Oğuzhan
Üye
Dünya'nin en manyak laf sokanlari
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe
geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben
bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!
————–
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
Sheaksper’ a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
————–
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarınından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
—————
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’ un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
—————-
Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini
bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
—————–
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Bizde onlara yaklaşıyoruz.
——————-
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
açıklardım
——————
Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
– Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
–Ne işiniz vardı orda?
——————————————-
ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
bir uşaklığı öğretemedim ……
———————————————
tip universitesinin1in de prof. zenci bir kadavranin cinsel organini gosterip kesip bicerkwn 2 adet bayan sinirlenip soylenerek kalkmislar tam kapidan cikicaklar
prof:hanimlar afrikaya ucak bileti kalmamistir bu saatte demis
————————————————-
Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşırr!!
——————————————-
Komedyen Eddie Cortar’a,
-Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda:
-Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..
————————————————-
bir tiyatro oyunu sırasında seyircilerden bir sahneye hıyar atar nerden bulmuşşsa
hıyarı gören ISMAIL DUMBULLU:
+beyfendi kimliğinizi düşürdünüz der
——————————————-
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim’e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padisahi emir veriyor,
“herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz”
Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor…
Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
“Herkes yediginden ikram eder”
——————————————-
osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
bir milletvekili:”sende erkek misin be?” der.
osman bölükbaşı:”ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun”.der
——————————————-
diyojen’e sormuşlar,
- bir insanın zeki olduğunu nerden anlarsın?
- konuşmasından..
- ya konuşmuyosa?
- o kadar zekisi daha çıkmadı..
————————————
Psikologun Ofisine Asistanı Acele ile içeri girmiş ne oldugu anlayamayan doktor asistanına sormuş
Asistan
-Doktor Bey Dışarıda Kendini Napolyon Sanan Bir Deli var Sizi Görmek İstiyormuş.
Bunda Şaşırmayan Doktor
-Eee Nolmus Bunda Sorunu Neymıs?
Asistan
-Onda Bişey Yok Ama Arkasında Kendini Napolyonun Askeri Sana 250.000 Kişililik Bir Ordu var.:d
-----------
11 eylül saldırıları akabinde Muhammed Ali'ye
''böyle birşeyi yapan kişiler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsunuz'' gibi denyoluğun sınırlarını zorlayarak sorulmuş bir soruya Muhammed Ali
''siz hitler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsanız onu hissediyorum'' diyerek ayarı vermiştir.
NOT:Alıntıdır.
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe
geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben
bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!
————–
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
Sheaksper’ a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
————–
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarınından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
—————
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’ un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
—————-
Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini
bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
—————–
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Bizde onlara yaklaşıyoruz.
——————-
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
açıklardım
——————
Amerikali is adami, Çinliyle alay ederek sormus: Mezarlariniza koydugunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek? çinli, basini kaldirmadan cevap vermis: :
– Sizin ölüleriniz, koydugunuz çiçekleri kokladigi zaman.
İngilizin biri bir türk lokantasında türk garsona “türkleri pek sevmem çünkü Çanakkale’de bizim kardeşlerimizi katlettiler demiş. Bizimki de:
–Ne işiniz vardı orda?
——————————————-
ATATÜRK ün yanına ziyarete gelen iran kralı sohbet esnasında sürekli Atatürk e
laf göndermesi yapmaya çalışır ve tam kahve içeceklerken asker kahveyi kazayla Atatürkün üzerine döker .. İran kralı : Sayın Atatürk Türk Milletini iyi eyitememişsiniz.ATATÜRK: Ben türk milletine her şeyi öğrettim
bir uşaklığı öğretemedim ……
———————————————
tip universitesinin1in de prof. zenci bir kadavranin cinsel organini gosterip kesip bicerkwn 2 adet bayan sinirlenip soylenerek kalkmislar tam kapidan cikicaklar
prof:hanimlar afrikaya ucak bileti kalmamistir bu saatte demis
————————————————-
Bir İngiliz Türk’e : Siz Türkler para ve mal için savaşırsınız biz ise şerefimiz için savaşırız demiş… Türk’ün cevabı : Ewet herkes sahip olamadığı şey için savaşırr!!
——————————————-
Komedyen Eddie Cortar’a,
-Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda:
-Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..
————————————————-
bir tiyatro oyunu sırasında seyircilerden bir sahneye hıyar atar nerden bulmuşşsa
hıyarı gören ISMAIL DUMBULLU:
+beyfendi kimliğinizi düşürdünüz der
——————————————-
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim’e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padisahi emir veriyor,
“herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz”
Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor…
Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
“Herkes yediginden ikram eder”
——————————————-
osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
bir milletvekili:”sende erkek misin be?” der.
osman bölükbaşı:”ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun”.der
——————————————-
diyojen’e sormuşlar,
- bir insanın zeki olduğunu nerden anlarsın?
- konuşmasından..
- ya konuşmuyosa?
- o kadar zekisi daha çıkmadı..
————————————
Psikologun Ofisine Asistanı Acele ile içeri girmiş ne oldugu anlayamayan doktor asistanına sormuş
Asistan
-Doktor Bey Dışarıda Kendini Napolyon Sanan Bir Deli var Sizi Görmek İstiyormuş.
Bunda Şaşırmayan Doktor
-Eee Nolmus Bunda Sorunu Neymıs?
Asistan
-Onda Bişey Yok Ama Arkasında Kendini Napolyonun Askeri Sana 250.000 Kişililik Bir Ordu var.:d
-----------
11 eylül saldırıları akabinde Muhammed Ali'ye
''böyle birşeyi yapan kişiler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsunuz'' gibi denyoluğun sınırlarını zorlayarak sorulmuş bir soruya Muhammed Ali
''siz hitler ile aynı dini paylaştığınız için ne hissediyorsanız onu hissediyorum'' diyerek ayarı vermiştir.
NOT:Alıntıdır.