Salih Baba™
Üye
İşte Ermenistanla İmzalanan Protokol ve İmzalayan Ülkelere Yararları!!!!
İşte Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokollerin ayrıntıları...
Sınırlar açılıyor.
Diplomatik ilişki kuruluyor.
Hava, kara ve demiryolu bağlantıları kuruluyor.
Türkiye, Ermenistan’a uluslararası kuruluşlarda uyguladığı tüm vetoları kaldırıyor.
Ermenistan’ın enerji yolları üzerinde bulunmasına ilişkin (ilerde kurulabilecek doğalgaz ve petrol boru hattı gibi) Türk vetosu kalkıyor. Enerji işbirliği başlıyor.
Türkiye’nin istedikleri;
Ermenistan, Türkiye ile mevcut sınırı resmen tanıyor.
Soykırım iddialarını araştırmak üzere bir alt komite kuruluyor.
Ermenistan devleti, soykırım iddialarını uluslar arası alanda Türkiye’ye karşı kullanmama, bu konuda herhangi bir lobi faaliyeti içine girmeme taahhüdünde bulunuyor.
Ermenistan da, Türkiye gibi, arşivlerini araştırma için açıyor.
Azerbaycan anlaşmazlığına ilişkin;
Ermenistan, sorunlarını “silah yoluyla değil, diplomatik yollardan” çözmeyi taahhüt ediyor
Ermenistan, bölgedeki üçüncü ülkelerin içişlerine karışmamayı taahhüt ediyor.
Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan iki protokol, tarihi anlam taşıyor. Bu protokollerle, hem Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlıklar aşılmış oluyor;
Hem de Türkiye, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’a yönelik uluslar arası taahhütlerini yerine getirmiş oluyor. Nasıl mı?
İşte, Türkiye ile Ermenistan arasında üzerinde uzlaşmaya varılan, diplomatik dille yazılmış iki protokolün getirecekleri;
ERMENİSTAN AÇISINDAN GETİRİLER;
SINIR AÇILIYOR
Ermenistan’ın uzun zamandır istediği, Türkiye ile sınırların açılmasının önündeki engeller kalkıyor. Ermenistan’ın Gürcistan, İran ve Türkiye ile sınırı var. Ancak İran sınırı
çok dağlık ve bu coğrafi durum ticareti sekteye uğratıyor. Gürcistan ise, istikrarsızlık nedeniyle ticaret açısından riskli Ermenistan için. Rusya ile geçen yıl yaşanan savaş
nedeniyle Gürcistan’ın kendisi açlık tehlikesiyle karşılaşmıştı. Dolayısıyla, Ermenistan’a mal göndermesi pamuk ipliğine bağlı. Dolayısıyla, Ermenistan için en garanti ticaret
yolu Türkiye’den geçiyor.
DİPLOMATİK İLİŞKİ KURULUYOR
Yine ilk protokol ile Türkiye Ermenistan ile diplomatik ilişki kurmayı taahhüt ediyor. Ve bunu, herhangi bir ön koşula bağlamıyor. Ancak metinde dikkat çeken unsur, karşılıklı
diplomatik misyon kurulacağının söylenmesi, ancak bunun “ne düzeyde” olacağının belirtilmemesi. Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerin seyrine göre, bu misyonu “büyükelçi”
düzeyinde değil, daha alt düzeyde tutabilecek.
HAVA, KARA VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI KURULUYOR
Ermenistan’ın en büyük sıkıntılarından biri de, Batı ile bağlantının en uygun yolu olan Türkiye yolunun kapalı olmasıydı. Bu sadece ticari açıdan değil, sosyal açıdan da
Ermenistan’ı çok zorluyordu. Bölgesel ulaştırma projelerinde Türkiye’nin vetosu nedeniyle, Ermenistan hep devre dışı kalıyordu (bunun en önemli örneği, kurulma aşamasında olan
Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi. Projenin aslı, Kars-Ahır kelek-Bakü idi. Ancak Ermenistan Türkiye tarafından istenmediğinden, Ahır kelek bölümü çıkıp, yol uzatılarak,
Tiflis dâhil edilmişti).
TÜRKİYE, ERMENİSTAN’A ULUSLAR ARASI KURULUŞLARDA UYGULADIĞI TÜM VETOLARI KALDIRIYOR
Türkiye, üyesi olduğu kuruluşlarda Ermenistan’a veto uygulayabiliyordu. Bu çerçevede Ermenistan’ın bazı üyelikleri, bizzat Türkiye tarafından engellenmişti. Şimdi protokolle
bu durum ortadan kalkıyor.
ERMENİSTAN’IN ENERJİ YOLLARI ÜZERİNDE BULUNMASINA İLİŞİKİN (İLERDE KURULABİLECEK DOĞALGAZ VE PETROL BORU HATTI GİBİ) TÜRK VETOSU KALKIYOR. ENERJİ İŞBİRLİĞİ BAŞLIYOR
Türkiye ile ilişkilerin olmaması Ermenistan’ın, Orta Asya petrollerinin Batı’ya aktarılması güzergâhında da devre dışı kalmasını sağlıyordu. Bunun en iyi örneği,
Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı. Şimdi, Ermenistan’ın enerji yollarındaki kilit ülkelerden biri olmasının da önü açıldı. Ayrıca, protokollerle Ermenistan’ın yoğun enerji
ihtiyacının Türkiye ile girilecek elektrik işbirliği gibi projelerle karşılanması da söz konusu olabilecek.
TÜRKİYE’NİN İSTEDİKLERİ;
ERMENİSTAN, TÜRKİYE İLE MEVCUT SINIRI RESMEN TANIYOR
Türkiye ile Ermenistan arasındaki en önemli ikili meselelerden biri, Ermenistan’ın SSCB’den bağımsızlığını aldıktan sonra, Türkiye ile sınırını resmen tanımaması idi. Türkiye,
Ermenistan bağımsız olduktan sonra pek çok kere, mevcut sınırı çizen ve 1920’lerde imzalanmış Kars ve Gümrü anlaşmalarının Erivan hükümeti tarafından da resmen tanınmasını
istemişti. Ancak Ermenistan değil bu çağrılara yanıt vermek, aksini yapmıştı; Bağımsızlık bildirgesine devletin amaçlarından bir olarak “Büyük Ermenistan’ın kurulmasını”
koymuştu. Büyük Ermenistan ideali, Türkiye’den de Doğu Anadolu illerinin Ermenistan sınırları içine katılmasını içeriyor. Şimdi bu protokoller, Erivan hükümetinin “Büyük
Ermenistan” ideallerini sonsuza kadar bırakması anlamına geliyor.
SOYKIRIM İDDİALARINI ARAŞTIRMAK ÜZERE BİR ALT KOMİTE KURULUYOR
Protokollerdeki Türkiye açısından en kritik unsurlardan biri bu. Erivan hükümeti resmen, soykırım iddialarını araştırmak üzere “tarafsız bir komite” kurmayı kabul ediyor ve
bunu tüm dünyaya açıklıyor. Üstelik bu komite, başta İsviçre olmak üzere, üçüncü ülkelerin araştırmacılarına da açılıyor.
ERMENİSTAN DEVLETİ, SOYKIRIM İDDİALARINI ULUSLAR ARASI ALANDA TÜRKİYE’YE KARŞI KULLANMAMA, BU KONUDA HERHANGİ BİR LOBİ FAALİYETİ İÇİNE GİRMEME TAAHHÜDÜNDE BULUNUYOR
Yine Ermeni soykırım iddialarına ilişkin protokolün diplomatik ifadeleri arkasında fevkalade önemli bir unsur yatıyor. Protokolle Ermenistan, üçüncü ülkelerde Soykırım
iddialarına ilişkin birbiri ardına gelen parlamento kararları ya da yasaları “desteklememe” ya da en azından bu tip kararların çıkmasının ardında “devlet olarak durmama” sözü
veriyor. Tabii, Erivan’ın bu kararı ABD ya da Fransa gibi ülkelerdeki güçlü Ermeni diasporasını bağlamıyor. Ama en azından, Türkiye Erivan hükümetini, resmi düzeyde de olsa,
soykırım iddialarının dünyada “yasa haline gelmesi” konusunda devre dışı bırakıyor.
ERMENİSTAN DA, TÜRKİYE GİBİ, ARŞİVLERİNİ ARAŞTIRMA İÇİN AÇIYOR
Türkiye; soykırım iddialarının araştırılması için daha önce Osmanlı arşivlerini açmıştı. Ancak Ermenistan hükümeti bunu yapmamıştı. Şimdi işbirliği protokolü ile Ermeni
arşivleri de tüm dünyanın araştırması açılıyor.
AZERBAYCAN ANLAŞMAZLIĞINA İLİŞKİN;
ERMENİSTAN, SORUNLARINI “SİLAH YOLUYLA DEĞİL, DİPLOMATİK YOLLARDAN” ÇÖZMEYİ TAAHHÜT EDİYOR
Türkiye, iki protokolle, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın hakkını da koruyor. Erivan hükümeti, komşuları ile sorunları ne olursa olsun, diplomatik yollarla çözmeyi taahhüt
ediyor. Ayrıca, “üçüncü ülkelerin içişlerine karışmama” sözü, doğrudan Dağlık Karabağ’ı bağlıyor. Dağlık Karabağ, resmen Azerbaycan toprağı. Ancak Ermeni işgali altında.
Ermenistan, burada tek taraflı ilan edilmiş devleti tanıyor, destekliyor. Ancak bu durum, Ermenistan’ın “Azerbaycan’ın içişlerine karışması” anlamına geliyor. Şimdi bu
protokolle, Erivan hükümeti, fiilen yapmasa da, resmen bundan vazgeçeceğini taahhüt ediyor.
Sınırlar açılıyor.
Diplomatik ilişki kuruluyor.
Hava, kara ve demiryolu bağlantıları kuruluyor.
Türkiye, Ermenistan’a uluslararası kuruluşlarda uyguladığı tüm vetoları kaldırıyor.
Ermenistan’ın enerji yolları üzerinde bulunmasına ilişkin (ilerde kurulabilecek doğalgaz ve petrol boru hattı gibi) Türk vetosu kalkıyor. Enerji işbirliği başlıyor.
Türkiye’nin istedikleri;
Ermenistan, Türkiye ile mevcut sınırı resmen tanıyor.
Soykırım iddialarını araştırmak üzere bir alt komite kuruluyor.
Ermenistan devleti, soykırım iddialarını uluslar arası alanda Türkiye’ye karşı kullanmama, bu konuda herhangi bir lobi faaliyeti içine girmeme taahhüdünde bulunuyor.
Ermenistan da, Türkiye gibi, arşivlerini araştırma için açıyor.
Azerbaycan anlaşmazlığına ilişkin;
Ermenistan, sorunlarını “silah yoluyla değil, diplomatik yollardan” çözmeyi taahhüt ediyor
Ermenistan, bölgedeki üçüncü ülkelerin içişlerine karışmamayı taahhüt ediyor.
Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan iki protokol, tarihi anlam taşıyor. Bu protokollerle, hem Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlıklar aşılmış oluyor;
Hem de Türkiye, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’a yönelik uluslar arası taahhütlerini yerine getirmiş oluyor. Nasıl mı?
İşte, Türkiye ile Ermenistan arasında üzerinde uzlaşmaya varılan, diplomatik dille yazılmış iki protokolün getirecekleri;
ERMENİSTAN AÇISINDAN GETİRİLER;
SINIR AÇILIYOR
Ermenistan’ın uzun zamandır istediği, Türkiye ile sınırların açılmasının önündeki engeller kalkıyor. Ermenistan’ın Gürcistan, İran ve Türkiye ile sınırı var. Ancak İran sınırı
çok dağlık ve bu coğrafi durum ticareti sekteye uğratıyor. Gürcistan ise, istikrarsızlık nedeniyle ticaret açısından riskli Ermenistan için. Rusya ile geçen yıl yaşanan savaş
nedeniyle Gürcistan’ın kendisi açlık tehlikesiyle karşılaşmıştı. Dolayısıyla, Ermenistan’a mal göndermesi pamuk ipliğine bağlı. Dolayısıyla, Ermenistan için en garanti ticaret
yolu Türkiye’den geçiyor.
DİPLOMATİK İLİŞKİ KURULUYOR
Yine ilk protokol ile Türkiye Ermenistan ile diplomatik ilişki kurmayı taahhüt ediyor. Ve bunu, herhangi bir ön koşula bağlamıyor. Ancak metinde dikkat çeken unsur, karşılıklı
diplomatik misyon kurulacağının söylenmesi, ancak bunun “ne düzeyde” olacağının belirtilmemesi. Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerin seyrine göre, bu misyonu “büyükelçi”
düzeyinde değil, daha alt düzeyde tutabilecek.
HAVA, KARA VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI KURULUYOR
Ermenistan’ın en büyük sıkıntılarından biri de, Batı ile bağlantının en uygun yolu olan Türkiye yolunun kapalı olmasıydı. Bu sadece ticari açıdan değil, sosyal açıdan da
Ermenistan’ı çok zorluyordu. Bölgesel ulaştırma projelerinde Türkiye’nin vetosu nedeniyle, Ermenistan hep devre dışı kalıyordu (bunun en önemli örneği, kurulma aşamasında olan
Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi. Projenin aslı, Kars-Ahır kelek-Bakü idi. Ancak Ermenistan Türkiye tarafından istenmediğinden, Ahır kelek bölümü çıkıp, yol uzatılarak,
Tiflis dâhil edilmişti).
TÜRKİYE, ERMENİSTAN’A ULUSLAR ARASI KURULUŞLARDA UYGULADIĞI TÜM VETOLARI KALDIRIYOR
Türkiye, üyesi olduğu kuruluşlarda Ermenistan’a veto uygulayabiliyordu. Bu çerçevede Ermenistan’ın bazı üyelikleri, bizzat Türkiye tarafından engellenmişti. Şimdi protokolle
bu durum ortadan kalkıyor.
ERMENİSTAN’IN ENERJİ YOLLARI ÜZERİNDE BULUNMASINA İLİŞİKİN (İLERDE KURULABİLECEK DOĞALGAZ VE PETROL BORU HATTI GİBİ) TÜRK VETOSU KALKIYOR. ENERJİ İŞBİRLİĞİ BAŞLIYOR
Türkiye ile ilişkilerin olmaması Ermenistan’ın, Orta Asya petrollerinin Batı’ya aktarılması güzergâhında da devre dışı kalmasını sağlıyordu. Bunun en iyi örneği,
Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı. Şimdi, Ermenistan’ın enerji yollarındaki kilit ülkelerden biri olmasının da önü açıldı. Ayrıca, protokollerle Ermenistan’ın yoğun enerji
ihtiyacının Türkiye ile girilecek elektrik işbirliği gibi projelerle karşılanması da söz konusu olabilecek.
TÜRKİYE’NİN İSTEDİKLERİ;
ERMENİSTAN, TÜRKİYE İLE MEVCUT SINIRI RESMEN TANIYOR
Türkiye ile Ermenistan arasındaki en önemli ikili meselelerden biri, Ermenistan’ın SSCB’den bağımsızlığını aldıktan sonra, Türkiye ile sınırını resmen tanımaması idi. Türkiye,
Ermenistan bağımsız olduktan sonra pek çok kere, mevcut sınırı çizen ve 1920’lerde imzalanmış Kars ve Gümrü anlaşmalarının Erivan hükümeti tarafından da resmen tanınmasını
istemişti. Ancak Ermenistan değil bu çağrılara yanıt vermek, aksini yapmıştı; Bağımsızlık bildirgesine devletin amaçlarından bir olarak “Büyük Ermenistan’ın kurulmasını”
koymuştu. Büyük Ermenistan ideali, Türkiye’den de Doğu Anadolu illerinin Ermenistan sınırları içine katılmasını içeriyor. Şimdi bu protokoller, Erivan hükümetinin “Büyük
Ermenistan” ideallerini sonsuza kadar bırakması anlamına geliyor.
SOYKIRIM İDDİALARINI ARAŞTIRMAK ÜZERE BİR ALT KOMİTE KURULUYOR
Protokollerdeki Türkiye açısından en kritik unsurlardan biri bu. Erivan hükümeti resmen, soykırım iddialarını araştırmak üzere “tarafsız bir komite” kurmayı kabul ediyor ve
bunu tüm dünyaya açıklıyor. Üstelik bu komite, başta İsviçre olmak üzere, üçüncü ülkelerin araştırmacılarına da açılıyor.
ERMENİSTAN DEVLETİ, SOYKIRIM İDDİALARINI ULUSLAR ARASI ALANDA TÜRKİYE’YE KARŞI KULLANMAMA, BU KONUDA HERHANGİ BİR LOBİ FAALİYETİ İÇİNE GİRMEME TAAHHÜDÜNDE BULUNUYOR
Yine Ermeni soykırım iddialarına ilişkin protokolün diplomatik ifadeleri arkasında fevkalade önemli bir unsur yatıyor. Protokolle Ermenistan, üçüncü ülkelerde Soykırım
iddialarına ilişkin birbiri ardına gelen parlamento kararları ya da yasaları “desteklememe” ya da en azından bu tip kararların çıkmasının ardında “devlet olarak durmama” sözü
veriyor. Tabii, Erivan’ın bu kararı ABD ya da Fransa gibi ülkelerdeki güçlü Ermeni diasporasını bağlamıyor. Ama en azından, Türkiye Erivan hükümetini, resmi düzeyde de olsa,
soykırım iddialarının dünyada “yasa haline gelmesi” konusunda devre dışı bırakıyor.
ERMENİSTAN DA, TÜRKİYE GİBİ, ARŞİVLERİNİ ARAŞTIRMA İÇİN AÇIYOR
Türkiye; soykırım iddialarının araştırılması için daha önce Osmanlı arşivlerini açmıştı. Ancak Ermenistan hükümeti bunu yapmamıştı. Şimdi işbirliği protokolü ile Ermeni
arşivleri de tüm dünyanın araştırması açılıyor.
AZERBAYCAN ANLAŞMAZLIĞINA İLİŞKİN;
ERMENİSTAN, SORUNLARINI “SİLAH YOLUYLA DEĞİL, DİPLOMATİK YOLLARDAN” ÇÖZMEYİ TAAHHÜT EDİYOR
Türkiye, iki protokolle, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın hakkını da koruyor. Erivan hükümeti, komşuları ile sorunları ne olursa olsun, diplomatik yollarla çözmeyi taahhüt
ediyor. Ayrıca, “üçüncü ülkelerin içişlerine karışmama” sözü, doğrudan Dağlık Karabağ’ı bağlıyor. Dağlık Karabağ, resmen Azerbaycan toprağı. Ancak Ermeni işgali altında.
Ermenistan, burada tek taraflı ilan edilmiş devleti tanıyor, destekliyor. Ancak bu durum, Ermenistan’ın “Azerbaycan’ın içişlerine karışması” anlamına geliyor. Şimdi bu
protokolle, Erivan hükümeti, fiilen yapmasa da, resmen bundan vazgeçeceğini taahhüt ediyor.