIÇARŞI'DA
Geçen haftadan itibaren, atv'de yayınlanan 'Kapalıçarşı' dizisine dahil oldunuz. Kadroya nasıl girdiniz?
'Kapalıçarşı' zaten sevdiğim bir diziydi. Yapımcı şirket TMC'den, Gaye Sökmen'i, yani ajansımı aramışlar ve bu rol için uygun olduğumu söylemişler. Zaten sevdiğim bir dizi ve daha önce çalıştığım bir yapım şirketi söz konusu olunca, hemen 'Evet' dedim.
Dizide canlandırdığınız 'Elif' karakteri şimdilik son derece gizemli; kim olduğu, nereden çıktığı bilinmiyor...
'Elif'in hikayesi yavaş yavaş açılıyor. Şimdilik, hamile ve anne olmak için sabırsızlanan bir kadın olarak gördük . Bazı sebeplerden dolayı korkuları var. Kötü biri değil ama yalnız başına hamilelik geçiren her kadın gibi korunmak istiyor. 'Fırat' da iyi bir adam olarak onun yanında duruyor