Fıkralarr

[gonyalı]

Yeni banka memuru olarak işe alınan genç, ilk gün masasına gelip ne bir kalem kağıt ne bir bilgisayar bulamayınca depoya telefon açar:

– “Rezalet! Ne dalgacı heriflersiniz, benim eşyalarım nerede? Derhal gönderilsin yoksa gelirsem dağıtırım orayı ona göre.”

Telefondaki ses sakin bir tonla yanıt verir:

– “Siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz acaba?”

– “Hayır, kiminle konuşuyormuşum bakalım?”

– “Ben bu bankanın müdürüyüm!”

– “Peki, siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?”

– “Hayır.”

​

– “Oh, çok şükür.”​

Kaynak:

Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız

 

[MAERKEK]

Avukatın biri ofis açar. Sekreteri birinin geldiğini söyler. Avukat içeri alınmasını söyler çok geçmeden kapı tıklanır.

Avukat gel der ve telefon elinde adamı karşılar.

Avukat:O iiiş tamamm efendim , siz hiç dert etmeyiniz . Bugüne kadar böyle davalara giripte kaybettiğimi hiç olmadı .
O hakimi iyi bilirim , merak etmeyin konuşma uzar da uzar .10 dk sonra adama dönüp sorar .
Kusura bakmayın beklettim , nasıl yardımcı olabilirim size der ?

Gelen adamsa avvkattt beyyy telefonn bağlamaya geldiydim der.

Avukat möl möl bakar

 

[gonyalı]

“ Acaba altınla gümüş açıkta kalsa ne olur?..“​

Öğretmen yapılan deneyin sonucunu şöyle özetledi:

–“Çocuklar, gördüğünüz gibi demir ile bakır açıkta kalınca oksitlenir. Yani paslanır. Şimdi size bir soru.”

–“Acaba altınla gümüş açıkta kalsa ne olur?”

Arka sıradan bir öğrenci, hemen atılır:

–“Çalarlar öğretmenim!”​

​

 

[MAERKEK]

“ Acaba altınla gümüş açıkta kalsa ne olur?..“​

Öğretmen yapılan deneyin sonucunu şöyle özetledi:

–“Çocuklar, gördüğünüz gibi demir ile bakır açıkta kalınca oksitlenir. Yani paslanır. Şimdi size bir soru.”

–“Acaba altınla gümüş açıkta kalsa ne olur?”

Arka sıradan bir öğrenci, hemen atılır:

–“Çalarlar öğretmenim!”​

​

Bakırı da çalarlar artık

 

[gonyalı]

Ruh doktoruna giden kadın:

– Kendim için gelmedim doktor bey, oğlum kaç gündür çamurlar içinde oynuyor, çamurdan küçücük pastalar yapıp fırında pişiriyor…

– Merak etmeyin hanımefendi. Dünyanın bütün çocukları bu çeşit oyunlar oynamaya bayılırlar. Kadın doktorun eline sarıldı:

– Oh, çok şükür. Beni büyük bir üzüntüden kurtardınız doktor.

Biz de oğlumun karısı ile başbaşa verip “ya midemize dokunursa” diye boşuna üzülüyormuşuz.​

Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız