Burak
Üye
Gece Kelebeği / İlknur Baş
[h=2]Pek çok aşk hikâyesi okudunuz, efsaneler dinlediniz. Kavuşamayan âşıklar ve eninde sonunda mutlaka ayrılan sevgililer için üzüldünüz
Şimdi ezber bozan bir aşka tanıklık etmeye hazırlanın.[/h]
Kelebekler insanlar gibidirler.
Gündüz yaşarlar, öyle ki görülmek peşindedirler.
Bazıları geceyi bilir, pervane denir adlarına;
Görmek isterler, ısınmak ve yanmak.
Ve yalnız masallarda rastlananlar vardır aralarında.
Yalnızca onlar bilirler; ateşte yanar ve ateşle uçarlar.
Onlar, Ateş Kanatlı Gece Kelebekleridir.
Özünde sıradan bir genç kızdır Mevsim. Oysa geleceğiyle ilgili çokça hayali ve ümidi vardır. Hayalleriyle, hevesleriyle kendi ailesinin içinde aykırı ve bambaşkadır o. Hayat onun için dünyadaki diğer insanların güvenli adımlarını takip etmekten fazlasıdır. Hayat, ona verilmiş kıymetli bir hediyedir. Korunmalı ve yaşanmalıdır.
Mark Miller ise dünyaca ünlü, pek çok kadının gözdesi olan bir erkektir. Hayatının en sıkıntılı dönemini atlatmaya çalışırken aklında olan son şey bile değildir evlilik. Üstelik bu, yeni sorunları da beraberinde getirecektir. Yine de bir tercih yapması gerektiğinde Mevsimi eş olarak seçer.
Mevsimin razı edildiği sözde evlilik, muhteşem bir külkedisi masalı olarak dünya gündemine böylece düşer. Dilden dile dolaşan aşk, aslında iki yabancının dünyayla oynadığı saklambaç oyunundan başka bir şey değildir.
Bu büyük aşka gıpta edenler olduğu kadar kıskananlar da vardır elbette. Birbirlerine mecbur kaldıkları yetmezmiş gibi bir de başka bakışlardan korunmaları gerekmektedir.
Aşkın bulamadığı yürek var mı?
Aşk, sonunda saklandıkları kuytuda onları da bulduğunda tek bir kesin gerçek vardı. Aşkın gücü, tenin önüne geçtiğinde sevgililer dokunmadan sevmeyi öğretirdi. Onlar da öğrendiler, aynı çatı altında yaşamayı, sevmeyi ve aşklarına rağmen birbirlerine dokunamayacaklarını
Kelebekler insanlar gibidirler.
Gündüz yaşarlar, öyle ki görülmek peşindedirler.
Bazıları geceyi bilir, pervane denir adlarına;
Görmek isterler, ısınmak ve yanmak.
Ve yalnız masallarda rastlananlar vardır aralarında.
Yalnızca onlar bilirler; ateşte yanar ve ateşle uçarlar.
Onlar, Ateş Kanatlı Gece Kelebekleridir.
Özünde sıradan bir genç kızdır Mevsim. Oysa geleceğiyle ilgili çokça hayali ve ümidi vardır. Hayalleriyle, hevesleriyle kendi ailesinin içinde aykırı ve bambaşkadır o. Hayat onun için dünyadaki diğer insanların güvenli adımlarını takip etmekten fazlasıdır. Hayat, ona verilmiş kıymetli bir hediyedir. Korunmalı ve yaşanmalıdır.
Mark Miller ise dünyaca ünlü, pek çok kadının gözdesi olan bir erkektir. Hayatının en sıkıntılı dönemini atlatmaya çalışırken aklında olan son şey bile değildir evlilik. Üstelik bu, yeni sorunları da beraberinde getirecektir. Yine de bir tercih yapması gerektiğinde Mevsimi eş olarak seçer.
Mevsimin razı edildiği sözde evlilik, muhteşem bir külkedisi masalı olarak dünya gündemine böylece düşer. Dilden dile dolaşan aşk, aslında iki yabancının dünyayla oynadığı saklambaç oyunundan başka bir şey değildir.
Bu büyük aşka gıpta edenler olduğu kadar kıskananlar da vardır elbette. Birbirlerine mecbur kaldıkları yetmezmiş gibi bir de başka bakışlardan korunmaları gerekmektedir.
Aşkın bulamadığı yürek var mı?
Aşk, sonunda saklandıkları kuytuda onları da bulduğunda tek bir kesin gerçek vardı. Aşkın gücü, tenin önüne geçtiğinde sevgililer dokunmadan sevmeyi öğretirdi. Onlar da öğrendiler, aynı çatı altında yaşamayı, sevmeyi ve aşklarına rağmen birbirlerine dokunamayacaklarını
