ANIL
Admin
Harddisk'lerde Tanımlanamayan Yavaşlık Problemleri ve Yanlış HDD Yapılandırılmaları
Hızlı bir bilgisayar istiyorsanız kilit nokta -günümüz bilgisayarları için konuşuyorum- ne işlemci nede ramdir, kilit nokta sabit disktir. Çünkü işlemci hızları, ram miktarları sürekli artarken (Hatta son kullanıcının ihtiyacının üzerinde artarken) sabit disk hızları buna ayak uyduramıyor. Bunun altında yatan sebep ise bu disklerin mekanik çalışma prensibine sahip olmaları. Her mekanik düzenek gibi bunların bir limiti var ve bunun üzerine çıkmaları çok mümkün değil. Altta bir diskin nasıl çalıştığını görüyorsunuz;
Gördüğünüz gibi sabit disklerin çalışma prensibi bildiğimiz klasik pikaptan çok farklı değil: Dönen bir disk ve o disk üzerindeki verileri okuyan bir kafa. (Tabii bunu böyle söyleyince çok basit bir şey gibi görünüyor ama günümüzde kullandığımız sabit diskler inanılmaz bir mühendislik barındırıyorlar.)
Altta bununla ilgili ayrıntılı bir video seyredebilirsiniz;
Günümüz disklerinde bu plakalar ve okuyucu kafalar birden fazladır.( 2.5" için maksimum 4 plaka, 3.5" için maksimum 5 plaka)
Her plakanın mimarisi ise;
İşte bu mekanik çalışma düzeneğinin getirdiği sınırlamalar aşılamadığı için mekanik olmayan ve tamamen elektronik devrelerden oluşan SSD diskler geliştiriliyor. Ancak bunların kontrolcü devrelerinin aşırı pahalı maliyeti bu disklerin halen son kullanıcıya oldukça yüksek fiyat etiketleri ile ulaşması anlamına geliyor. Yani bir süre daha mekanik disklerle yaşamayı ve onlardan en yüksek performansı almayı öğrenmemiz gerekiyor.
İşte bu yazıyı yazmaya karar vermemde etkili olan nokta bu oldu. Çoğu kullanıcı daha yeni aldığı bilgisayarının -Son derece yüksek konfigürasyonu olmasına rağmen- yavaş çalıştığından bahsediyor. Bu kişilere benim tavsiyem hep aynı oluyor; "Bir Retail Windows medyası ile format at!"
Ve neredeyse istisnasız bu önerimi uygulayan herkes olumlu sonuçlar ile geri dönüyor. Peki neden?
Bunun pek çok sebebi olsa da, ben bu yazıda en önemli sebebi anlatmaya çalışacağım: Yanlış yapılandırılmış disk konfigürasyonu... Lütfen okumaya devam edin...
Sabit disk performansını ölçme konusunda pek çok insan veri aktarım hızına bakar. Oysa erişim hızı çoğu zaman daha önemlidir. Genel olarak disk performansını belirleyen etmenler şunlardır;
Yukarıda da anlattığım gibi sabit diskte veriler daire şeklinde plakalarda depolanır. Plakaların daire formatında olmasından dolayı ve okuyucu kafa bu verileri çember şeklinde bir yolu izleyerek okuduğu için dairenin her noktasındaki veri yoğunluğu aynı değildir. Örneğin 2.5" formundaki bir Notebook sabit diski adı üzerinde 2.5" çapında plakalara sahiptir. Yani bizim ölçü birimimizle bu disklerin plakaları 6.25 cm çapındadır. Buda yaklaşık 24 cm² yada 4 inch² alan demektir. (Merkezdeki kullanılmayan alan hesaba dahil edilmiştir) Şimdi 500 GB kapasiteye sahip olan diskimizi 250 GB'ı C:\ ve 250 GB'ı D:\ olmak üzere 2 bölüntüye ayırdığımız düşünelim. Sanki durum böyle olurmuş gibi düşünürüz;
Oysa dairenin alanı dışa doğru gittikçe katlanarak arttığından dolayı disk aslında böyle bölümlenir. Gözünüz tersini söylese de resimdeki C ve D alanı birbirine eşittir;
Yine aynı sebepten dolayı disk plakasının en dışındaki dairenin çevresi yaklaşık 20 cm iken en içteki kısımda kalan dairenin çevresi yaklaşık bunun yarısıdır. Okuyucu kafa en dıştaki dairede iken bir turda 20 cm.lik bir çizgideki sektörleri okuyup yazabilirken diskin iç kısımlarına ilerledikçe bu azalmakta ve en nihayetinde okuma, yazma hızı diskin dışına göre yarı yarıya düşmekte. Sonuçta tur zamanı en iç ve en dış çember için tamamen aynı olduğunu düşündüğümüzde (Örneğin 10 ms. olsun) kullanacağımız veri diskin dışında ise bir turda yani 10 ms.de okunacak/yazılacak veri 10 birim ise, en içte olduğunda, bir turda yani 10 ms.de 5 birim olacaktır. Yani yarı yarıya performans kaybı! Şimdi gelin bunu test edelim....
1- Test amacı ile 320 GB kapasiteye sahip, 7200 Rpm, Western Digital Scorpio Black diski 70 GB'ı C ve geri kalan kapasite D olacak şekilde 2 bölüntüye ayırıyorum. Ardından D bölüntüsünden tekrar 40 GB'lık bir bölüntü oluşturarak buna U harfini atıyorum.
Bu şekilde bölmemin sebebi şu: C bölüntüsünün diskin en dışında (Yani en hızlı bölümünde) U bölüntüsünün ise diskin en içinde yani en yavaş yerinde olduğundan emin olmak istiyorum. Disk en dıştan başladığı için ilk bölümlendirmede C ve D bölüntüsü oluşturduğumdan C en hızlı yerde kalıyor. Ardından D bölüntüsünü tekrar böldüğümde kural olarak disk hep sağa doğru bölündüğünden U en içte kalmış oluyor.
2- C ve U bölüntülerine Windows 7 kuruyorum. Yaklaşık 1 aylık kullanımın ardından bariz bir şekilde hız farkını hissediyorum. U bölüntüsünde kurulu olan Windows 7 inanılmaz yavaş. Çok geç tepkiler veriyor ve açılması yaklaşık 1.5 dakika sürüyor. Tam aksine C bölüntüsünde kurulu olan Windows 7 son derece atik ve sorumlu davranıyor, bütün komutlara anında cevap verirken açılışı sadece 35-40 sn. sürüyor. Tabii bunlar tamamen kullanıcı gözlemlerine dayandığı için görece karşılaştırmalar. Bu yüzden bölüntülerin hızını gelin
C Bölüntüsü okuma yazma hızında gördüğünüz gibi 100 MB ve üzeri değerlere ulaşıyor.
Depolama alanı olarak kullandığım D bölüntüsü ise yaklaşık %20-30 performans düşüşü yaşayarak 80 MB değerlerinin altına düşüyor. Özelikle okuma değerlerinde görülen dramatik düşüşe dikkatinizi çekerim.
Diskin en yavaş kısmında bulunan U bölüntüsü ise tamamen bir çöküş halinde maksimum değerler dahi 60 MB değerinin üzerine çıkamıyor. Yaklaşık % 50'lik bir performans düşüşü söz konusu:
Şimdi gelin başka test yöntemleri kullanarak sonucu pekiştirelim. Altta bütün diskin tamamının okuma performansını görüyorsunuz. (Bu testte sadece U bölüntüsünü test etme imkanı yok. Bu yüzden tamamını test esiyorum. Ancak U bölüntüsünü ayrıca test etme imkanı olsaydı farkın çok daha büyük olacağını görecektik) Gördüğünüz gibi disk en hızlı yerinde 105 MB hızla okurken bu içe doğru gittikçe (Mavi çizgi diskin en dışından en içine kadar örneklendirilmiş okuma hızlarını temsil ediyor) düşüyor ve en sonda 53 MB/sn değerine kadar düşüyor. Ayrıca sarı noktalarla temsil edilen rastgele erişim hızının da yaklaşık 5 ms. den 30 ms.ye kadar nasıl yükseldiğini görebilirsiniz;
Oysa aynı testi diskin ilk 70 GB'lık kısmı için yaptığımda (Yani benim 70 GB'lık C bölüntüm) farkı çok net göreceksiniz. C bölüntümün hiçbir yerinde hız 100 MB/sn.nin altına düşmüyor. Ayrıca rastgele erişim hızı da 20 ms.nin üstüne çıkmıyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi bazı testleri sonda kalan U bölüntüsü için ayrıca yapmak mümkün değildi. Altta gördüğünüz testlerde onlardan. Bu yüzden C bölüntüsüne karşılık (İçinde C bölüntüsünün de yer aldığı) tüm diski karşılaştırdım. Yani direk C ve U bölüntüsünü karşılaştırmak mümkün olsaydı aradaki farklar çok daha fazla olacaktı; (İlk resim C bölüntüsü, 2. resim tüm disk)
Yine C bölüntüsüne karşılık tüm diski karşılaştırdığım rastgele erişim hızı tablosu. Ne kadar bariz farklar olduğunu görüyorsunuz. Yukarıda da açıkladığım üzere gerçekte fark çok çok daha fazla.
Gördüğünüz gibi 7200 Rpm hızlı bir diske sahip olmama rağmen eğer diski yanlış yapılandırır ve Windows'u diskin yavaş kısmında yer alan bir bölüntüye kurarsanız ister 8 çekirdekli işlemciniz olsun, isterseniz 16 GB Ram'iniz olsun sürekli yavaş çalışan, komutlarınıza geç tepki veren "Ya en iyisini aldık ama 10 senelik bilgisayar daha iyiydi" dedirten bir bilgisayar ile karşı karşıya kalırsınız. Birde bunun 5400 Rpm yavaş bir diskte olduğunu düşündüğümüzde (Benim U bölüntüsündeki Windows beni sinir edecek kadar yavaştı) büyük sıkıntılar yaşamanız çok olası.
İşin kötü yanı bu yanlış disk konfigürasyonu çeşitli nedenlerle fabrikada yapıldıysa Recovery bölüntüsünü yada verilen Recovery disklerini kullanarak ne kadar format atarsanız atın disk konfigürasyonu değişmeyeceği için hiçbir şey değişmeyecektir. Bu yüzden yapmanız gereken şey bir Retail Windows 7 medyası bularak (Lisans anahtarının geçerli olabilmesi için, bilgisayarınızda kurulu olan lisanslı sürüm ile aynı sürümde olması gerekli) diski komple yeniden biçimlendirerek diski (İhtiyaçlarınız ölçüsünde C bölüntüsünü mümkün olduğunca küçük tutmaya gayret ederek) C ve D olarak 2 bölüntüye bölmek ve C bölüntüsüne Windows'u kurmak.
Bu aynı zamanda şikayetlerinizin kaynağı fabrikada hatalı yüklenen yada problemli olan bir imaj ise bu sorunu da halledecektir. Windows lisansınız hakında endişelenmenize de hiç gerek yok, bilgisayarınızda yüklü gelen Windows sürümüne ait lisans anahtarını kullanarak Windows'u kolayca etkinleştrebilirsiniz.Ancak bu işlemi uygulamadan önce -Eğer ileride Recovery bölüntüsünü kullanmak istiyorsanız- markanıza bağlı olarak ilgili programla yedeğini alın. Çünkü bir Retail Windows Medyası ile format atmanız diskin MBR kaydını değiştireceği için kurtarma bölüntüsünü kullanılamaz hale getirebilir.
(enpedi)
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Gördüğünüz gibi sabit disklerin çalışma prensibi bildiğimiz klasik pikaptan çok farklı değil: Dönen bir disk ve o disk üzerindeki verileri okuyan bir kafa. (Tabii bunu böyle söyleyince çok basit bir şey gibi görünüyor ama günümüzde kullandığımız sabit diskler inanılmaz bir mühendislik barındırıyorlar.)
Altta bununla ilgili ayrıntılı bir video seyredebilirsiniz;
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
!Günümüz disklerinde bu plakalar ve okuyucu kafalar birden fazladır.( 2.5" için maksimum 4 plaka, 3.5" için maksimum 5 plaka)
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Her plakanın mimarisi ise;
- Her plakada iki yüzey
- Her yüzeyde eş merkezli halkalar (izler)
- Her izde boşluklarla (gaps) ayrılan sektörler şeklinde oluşur.
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
İşte bu mekanik çalışma düzeneğinin getirdiği sınırlamalar aşılamadığı için mekanik olmayan ve tamamen elektronik devrelerden oluşan SSD diskler geliştiriliyor. Ancak bunların kontrolcü devrelerinin aşırı pahalı maliyeti bu disklerin halen son kullanıcıya oldukça yüksek fiyat etiketleri ile ulaşması anlamına geliyor. Yani bir süre daha mekanik disklerle yaşamayı ve onlardan en yüksek performansı almayı öğrenmemiz gerekiyor.
İşte bu yazıyı yazmaya karar vermemde etkili olan nokta bu oldu. Çoğu kullanıcı daha yeni aldığı bilgisayarının -Son derece yüksek konfigürasyonu olmasına rağmen- yavaş çalıştığından bahsediyor. Bu kişilere benim tavsiyem hep aynı oluyor; "Bir Retail Windows medyası ile format at!"
Ve neredeyse istisnasız bu önerimi uygulayan herkes olumlu sonuçlar ile geri dönüyor. Peki neden?
Bunun pek çok sebebi olsa da, ben bu yazıda en önemli sebebi anlatmaya çalışacağım: Yanlış yapılandırılmış disk konfigürasyonu... Lütfen okumaya devam edin...
Sabit Disk performansı nasıl ölçülür?
Sabit disk performansını ölçme konusunda pek çok insan veri aktarım hızına bakar. Oysa erişim hızı çoğu zaman daha önemlidir. Genel olarak disk performansını belirleyen etmenler şunlardır;
- Disk Erişim Süresi (Access Time): Bir diskin ortalama erişim süresi alttaki üç bileşenin toplamından oluşur.
- Konumlanma süresi (Seek Time): Okuma/yazma kafasının ilgili ize konumlanması için geçen süre.
- Dönüş gecikmesi (Rotational Latency): Okuma/yazma kafasının, iz içinde ilgili sektörün başına konumlanması için geçen süre. Kafa diskte ilgili izin üstüne konumlandıktan sonra gerekli olan sektörün gelmesi için plakanın dönmesini bekler. Bu bekleme süresi ortalama olarak diskin bir turunu tamamlaması için gerekli olan sürenin yarısı kadardır. 7200 Rpm disk bir turunu 8.3 ms'de tamamlar. Yani bu diskte ortalama dönüş gecikmesi yaklaşık 4 ms'dir.
- Aktarım Süresi (Tansfer Time): İki farklı şekilde ifade edilebilir: Bir sektörü aktarmak için geçen süre ya da belli miktarda byte aktarmak için geçen süre.
- Veri aktarım hızı (Okuma/Yazma)
- Disk dönüş hızı
- Disk Önbelleği
- İşlenece verinin disk plakası üzerindeki konumu;
Yukarıda da anlattığım gibi sabit diskte veriler daire şeklinde plakalarda depolanır. Plakaların daire formatında olmasından dolayı ve okuyucu kafa bu verileri çember şeklinde bir yolu izleyerek okuduğu için dairenin her noktasındaki veri yoğunluğu aynı değildir. Örneğin 2.5" formundaki bir Notebook sabit diski adı üzerinde 2.5" çapında plakalara sahiptir. Yani bizim ölçü birimimizle bu disklerin plakaları 6.25 cm çapındadır. Buda yaklaşık 24 cm² yada 4 inch² alan demektir. (Merkezdeki kullanılmayan alan hesaba dahil edilmiştir) Şimdi 500 GB kapasiteye sahip olan diskimizi 250 GB'ı C:\ ve 250 GB'ı D:\ olmak üzere 2 bölüntüye ayırdığımız düşünelim. Sanki durum böyle olurmuş gibi düşünürüz;
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Yine aynı sebepten dolayı disk plakasının en dışındaki dairenin çevresi yaklaşık 20 cm iken en içteki kısımda kalan dairenin çevresi yaklaşık bunun yarısıdır. Okuyucu kafa en dıştaki dairede iken bir turda 20 cm.lik bir çizgideki sektörleri okuyup yazabilirken diskin iç kısımlarına ilerledikçe bu azalmakta ve en nihayetinde okuma, yazma hızı diskin dışına göre yarı yarıya düşmekte. Sonuçta tur zamanı en iç ve en dış çember için tamamen aynı olduğunu düşündüğümüzde (Örneğin 10 ms. olsun) kullanacağımız veri diskin dışında ise bir turda yani 10 ms.de okunacak/yazılacak veri 10 birim ise, en içte olduğunda, bir turda yani 10 ms.de 5 birim olacaktır. Yani yarı yarıya performans kaybı! Şimdi gelin bunu test edelim....
1- Test amacı ile 320 GB kapasiteye sahip, 7200 Rpm, Western Digital Scorpio Black diski 70 GB'ı C ve geri kalan kapasite D olacak şekilde 2 bölüntüye ayırıyorum. Ardından D bölüntüsünden tekrar 40 GB'lık bir bölüntü oluşturarak buna U harfini atıyorum.
Bu şekilde bölmemin sebebi şu: C bölüntüsünün diskin en dışında (Yani en hızlı bölümünde) U bölüntüsünün ise diskin en içinde yani en yavaş yerinde olduğundan emin olmak istiyorum. Disk en dıştan başladığı için ilk bölümlendirmede C ve D bölüntüsü oluşturduğumdan C en hızlı yerde kalıyor. Ardından D bölüntüsünü tekrar böldüğümde kural olarak disk hep sağa doğru bölündüğünden U en içte kalmış oluyor.
2- C ve U bölüntülerine Windows 7 kuruyorum. Yaklaşık 1 aylık kullanımın ardından bariz bir şekilde hız farkını hissediyorum. U bölüntüsünde kurulu olan Windows 7 inanılmaz yavaş. Çok geç tepkiler veriyor ve açılması yaklaşık 1.5 dakika sürüyor. Tam aksine C bölüntüsünde kurulu olan Windows 7 son derece atik ve sorumlu davranıyor, bütün komutlara anında cevap verirken açılışı sadece 35-40 sn. sürüyor. Tabii bunlar tamamen kullanıcı gözlemlerine dayandığı için görece karşılaştırmalar. Bu yüzden bölüntülerin hızını gelin
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
ile ölçelim:C Bölüntüsü okuma yazma hızında gördüğünüz gibi 100 MB ve üzeri değerlere ulaşıyor.
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Şimdi gelin başka test yöntemleri kullanarak sonucu pekiştirelim. Altta bütün diskin tamamının okuma performansını görüyorsunuz. (Bu testte sadece U bölüntüsünü test etme imkanı yok. Bu yüzden tamamını test esiyorum. Ancak U bölüntüsünü ayrıca test etme imkanı olsaydı farkın çok daha büyük olacağını görecektik) Gördüğünüz gibi disk en hızlı yerinde 105 MB hızla okurken bu içe doğru gittikçe (Mavi çizgi diskin en dışından en içine kadar örneklendirilmiş okuma hızlarını temsil ediyor) düşüyor ve en sonda 53 MB/sn değerine kadar düşüyor. Ayrıca sarı noktalarla temsil edilen rastgele erişim hızının da yaklaşık 5 ms. den 30 ms.ye kadar nasıl yükseldiğini görebilirsiniz;
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Yukarıda bahsettiğim gibi bazı testleri sonda kalan U bölüntüsü için ayrıca yapmak mümkün değildi. Altta gördüğünüz testlerde onlardan. Bu yüzden C bölüntüsüne karşılık (İçinde C bölüntüsünün de yer aldığı) tüm diski karşılaştırdım. Yani direk C ve U bölüntüsünü karşılaştırmak mümkün olsaydı aradaki farklar çok daha fazla olacaktı; (İlk resim C bölüntüsü, 2. resim tüm disk)
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Yine C bölüntüsüne karşılık tüm diski karşılaştırdığım rastgele erişim hızı tablosu. Ne kadar bariz farklar olduğunu görüyorsunuz. Yukarıda da açıkladığım üzere gerçekte fark çok çok daha fazla.
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Sonuç olarak;
Gördüğünüz gibi 7200 Rpm hızlı bir diske sahip olmama rağmen eğer diski yanlış yapılandırır ve Windows'u diskin yavaş kısmında yer alan bir bölüntüye kurarsanız ister 8 çekirdekli işlemciniz olsun, isterseniz 16 GB Ram'iniz olsun sürekli yavaş çalışan, komutlarınıza geç tepki veren "Ya en iyisini aldık ama 10 senelik bilgisayar daha iyiydi" dedirten bir bilgisayar ile karşı karşıya kalırsınız. Birde bunun 5400 Rpm yavaş bir diskte olduğunu düşündüğümüzde (Benim U bölüntüsündeki Windows beni sinir edecek kadar yavaştı) büyük sıkıntılar yaşamanız çok olası.
İşin kötü yanı bu yanlış disk konfigürasyonu çeşitli nedenlerle fabrikada yapıldıysa Recovery bölüntüsünü yada verilen Recovery disklerini kullanarak ne kadar format atarsanız atın disk konfigürasyonu değişmeyeceği için hiçbir şey değişmeyecektir. Bu yüzden yapmanız gereken şey bir Retail Windows 7 medyası bularak (Lisans anahtarının geçerli olabilmesi için, bilgisayarınızda kurulu olan lisanslı sürüm ile aynı sürümde olması gerekli) diski komple yeniden biçimlendirerek diski (İhtiyaçlarınız ölçüsünde C bölüntüsünü mümkün olduğunca küçük tutmaya gayret ederek) C ve D olarak 2 bölüntüye bölmek ve C bölüntüsüne Windows'u kurmak.
Bu aynı zamanda şikayetlerinizin kaynağı fabrikada hatalı yüklenen yada problemli olan bir imaj ise bu sorunu da halledecektir. Windows lisansınız hakında endişelenmenize de hiç gerek yok, bilgisayarınızda yüklü gelen Windows sürümüne ait lisans anahtarını kullanarak Windows'u kolayca etkinleştrebilirsiniz.Ancak bu işlemi uygulamadan önce -Eğer ileride Recovery bölüntüsünü kullanmak istiyorsanız- markanıza bağlı olarak ilgili programla yedeğini alın. Çünkü bir Retail Windows Medyası ile format atmanız diskin MBR kaydını değiştireceği için kurtarma bölüntüsünü kullanılamaz hale getirebilir.
(enpedi)