HeiLmasTer®
Üye
İZKAya belediye ile başvuru yapıldı
MERT İLKUTLUĞ (İTO BASIN DANIŞMANI): Balçova Belediyesi, özellikle de içindeki AB ofisi böyle bir proje yapmak istiyor ama vergi borçları yüzünden başvuramayınca İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden yardım istiyor, İEÜ’nün başvurmasını istiyorlar bunun üzerine de üniversite başvuruyor.
Tümü üniversite tarafından hazırlanan projenin toplam tutarı 93.373 TL. İzka bu projenin yüzde 75’ini ödemeyi taahüt etmiştir. Proje 90.655 TL ile tamamlanırken, İZKA dan 67.989 TL alınmıştır. Temmuz 2009’da proje onayı gelince çalışmalar başladı. Bu konuda Balçova Belediyesi binasında bir proje ofisi açıldı. Tüm başvurular bu ofis ve Balçova Belediyesi semtevleri aracılığıyla toplandı. Bu proje ile Balçova’da yaşayan üniversite mezunu 120 gence İngilizce ve kişisel eğitim verildi.
6 ay süren üniversitedeki eğitim boyunca kitaplar proje kapsamında sağlanıyor, dersleri de İEÜ hocaları verdi. Eğitim sonunda bir törenle sertifikaları takdim edildi. Mart 2010’da da proje sona erdi. Kursiyerler İngilizce’nin yanı sıra kişisel gelişim yaratıcılık eğitimi, zaman yönetimi, iletişim teknikleri, stres yönetimi, kariyer basamakları, cv yazma gibi dersler aldılar.
Bu işte kullanılmak üzere bilgisayarlar alınmış. Bunlardan bir laptop ve bir masaüstü bilgisayar Balçova proje ofisinde diğerleri üniversitede kullanılıyor.
Projenin nihai raporu teslim edilmeden önce sertifika alan 120 öğrenci ile tek tek görüşüldü. Bunların yüzde 35’nin işe girdiği tespit edildi ki bu oran başlangıçta belirlenen hedefin üzerinde.
Üniversiteden gelen bu notların üzerine bende ayrıca şunu belirtmek istiyorum ki, Başkan, “Bir daha İZKA’ya proje vermeyeceğiz” açıklamasını, projenin sonuçlanmasından yaklaşık 4- 5 ay önce yaptı. Ardından da Oda’dan zaten hiçbir proje verilmedi.
Yani bu projenin başvurusu ve sonuçlandırılması bu irade beyanından çok daha önce...
İzmir’de bu kadar becerikli reklamcı varken
BERK TOR: Çok aranıp da bulunan “en cok mükafatlandırılan Akdeniz şehri” vizyonu için yaptığınız yoruma katılmamak mümkün değil. Üstelik bu vizyon şaheserini yaratan art grup bu kentin firması değil. İstanbul’da hangi ajansa girerseniz girin mutlaka bir İzmirliyi görürsünüz. İzmir’de bu kadar becerikli reklamcı varken kenti bilmeyen insanlara iş yaptırırsanız mükafatlı vizyona ulaşırsınız. Şimdi kentsel stratejik pazarlama planı uygulama aşamasına geçilecek. Bakalım İzmirli olmayan hangi firmalar mükafatlandırılacak.
Tuvalet ücretlerine zammı kim yapıyor?
ALİ RIZA ERDİKMEN: Tuvalete kim, hangi gerekçeyle zam yapar araştırdım, bulamadım. Ayrıca şikayet kime, ne yolla iletilir onu da öğrenemedim. Küçük su dökmek için yapılan yüzde 50 zam haberini okuduktan sonra hafta sonunda torunumla birlikte Kemeraltı Çarşısı’na gittik. Aracımızı katlı otoparka bıraktıktan sonra tuvalet gereksinimi oluştu. Hemen altındaki umumi WC’ye girdik ve çıkışta 75 kuruş ücret istendi. Cebimde ise 60 kuruş bozukluk çıktı, dönüşte vermeyi taahhüt ettim ama oradaki görevli, “Herkes aynı numarayı yapıyor” demesin mi? Torunuma karşı büyük mahcubiyet hissettim. Bir TL olsa bırakacak, “Üstü kalsın” cevabı vereceğim. 20 TL çıkardım ama oradan bozuk para almayı istemediğimden, torunumu bırakarak kapının önündeki gazete bayii, simitçi hepsini dolaştım. Geldim ve bir TL verdim. Sonra araştırdım, Tuvaletçiler Derneği diye bir adres var ama İzmir Esnaf Odaları Birliği’ne bağlı bir yer değil, böyle de bir oda yok. Ama, belediye altındaki işletmeyi nasıl almış. Vergi levhasına baktım, işe başlama tarihi yeni görünüyor ve vergi henüz ödememiş. Bu gibi toplumun acil ihtiyacı için gerekli yerler, kimlere nasıl verilir, nasıl ücretleri verilir kimse araştırmıyor, kimse bakmıyor. Sanki herkes birbiriyle ortak gibi... Biz vatandaşlar ise zaten sessiz, suskun. Su dökmeye zam geliyor, boynumuzu büküyoruz.
Parası olmayan vekil olamaz
GANİ AKSOY: Haftalık’ta ne kadar önemli konuyu gündeme getirmişsiniz? “Parası olmayanın milletvekili olma hakkı, şansı yok mu?” Milletvekilliği hayali parası olmayana haram.
İşsizin zaten cebi delik. Memurun kredi alması lazım. Esnaf rafını boşaltmalı. Ev kadını konuyu kocasına açmalı, fırça veya dayak yemeli. Emekli zor sürdürdüğü yaşamından vazgeçmeli.
Geriye ne kaldı? Havadan para kazanan, babadan mal kalan veya belirli kişi, kurumlara minnet senedi imzalayıp borç alanlara. Aklı başında sanayici ve işadamı siyaset için para yatırır mı, adını seçimde malzeme yaptırır mı? Ancak, tepeden teklif gelirse kabul eder, parasını çek olarak keser, kimsenin de ruhu duymaz. Dolayısıyla milletvekilleri de tabii caizse tuzu kuruların oluşturduğu kitle haline gelir.
Maalesef bunun adı paralı demokrasi. Üniversiteyi bitiren ama hala iş bulamayan kişiler olarak, bu koşullarda ülkeye TBMM çatısı altında hizmet etme hayalimiz bile yok. Dediğiniz gibi, hiç bir parti “Ben adaydan para almayacağım” sözünü söyleyemiyor. En az 5- 10 milyar TL aday adayı para toplayacak, böylece kasayı doldurup seçime girecekler. Nerede seçilme özgürlüğü, nerede ileri demokrasi.
CHP, İzmir’de seçime bu havayla mı gidecek?
ALİ YILMAZ ACAR: CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’ın açıklamalarını şaşkınlık içinde takip ediyorum. Partinin il başkanı, kendini savunurken aslında partisini nerelere sürüklüyor. İl Genel meclisine aday olmuş, eğitim belgesi dosyasından eksilmiş. Yani çalınmış. Kim yapmış; kendisine göre art niyetliler. Peki kim bunlar. Parti içindeki kayıtlı üyeler.
Partisinin vereceği her göreve hazır olduğunu söylüyor, yine kendi ağzıyla “Yerimi beğenmedim” diyor. Neyi beğenmemiş; partisinin belirlediği sırayı. Bazı kişilerin sözünü tutmadığını, lafının ardında durmadığını söylüyor. İlçe belediye başkanını, örgütü ve üyeleri suçluyor. Bunlar hangi partiden? CHP. Bir ilçe belediye başkanı kızıyor; “İftira atma” diyor. Kime? CHP’nin İl Başkanı’na. CHP İzmir bu havayla nereye gidiyor? Genel seçime. Yolunuz açık olsun.
Durak, ‘Yerim var param yok’ deseydi
UĞUR AZAR: Cevat Durak ucube heykelden vaz geçtiğini, kendini bile inandıramadığı kelimeleri ile basın yoluyla bizlere aktarmış. ”Kars’ta müsait bir yer yok. Karşıyaka müsait. Götürsünler, Karşıyaka’daki müsait yere koysunlar” diyenlere, “Müsait yerim var ama götürecek bütçem yok” deseydi Karşıyakalılar daha mutlu olurdu. Belli ki, popülist hobisi fobiye dönmüş.
Her konu ‘cuk’ oturuyor
BURHAN GÜNEŞ: Milliyet Ege de olayları beraber yorumlamaya başladığınızdan beri sizi keyifle izliyorum.Bu birliktelikle İzmir’deki öteki gazeteleri de solladığınızı söyleyebilirim. Her pazartesi İzmirli sizi acaba bugün hangi yaraya parmak basacaklar diye merakla bekliyor. Seçtiğiniz her konu ‘cuk’ oturuyor. Sizi kutlarım.
Üniversiteler kentine lise mezunu olur mu?
NİHAN KOÇYİĞİT: CHP il başkanı ile ilgili gündeme getirdiğiniz il genel meclisi adaylığından çekilmesine ilişkin, İl Başkanı Tacettin Bayır’ın açıklamalarını okudum. Daha yönetimini oluşturmadan parti ilçe yöneticilerine ağır ithamlarla verdiği cevabı hayretle karşıladım. Birleştiren, uzlaştıran, ötekileştirmeyen anlayış, iş başı yapamadan sınıfta kaldı. Bir eleştiri de, CHP Genel Merkezi’ne; yedi üniversitesi olan sekizinci, dokuzuncu, onuncu üniversiteleri kurulma aşamasındaki bir kente liseyi dışarıdan bitiren bir il başkanı atanması bir özgüven midir yoksa İzmir bu anlayış için çantada keklik midir?
Tümü üniversite tarafından hazırlanan projenin toplam tutarı 93.373 TL. İzka bu projenin yüzde 75’ini ödemeyi taahüt etmiştir. Proje 90.655 TL ile tamamlanırken, İZKA dan 67.989 TL alınmıştır. Temmuz 2009’da proje onayı gelince çalışmalar başladı. Bu konuda Balçova Belediyesi binasında bir proje ofisi açıldı. Tüm başvurular bu ofis ve Balçova Belediyesi semtevleri aracılığıyla toplandı. Bu proje ile Balçova’da yaşayan üniversite mezunu 120 gence İngilizce ve kişisel eğitim verildi.
6 ay süren üniversitedeki eğitim boyunca kitaplar proje kapsamında sağlanıyor, dersleri de İEÜ hocaları verdi. Eğitim sonunda bir törenle sertifikaları takdim edildi. Mart 2010’da da proje sona erdi. Kursiyerler İngilizce’nin yanı sıra kişisel gelişim yaratıcılık eğitimi, zaman yönetimi, iletişim teknikleri, stres yönetimi, kariyer basamakları, cv yazma gibi dersler aldılar.
Bu işte kullanılmak üzere bilgisayarlar alınmış. Bunlardan bir laptop ve bir masaüstü bilgisayar Balçova proje ofisinde diğerleri üniversitede kullanılıyor.
Projenin nihai raporu teslim edilmeden önce sertifika alan 120 öğrenci ile tek tek görüşüldü. Bunların yüzde 35’nin işe girdiği tespit edildi ki bu oran başlangıçta belirlenen hedefin üzerinde.
Üniversiteden gelen bu notların üzerine bende ayrıca şunu belirtmek istiyorum ki, Başkan, “Bir daha İZKA’ya proje vermeyeceğiz” açıklamasını, projenin sonuçlanmasından yaklaşık 4- 5 ay önce yaptı. Ardından da Oda’dan zaten hiçbir proje verilmedi.
Yani bu projenin başvurusu ve sonuçlandırılması bu irade beyanından çok daha önce...
İzmir’de bu kadar becerikli reklamcı varken
BERK TOR: Çok aranıp da bulunan “en cok mükafatlandırılan Akdeniz şehri” vizyonu için yaptığınız yoruma katılmamak mümkün değil. Üstelik bu vizyon şaheserini yaratan art grup bu kentin firması değil. İstanbul’da hangi ajansa girerseniz girin mutlaka bir İzmirliyi görürsünüz. İzmir’de bu kadar becerikli reklamcı varken kenti bilmeyen insanlara iş yaptırırsanız mükafatlı vizyona ulaşırsınız. Şimdi kentsel stratejik pazarlama planı uygulama aşamasına geçilecek. Bakalım İzmirli olmayan hangi firmalar mükafatlandırılacak.
Tuvalet ücretlerine zammı kim yapıyor?
ALİ RIZA ERDİKMEN: Tuvalete kim, hangi gerekçeyle zam yapar araştırdım, bulamadım. Ayrıca şikayet kime, ne yolla iletilir onu da öğrenemedim. Küçük su dökmek için yapılan yüzde 50 zam haberini okuduktan sonra hafta sonunda torunumla birlikte Kemeraltı Çarşısı’na gittik. Aracımızı katlı otoparka bıraktıktan sonra tuvalet gereksinimi oluştu. Hemen altındaki umumi WC’ye girdik ve çıkışta 75 kuruş ücret istendi. Cebimde ise 60 kuruş bozukluk çıktı, dönüşte vermeyi taahhüt ettim ama oradaki görevli, “Herkes aynı numarayı yapıyor” demesin mi? Torunuma karşı büyük mahcubiyet hissettim. Bir TL olsa bırakacak, “Üstü kalsın” cevabı vereceğim. 20 TL çıkardım ama oradan bozuk para almayı istemediğimden, torunumu bırakarak kapının önündeki gazete bayii, simitçi hepsini dolaştım. Geldim ve bir TL verdim. Sonra araştırdım, Tuvaletçiler Derneği diye bir adres var ama İzmir Esnaf Odaları Birliği’ne bağlı bir yer değil, böyle de bir oda yok. Ama, belediye altındaki işletmeyi nasıl almış. Vergi levhasına baktım, işe başlama tarihi yeni görünüyor ve vergi henüz ödememiş. Bu gibi toplumun acil ihtiyacı için gerekli yerler, kimlere nasıl verilir, nasıl ücretleri verilir kimse araştırmıyor, kimse bakmıyor. Sanki herkes birbiriyle ortak gibi... Biz vatandaşlar ise zaten sessiz, suskun. Su dökmeye zam geliyor, boynumuzu büküyoruz.
Parası olmayan vekil olamaz
GANİ AKSOY: Haftalık’ta ne kadar önemli konuyu gündeme getirmişsiniz? “Parası olmayanın milletvekili olma hakkı, şansı yok mu?” Milletvekilliği hayali parası olmayana haram.
İşsizin zaten cebi delik. Memurun kredi alması lazım. Esnaf rafını boşaltmalı. Ev kadını konuyu kocasına açmalı, fırça veya dayak yemeli. Emekli zor sürdürdüğü yaşamından vazgeçmeli.
Geriye ne kaldı? Havadan para kazanan, babadan mal kalan veya belirli kişi, kurumlara minnet senedi imzalayıp borç alanlara. Aklı başında sanayici ve işadamı siyaset için para yatırır mı, adını seçimde malzeme yaptırır mı? Ancak, tepeden teklif gelirse kabul eder, parasını çek olarak keser, kimsenin de ruhu duymaz. Dolayısıyla milletvekilleri de tabii caizse tuzu kuruların oluşturduğu kitle haline gelir.
Maalesef bunun adı paralı demokrasi. Üniversiteyi bitiren ama hala iş bulamayan kişiler olarak, bu koşullarda ülkeye TBMM çatısı altında hizmet etme hayalimiz bile yok. Dediğiniz gibi, hiç bir parti “Ben adaydan para almayacağım” sözünü söyleyemiyor. En az 5- 10 milyar TL aday adayı para toplayacak, böylece kasayı doldurup seçime girecekler. Nerede seçilme özgürlüğü, nerede ileri demokrasi.
CHP, İzmir’de seçime bu havayla mı gidecek?
ALİ YILMAZ ACAR: CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’ın açıklamalarını şaşkınlık içinde takip ediyorum. Partinin il başkanı, kendini savunurken aslında partisini nerelere sürüklüyor. İl Genel meclisine aday olmuş, eğitim belgesi dosyasından eksilmiş. Yani çalınmış. Kim yapmış; kendisine göre art niyetliler. Peki kim bunlar. Parti içindeki kayıtlı üyeler.
Partisinin vereceği her göreve hazır olduğunu söylüyor, yine kendi ağzıyla “Yerimi beğenmedim” diyor. Neyi beğenmemiş; partisinin belirlediği sırayı. Bazı kişilerin sözünü tutmadığını, lafının ardında durmadığını söylüyor. İlçe belediye başkanını, örgütü ve üyeleri suçluyor. Bunlar hangi partiden? CHP. Bir ilçe belediye başkanı kızıyor; “İftira atma” diyor. Kime? CHP’nin İl Başkanı’na. CHP İzmir bu havayla nereye gidiyor? Genel seçime. Yolunuz açık olsun.
Durak, ‘Yerim var param yok’ deseydi
UĞUR AZAR: Cevat Durak ucube heykelden vaz geçtiğini, kendini bile inandıramadığı kelimeleri ile basın yoluyla bizlere aktarmış. ”Kars’ta müsait bir yer yok. Karşıyaka müsait. Götürsünler, Karşıyaka’daki müsait yere koysunlar” diyenlere, “Müsait yerim var ama götürecek bütçem yok” deseydi Karşıyakalılar daha mutlu olurdu. Belli ki, popülist hobisi fobiye dönmüş.
Her konu ‘cuk’ oturuyor
BURHAN GÜNEŞ: Milliyet Ege de olayları beraber yorumlamaya başladığınızdan beri sizi keyifle izliyorum.Bu birliktelikle İzmir’deki öteki gazeteleri de solladığınızı söyleyebilirim. Her pazartesi İzmirli sizi acaba bugün hangi yaraya parmak basacaklar diye merakla bekliyor. Seçtiğiniz her konu ‘cuk’ oturuyor. Sizi kutlarım.
Üniversiteler kentine lise mezunu olur mu?
NİHAN KOÇYİĞİT: CHP il başkanı ile ilgili gündeme getirdiğiniz il genel meclisi adaylığından çekilmesine ilişkin, İl Başkanı Tacettin Bayır’ın açıklamalarını okudum. Daha yönetimini oluşturmadan parti ilçe yöneticilerine ağır ithamlarla verdiği cevabı hayretle karşıladım. Birleştiren, uzlaştıran, ötekileştirmeyen anlayış, iş başı yapamadan sınıfta kaldı. Bir eleştiri de, CHP Genel Merkezi’ne; yedi üniversitesi olan sekizinci, dokuzuncu, onuncu üniversiteleri kurulma aşamasındaki bir kente liseyi dışarıdan bitiren bir il başkanı atanması bir özgüven midir yoksa İzmir bu anlayış için çantada keklik midir?
