ALPARS™
Üye
G.Saray iki takım kursa ikisi de ligi götürür
Koyu G.Saraylı olmasına rağmen takıma yönelik sert salvoları ile dikkat çeken Hıncal Uluç, Cimbom'un ligdeki ve Avrupa'daki şansını yorumladı. Uluç ilk kez bu kadar emin konuştu.
Galatasaray lige ve kupaya fırtına gibi başladı. Çok hırslı. Hatta kupa maçından sonra bazı futbolcular eve gitmeyip Florya'da kalmışlar. Futbolculardaki bu isteği arzuyu neye bağlıyorsunuz?
FIRTINA DEMEK İÇİN ERKEN
Lige fırtına gibi girdiği sözcüğünü biraz abartılı buluyorum. Maçlara fırtına gibi başladığını söylerseniz doğru. 15-20 dakika fırtına gibi oynuyorlar ama ondan sonra duruluyorlar. Bunu 90 dakikaya yayarlarsa fırtına gibi tarifine uygun olacak. Geçmiş yıllara göre çok fark var Galatasaray'da. Teknik kadronun nihayet doğru seçilmiş olması; 50 yıllık gazeteci olarak bildiğim 2 muhteşem Hollandalı futbolcu, biri Rijkaard diğeri Neeskens. Bu iki Hollandalı Galatasaray'ın başında. Çok uyumlular, yaptıklarını da birinci günden itibaren hissettirmeye başladılar. İşin daha başında bu sene farklı dedirttiler. Şu ana kadar Galatasaray çok önemli bir rakiple maç yapmadı. Daha çok erken. İçerideki rakiplerin de durumları meydanda, sezon daha yeni açıldı. Fırtına demek için iki ay bekleyelim.
- Galatasaray'ın bu yılki transfer politikasını nasıl buldunuz. Spor kamuoyu en iyi ve isabetli transferleri Galatasaray yaptı diyor siz bu konuda neler söylemek istersiniz. Cim Bom'da transfer devam etmeli mi?
RİJKAARD'IN ADI KOMBİNE SATTIRDI
Baştan beri söylüyorum transfer şu düşünce içinde yapılır. Hedefin ne? Hedefin Türkiye şampiyonluğu ise başka, Avrupa ise başka, ligde kalmak ise başka. Transferlerden anlaşılıyor ki hedef ligin ötesinde.. Hedef 2000 yılındaki gibi UEFA şampiyonluğuna ulaşıp, seneye Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir statü elde edip orada başarılı olmak. Bunun için de yurt içinde öncelikle şampiyon olmak gerekiyor. Yani Galatasaray'ın hedefleri büyük
İkinci hedef ve asıl önemlisi son yıllarda Galatasaray Türkiye'nin en az seyirciye oynayan büyük takımı. 3-5 bin kişiye oynuyor. 8 bin kişi için bile muhteşem seyirci ifadesi kullanılıyor. Bu transferin bir sebebi de tribüne seyirci çekmek. Televizyona seyirci çekeceksin ki para kazanabilesin. Bazen seyirci çekmek için transfer yapılır ve yapılmalı. Rijkaard'ın adı nedeniyle kombine alan arkadaşlarımı biliyorum.
GALATASARAY'A GOLCÜ LAZIM
Transferde takım içinde oyunu renklendirecek isimlere yönelindi. Keita gibi Elano gibi... Bence Galatasaray'da transfer imkanlar içinde devam etmeli. Mutlaka Galatasaray'a bir golcü lazım. Santrfor değil golcü. Galatasaray'da golcü deyince Metin Oktay, Tanju, Hakan Şükür akla geliyor. Milan Baros bu değil, Nonda hiç değil. Dünya futbolunda da bu tip futbolcu az ama Baros yeterli değil. Hele onun sakatlandığı, oynamadığı zaman iyice durum tatsız. Onun için Galatasaray'ın iyi bir golcüye ihtiyacı var. Hedef sadece Türkiye Ligi ise bu kadro bunun için fazla bile. Galatasaray'ın mevcut kadrosundan iki takım yap ikisi de Türkiye ligini rahat rahat götürür. Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi ise niyet, önce çok iye bir golcü, bir de play-maker lazım Galatasaray'a eğer Real Madrid'le, Barcelona'yla, Milan'la, Manchester United'la, Inter'le mücadele edecekse.
- Galatasaray'la Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın transferlerini değerlendirir misiniz?
HEYECAN VEREN TRANSFER YOK
Mukayesesi dahi edilmez... Fenerbahçe Roberto Carlos'u transfer ettiğinde heyecanlanmıştım. Bu sene Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın heyecanlandırıcı transferi yok. Bir futbolcu seyretmek için maça gitmek vardır. Bu sene bu takımlarda bu yok. Biz Can Bartu'yu, Lefter'i seyretmeye Fenerbahçe maçına, Baba Recep'i seyretmeye Beşiktaş maçlarına giderdik. Böyle bir transfer yok, bana heyecan veren bir isim transferini Fenerbahçe ve Beşiktaş yapmadı.
- Galatasaray ve Fenerbahçe'nin UEFA ve ligde Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi ve Türkiye ligindeki şansları nedir? Size göre ligi kim önde bitirir?
GALATASARAY'IN KADROSU ZENGİN
Prensip olarak bu tür kehanete dayalı tahminler yapmam. Yapılmaz da. Futbolun güzelliği orada. Lige bu sene gelmiş ve alacakları dolayısıyla biri dışında tüm futbolcuları yeni Diyarbakır'ın Trabzon'u evinde yeneceğini kim düşünürdü? Basketbolda, voleybolda bu böyle değildir. Güçsüz takımın şansı yoktur. Antalya Kepez Bld. Chicago Bulls'la 100 kez oynasa, Bulss yener ama Kepez Bld. futbol takımı, Barcelona'yı yenebilir. Futbolun güzelliği burada, böyle olunca da kimin şampiyon olacağını tahmin etmek mümkün değil. Ama hem içeride hem dışarıda hedefe yürüyecek zengin bir kadrosu ve teknik kadrosu var Galatasaray'ın.
- G.Saray hem ligde, hem de UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarında bol bol gol atıyor. (7 maç 25 gol, ortalama: 3.57) Bunun sebebi Rijkaard'ın sistemi mi yapılan transferler mi?
FELSEFESİ FARKLI
Sistemi, futbol felsefesi, Hollanda'nın felsefesi. Hücum futbolu, 82 Dünya Kupası'nda sonra özellikle futbol literatürüne girdi deyim olarak. Bu kafadaki en önde gelen hocalardan biri Rijkaard. Futbolun seyir sporu olduğunun, seyredenin zevk alması gerektiğinin farkında. Bu yüzden bol gol atarak, risk alarak kazanıyor. Bu futbol felsefesi benim alkışladığım bir felsefe.
- Sizce Hollandalı hoca Galatasaray'da başarılı olabilecek mi?
BAŞARI İÇİN UYUM GEREKİR
Daha Galatasaray sezonun başında, güçlü rakiplerle henüz oynamadı. Bu Levadia Tallinn maçı ölçü olmaz. Ayrıca bir hocanın bir takımda başarılı olması hocanın çapıyla doğru orantılı değil. Çok başka unsurlar var. Dünyanın en iyi hocası, en iyi futbolcuları bir takımda buluşuyor ama uyumsuzluk nedeniyle başarılı olunamıyor. Buna karşılık çok kariyersiz bir hoca, mesela Gordon Milne, İngiliz literatüründe adı yok, Türkiye'de 3 yıl üst üste Beşiktaş'ı şampiyon yaptı. Bu uyum, hoca-takım uyumu başka bir şey. İyi hoca iyi takım olduğu zaman sonuç da çok iyi oluyor. 2000 yılında Galatasaray'ın Real Madrid'i yenip Süper Kupa'yı kazanması nasıl izah edilebilir? Bu ayrı bir şey. Biz İspanya milli takımı hocası Del Bosque'yi Beşiktaş'tan, Avrupa Şampiyonu İspanya'nın hocası Aragones'i Fenerbahçe'den kovduk. Bana sorarsanız Aziz Yıldırım çok yanlış işler yaptığı için hocalar başarılı olamıyor. Bazen takımla hoca arasında uyumsuzluk oluyor.
-Takımdaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle yabancı oyuncuların kulübede oturması, hatta tribüne çıkması takımı kötü etkiler mi?
FUTBOLCULAR RİJKAARD'A GÜVENİYOR
Hocaya güveniyorsa takım, sorun yaratmaz. Efendim, Rijkaard beni sevmiyor, ağzımla kuş tutsam kenarda otururum diyorsan, iş bitmiş. Ama ben dünyanın en iyi futbolcusu olsam bile yerim garantili değil. Antrenmanlarda iyi çalışırsam takıma girerim dersen, o zaman başarılı olursun. Bu ikinci tür izlenim bırakan bir hoca. Bu nedenle futbolcu neden kenarda olduğunu biliyor. Bunun Galatasaray'ın menfaatine olduğunu biliyor. Galatasaray kazandıkça primlerinin yükseleceğini, beraber kazanacaklarını biliyor. Bu inanç olduğu sürece sorun olmaz
-Spor kamuoyunun tartıştığı 'Arda mı, Messi mi' konusuna cevabınız nasıl olur?
ARDA MI MESSİ Mİ?
Ben bu tür mukayeselere karşıyım. Arda bambaşka, Messi bambaşka. Bana sorarsan Messi daha genç, futbolcuların mukayese edileceği kadar büyük değil, Maradona, Platini, Hagi değil. Messi henüz kendini ispat etmedi. Ben Arda olsam Messi ile mukayeseden mutlu olmam. Arda daha işin çok başında, müthiş bir yetenek. Çok iyi bir ekiple çalışıyor, iki sene sonra Messi hangi ülkede ise o ülke basını onu Arda ile mukayese eder. Arda hakikaten dünyanın en büyük adamlarından biri olacak.
-Yaklaşan kongre öncesi Adnan Polat'ın karşısına rakip çıkar mı?
LİSECİLER G.SARAY'I BİTİRECEK
Çirkin bir durum var, hortladı yeniden. 30 sene öncesinin dazlakları, yani liseciler var. Ve Galatasaray'ı mahvedenler bunlar. Bu liseci kafa Galatasaray'dan temizlenmediği sürece, Galatasaray dünya futbolundaki yerini alamaz. Galatasaray dünyaya açılımını Alp Yalman'la başlattı. O liseli değildi. Galatasaray Faruk Süren zamanında en büyük başarıya ulaştı. O liseli değil. Galatasaray Adnan Polat'la yeni bir hamle başlattı. O liseli değil. Liseliler dışarıdan olanlarla ulaşılan başarıları hazmedemiyor. Batıya açılan pencerede ırkçılık yok. Ama Galatasaray'ın yanlış tüzüğü yüzünden liseciler Galatasaray'a hakim olabilir, o da Galatasaray'ın sonu olur. Kaldı ki Galatasaray Kulübü kurulduğu zaman lise yatılıydı. Yatılı lisede okuyan da Galatasaraylı olurdu. Liseden Beşiktaşlı'nın, Fenerbahçeli'nin çıkması mümkün değildi. Çok az rastlanırdı. Şimdi Galatasaray Lisesi gündüzlü bir Anadolu Lisesi. Şimdi okulda oylama yapsanız Galatasaraylılar'ın azınlıkta olduğunu görürsünüz. İşte o liseyi bitirmiş olmak kulübe üye olmak için yeter. Ama Galatasaray'a hizmet eden, o lisede okumadı diye kulübe üye olamıyor. Bir de Galatasaray'ı geriye götürüyor. Bu tüzük değişmeli, çağ dışı bir tüzük, Hitler tüzüğü bu.
-Haldun Üstünel'i Galatasaray'ın neresinde görüyorsunuz?
ÜSTÜNEL GELECEĞİN BAŞKANI
Haldun bir pırlanta. Futbol şubesinin başına geçmek isteyenler kendi kendilerini tatmin etmek isterler. Haldun çok büyük işler yaptığı halde işlerde kendinden bahsettirmek için en ufak bir teşebbüsü yok. Çok da genç, çok da iyi işler yapıyor. Çok da mütevazı, geleceğin pırlanta başkan adayı.
Akşam
Koyu G.Saraylı olmasına rağmen takıma yönelik sert salvoları ile dikkat çeken Hıncal Uluç, Cimbom'un ligdeki ve Avrupa'daki şansını yorumladı. Uluç ilk kez bu kadar emin konuştu.
Galatasaray lige ve kupaya fırtına gibi başladı. Çok hırslı. Hatta kupa maçından sonra bazı futbolcular eve gitmeyip Florya'da kalmışlar. Futbolculardaki bu isteği arzuyu neye bağlıyorsunuz?
FIRTINA DEMEK İÇİN ERKEN
Lige fırtına gibi girdiği sözcüğünü biraz abartılı buluyorum. Maçlara fırtına gibi başladığını söylerseniz doğru. 15-20 dakika fırtına gibi oynuyorlar ama ondan sonra duruluyorlar. Bunu 90 dakikaya yayarlarsa fırtına gibi tarifine uygun olacak. Geçmiş yıllara göre çok fark var Galatasaray'da. Teknik kadronun nihayet doğru seçilmiş olması; 50 yıllık gazeteci olarak bildiğim 2 muhteşem Hollandalı futbolcu, biri Rijkaard diğeri Neeskens. Bu iki Hollandalı Galatasaray'ın başında. Çok uyumlular, yaptıklarını da birinci günden itibaren hissettirmeye başladılar. İşin daha başında bu sene farklı dedirttiler. Şu ana kadar Galatasaray çok önemli bir rakiple maç yapmadı. Daha çok erken. İçerideki rakiplerin de durumları meydanda, sezon daha yeni açıldı. Fırtına demek için iki ay bekleyelim.
- Galatasaray'ın bu yılki transfer politikasını nasıl buldunuz. Spor kamuoyu en iyi ve isabetli transferleri Galatasaray yaptı diyor siz bu konuda neler söylemek istersiniz. Cim Bom'da transfer devam etmeli mi?
RİJKAARD'IN ADI KOMBİNE SATTIRDI
Baştan beri söylüyorum transfer şu düşünce içinde yapılır. Hedefin ne? Hedefin Türkiye şampiyonluğu ise başka, Avrupa ise başka, ligde kalmak ise başka. Transferlerden anlaşılıyor ki hedef ligin ötesinde.. Hedef 2000 yılındaki gibi UEFA şampiyonluğuna ulaşıp, seneye Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir statü elde edip orada başarılı olmak. Bunun için de yurt içinde öncelikle şampiyon olmak gerekiyor. Yani Galatasaray'ın hedefleri büyük
İkinci hedef ve asıl önemlisi son yıllarda Galatasaray Türkiye'nin en az seyirciye oynayan büyük takımı. 3-5 bin kişiye oynuyor. 8 bin kişi için bile muhteşem seyirci ifadesi kullanılıyor. Bu transferin bir sebebi de tribüne seyirci çekmek. Televizyona seyirci çekeceksin ki para kazanabilesin. Bazen seyirci çekmek için transfer yapılır ve yapılmalı. Rijkaard'ın adı nedeniyle kombine alan arkadaşlarımı biliyorum.
GALATASARAY'A GOLCÜ LAZIM
Transferde takım içinde oyunu renklendirecek isimlere yönelindi. Keita gibi Elano gibi... Bence Galatasaray'da transfer imkanlar içinde devam etmeli. Mutlaka Galatasaray'a bir golcü lazım. Santrfor değil golcü. Galatasaray'da golcü deyince Metin Oktay, Tanju, Hakan Şükür akla geliyor. Milan Baros bu değil, Nonda hiç değil. Dünya futbolunda da bu tip futbolcu az ama Baros yeterli değil. Hele onun sakatlandığı, oynamadığı zaman iyice durum tatsız. Onun için Galatasaray'ın iyi bir golcüye ihtiyacı var. Hedef sadece Türkiye Ligi ise bu kadro bunun için fazla bile. Galatasaray'ın mevcut kadrosundan iki takım yap ikisi de Türkiye ligini rahat rahat götürür. Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi ise niyet, önce çok iye bir golcü, bir de play-maker lazım Galatasaray'a eğer Real Madrid'le, Barcelona'yla, Milan'la, Manchester United'la, Inter'le mücadele edecekse.
- Galatasaray'la Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın transferlerini değerlendirir misiniz?
HEYECAN VEREN TRANSFER YOK
Mukayesesi dahi edilmez... Fenerbahçe Roberto Carlos'u transfer ettiğinde heyecanlanmıştım. Bu sene Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın heyecanlandırıcı transferi yok. Bir futbolcu seyretmek için maça gitmek vardır. Bu sene bu takımlarda bu yok. Biz Can Bartu'yu, Lefter'i seyretmeye Fenerbahçe maçına, Baba Recep'i seyretmeye Beşiktaş maçlarına giderdik. Böyle bir transfer yok, bana heyecan veren bir isim transferini Fenerbahçe ve Beşiktaş yapmadı.
- Galatasaray ve Fenerbahçe'nin UEFA ve ligde Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi ve Türkiye ligindeki şansları nedir? Size göre ligi kim önde bitirir?
GALATASARAY'IN KADROSU ZENGİN
Prensip olarak bu tür kehanete dayalı tahminler yapmam. Yapılmaz da. Futbolun güzelliği orada. Lige bu sene gelmiş ve alacakları dolayısıyla biri dışında tüm futbolcuları yeni Diyarbakır'ın Trabzon'u evinde yeneceğini kim düşünürdü? Basketbolda, voleybolda bu böyle değildir. Güçsüz takımın şansı yoktur. Antalya Kepez Bld. Chicago Bulls'la 100 kez oynasa, Bulss yener ama Kepez Bld. futbol takımı, Barcelona'yı yenebilir. Futbolun güzelliği burada, böyle olunca da kimin şampiyon olacağını tahmin etmek mümkün değil. Ama hem içeride hem dışarıda hedefe yürüyecek zengin bir kadrosu ve teknik kadrosu var Galatasaray'ın.
- G.Saray hem ligde, hem de UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarında bol bol gol atıyor. (7 maç 25 gol, ortalama: 3.57) Bunun sebebi Rijkaard'ın sistemi mi yapılan transferler mi?
FELSEFESİ FARKLI
Sistemi, futbol felsefesi, Hollanda'nın felsefesi. Hücum futbolu, 82 Dünya Kupası'nda sonra özellikle futbol literatürüne girdi deyim olarak. Bu kafadaki en önde gelen hocalardan biri Rijkaard. Futbolun seyir sporu olduğunun, seyredenin zevk alması gerektiğinin farkında. Bu yüzden bol gol atarak, risk alarak kazanıyor. Bu futbol felsefesi benim alkışladığım bir felsefe.
- Sizce Hollandalı hoca Galatasaray'da başarılı olabilecek mi?
BAŞARI İÇİN UYUM GEREKİR
Daha Galatasaray sezonun başında, güçlü rakiplerle henüz oynamadı. Bu Levadia Tallinn maçı ölçü olmaz. Ayrıca bir hocanın bir takımda başarılı olması hocanın çapıyla doğru orantılı değil. Çok başka unsurlar var. Dünyanın en iyi hocası, en iyi futbolcuları bir takımda buluşuyor ama uyumsuzluk nedeniyle başarılı olunamıyor. Buna karşılık çok kariyersiz bir hoca, mesela Gordon Milne, İngiliz literatüründe adı yok, Türkiye'de 3 yıl üst üste Beşiktaş'ı şampiyon yaptı. Bu uyum, hoca-takım uyumu başka bir şey. İyi hoca iyi takım olduğu zaman sonuç da çok iyi oluyor. 2000 yılında Galatasaray'ın Real Madrid'i yenip Süper Kupa'yı kazanması nasıl izah edilebilir? Bu ayrı bir şey. Biz İspanya milli takımı hocası Del Bosque'yi Beşiktaş'tan, Avrupa Şampiyonu İspanya'nın hocası Aragones'i Fenerbahçe'den kovduk. Bana sorarsanız Aziz Yıldırım çok yanlış işler yaptığı için hocalar başarılı olamıyor. Bazen takımla hoca arasında uyumsuzluk oluyor.
-Takımdaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle yabancı oyuncuların kulübede oturması, hatta tribüne çıkması takımı kötü etkiler mi?
FUTBOLCULAR RİJKAARD'A GÜVENİYOR
Hocaya güveniyorsa takım, sorun yaratmaz. Efendim, Rijkaard beni sevmiyor, ağzımla kuş tutsam kenarda otururum diyorsan, iş bitmiş. Ama ben dünyanın en iyi futbolcusu olsam bile yerim garantili değil. Antrenmanlarda iyi çalışırsam takıma girerim dersen, o zaman başarılı olursun. Bu ikinci tür izlenim bırakan bir hoca. Bu nedenle futbolcu neden kenarda olduğunu biliyor. Bunun Galatasaray'ın menfaatine olduğunu biliyor. Galatasaray kazandıkça primlerinin yükseleceğini, beraber kazanacaklarını biliyor. Bu inanç olduğu sürece sorun olmaz
-Spor kamuoyunun tartıştığı 'Arda mı, Messi mi' konusuna cevabınız nasıl olur?
ARDA MI MESSİ Mİ?
Ben bu tür mukayeselere karşıyım. Arda bambaşka, Messi bambaşka. Bana sorarsan Messi daha genç, futbolcuların mukayese edileceği kadar büyük değil, Maradona, Platini, Hagi değil. Messi henüz kendini ispat etmedi. Ben Arda olsam Messi ile mukayeseden mutlu olmam. Arda daha işin çok başında, müthiş bir yetenek. Çok iyi bir ekiple çalışıyor, iki sene sonra Messi hangi ülkede ise o ülke basını onu Arda ile mukayese eder. Arda hakikaten dünyanın en büyük adamlarından biri olacak.
-Yaklaşan kongre öncesi Adnan Polat'ın karşısına rakip çıkar mı?
LİSECİLER G.SARAY'I BİTİRECEK
Çirkin bir durum var, hortladı yeniden. 30 sene öncesinin dazlakları, yani liseciler var. Ve Galatasaray'ı mahvedenler bunlar. Bu liseci kafa Galatasaray'dan temizlenmediği sürece, Galatasaray dünya futbolundaki yerini alamaz. Galatasaray dünyaya açılımını Alp Yalman'la başlattı. O liseli değildi. Galatasaray Faruk Süren zamanında en büyük başarıya ulaştı. O liseli değil. Galatasaray Adnan Polat'la yeni bir hamle başlattı. O liseli değil. Liseliler dışarıdan olanlarla ulaşılan başarıları hazmedemiyor. Batıya açılan pencerede ırkçılık yok. Ama Galatasaray'ın yanlış tüzüğü yüzünden liseciler Galatasaray'a hakim olabilir, o da Galatasaray'ın sonu olur. Kaldı ki Galatasaray Kulübü kurulduğu zaman lise yatılıydı. Yatılı lisede okuyan da Galatasaraylı olurdu. Liseden Beşiktaşlı'nın, Fenerbahçeli'nin çıkması mümkün değildi. Çok az rastlanırdı. Şimdi Galatasaray Lisesi gündüzlü bir Anadolu Lisesi. Şimdi okulda oylama yapsanız Galatasaraylılar'ın azınlıkta olduğunu görürsünüz. İşte o liseyi bitirmiş olmak kulübe üye olmak için yeter. Ama Galatasaray'a hizmet eden, o lisede okumadı diye kulübe üye olamıyor. Bir de Galatasaray'ı geriye götürüyor. Bu tüzük değişmeli, çağ dışı bir tüzük, Hitler tüzüğü bu.
-Haldun Üstünel'i Galatasaray'ın neresinde görüyorsunuz?
ÜSTÜNEL GELECEĞİN BAŞKANI
Haldun bir pırlanta. Futbol şubesinin başına geçmek isteyenler kendi kendilerini tatmin etmek isterler. Haldun çok büyük işler yaptığı halde işlerde kendinden bahsettirmek için en ufak bir teşebbüsü yok. Çok da genç, çok da iyi işler yapıyor. Çok da mütevazı, geleceğin pırlanta başkan adayı.
Akşam
