Fenerbahçe Beşiktaş Maçı (Sağlık olsun arkadaşlar)

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Uzmandede

Uzmandede

Üye
    Konu Sahibi
Fenerbahçe Beşiktaş Maçı (Sağlık olsun arkadaşlar)
İlk yarı sonunda farklı bir giriş hazırlamıştım aslında maç için ancak İbrahim Üzülmez, ikinci yarıda sahneyi tek başına almayı hak eden bir hücum perofrmansıyla derbiyi resmen aldı, götürdü. 2003'te bize attığı golü bile gölgede bırakacak bir performantı bana göre, hele 3. golde orta sahada rakibini ekarte edişi ve verdiği pas ağızları açık bırakacak cinstendi ve bunu bir kere değil birden fazla kez yaptı İbrahim. İlk goldeki efsane asistini de unutmamak gerek. Gelen ilk golden sonra kariyer performansını ortaya koyan bir İbrahim Üzülmez vardı sahada. Saygıyla eğiliyor ve maçın başına dönüyorum müsadenizle.

Aslında Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ı için maç öncesi analizi yapmanın yersizliğini bilen biri olarak maçtan bir saat öncesine kadar pek de kafa yorduğum söylenemez. Yine de Denizli standartlarında fazla büyük sürprizler yoktu sahada, Serdar Özkan'ı bir kenara koyarsak Fink-Ernst ikilisini sahaya sürüp ön alanda Bobo'yu kullanmak benim de birinci tercihim olurdu Fenerbahçe karşısında. Fink'in 'Tomas Abraham' görevini yerine getireceği maçın ilk 20-25 dakikasında Alex'in ve Fink'in sahanın en az anons edilen isimlerinden ikisi olmasından belliydi zaten, maç boyunca da Alex'i fazlasıyla rahatsız etmeyi başardı. Fenerbahçe'de Alex'in vasat olduğu her maç hücumda üretkenliğinin düşeceği iki kere iki dört gibi bir kural, yine de ilk yarıda ceza sahasına bir şekilde indiler ve penaltı kokan iki ceza sahası aksiyonuna girmeyi başardılar. Bunun dışında etkili bir Carlos şutu ve ilk yarının son dakikasında çatalda patlayan bir Alex frikiği izledik. Daum planını muhtemelen böyle bir girişimden gol çıkarıp oyunu kendileri açısından daha rahat oynanabilir kılmaktı ancak olmayınca devreye beraberlikle girildi.

Beşiktaş'ın ilk yarı aksiyonlarını ise zaman zaman aksasa da genelde iyi işleyen pas trafiği ve bu pas trafiğiyle özellikle soldan Fenerbahçe beklerini zorlayan kanat akınları oluşturuyordu. Maçın ilk net gol pozisyonu da Ekrem Dağ ile 8.dakikada sol taraftan gelişen akındı zaten. Gökhan Gönül bu maçın en verimsiz oyuncularından biri oldu, İbrahim Üzülmez ve Ekrem Dağ'ın görev aldığı kanadı hem ilk yarı hem ikinci yarı çok iyi kullandı Beşiktaş. Hesapta olmayan bir 'Delinho' performansı da gelince Gönül'ün kanadı çöktü desek yeri. Aslında Mehmet Topuz önde fazla gedik veren bir kanat tipi değil. Galatasaray maçında da Emre'nin sol tarafa, Baroni'nin sağ tarafa yardıma gelmesiyle Fenerbahçe'de kanatları kapatmaya müsait bir yapı oluşuyordu, bu maçta anlaşılan net bir kanat tehdidi beklememiş Daum. Hoş, Daum ne olduğunu anlayana kadar tabelada 2-0'ı gördü ve surat ifadesinden geri kalan sürede iki gol bulamayacakları rahatlıkla okunuyordu.

İlk golün derbi tarihinde sıkça anılacak gollerden biri olduğunu şimdiden söylersek yanlış olmayacak sanırım, İbrahim Üzülmez son demlerinde kendisini hafızalara kazıyacak bir maç çıkardı. Ortayı sağ ayakla Fink'in oraya geleceğini düşünerek kestiğini söyleyemeyeceğim ama geri kalan dakikalarda kendine gelen özgüveniyle yaptıkları beni benden aldı. Bir Premier Lig beki izledim ben bugün İnönü'de. Bobo da Fink'in golünün gölgesinde kalmayacak şıklıkta bir gol attı aslında, sırtı dönük aldığı topu o kadar hızlı ve o kadar net vurdu ki Volkan Demirel hamle dahi yapamadı pozisyonda. 2-0'dan sonra takım olarak bir vites daha yükselten Beşiktaş, ilk yarıda Fenerbahçe lehine de gelişebilecek oyunu bir daha rakibine fırsat vermeyecek şekilde kontrol altına aldı.

Fenerbahçe'de hasar beklenenden büyük. Emre Belözoğlu, yine sol baldırını tutarak kenara geldi, 3 hafta yokmuş. Kazım, ligimizde artık klasikleşen "**** off" kırmızı kartını aldı, o da küfürden dolayı en az 2 maç olmaz. Kırmızı kart demişken hakem Fırat Aydınus'un ahenkle dans eden saçları da gözümden kaçmadı açıkçası. Toplamda bakarsak Galatasaray'ın Kadıköy bilançosuna benzer bir fatura. 3-0'lık skor da Galatasaray'a liderlik davetiyesi çıkaran bir başka detay, Galatasaray yarın 1-0'lık galibiyete dahi liderlik koltuğuna oturmuş olacak 13. hafta sonunda. Kadıköy deplasmanını atlatmış bir Galatasaray'ın 8'de 8 yapmış Fenerbahçe'nin önünde lider olması fazlasıyla iyimser bir senaryoydu 4-5 hafta önce, şu anda Galatasaray'ın önünde tek maç var bu hedefi gerçekleştirmek için. Bir ara 7-8 puana çıkması an meselesi olan fark tekrar eridi, Fenerbahçe 1-0'dan verdiği Antep maçıyla büyük bir fırsatı kaçırdı demiştik, bugün daha iyi anlaşılıyordur sanıyorum. Beşiktaş da 5 haftalık serisiyle ikilinin yanına sokulmuş durumda, fark liderle her halükarda dört puan olacak siyah-beyazlılar adına. Onlar için de kârlı bir geceydi. Bir Galatasaraylı olarak yanımdaki Beşiktaşlılardan daha fazla sevinmem şu son cümlemden de anlaşılıyordur herhalde. Yarın oynanacak maçlar sonunda lig değerlendirmesine devam ederiz, şimdilik kısa keselim... :ehe
 
tragedie

tragedie

Emekli Yönetici
beşiktaşı tebrik ettik ama bence penaltı verilmiş olsaydı fenerbahçe bu maçı bu şekilde bitirmezdi çünkü beşiktaş ilk golü attıktan sonra defansa çekildi tamam fenerbahçe kötü oynadı ama bu hakemin maçın sonucunu direk olarak değiştiricek hatalar yapması anlamına gelmez bir penaltıyı gördüğün halde çalamıyorsan 1 metree ofsaytı yan hakem göremiyorsa bunun anlamı fıratçım bir daha fenerin maçlarını biraz zor alırsın çünkü son dönemlerde fb bjk derbilerini sen yönetiyordun biraz dinleniceksin....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
0
Görüntüleme
269
Eren Değerli
Cevap
0
Görüntüleme
236
Eren Değerli


Üst Alt