Doğuş Pertez
Admin
Feridüddin-i Attar Kısaca Hayatı
Feridüddin-i Attar Hayatı
Feridüddin-i Attar hakkında bilgi
Feridüddin-i Attar 1119 (H.513) senesinde Nişâbur’da doğdu. İsmi, Muhammed bin İbrâhim’dir. Evliyânın büyüklerindendir. Nişâbûrî ve Hemedânî nisbet edilip, Ferîdüddîn lakabıyla meşhur oldu. Bir müddet baba mesleği olan attârlık yapıp ilâç, esans îmâl edip sattığı için, Ferîdüddîn-i Attâr diye tanındı. Attar belki de değişik alanlarda da eğitim almış bir eczacının oğludur. 1229 (H. 627) senesinde Moğollar tarafından şehid edildi. Şadbâh kasabası yakınlarında defnedildi.
Ferîdüddîn-i Attâr, küçüklüğünde Şadbah (Şadyah) kasabasında bir yandan babasının yanında attârlık (eczâcılık) mesleğini öğreniyor, bir yandan da Kutbüddîn Haydar isimli büyük bir zâtın sohbetlerine devâm ediyordu.Kelâm, fıkıh, tefsîr ve hadis gibi din ilimlerini, Arabî, sarf, nahv gibi âlet ilimlerini ve fen bilgilerini öğrenmekten geri durmuyordu.
Hac için çıktığı seferde, tasavvufa dâir eserleri mütâlaa etti. Hallâc-ı Mansûr, Ebû Sa’îd-i Ebü’l-Hayr gibi geçmiş evliyâdan aldığı feyzlerle yetişti. Şeyh Mecdüddîn gibi o devirdeki velîlerin sohbetlerine kavuştu. Kalan ömrünü Allahü teâlâya ibâdet etmek, tasavvuf büyüklerinin hâl ve hayâtlarını anlatarak, onları insanlara sevdirerek ve kitap yazarak geçirdi. Babası ile berâber Moğal istilâsından kaçarak,Belh’ten hicret eden beş yaşındaki Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi ile görüştü.Yazdığı kitaplardan Esrâr-nâme’sini, başka bir rivâyete göre, Mantık-ut-Tayr’ını ona hediye etti.
Moğollar, Doğu Türkistan ile Çin ve Hindistan taraflarını işgâl ettiler.Harezmlilerin elinde bulunan Mâverâünnehr’i, bu arada Nişâbur’u yağmaladılar.Gittikleri her yerde görülmedik zulümler yaptılar.Nişâbur’a gelen Moğol askerlerinden biri, Ferîdüddîn-i Attâr’ı (rahmetullahi aleyh) vurduğu kılıç darbesiyle şehid eyledi ve düştüğü yere defnedildi.
Daha sonraki devirlerde kabrinin üstüne bir türbe ile yanına bir imârethâne yaptırıldı.
Eserleri
Musîbet-nâme
Esrâr-nâme
Mantık-üt-Tayr ve Makâmât-ı Tuyûr
Muhtâr-nâme
Cevher-üz-Zât
Eştur-nâme
Bülbül-nâme
Biser-nâme
Haydar-nâme
Deryâ-i nâme
Şifâ-ül-Kulûb
Pend-nâme
Bu eserler manzumdur. Tek nesir eseri Tezkiret-ül-Evliyâ’dır.
Feridüddin-i Attar hakkında bilgi
Feridüddin-i Attar 1119 (H.513) senesinde Nişâbur’da doğdu. İsmi, Muhammed bin İbrâhim’dir. Evliyânın büyüklerindendir. Nişâbûrî ve Hemedânî nisbet edilip, Ferîdüddîn lakabıyla meşhur oldu. Bir müddet baba mesleği olan attârlık yapıp ilâç, esans îmâl edip sattığı için, Ferîdüddîn-i Attâr diye tanındı. Attar belki de değişik alanlarda da eğitim almış bir eczacının oğludur. 1229 (H. 627) senesinde Moğollar tarafından şehid edildi. Şadbâh kasabası yakınlarında defnedildi.
Ferîdüddîn-i Attâr, küçüklüğünde Şadbah (Şadyah) kasabasında bir yandan babasının yanında attârlık (eczâcılık) mesleğini öğreniyor, bir yandan da Kutbüddîn Haydar isimli büyük bir zâtın sohbetlerine devâm ediyordu.Kelâm, fıkıh, tefsîr ve hadis gibi din ilimlerini, Arabî, sarf, nahv gibi âlet ilimlerini ve fen bilgilerini öğrenmekten geri durmuyordu.
Hac için çıktığı seferde, tasavvufa dâir eserleri mütâlaa etti. Hallâc-ı Mansûr, Ebû Sa’îd-i Ebü’l-Hayr gibi geçmiş evliyâdan aldığı feyzlerle yetişti. Şeyh Mecdüddîn gibi o devirdeki velîlerin sohbetlerine kavuştu. Kalan ömrünü Allahü teâlâya ibâdet etmek, tasavvuf büyüklerinin hâl ve hayâtlarını anlatarak, onları insanlara sevdirerek ve kitap yazarak geçirdi. Babası ile berâber Moğal istilâsından kaçarak,Belh’ten hicret eden beş yaşındaki Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi ile görüştü.Yazdığı kitaplardan Esrâr-nâme’sini, başka bir rivâyete göre, Mantık-ut-Tayr’ını ona hediye etti.
Moğollar, Doğu Türkistan ile Çin ve Hindistan taraflarını işgâl ettiler.Harezmlilerin elinde bulunan Mâverâünnehr’i, bu arada Nişâbur’u yağmaladılar.Gittikleri her yerde görülmedik zulümler yaptılar.Nişâbur’a gelen Moğol askerlerinden biri, Ferîdüddîn-i Attâr’ı (rahmetullahi aleyh) vurduğu kılıç darbesiyle şehid eyledi ve düştüğü yere defnedildi.
Daha sonraki devirlerde kabrinin üstüne bir türbe ile yanına bir imârethâne yaptırıldı.
Eserleri
Musîbet-nâme
Esrâr-nâme
Mantık-üt-Tayr ve Makâmât-ı Tuyûr
Muhtâr-nâme
Cevher-üz-Zât
Eştur-nâme
Bülbül-nâme
Biser-nâme
Haydar-nâme
Deryâ-i nâme
Şifâ-ül-Kulûb
Pend-nâme
Bu eserler manzumdur. Tek nesir eseri Tezkiret-ül-Evliyâ’dır.