hayvanlar Çiftliği

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Albert Einstein

Albert Einstein

Üye
    Konu Sahibi
hayvanlar Çiftliği
İsrailli bir fizikçi olan Dr.Eliyahu Goldratt, günümüzde "Kısıtlar Teorisi" olarak bilinen yönetim felsefesinin yaratıcısıdır. Bu kitabında Goldratt, üretim kapasitesi yetersiz olan işletmelerde "Kısıtlar Teorisinin" nasıl uygulanacağı ve kazancın nasıl artırılacağı (Senkronize Üretim) üzerinde durmaktadır. "Kısıtlar Teorisi"nin temel ilkelerinin de ele alındığı bu eserin Türkçe dahil olmak üzere 13 dile çevirisi yapılmıştır. İngilizce nüshası 1.2 milyon adet satarak en fazla satan kitaplar arasında yerini almıştır. Ayrıca, 30 kişinin seslendirdiği ses kasetleri de satılmaktadır. Günümüzde, yönetimin hemen her Major Çiftiğinin sahibi Jones, her gün yaptığı gibi, yine tavuk kümesinin kapısını kilitledi. Sarhoş olduğu için, tavukların girip çıktığıktığı deliği kapatmayı unuttu. Sonra odasına çıkarak derin bir uykuya daldı.
Işıklar sönünce, koca domuz Major, gördüğü rüyayı çiftlikteki tüm hayvanlara anlatmak ister. Bu yüzden hayvanları, büyük samanlıkta toplamaya başlar. Az sonra tüm hayvanlar, yani inekler, tavuklar, atlar, eşekler, koyunlar, ördekler ve benzeri hayvanlar samanlıkda kendilerine uygun yerleri aldılar. Ara sıra birbirleriyle şakalaştılar.
Sonra Major, yüksek bir yere çıkarak tüm hayvan arkadaşlarına hitap etmeye başladı. Rüyasına geçmeden önce, Hayvanların insanlar tarafından nasıl sömürüldüklerini, horlandıklarını ve ezildiklerini en ince ayrıntısına kadar anlattı. İnsanların, hayvanları mutlulukları için, işe yaradıkları sürece bir araç olarak gördükleri, işten güçten düştükçe de paçavra gibi atıkları ve hatta öldürüldükleri uzun uzun vurgulayarak konuşmasını sürdürdü.
Major konuşmasının sonunda rüyasına geçti. Major, küçükken annesi ve babası ona bir şarkı ezberletmişler. Fakat sonraları unutmuş ve rüyasında şarkıyı hatırlamış ve arkadaşlarına şarkının sözlerini açıklamış. Bütün hayvan grupları şarkının sözlerini çok beğendiler. Sonra hep birlikte söylemeye başladılar. Bu sırada çiftlik sahibi bay Jones uyanır ve seslerin geldiği yöne doğru bir el ateş eder. Sonra tüm hayvanlar uykuya dalarlar.
Samanlıktaki toplantıdan sonra Major, üç gün içinde öldü. Hayvan arkadaşları onu çiftliğin en güzel yerine gömdüler. Liderliği Snowball ve Napoleon adında yine iki domuz üstlendiler. Artık hayvanların iki tane liderleri vardı. Böylece ilk liderlik mücadelesi de başlamış oluyordu. Major'un öğretiklerini, artık bir fikir sistemi haline getirdiler. Hayvanları, çiftlik sahibi Jones'e karşı isyana hazırladılar.
Bir gün Jones, hayvanların yemini geciktirince beklenenler oldu. Çiftlikte isyan başladı. Hayvanlar her tarafı yıkıp yaktılar. Gıdaları yağmaladılar ve karınlarını doyurdular. Sonra hep birlikte ''İngiltere Hayvanları'' şarkısını söylediler. Artık çiftliğin mutlak hakimi idiler. Sonra domuzlar okuma yazma öğrendiler. Manor Çiftliği'nin kapısındaki yazıyı kaldırarak yerine ''Hayvanlar Çiftliği'' yazısını astılar. Sonra samanlığın duvarına ''Hayvanizm'' ilkelerini astılar. Bu ilkeler şunlardır:????:



- İki ayakla yürüyenler hepsi kötüdür.
- Dört ayakla ve kanatla yürüyenler dosttur.
- Hiçbir hayvan elbise giyemez.
- Hiçbir hayvan yatakta uyuyamaz.
- Hiçbir hayvan alkol alamaz.
- Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldüremez.????:



Hayvanlar çiftliğe iyice hakim olduktan sonra çeşitli komiteler kurdular. Bunlar, okuma-yazma, ot biçme, yumurta toplama, demircilik ve marangozluk gibi komitelerdir. Bunlardan en fazla talep gören komite okuma-yazma komitesi idi. Bazı hayvanlar okuma-yazmayı çabuk kavradılar, bazıları ise hiç beceremediler. Genelde tüm gruplarda öğrenme isteği üst düzeyde idi. Grupların içinde en aktifleri domuzlardı. Bu nedenle domuzlar çiftlikte idareci pozisyonunda idiler. Bütün yenilikleri onlar getiriyor, bütün anlaşmasızlıkları onlar çözüyorlardı. Diğer hayvanlar bu durumdan memnun oluyorlardı. Çiftlikteki elma ve süt, domuzlara ayrılıyordu. Bu durum, bazı hayvan gruplarını rahatsız ediyordu. Sanki "sömürme ve art niyet var" gibi algılıyorlardı. Domuzlar bunu fark edince diğer hayvanlara bu durumu izah ettiler. Ayrıca, hayvanlar asla Jonesin bir daha çiftliğin sahibi olarak geri gelmesini istemiyorlardı.
Çiftlikte olup bitenler, güvercinler yardımıyla diğer çiftliklere ulaştırılıyordu. Böylece hayvanlar şarkısı çevreye yayılıyordu. Bu sıralar bay Jones meyhanede çiftliğini hayvanlardan geri almak için taraftar topluyordu. Hemen bitişikte iki çiftlik daha vardı. Bu çiftliklerin sahipleri, sürekli hayvanlar aleyhine propaganda yapıyorlardı. Amaçları hayvan isyanını kendi çiftliklerine de sıçramamaktı. Bütün bu çabalara rağmen İngiltere Hayvanlar Şarkısı her tarafa yayılması önlenemiyordu. Bu durum insanlarda paniğe sebep oluyordu.
Bu ara Jones ve adamları çiftliği geri almak için harekete geçtiler. Bunu haber alan hayvanlar, önlemler alırlar ve bir plan uygularlar. Neticede her iki taraf arasında müthiş bir kavga başlar ve sonuç olarak her iki taraftan çok büyük kayıplar verilir. Neticede Jones ve adamları geri püskürtülür. Bunun özerine hayvanlar o günü kurtuluş günü ilan ederler. Bu durumu insanlar endişe ile izlemektedirler. Bu mücadelede gösterdikleri üstün başarıları nedeni ile Boxser ve Snowball'a üstün hayvan nişanı verilir.
Hayvanlar insanlara karşı ilk mücadeleyi kazandıktan sonra, kendi aralarında mücadele, çekemezlik ve kıskançlık başladı. Özellikle bu mücadele Snowball ve Napeleon arasında oluyordu. Yapacakları işleri anlatıyorlardı. İktidarı elde etmek amacı ile birlerinin koyusunu kazmaya başlamışlardı. Bir gün bir toplantı esnasında, hayvanlar Snowball'a karşı isyana başladılar. Bu isyan esnasında Snowball kaçarak kurtulmayı başardı. Böylece liderlik Napoleon'a geçti. Napoleon, daha önce karşı olduğu şeyleri yapmaya başladı ve herkesi de buna inandırmaya muvaffak oldu.
Aradan yıllar geçti, hayvanların kısa ömürleri tükendi. Eskilerden sadece Clover, Benjamin, Moses ve birkaç domuzdan başka kimse kalmadı. Jones hastalanarak öldü. Snowball unutuldu. Clover ihtiyarlamış, emekliğini bekliyordu. Napoleon çok şişmanlamıştı. Sadece ihtiyar Benjamin hiç değişmemişti. Kısacası çiftlik eskiye nazaran daha güzel hale gelmişti. Çiftliğin adı da ''Beylik Çiftliği'' olmuştu.alanında uygulama alanı bulan bu felsefeyi daha iyi tanıtmak amacıyla Goldratt, başka kitaplar da yazmıştır. Proje yönetimindeki kısıtlara yönelik olarak "The Critical Chain"; işletmelerde alınan kararlarda karşılaşılan kısıtların belirlenmesine yönelik "The Haystack Syndrome", düşünme süreci ve bu süreçte kullanılması gereken araçların neler olduğuna yönelik ve aynı zamanda da "The Goal" adlı kitaptaki olayların devamı niteliğinde olan "It's Not Lucky"; üretim işletmelerinde kullanılan stok kontrol yönetimi (lojistik sistemi) konusuna yönelik olarak "The Race" ve bilgi teknolojisinde karşılaşılan sorunları ele alan "Necessary But Not Sufficient" adlı kitapları da mevcuttur.
Kitabın konusunu, UniCo firmasının bir fabrikasında müdür olan Alex Rogo'nun evliliği ve iş hayatında yaşadığı sorunlar oluşturmaktadır. Bir gün iş yerine geldiğinde Alex, UniCo Şirketi başkan yardımcısının ofisinde olduğunu öğrenir. Başkan yardımcısı, 7 hafta geciken bir sipariş için geldiğini, gecikmelerin firmaya para kaybettirdiğini ve 3 ay içerisinde fabrikanın siparişleri zamanında karşılayarak gelirini arttırmadığı takdirde de kapanacağını söyler ve ayrılır. Alex, siparişin NCX-10 adlı makinanın hem bozuk hem de yedeğinin olmaması ve operatörün de işten ayrılması nedeniyle yetişemediğini öğrenir. Bu esnada, eşine fazla zaman ayıramadığı için sorunlar yaşamış; hatta, eşi evi terketmiştir.
Yalnız kaldığında Alex, bir şeylerin doğru gitmediğini düşünür. Çünkü, fabrikanın teknolojik açıdan her şeye sahip olduğunu, hatta robotların bile kullanıldığını, sendika ile aralarında bir sorunun olmadığını; ancak, hem fiyat ve dağıtım konusunda rakiplerinden geri kaldıklarını hisseder.
İlk çeyrek döneme ilişkin raporların sunulduğu toplantı için başkan yardımcısının ofisine giden Alex, hammadde maliyetindeki artışlar, ilk çeyrekteki satışların geçen yıla oranla % 22 oranında azalması gibi hususları dinlerken; sigara içmek bahanesiyle elini cebine attığında, yarım kalmış bir sigara paketinin nasıl cebine girdiğini hatırlamaya çalışır. İki hafta kadar önce "Robotların Üretimde Sağladığı Verimlilik" konulu bir panele giderken de aynı kıyafeti giydiğini hatırlar. Havaalanında, Jonah adlı bir bilim adamıyla karşılaşmış ve Jonah kendisine robotların sağladığı verimlilik artışı ile ilgili tuhaf sorular sormuştur. (Jonah, Musevi dininde "kurtarıcı" anlamına gelmekte ve aslında burada yazar kendisini ifade etmektedir). Jonah, herhangi bir işçinin işten çıkarılıp çıkarılmadığını sormuş; Alex de işçilerin başka bölümlere kaydırıldığını söylemiştir. Sonra Jonah kendisine, hedefleri belirlemeden, stokları azaltmadan, işçilik maliyetlerini düşürmeden ve satışlarda artış yaratmadan robotlarda verimlilik artışının olamayacağını söylemiştir. Verimliliği, firmayı hedefine yaklaştıran her türlü olumlu hareket olarak tarif etmiştir. Ancak, Jonah'ın acelesi olduğundan bu konuşmalar uçağa yürürken yapılmış; bu arada da sigara paketini tutması için Alex'e vermiştir. Toplantıda verilen arayı fırsat bilen Alex, toplantıyı terkeder. Kafasında, "tek hedefin ne olması gerektiği" vardır.
Fabrikaya yakın bir tepede, "gerçek hedefin ne olması gerektiği"ni düşünür. Hammadde ve malzeme alımları ele alındığında, 32 aylık bakır tel ve 7 aylık paslanmaz çelik levha stoğu vardır. Buraya büyük paraların bağlandığını düşünür. Satın alımların ekonomik yapılması, satın alma bölümü için hedef olurken; fabrikanın bir hedefi olamazdı. Fabrikada çalışanlar da asıl hedef olamazdı. Çünkü, UniCo firması bazı Japon firmalarının yaptığı gibi zaten hayat boyu iş garantisini sunmuştu. Jonah, kendisine fabrikanın sadece bir şeyler üretmek amacıyla da kurulamayacağını söylemişti. Bu durumda, asıl hedef üretmek de olamazdı. Son zamanlarda kaliteli ürün veya müşteri beklentilerinin karşılanması gibi bazı kavramlar da gündemdeydi. UniCo firması, bu hususları benimsemişti. Zaten, kalite tek hedef olsaydı, UniCo şu anki durumunda olmazdı. Maliyetlerin düşürülmesi, tek hedef olabilir miydi? Kalite ve verimlilik, bunu sağlayabilirdi. Çünkü, daha az hata yapılacak ve daha az tekrarlı işlerle maliyetler azalacaktı. Hem kalite hem de verimliliğin sağlanması kulağa hoş gelen bir hedef gibiydi. Acaba bu ikisi fabrikanın faaliyetlerini sürdürmesine yeterli olacak mıydı ? Çünkü, öyle olsaydı Douglas firması, DC-10 modelleri yerine daha önceden üretilmiş iyi bir model olan DC-3'leri halen niçin üretmiyordu ? Hedef, başka bir şey olmalıydı. Teknoloji olabilir miydi? Sürekli en ileri teknoloji bir gereklilik idi. Ancak, AR-GE bölümlerinin pek çok büyük şirkette kapalı olması, teknolojinin tek hedef olamayacağını hatırlattı. Hem teknoloji, hem verimlilik hem de kalite, tek hedefi oluşturabilir miydi? Bu da mümkün değildi. Çünkü, bu çoklu hedeflere başka hususlar da dahil edilebilirdi.
20 milyon dolar harcanarak en son teknolojiyle donatılan fabrikanın kaliteli ürünlerini gözönüne getirdi. UniCo, bu ürünleri depoları doldurmak amacıyla üretmemişti. Öyleyse hedef, satışlar olmalıydı. Ancak, Jonah pazar payını da hedef olarak kabul etmemişti ? Pazar payı, satışlardan daha önemli bir hedefti. Pazar payını büyültmek, satışları arttırmak demekti. Ancak, bu da asıl hedef olmayabilirdi. Çünkü, UniCo büyük bir pazara sahip olmasına rağmen para kaybediyordu. Para, her şeyden önemliydi. Peach, para kaybının önlenememesi durumunda fabrikanın kapatılacağını söylemişti. Öyleyse, para yaratmak tek hedef olmalıydı. UniCo şirketi, para yaratmak için varlığını sürdürmekteydi. Daha önce düşünülen hedefler, firmanın para yaratması için kullanacağı vasıtalar olmalıydı. Bu durumda, paranın yaratılmasına yönelik her türlü davranış verimlilik olarak kabul edilebilirdi. Aniden, net kar, yatırımın karlılığı ve nakit akışı kriterlerinin bir firma için önemini hatırladı. Bu kriterlerden sadece birisinin iyi olması yeterli değildi. Hedef, hem yatırımın karlılığında hem de nakit akışında artış yaratarak, net karlılığın büyümesini sağlamak olmalıydı. Ancak, sıralanan bu kriterler, üst yönetim için önemliydi. Oysa, daha alt kademeler için aynı hedefi anlatan farklı kriterler olmalıydı. Jonah'ı aramaya karar verdi.
Jonah, kendisine kazanç (throughput), stok (inventory) ve faaliyet giderleri (operating expense) olmak üzere 3 kriterin önemli olduğunu söylerdi. Robotlar sayesinde üretim bölümünün performansı %36 oranında artarken; bu artış fabrikanın asıl hedefine yansımış mıydı ? Yani, net karda, yatırımın karlılığında ve nakit akışında bir artış yaratmış mıydı ? Satışlardan elde edilen gelir (throughput) artarken, faaliyet giderlerinde ve stoklarda bir azalma oluşmuş muydu ? Şimdi, hedef değişmişti. Yeni hedef, stok ve faaliyet giderlerini düşürürken kazancı arttırmak olmalıydı. Maliyetlerden sorumlu yetkili ile görüşerek kazanç, stok ve faaliyet giderlerinin "para" kavramıyla ilişkili olduğunu öğrenirdi. Kazanç, firmaya giren para miktarını; faaliyet giderleri, kazancın oluşması için firmadan çıkan para miktarını; stoklar da firmada kalan para miktarını temsil etmektedir. Bu hedeflerin verimlilik ile bağlantısını kurmaya çalıştı. Fabrika, robotlar sayesinde verimli gözükürken; satışlarda herhangi bir artış oluşmamış, stoklar ise robotların atıl kalmaması için sürekli çalıştırıldığından artmıştır. Aslında, robotların verimliliği fabrikada sorun yaratmıştır. Jonah'la buluşmak üzere randevu almaya karar verir.????:



Jonah'a verimlilik konusundaki düşüncelerini aktardığında; sorunun fabrika kapasitesinin hedefe yönelik kullanılmadığından kaynaklandığını öğrenir. Jonah, dengeli kapasiteyle üretim yapan işletmelerin üretimlerini pazardaki talebe göre ayarladıklarını söyler. Yetersiz kapasite var ise, firmanın elde edeceği potansiyel kazançta düşüş olacağını; fazla kapasite var ise, atıl kapasitenin oluşacağını söyler. Genelde, firmaların verimliliği düşük göstermemek amacıyla atıl kapasite oluşumuna engel olacak üretimlerde (stoka yapılan üretimin) bulunduklarını ve bu durumun da faaliyet giderlerini azaltma olasılığını ortadan kaldırdığını söyler. Dengeli kapasiteye ulaşmakla, firmaların iflasa yaklaştıklarını ifade eder. Sadece pazar talebine uymak veya kapasitelerde denge sağlamak için işçi çıkarmanın satışları arttırıp stokları azaltmadığını, sadece faaliyet giderlerinde düşüş yarattığını belirtir. Jonah, ayrıca iki önemli husustan daha bahseder. Bunlardan ilki, birbirini takip eden ve bir önceki olaya bir sonraki olayın bağımlı olduğu sıralı olaylar zinciridir. İkincisi ise, istatistiksel dalgalanmalardır. Bu iki hususun birarada etkileşiminin yaratacağı sonuçların araştırılmasını ister.
Hafta sonunda oğluna verdiği söz nedeniyle izci başı olarak dağ yürüyüşüne çıkan Alex, yürüyüş kolunun en arkasında Jonah'ın söylediklerini düşünür. İzciler de bir sıra halinde yürümektedirler. Yürüyüş esnasında, her izcinin ortalama hızı aynı olmasına rağmen, ara mesafelerin gittikçe açıldığını farkeder. Her izcinin yürürken kısa zaman aralıklarında dalgalanma yarattığını görür. Yürüyüş kolunun ön kısmındaki izcilerin yarattığı negatif dalgalanmalar (gecikmeler), yürüyüş kolunun arka kısmına kümülatif olarak yansımakta ve arkadaki izcilere fazla dalgalanma şansını vermemektedir. Açık mesafeler, ancak arkadaki izcilerin ortalama yürüyüş hızından daha hızlı yürümesi halinde kapanmaktadır. En öndeki izci ile kendisi arasındaki mesafenin bir işletmedeki stoğa karşılık geldiğini farkeder. Kazancı, en arkada yürüyen kendisinin yürüyüş hızı tayin etmektedir. Ayrıca, aradaki açıklığın kapanması için sarfedilecek enerji, stoğun kazanca dönüşmesi için yapılacak faaliyet giderlerini anlatmaktadır. Verilen molada, izcilerin kaselerini birbiri ardı sıra dizer ve attığı zar ile gelen sayı kadar kibriti bir sonraki kaseye aktarır. En son sıradaki kasenin performansının hep önündeki kaselerin ortaya koyacağı performansa bağlı kaldığını farkeder. Son kase için atılan zar ortalamanın üzerinde (4, 5, 6) gelse dahi, önceki kasede yeterli miktarda kibrit yoksa gelen rakam bir işe yaramamaktadır. Aynı durumun, kendi fabrikasında da yaşandığını düşünür. Alex, yürüyüş esnasında diğerlerine göre hem daha şişman hem de daha fazla yük taşıması dolayısıyla, kendisinden sonraki izcilerin hızlanmasına engel olan Herbie'yi keşfeder. Fazla yükü diğer izcilere dağıtır ve yürüyüş kolunun en önüne geçirir. Böylece, hem Herbie'nin yürüyüş hızı artmış hem de yürüyüş kolundaki aralıkların oluşması engellenmiştir.

Alex, yürüyüşte düşündüğü bu hususları fabrikadaki yetkililere anlatır. Robotların düşük istatistiksel dalgalanma yarattığını; ancak, önceki süreçlerde meydana gelen gecikmelerin otomatik olarak robotlara yansıdığını belirtir. Alex, arkadaşlarıyla bir süre görüştükten sonra, Jonah'ı arayarak ne yapmaları gerektiğini sorar. Jonah, her bir makinanın performansı yerine fabrikanın bütün performansıyla ilgilenilmesi ve üretim hızı fazla olan kaynakların üretim hattının sonunda bulunması gerektiğini söyler. Jonah, işletmelerde darboğaz yaratan ve yaratmayan kaynakların bulunduğunu; darboğazlı kaynakların pazar talebinden küçük kapasiteye sahip kaynaklar olduğunu; darboğaz oluşturmayan kaynakların ise pazar talebinden daha büyük kapasiteye sahip kaynaklar olduğunu ifade eder. Ayrıca, kapasitenin pazar talebine göre dengelenmesi yerine ürün akışının pazar talebine göre uygun hale getirilmesi gerektiğinin altını çizer. Makina kapasitelerini belirlemek isteyen Alex, bu işlemin belki de aylar süreceğini farkederek; gecikmiş siparişlerin hangi makinalarda olduğunu incelemeye karar verir. Yapılan inceleme neticesinde, NCX-10 adlı makina ile ısı-işlem biriminin darboğaz yarattığını farkeder.
Darboğazlı kaynağın iki tane olması, Alex ve ekibini şaşırtmıştır. Jonah'ı arayıp fabrikaya davet ederler. Fabrikayı gezerken, tesadüfen 30 dk.lık dinlenme arasını farkeden Jonah, darboğazlı kaynaklarda atıl zamanın oluşmaması gerektiğini ifade eder. Yeni alınan NCX-10 makinasıyla birlikte eski makinanın da kullanılabileceğini söyler. Isı-işlem biriminde birikmiş işleri gören Jonah, bir kısmının fabrika dışında yapılmasını ister. Birim müdürünün maliyetleri olumsuz etkileyeceğini söylemesi üzerine, Jonah, geciken işlerden dolayı kaybedilen satış toplamının çok daha büyük olacağını, dolayısıyla da kazancın küçüleceğini ifade eder.

Jonah, ayrıca, kalite kontrol işleminin üretim faaliyetlerinin sonunda yapılması durumunda; hatalı parçaların darboğazlı kaynakları boş yere meşgul edeceğini belirtir. Kalite kontrolunu darboğazlı kaynaktan önce yapmakla, bu sorundan kurtulanacağını söyler. Jonah, bir makinanın saatlik maliyetinin sadece o makineye ait olmayıp tüm üretim sisteminin maliyetiyle değerlendirilmesi gerektiğini belirtir. Geleneksel muhasebe sistemlerinde darboğazlı kaynaklara ilişkin saatlik maliyetler düşük çıkmasına karşın, darboğazlı kaynakta kaybedilen her saatin sistemin kazancında bir saatlik kayba karşılık geldiğini ve telafisinin de olmadığını söyler. Ayrıca, iki hususa da önem verilmesini ister. Birincisi, darboğazlı kaynaktaki zamanın ziyan edilmemesi; ikincisi ise, hatalı parça kontrolünün darboğazlı kaynak öncesinde yapılması gerektiğidir. Ayrıca, stok amaçlı üretimlerin de darboğazlı kaynaktaki verimliliği yok ettiğini belirtir. Dolayısıyla, darboğazlı kaynağın üretimini artırması için planlanması gerektiğini, darboğazlı kaynaktaki üretim yükünün mümkünse diğer kaynaklara kaydırılmasını veya fabrika dışı üretimin yapılmasını söyler. Kazanç, ancak bu şekilde arttırılabilecektir. ????:



Alex, Jonah'ın söylediklerini dikkate alarak sipariş gecikmelerini bir hafta içinde 58 günden 44 güne indirir. Ancak, üretim miktarının daha fazla arttırılması için darboğazlı kaynakta işlem görecek ürünler, sarı etiketlerle gösterilmiş; darboğazlı kaynaktan sonraki işlem adımlarında da bu etiketli parçalara daha fazla özen gösterilmesi sağlanmıştır. NCX-10'daki makina hazırlık süreleri, önceden alınan önlemlerle kısaltılmıştır. Eski model kullanılmayan bir makina, başka bir fabrikadan getirtilerek, NCX-10'la birlikte kullanılarak çıktıda %18'lik bir artış sağlanmıştır. Ayrıca, ısı-işlem birimindeki yüksek ısı nedeniyle verilen araları ortadan kaldırmak amacıyla vardiya personeli, iyi yetişmiş personelle takviye edilmiştir.
Kısa bir süre içerisinde, fabrika tarihinin en büyük üretim rekoru kırılır. Geçmiş aylara oranla stoklarda %12'lik bir düşüş sağlanır. Çok geçmeden başkan yardımcısı Alex'i arayıp tebrik eder. Birkaç gün sonra ısı-işlem müdürü, Alex'e bazı sorunların varlığından bahseder. Ortaya yeni darboğazlı kaynaklar çıkmıştır. Jonah'ı durumdan haberdar etmeye karar verirler. Alex, Jonah'a telefonda aldıkları önlemlerden bahseder. Kalite kontrol işleminin darboğazlı kaynaklardan önce yapıldığını, personele darboğazlı kaynaklardan geçen ürünlere daha çok özen göstermeleri konusunda eğitim verdiklerini, NCX-10 adlı kaynağın üretimini desteklemek amacıyla 3 makinayı daha aktif hale getirdiklerini, öğle yemeği molalarında değişiklik yaptıklarını, ısı-işlem birimine giden parçaların parti büyüklüklüğünü büyüttüklerini ve fabrikada öncelikli işlemlere ağırlık verdiklerini söyler. Jonah, bunun üzerine fabrikaya gelir. Fabrikayı inceledikten sonra, darboğazlı kaynak ile darboğazlı olmayan kaynak arasındaki ilişkiden bahseder. Darboğazlı olmayan kaynağın verimli bir şekilde çalıştırılması durumunda, darboğazlı kaynağın önünde stok oluşacağını söyler. Ayrıca, hem darboğazlı kaynaktan hem de darboğazlı olmayan kaynaktan üretilen parçalar tek noktada monte edilecekse, burada da darboğazlı olmayan kaynağın verimli kullanılması durumunda bu kaynağın parçalarına ait stoğun oluşacağını söyler. Sonuç olarak, her zaman geçerli olan bir kuraldan bahseder. Bu kurala göre darboğaz oluşturmayan kaynakların üretim hızları, darboğazlı kaynak (kısıt) tarafından belirlenmektedir. Arkasından da ikinci kuraldan bahseder. Bir kaynağın kullanımı (activation) ile bu kaynaktan yararlanma (utilization) kavramlarının birbirinden farklı olduğundan bahseder. Bir kaynaktan yararlanma (utilization) kavramı, kaynağın üretim sisteminin hedefine yönelik olarak kullanılması iken; kaynak kullanımı kavramının ise, ister amacımız doğrultusunda olsun ister olmasın, kullanım oranını maksimum düzeye çıkarmak üzere çalıştırılması olduğunu ifade eder. Ona göre, her kaynağın maksimum düzeyde kullanılması sistemin de maksimum düzeyde kullanıldığı anlamını taşımamaktadır. Jonah, darboğazlı kaynağın önünde 3 günlük stoğun bulunmasının yeterli olacağını; darboğazlı kaynak ile son montaj noktası arasındaki işlem ve makina hazırlık sürelerinin tahmin edilebileceğini; böylece, malzemelerin son montaj noktasına darboğaz oluşturmayan kaynaklardan ne zaman gönderileceğinin de tespit edilebileceğini söyler. Darboğazlı kaynaklar, sistemdeki tüm malzeme akışını kontrol etmektedir.
Her ay yapılmakta olan toplantıda başkan yardımcısı, fabrikayla ilgili olumlu gelişmeler yaşandığını; ancak bu gelişmelerin uzun dönemli olmayabileceğini ve bir sonraki ayda %15'lik net kar artışı sağlanamaması durumunda, fabrikanın kapatılacağını söyler. Alex, bu koşulu kabul ederek ayrılır ve Jonah'tan yardım talep eder. Jonah, hala yapılacak bazı şeylerin var olduğunu söyler. Üretim parti büyüklüklerinin yarıya indirilmesi durumunda, stoklara bağlanan para miktarının da yarıya ineceğini söyler. Ancak, bu durumda tedarikçilerin daha az sayıda malzemeyi daha sık aralıklarla ulaştırmaları gerektiğini ve makina hazırlık sayılarının artacağını söyler.
Alex astlarıyla yaptığı toplantıda, bir üretim sürecini dört safhaya ayırır. İlk safhanın ürünlerin işlenmesinden önce makinaların hazırlanmasında geçen süre olduğunu; ikinci safhanın ise ürünlerin makinada işlenirken geçen süre olduğunu ifade eder. Üçüncü safhanın işlemden geçmeden önce ürünlerin kuyrukta geçireceği süre olduğunu ve son safhanın ise, başka bir ürünle monte edilmek üzere beklenirken geçen süre olduğunu söyler. Makina hazırlık ve işlem sürelerinin toplam sürenin küçük bir bölümünü oluşturduğunu; kuyruk ve bekleme sürelerinin ise daha büyük olduğunu belirtir. Darboğazlı kaynaklarda kuyruk süresinin büyük olduğunu, darboğaz oluşturmayan kaynaklarda ise bekleme süresinin küçük olduğunu söyler. Bu iki süreyi de darboğazlı kaynakların belirlediğini; üretim parti büyüklüklerinin yarıya indirilmesi durumunda bu sürelerin de yarıya ineceğini ifade eder. Böylece, malzemelerin fabrika içinde geçireceği süre de yarıya inerek malzeme ve ürün akışında hızlanma olacağını belirtir. Üretim hızının artmasıyla, sipariş karşılama süresinin kısalacağını ve fabrikaya rekabet üstünlüğü sağlayacağını ve müşteri sayısının artmasıyla da satışlarda artış olacağını ifade eder. Üretim parti büyüklüklerinin yarı yarıya düşürülmesiyle, makina hazırlık sayılarının ikiye katlanacağının söylenmesi üzerine Alex, Jonah'ın söylediği bir başka kuraldan bahseder. Bu kurala göre, darboğaz oluşturmayan kaynaklardaki bir saatlik tasarruf, üretilen ürün sayısında bir artış yaratmayacağından, darboğaz oluşturmayan kaynaklardaki atıl süreler, fazla sayıda makine hazırlığının yapılmasında kullanılacaktır. Alex, 3-4 ay olan sipariş karşılama süresini 2 ayın altına indirdiklerini ve şimdi de üretim parti büyüklüğünü düşürmekle, siparişlerin daha kısa süre içerisinde karşılanacağını söyler. Sipariş kabul biriminden yetkilerle görüşerek, rakip firmalarla çalışan bir firmanın bir ürüne büyük miktarda ihtiyacı olduğunu ve rakiplerinin de teslimat tarihini 5-6 ay sonrasına verdiklerini öğrenir. Alex, bu siparişi parça parça olmak üzere 5 hafta içerisinde teslim eder.
Bu arada, Alex'in eşi ile olan sorunları da düzelmiştir. Alex kısa bir süre sonra, fabrikasında uyguladığı bu hususları UniCo firmasının diğer birimlerinde de uygulamak üzere başkan yardımcılığına atanır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Albert Einstein
  • Kilitli
Cevap
0
Görüntüleme
498
Albert Einstein
Albert Einstein
Cevap
0
Görüntüleme
844
Albert Einstein
Albert Einstein
Cevap
0
Görüntüleme
719
Albert Einstein


Üst Alt