Ergenlik Döneminde Yaşanan Fiziksel Değişimler Nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar

Love Prince

Love Prince

Üye
    Konu Sahibi
Ergenlik Döneminde Yaşanan Fiziksel Değişimler Nelerdir?
Ergenlik dönemi sorulan sorularergenligin sorunlari..

Ergenlik Döneminde Yaşanan Fiziksel Değişimler Nelerdir?
Genel olarak ele aldığımızda bu dönemde gençlerde fiziksel olarak değişiklikler gözleniyor. Boyları uzuyor kiloları artıyor cinsel organlarda değişiklikler oluyor. Yüzde sivilce oluşuyor. Gençler cinselliği keşfetmeye başlıyorlar. Ancak yetişkinler dünyasına adım atmaya hazırlanan gençte fiziksel gelişme olsa bile ruhsal gelişme aynı oranda olmadığı için bir uyumsuzluk oluşuyor. Ruhsal donanımları fiziksel gelişimleriyle orantılı olmadığı için bir iç çatışma yaşanıyor.

Bu Dönemde Gençler Psikolojik Olarak Nasıl Etkilenir?

Ergenlik döneminde genç kendisini yalnız hisseder ve vücudundaki ruhsal dünyasındaki değişikliklerden korkar. Cinsel anlamda farklılıklar yaşar ve hissettiği bu karmaşayı dile getirmekte zorlanır. Yaşadığı bu hassas döneme ailesini katmakta zorlanır. İçinde bulunduğu her şeyi reddeden bir tutuma girebilir. Bu da onun fiziksel ve ruhsal yapısını bloke edecektir.

Bu dönemde birçok ailenin çocuklarının birdenbire yetişkin olmalarını kolay kabullenemediklerini gözlüyorum. Anne babalar okuldaki ödevlere arkadaş seçimine gelecekle ilgili planlara fazla müdahale edebiliyorlar. Gençlerle yaptığımız psikoterapilerde birçoğundan "arkadaşlarıma babama çok şey anlatabilirim. Ama benim gerçekten kim olduğumu içimden gerçekten neler geçtiğini asla söyleyip anlatamam" sözlerini duyuyoruz. Bu sözlerde yetişkinler dünyasına çok önemli mesajlar var.

Gençler için bu dönemde okul arkadaşlar ve ebeveynler çok önem kazanıyor. Genç farklı olma kendini akıllı bulmama duygusu kendisinin ve ailenin beklentilerine ayak uyduramama duygularıyla mücadele ediyor. Yetişmekte olan gençler için kendi bedenleri çok önemli bir problem teşkil ediyor. Nasıl gözüktüklerine inanılmaz derecede önem veriyorlar. Tabii bunda ergenlik dönemi kadar ve medyanın kadın-erkek kavramıyla ilgili oluşturduğu prototipler de çok etkili oluyor. Aileler de cinsellikle ilgili kültürleri sınırlı olduğu için gençlere çok fazla yardımcı olamıyorlar. Türkiyedeki eğitim sisteminin yalnız başarıyı hedeflemesi gencin ruhsal ve bedensel gelişimini ön plana almaması bütün yükü ailenin omuzlarına yıkıyor.

Birçok genç erken yaşlarda iş aramaya başlıyor. Bağımsızlığı için kararlar almak istiyor. Ancak bağımsız olmak için attıkları adımlar yetişkinler dünyasında gerekli ilgiyi bulamayıp ciddiye alınmıyor ya da reddedilip geri çevriliyor.

Ailelere Öneriler?

Anne babalar ergenlik dönemindeki gençleri ciddiye alıp dinlesinler. Onların görüşlerine duygularına önem verip sevgi ve desteklerini hiç eksik etmesinler. Bu dönemde gencin anne ve babası ile ilişkisindeki dil çok önemlidir. Örneğin yeni yetişen bir genç kıza babasının yaklaşımı farklı tip sonuçlar getirecektir. “Senin böyle kısa giyinip oranı buranı göstermeni istemiyorum” yerine “Senin güvenliğin açısından tedirginim. Seni dışardaki bilinmeyen bu dünyada kaybetmekten korkuyorum. Bu yüzden dikkatli olmanı istiyorum” demek daha dürüst ve sağlıklı bir mesaj olacaktır. Eğer bütün çabalara rağmen problemler çözülemiyorsa genç kendini dış dünyaya kapamışsa muhakkak bir çocuk genç psikoterapistine başvurmalarını öneriyorum. Son derece moderngencin sahip olduğu potansiyele yönelik tekniklerin ön planda tutulduğu terapi yöntemiyle bu sancılı dönem kısa sürede atlatılabilir. Gence özgüveni kazandırılabilir. Yetişkinler dünyası ve onun beklentileriyle başa çıkabiliecek iletişim modelleri ve donanımını kazanması sağlanabilir. Böylelikle bu kritik dönem psikoterapi yardımıyla gence ve aileye hasar vermeden atlatılabilir.

Ergenlik Sorunlarını Aşmak İçin Neler Yapmalı?

Aileler bu dönemde cinsellikle ilgili konuları çocuklarıyla konuşmakta zorlanıyorlar. Çünkü anne- babalar birkaç kuşak öncesinden devraldıkları dayatmacı kalıpçı modeli taşıyorlar. Bu konuda konuşacak kültürleri sınırlı. Ama bir yandan da medya birçok değer yargısını sorguluyor herşey hızla değişiyor. Aile buna ayak uyduramadığı için genç ailesini de sorgulamaya başlıyor. Kuşaklar arası kriz yaşanıyor. Gençlerin bu dönemde yetişkinler dünyasının hakimiyetini reddettiğini unutmamız gerekiyor. Bu yüzden ailelere sorunların aşılması için gençlerin dünyasına inen bir eşlik etmepaylaşma öneriyorum. Anneler kızlarıyla babalar da oğullarıyla sorunları paylaşabilir. Örneğin cinsellikle ilgili yaşanan sorunlarla ilgili kendisinin de ergenlik döneminden geçtiğini benzer sorunları yaşadığını anlatabilir kendisini nasıl hisettiğini hangi sorunları yaşadığını sorabilir dinleyebilirler. Ama öğretici dayatmacı bir pozisyonla yaklaşmamaları gerekiyor.

Ergenlik döneminde okul aile ve çocuk üçgeninin ilişkileri iyiyse sorunlar en aza iniyor. Bu dönemde okullarda da yaş gruplarına yönelik ortak grup faaliyetleri oluşturulmalı. Gençler sorunlarını paylaşmalı içlerindeki sesi saklı tutarak kendilerini bloke ettiklerini unutmamalılar. Aileler gençlere sıkıntı duydukları konuları anlatacak bir iletişim biçimi oluşturmalı. Ben yetişmekte olan gençlerin onları algılayıp verdiği yerin ötesinde daha geniş açılı ve akıllı olduklarını görüyorum. Yaptığımız terapi çalışmalarında onların yetişkinler dünyasındaki kalıp ve düşünceleri çok ciddiye aldıklarını gözlüyorum. Bu yüzden bir çoğu toplumdan ve ailelerinden aldıkları yanlış yönlendirmeler ve mesajlar yüzünden güvensizliğe itilip ergenlik döneminin pozitif yönlerini yaşamıyor kendini önemsiz görüyor. “Benim geleceğim ne olacak?” sorusu gençlerin zihnini fazlasıyla tedirgin ediyor. Bu da onları korkuluözgüveni olmayan bağımsız davranmayı öğrenemeyen depresif bir pozisyona sürüklüyor.

ergenlik ve ruh hali..egenlikteki sorunlar..ergenlik blug cagi...blug cagindaki hatalar..blug egenlik cagindaki vucudum..

ERGENLİK ÇAĞI DEĞİŞİMLERİ (Puberte Dönemi)

Ergenlik (puberte) kızların yaşamı açısından vücutlarının küçük bir kız çocuğundan genç kız olmaya doğru değiştiği zamandır.

Ergenliğe giriş için kesin bir zaman yoksa da genel olarak kızlar 9-13 yaş arasında ve erkeklerden daha erken ergenliğe girerler. Bu nedenle yaşamın bu döneminde kızlar -erkekler kendilerini yakalayıncaya kadar- birkaç yıl erkeklerden daha uzun ve daha olgundurlar.

Ergenlikte genç kızlarda öncelikle göğüsler belirginleşir (Telarj) sonra cinsel bölgelerde kıllanmalar oluşur (Pubarj) en sonda da adet görülmeye başlanır (Menarj).

Göğüslerin Belirginleşmesi (Telarj)

Kızların çoğunda ergenlik göğüslerin büyümesi ile başlar. Göğüslerin büyüdüğünü genelde meme uçlarının birisinin veya her ikisinin üzerinde küçük ve hassas bir kabarıklık meydana gelmesi ile fark edilir. Bu kabarıklık birkaç yıl içinde giderek büyüyecektir.

Başlangıçta bir göğüs diğerinden daha büyük olabilir ve bu durum bazen göğüsler son şeklini alıncaya kadar sürebilir. Ergenlik döneminde meme gelişim aşamaları aşağıda şematize edilmiştir.


Kılların Oluşumu (Pubarş)
Ergenlikle birlikte genital bölgede yumuşak kıllar görünmeye başlayacaktır (pubarş). Bu kıllar daha sonra sık ve kıvrımlı hale gelecektir.

Genital bölgedeki kıllanma ile birlikte kol altlarında ve bacakların üzerinde de kıllar görünecektir. Bir çok kadın bu kılları değişik yöntemlerle temizlemektedir. Aslında bu işlemin tıbbi bir nedeni olmayıp tamamen kişisel seçim konusudur. Ergenlik döneminde seksüel kıllanmanın aşamaları yukarıda şematize edilmiştir.

Vücut şeklindeki değişimler
Zamanla kalça genişleyecek ve bel daralacaktır. Vücudun karın kalça ve bacaklarında yağ depolamaya başlayacaktır. Böylelikle kadın vücuduna özgü çizgiler meydana gelmektedir.

Vücut ölçüleri
Bu dönemde kollar bacaklar eller ve ayaklar vücudun geri kalan kısımlarına göre daha hızlı büyüyecektir. Diğer kısımlar kol ve bacaklarınızdaki büyümeyi yakalayıncaya kadar kişiler kendilerini psikolojik olarak biçimsiz ve hantal hissedebilir.

Deri
Deri ergenlikle birlikte daha yağlı hale gelir ve daha çok terleme fark edilir çünkü ter bezleri de büyümeye başlamıştır.
Yine yüzde cildin yağlanmasına bağlı olarak sivilceler ortaya çıkacaktır. Ergenlikteki bu sivilceler "akne" olarak isimlendirilir ve ergenlik dönemindeki hormonların yükselmesine bağlı olduğundan genelde normal kabul edilir.

Bütün ergenlerde şu veya bu zamanda akne olacaktır. Akneler bazen çok şiddetli olup tedavi gerektirebilir.

Psikolojik problemler
Ergenlik dönemindeki pek çok fiziksel değişim ve bu çağdaki gençlerde bir takım ruhsal problemleri de beraberinde getirir. Depresyon anksiyete (içsel sıkıntılar) kendini çirkin hissetme aşırı alınganlık bunlardan bir kaçıdır. Ebeveynler bu dönemi yaşayan çocuklarıyla yakinen ilgilenmeli ve destek olmalıdır. Bazen profesyonel destek alımı gerekebilir.

İlk Menstürasyon (İlk adet görme menarş)

İlk adet görme veya tıbbi literatürdeki adıyla "menarş" kız çocuklarının puberte gelişimi sırasında üreme çağına geçişin bir işareti olarak kabul edilir.

Kızların çoğu 9-16 yaşları arasındayken ilk adet kanamasını yaşarlar.
Adet kanamasına eş anlamlı olarak "mens" "menstruasyon" "ay hali" veya "regl" denilebilmektedir.
Görülen ilk adet kanamasına ise "menarş" denir.

Menarş yaşı kız çocuğunun genetik yapısı (ırsi özellikleri) coğrafik bölgesi beslenmesi ve sosyokültürel yapısı ile ilişkilidir. Ayrıca güneş ışığına daha çok maruz kalan ekvatora yakın bölgelerde menarş daha erken olurken kuzey Avrupa ülkelerinde daha geçtir.

Yine beslenme durumu iyi ve hafif topluca kızlarda menarş daha erken olmaktadır.

Menarş yani mensesin başlaması kız çocuğunun pubertal gelişiminde önemli bir aşama olup gelişim sürecinde belli bazı aşamaları izler.

Buluğ çağına geçişi ifade eden puberte gelişim evrelerinde ilk öncelikle boy uzaması ve meme tomurcuklanması oluşur. Daha sonraki aşama cinsel bölge ve koltuk altında tüylenmedir. Bunlardan sonra ilk adet gerçekleşir.

9 yaş öncesinde gerçekleşirse "erken menarş" olarak değerlendirilir. Erken menarşta altta yatan bir hormonal bozukluk olabilir. Bu nedenle doktor kontrolü gerekir. Hiçbir neden saptanamasa bile bu durumun boy kısalığına neden olabileceği için tedavisi gereklidir.

Menarşın 16 yaşın üzerinde hala olmaması da araştırmalıdır ("gecikmiş menarş"). Böyle durumlarda kız çocuğunda "ikincil cinsiyet karakterleri" denen tüylenme meme gelişimi ve boy uzamasının evresi de önemlidir.

14 yaşına gelmesine rağmen bunlardan hiçbirinde bir değişiklik yoksa yani kasık tüylenmesi ve meme gelişimi yoksa hormon salgılanması ile ilgili bir gelişim anormalliği olabilir.

Ancak ikincil seks karakterlerinde normal değişiklikler oluşmuşsa adet kanamasının olması için herhangi bir müdahalede bulunmaksızın 16 yaşına kadar beklenebilir.

Regl Kanaması Nasıl Olur?
Regl yani normal adet kanaması aslında sanılanın aksine oldukça karmaşık bir takım olaylar süreci sonunda olur. Olayı oldukça basite indirgeyerek anlatalım.

Ergenlik dönemindeki kızların yumurtalıklarında dişi döllenme hücreleri olan "ovumlar" olgunlaşır.

Ovum cinsel birleşme ile kadın iç genital organlarına ulaşan erkek döllenme hücresi (sperm) ile karşılaşırsa döllenme (birleşme) oluşur. Bu sırada bebeğe hazırlık olarak rahim (uterus) iç yüzeyinde kan hücrelerini de içeren kalın bir tabaka oluşur. Döllenen cenin rahim içindeki bu "yuvaya" yerleşir.

Eğer ovum sperm ile karşılaşmazsa rahimdeki hazırlık gereksiz hale gelir ve bu doku adet kanaması şeklinde vaginadan dökülür.

Menstürasyon periyodu her ay benzer kanamanın olması ile karakterizedir. Bir kız çocuğunda menstrüasyonun başlaması artık hamile de kalabileceği anl***** da gelir.

Menstürasyon periyodu genellikle 2-8 gün sürmekte ve bazen daha sonrasında 1-2 gün renksiz bir kanama şeklinde devam edebilmektedir.

Normal menstrüasyon periyodu sırasında yüzmek ata binmek veya jimnastik yapmak gibi normal aktivitelerinizden vazgeçmenize gerek yoktur. Tam tersine örneğin egzersiz krampların ve menstürasyona bağlı diğer rahatsızlıklarınızın azalmasına yardım edebilir.

Menstrüasyonun başlangıç döneminde bir çok genç kız daha sonraki kanamalarının tam zamanında olacağını düşünebilir fakat nadiren bu böyle olur.

İlk yıl (belki daha uzun süre) içinde adetler takvime uymaz ve bazen 3 hafta gibi kısa süre içinde bazen ise 6-8 hafta gibi uzun bir sürelerde kanama olabilir. Bir süre sonra siklus düzene girecektir ve kızların çoğunda her 3-5 haftada bir menstüral kanama olacaktır. Adetlerin tam olarak düzene girmesi birkaç yılı bulabilir.

Siklus düzenli hale geldikten sonra da hastalık stres ağır egzersiz veya yetersiz beslenme gibi durumlarda adetler aksayabilir. Doğal olarak bütün bu nedenlerin yanında menstürasyon gecikmelerinde gebelik olabileceği de akla gelmelidir.

Normalde adet dönemleri sırasında ancak 50-100 ml (ortalama 80 ml) kan kaybedilir.

Bazı kişilerde menstürasyon kanamaları diğerlerinden daha ağır ve sancılı olabilir. Bu durumda hekime başvurmak gerekebilir.
Menstürasyon periyodu sırasında öncesinde veya sonrasında şu yakınmalar görülebilir:

Kramplar
Karında gaz birikmesi
Göğüslerde hassasiyet veya şişkinlik
Baş ağrısı
Kendini kötü hissetme ve huzursuzluk gibi ani duygusal değişiklikler
Depresyon

Doktora Başvurulması Gereken Durumlar

Menstürasyon periyodunda bilinen bir neden olmaksızın ani bir değişiklik olması
3-5 gün süren ancak oldukça sancılı veya pıhtılı adetlerin olması
8-10 günden fazla süren ağır kanamalar
Normal adet harici ara kanamalarının olması
Menstürasyon başlangıcından sonraki dönemde iki günden fazla süren şiddetli karın ağrısı olması
Gebelik şüphesi
durumlarında doktora başvurulması önerilir.


Jinekoloji HizmetleriKadın SağlığıJinekolojiAile PlanlamasıVaginismus vajinismusvajen estetiğivajinoplatyvaginoplast ykızlık zarı Ağrılı MensturasyonAdet Görme Sonuçları ilk adet cinsel gelişim kızlarda cinsellik meme gelişimi kıllanma ilk kıllar kıllanma nerden başlar ergenlik ergen ergenlik sorunları seks..

Kadında ergenlik dönemi puberte

Ergenlik dönemi çocukluktan genç kızlığa adımların atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde bedensel gelişim ve kişilik gelişimi çok hızlıdır. Kızlarda 9-10 yaşlarında başlayan bu değişim 18 yaşına dek devam eder. Sağlıklı bir kadın olabilmek için gerekli olan değişimlerin gerçekleştiği ergenlik döneminde beyin ve üreme organları vücudun diğer bölümlerine hormonlar adı verilen kimyasallar aracılığı ile mesajlar gönderir. Kızlar ergenlik dönemine erkeklerden yaklaşık iki yıl önce girer. Bu büyüme ve gelişim sürecini kişinin kendisinin düzenlemesi mümkün değildir. Bu süreç ancak vücut hazır olduğunda başlar.

Dış görünüşünüzde meydana gelen değişiklikler nelerdir?

Ergenlik döneminin başlaması ile beraber önce kalçalar yuvarlaklaşmaya başlar bunu cinsel organların etrafında ve koltuk altında tüylerin belirmesi takip eder. Göğüslerin büyüklüğü ve şekli değişir. Bu değişiklikler kişilere göre hızlı veya yavaş olabilir. Özellikle koltuk altında daha fazla terleme başlar. Bu dönemde hormonların etkisi ile ciltte yağlanma artar ve sivilceler çıkar.

Ergenlik döneminden itibaren daha fazla salınmaya başlayan cinsiyet hormonlarının etkisi ile adet kanamaları ve adet döngüleri başlar. Hormonların etkisi ile duygu ve davranışlar da değişir psikolojik yapı değişerek çocuk kişiliğinden genç kız kişiliğine geçilir.

İÇ VE DIŞ GENİTAL ORGANLARIN YAPISI NASILDIR?

Üreme organları iç ve dış genital organlardan oluşur. Üreme ve cinsel fonksiyonlar beyinden gelen kimyasal sinyallerin kontrolünde bu organlarda gerçekleşir.

Dış Genital Organlar

Dış genital organlar vulva adı verilen iç ve dış dudaklar klitoris hiymen (kızlık zarı) ve çeşitli bezlerden oluşur. Vajinanın açıklığını çevreleyen iç ve dış dudaklar yağ dokusu ter bezleri ve kıl köklerini içeren deri kıvrımlarıdır. Vulva iç kısımda bulunan vajinanın girişini ve üretrayı (idrar deliğini) dış etkilerden korur. Klitoris erkekte penisi oluşturan yapının kadınlardaki kalıntısıdır. Hiymen (kızlık zarı) vajinanın girişini kaplayan ince bir zardır. Bu zarın kenarları arasındaki delikten adet kanı dışarıya akar.

İç Genital Organlar

İç genital organlar vajina serviks (rahim ağzı) uterus (rahim) fallop tüpleri (yumurtalık kanalları) ve yumurtalıklardan oluşur.

Vajina vulvadan rahme doğru uzanan ve kaslardan oluşan bir yapıdır.

Serviks (rahim ağzı) rahmin daralan uç kısmıdır. Vajina ile rahim arasındaki bağlantıyı sağlar. Rahim ağzındaki açıklık adet kanının geçmesine izin verirken mikropların rahme ulaşmasını engeller.

Uterus (rahim) armut şeklinde bir organdır. Rahim endometrium adı verilen ve her adet döneminde kalınlaşıp adet kanaması ile dökülen bir doku ile kaplıdır. Bu doku gebelik sırasında bebeğin yerleşmesine ve gelişmesine olanak sağlar. Rahim vajinadan rahim ağzı ile yayılır.

Fallop tüpleri (yumurtalık kanalları) rahim ile yumurtalıklar arasında uzanan kanallardır. Yumurtalıklardan salınan yumurtanın döllenmesi bu tüplerde gerçekleşir. Döllenen yumurta tüplerden geçerek rahme ulaşır.

Yumurtalıklar rahmin iki yanında bulunan ceviz büyüklüğünde yapılardır. Kadınlık hormonlarını salgılayan yumurtalıklardan ergenlik döneminden menopoz dönemine kadar her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır.

ADET DÖNGÜSÜ NASIL OLUŞUR?


Ergenlik döneminde beyinden gelen uyarılar yumurtalıklardan östrojen ve progesteron adı verilen hormonların salınmasını sağlar. Adet döngüsü bu hormonlar tarafından düzenlenir. Kız çocukları doğduğunda yumurtalıklarında 400.000 civarında yumurta vardır. Doğumdan ergenlik dönemine dek geçen süre içinde yumurtaların bir kısmı dejenere olur. Ergenlik ile birlikte her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır. İlk adet kanamasına menarş denir. Adet kanaması 9-16 yaşları arasında başlar.

1-14 Gün:Bu günler döngünün östrojen fazı olarak da adlandırılır. Adet kanamasının başladığı ilk gün östrojen en düşük düzeydedir. Hipofiz bezine gönderilen sinyaller ile FSH adı verilen hormon salınır bu hormon yumurtalıklardan östrojen üretimini uyarır.

1. Gün: Adet kanaması başlar. Miktarı önemli olmamakla birlikte kanamanın başladığı ilk gün döngünün 1. günü olarak sayılır. Kanama genellikle 28 günde bir görülür. Bu dönemde yumurtalıklardan salınan yumurta döllenmediği takdirde rahmin iç tabakası ile beraber atılır. Adet kanamasının başladığı ilk gün sancılı geçebilir.

2-5. Gün: Kanama giderek azalır.

6. Gün: Kanama durur bu arada yumurtalıklarda folikül adı verilen kese içinde bulunan yumurta büyümeye devam eder.

7-12. Gün: Yumurtayı içinde bulunduran kesecik büyür ve östrojen üretimi devam eder. Rahmin iç tabakası giderek kalınlaşır.

13-14. Gün: Ovulasyon (yumurtlama) olgunluğa erişen yumurtanın yumurtalıklardan salınmasıdır. Bu dönemde cinseli lişkide bulunulursa gebelik gerçekleşebilir. Ovulasyonun (yumurtlamanın) gerçekleştiği günlerde karnın alt kısmında ve kasıklarda hafif ağrı olabilir. Çok az kanamanın da görülebildiği bugünlerde vücut ısısı artar.

15-28. Gün: Adet siklusunun ikinci yarısında yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınır. Progesteronun etkisi ile rahmin iç tabakası kalınlaşarak gebeliğe hazırlanır.

15-18. Gün: Yumurtalıklardan salınan yumurta tüpler aracılığı ile rahme gelir. Bu arada östrojen düzeyi düşmeye başlar ve yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınır.

19-20. Gün: Rahim gebeliğe hazırdır. Progesteron endometrium adı verilen rahmin iç tabakasının kalınlığını arttırır. Premenstrual sendroma da ( adet öncesi gerginlik sendromu ) neden olan bu hormon duygusal değişikliklere ve ciltte bozukluklara yol açar.

21-28. Gün: Progesteron ve östrojen yüksekliği devam eder. Bunlar göğüslerde ağrı ve hassasiyete vücutta su toplanmasına ve belli gıdalara karşı aşırı istek duyulmasına neden olur. Tuzlu gıdalar yenildiğinde vücutta şişlik artar. Yumurta döllenmediği zaman gebelik oluşmaz progesteron ve östrojen düzeyi düşer ve adet kanaması başlar.


ADET KANAMALARIYLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER


Adet Kanamaları Başlamamasının Sebepleri Nelerdir?

Adet kanamaları 9-16 yaşları arasında başlar. Spor yapan kızların yanında çok zayıf olan ve gelişmenin başladığı dönemlerde kilo veren kızlarda da menarş (ilk adet kanaması) gecikebilir.Genç kız 15 yaşına gelmesine rağmen hala adet kanamaları başlamadıysa bir hekime başvurup kontrolden geçmesi gerekir. Hekim genital organları kontrol eder. Bazı kızlarda vajinanın girişinde bulunan zarda normalde bulunması gereken ve adet kanının dışarı akmasına olanak veren açıklık bulunmaz. Çok nadir vakalarda ise vajina veya rahim gelişmemiş olabilir.

Adet Kanamaları Hangi Sıklıkla Olur?

Adet kanaması ayda bir olur. 25-30 gün arasında süren adet döngüleri normaldir. Adet kanaması 3-7 gün sürer. İlk günlerde daha fazla olan kanama giderek azalır. Adet kanamalarının başladığı dönemlerde bu kanamalar her ay aynı şiddette olmayabilir. Kanama bir ay daha fazla diğer ay çok daha az olabilir.

Adet Kanamaları Düzensizse:

Adet kanamaları vücut ağırlığı diyet heyecan stres egzersiz ve hastalıklardan etkilenerek düzensizleşebilir. İlk yıllarda adet döngülerinin uzunluğu değişir. İlk 1-2 yıl adet kanamalarının düzensiz olması normaldir. Menarştan sonra üreme organları ve hormonların uyum içinde çalışmasının düzene girmesi zaman alır.

Adet Döngüsü Çok Uzunsa:

Bazı kızlar yılda sadece 3-4 kez adet görür. Stres ağır egzersiz ani kilo kaybı ve diyet nedeni ile adet döngüleri çok uzun sürebilir. Bunun dışında hormonal dengesizlikler de bu sürenin uzamasına yol açar. Polikistik over sendromu adı verilen kilo fazlalığı aşırı tüylenme ve adet düzensizliklerinin görüldüğü durumda yılda sadece 3-4 kez adet görülür.

Adet Döngüsü Çok Kısaysa?

Stres bazı tip egzersizler ve yaşam tarzındaki değişiklikler nedeni ile adet döngülerini 21 günden daha kısa sürebilir. Bu durumda hekime başvurarak kontrolden geçmek gerekir. Fazla kanama kansızlığa neden olur. Kansız olan kişiler demir içeren besinlerden daha fazla yemeli veya demir hapları kullanmalıdır. Adet kanamalarının kaç günde bir olduğu kanamanın kaç gün sürdüğü kanama miktarı ve kramp gibi şikayetler not edilerek hekime iletilmelidir.

Bir ay adet görmemek önemli midir?

Stres hastalık kilo kaybı gibi nedenlere bağlı olarak birkaç ay adet görülmeyebilir. Birkaç ay adet kanaması olmadığında hekime başvurulması gerekir.

Adet kanaması sırasında ne gibi ürünler kullanılmalıdır?

Adet kanaması sırasında en sık kullanılan ürünler pedlerdir. Bunlar iç çamaşırına yerleştirilen ve emiciliği fazla olan ürünlerdir. Bunlar adet kanını emerek pedin iç katlarına alır. Bir diğer yöntem ise tampon kullanımıdır. Tampon ülkemizde çok yaygın kullanılmayan bir üründür. Genç kızlar için üretilmiş ve vajinanın girişindeki zara zarar vermeyen tipleri de vardır. Cinsel hayatı aktif olan kişiler tamponu daha rahat kullanır. Tampon kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Tampon kullanılması Toksik Şok Sendromu olarak adlandırılan önemli bir sağlık sorununa neden olabilir. Tampon kullanan kişilerin tamponu mutlaka 4-6 saatte bir değiştirmeleri ve temizlik kurallarına çok dikkat etmeleri gerekir.

Adet kanaması sırasında denize girilebilir mi?

Eskiden bu dönemde denize girilmemesi spor yapılmaması ve normalde yapılan bir çok aktiviteden uzak durulması gerektiğine inanılırdı. Gerekli korunma sağlandığında yüzme ve diğer sporlar yapılabilir. Ağrı ve krampları olan genç kızlar bu aktiviteleri yapmaktan kaçınmalıdır.

Adet kanaması sırasında görülen kramplara ne yol açar?

Genç kızların bir kısmı adet kanaması başlamadan önce ve kanama sırasında karın ve kasık bölgesinde şiddetli ağrılardan yakınır. Bu kramplar genellikle hafif olmasına rağmen bazen genç kızların günlük yaşantısını devam ettirmesini engelleyebilecek kadar şiddetli olabilir. Genç kızların yarısından çoğu kramplardan yakınırken her 7 genç kızdan birinde ağrılar çok şiddetlidir. Adet kanaması ile rahmin iç tabakası dökülmeye başlar ve prostoglandin adı verilen maddeler salınır. Prostoglandinler rahimdeki düz kasların kasılmasına neden olur. Rahimdeki düz kasların kasılması sırasında şiddetli kramplar hissedilebilir. Prostoglandin düzeyi bazen çok yükselir bu durum ağrının çok fazla olmasına neden olur. Rahim ile rahim ağzı arasındaki kanalın dar olduğu genç kızlarda bu kramplar daha şiddetli olur. Ayrıca stres de bu krampların şiddetini arttırabilir.

Adet kanaması sırasındaki kramplara başka yakınmalar da eşlik eder mi?

Bu kramplara baş ağrısı bulantı kusma sık idrara çıkma ve barsak hareketlerindeki değişikliklere bağlı ishal veya kabızlık eşlik edebilir.

Kramplar nasıl tedavi edilir?

Yeteri kadar dinlenme uyku ve düzenli egzersiz yapılması krampların şiddetini azaltır. Karın bölgesine sıcak pedlerin yerleştirilmesi de ağrıyı azaltabilir. Karın bölgesine sıcak su torbası uygulanabilir fakat kullanılan su çok sıcak olmamalıdır. Prostoglandin üretimini azaltan ağrı kesiciler kullanılabilir. Ağrı kesicileri kullanmaya kramplar şiddetlenmeden başlamak gerekir. Ağrı kesicileri kullanmaya tahmini adet kanamasından bir gün önce başlanması ve ilaca kanama başladıktan sonra 1-2 gün daha devam edilmesi önerilir.

Ağrı kesiciler adet kanamasının artmasına neden olur mu?

Aspirin dışındaki ağrı kesiciler kanamanın artmasına neden olmaz. Ağrı kesicileri kullanmadan önce hekime danışılması ve ilacın yan etkilerinin öğrenilmesi gerekir. Başkalarında herhangi bir probleme neden olmayan bir ilaç size zararlı olabilir.

Adet döneminde sigara içmek zararlı mıdır?

Sigara içmek sağlığınızı olumsuz etkiler. Yapılan bilimsel çalışmalarda sigaranın üreme sağlığını da olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Sigaranın içerdiği nikotin kan damarlarının büzüşmesine ve organların oksijen ihtiyacının karşılanamamasına yol açar. Sigara adet döngülerinin düzenini bozarak ileride çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir.

Adet kanaması sırasında pıhtıların gelmesi normal midir?

Kanamanın fazla ve krampların olduğu ilk günlerde pıhtıların gelmesi normaldir. Vücudunuzda pıhtılaşmayı önleyen faktörler üretilir. Kanamanın çok yoğun olduğu günlerde üretilen bu faktörler yetersiz kalabilir ve pıhtılaşma olur. Fakat her zamankinden büyük pıhtılar geliyorsa hekime başvurulması gerekir.

Adet kanamaları arasındaki dönemde de kanama olur mu?

Adet kanamaları arasındaki dönemde lekelenme şeklinde kanamalar olabilir. Ara kanamaların en sık nedeni yumurtlama döneminde (yumurta çatladığında) görülen kanamadır. Bu durum endişelenmeyi gerektirmez. Üreme organlarındaki enfeksiyonlar ve tümörler de ara kanamalara ve lekelenmelere yol açar.
 

Benzer Konular



Üst Alt