Doğuş Pertez
Admin
Hekimlerden diş çürüğüne ilişkin uyarı
SAMSUN (İHA) - Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dt. Erhan Sarı, "Beslenmede karbonhidratlı, şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek, florür oranı çok düşük su tüketimi gerçekleşiyorsa çürük tehlikesi daha da artar" dedi.
Diş çürüklerinin önüne geçilmesinin alınacak basit yöntemlerle mümkün olduğunu ifade eden Başhekim Dt. Erhan Sarı, diş çürüklerinin daha çok koyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılandığını, önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan olduğunu kaydetti.
"Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir" diyen Sarı, bu asitlerin, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve diş çürüğünün başlamasına, kavite denilen oyuklara neden olduğunu belirtti.
"Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğuna göre herkes için bir tehlike var demektir" uyarısında bulunan Sarı, beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanların, sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altında olduğuna dikkat çekti.
Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve her gün diş ipliğinin düzenli kullanılmasının en etkili yolun olduğunu belirten Sarı, "Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir. Dişlerin iç yüzeyleri, dış yüzeyleri, çiğneyici yüzeyleri ve dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzlerde diş ipliği kullanılmalıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı
olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidirler. Fırça kıllarının aşınmamış olması ve bakteri taşımayacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir" dedi. Sarı, "Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak aynı zamanda ağız kokusunu gidererek ferahlık ve temizlik hissi veren florürlü gargaralar da kullanılabilir.
Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında bir şey yememeye gayret etmek de diğer bir önlemdir" bilgisini verdi. Sarı, diş hekimine aksatmadan aralıklarla başvurmanın bir çürüğü önlemek ya da erken yakalamada en iyi yol olduğunu da vurguladı.
Diş çürüklerinin önüne geçilmesinin alınacak basit yöntemlerle mümkün olduğunu ifade eden Başhekim Dt. Erhan Sarı, diş çürüklerinin daha çok koyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılandığını, önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan olduğunu kaydetti.
"Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir" diyen Sarı, bu asitlerin, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve diş çürüğünün başlamasına, kavite denilen oyuklara neden olduğunu belirtti.
"Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğuna göre herkes için bir tehlike var demektir" uyarısında bulunan Sarı, beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanların, sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altında olduğuna dikkat çekti.
Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve her gün diş ipliğinin düzenli kullanılmasının en etkili yolun olduğunu belirten Sarı, "Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir. Dişlerin iç yüzeyleri, dış yüzeyleri, çiğneyici yüzeyleri ve dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzlerde diş ipliği kullanılmalıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı
olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidirler. Fırça kıllarının aşınmamış olması ve bakteri taşımayacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir" dedi. Sarı, "Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak aynı zamanda ağız kokusunu gidererek ferahlık ve temizlik hissi veren florürlü gargaralar da kullanılabilir.
Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında bir şey yememeye gayret etmek de diğer bir önlemdir" bilgisini verdi. Sarı, diş hekimine aksatmadan aralıklarla başvurmanın bir çürüğü önlemek ya da erken yakalamada en iyi yol olduğunu da vurguladı.
