Dünyadaki Gizli Servislerin Tarihçesi (Cia-Mossad-Mit-Fbi)

Sponsorlu Bağlantılar

' KalendeR '

' KalendeR '

Üye
    Konu Sahibi
Dünyadaki Gizli Servislerin Tarihçesi (Cia-Mossad-Mit-Fbi)


Millî İstihbarat Teşkilâtı

MİT'İN TARİHÇESİ

Ülkelerin birbirlerine yönelik siyasal sosyal ekonomik ve askeri faaliyetleri ile beklentilerinin önceden saptanması ihtiyacının zaman içerisinde giderek artması haber almaya dönük yapılanmaların varlığını zorunlu kılmıştır.



Enver Paşa

Ülkemizde sistemli ve organize nitelikte istihbarat örgütü kurma girişimleri Osmanlı Devleti'nin son yıllarında başlamıştır. Siyasi birliğin korunması ayrılıkçı hareketlerin önlenmesi ve özellikle yabancı devletlerin Ortadoğu üzerinde odaklaşan faaliyetlerinin izlenebilmesi için bireysel bazda ve sınırlı nitelikte sürdürülen istihbarat çalışmalarının bir merkezden organize biçimde yürütülmesine ihtiyaç duyulmuş ve 17 Kasım 1913 tarihinde Enver Paşa tarafından TEŞKİLÂT-I MAHSÛSA isimli istihbarat örgütü kurulmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri ve paramiliter hareketler gerçekleştirerek önemli görevler üstlenen bu örgüt savaşın sona ermesiyle 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında dağılmıştır.

Bu gelişmeyi izleyen dönemde 1918 sonlarında KARAKOL CEMİYETİ isimli yeni bir istihbarat ünitesi kurulmuştur. Bu örgüt Anadolu'nun işgal edilmesine karşı çeteleri ve halkı silahlandırmış milli kuvvetlere silah ve malzeme temin etmek suretiyle kurtuluş hareketine önemli hizmetler sağlamıştır. İstanbul'un 16 Mart 1920 tarihinde işgaliyle mensuplarının tutuklanması üzerine Örgütün faaliyetleri sona ermiştir.





KARAKOL CEMİYETİ'nin dağılmasından sonra ZABİTÂN ve YAVUZ gibi çeşitli istihbarat grupları oluşturulmuş bunlardan 23 Eylül 1920 tarihinde faaliyete geçen HAMZA GRUBU'nun adı 31 Ağustos 1921 tarihinde FELÂH GRUBU olarak değiştirilmiş istihbarat grupları Kurtuluş Savaşı sonuna kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

İstihbarat örgütleri arasındaki dağınıklığı gidermek ordu içerisine sızan düşman casusluk faaliyet ve propagandasına karşı koymak amacıyla 18 Temmuz 1920 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından ASKERÎ POLİS TEŞKİLÂTI (A.P. veya P.) kurulmuştur. Savaş yıllarında başarılı hizmetler veren örgütün faaliyetlerine 21 Mart 1921 tarihinde son verilmiştir. Askerî Polis Teşkilâtı'nın kapatılmasının istihbarat faaliyetleri açısından kısa bir süre doğurduğu boşluk ise yine Genelkurmay Başkanlığı tarafından kurulan ve 1 Nisan 1921-22 Haziran 1922 tarihleri arasında Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde faaliyet gösteren TEDKİK HEYETİ ÂMİRLİKLERİ vasıtasıyla giderilmiştir.



Mareşal Fevzi Çakmak


Edinilen tecrübelerin ışığında ve belirlenen yeni hedeflere ulaşılabilmesi amacıyla bu defa Genelkurmay Başkanı Fevzi ÇAKMAK'ın direktifiyle MÜSELLÂH MÜDÂFAA-İ MİLLİYE isimli bir istihbarat grubu kurulmuştur. TBMM Hükümeti 3 Mayıs 1921 tarihinde kısa adı "M.M." (MİM MİM) olan bu örgüte resmiyet kazandırmıştır.

Tedkik Heyeti Âmirlikleri Anadolu'da faaliyetlerini sürdürürken "M.M." örgütü asker ve sivil kesimden oluşmuş kadrolarıyla İstanbul'da büyük bir ajan ve haber ağı kurmayı başarmış Anadolu'ya silah ve cephane kaçırılması faaliyetlerini organize etmiş düşman karargahlarına işbirlikçi gruplara ve yabancı misyona sızarak çok sayıda önemli belge ve bilgiler elde etmiştir. Millî Mücadele sırasında düşman faaliyetlerine karşı oluşturulan çeşitli istihbarat gruplarıyla da işbirliği yapan örgütün faaliyetleri İstanbul'un kurtuluşundan sonra 5 Ekim 1923'de son bulmuştur.

İstihbarat örgütlerinin kapatılmasından ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasından sonra 1926 tarihine kadar geçen dönem içinde haber alma çalışmaları Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri tarafından yürütülmüştür.




Millî Emniyet Hizmeti (M.E.H.) Riyâseti'nin 6 Ocak 1926 tarih ve 10152 sayılı Kuruluş Belgesi
(MİT Özel Arşiv Belgeleri)

Daha sonra Atatürk 1925 yılı sonunda gelişmiş devletlerdeki istihbarat kuruluşlarına benzer çağdaş bir örgütün kurulması talimatını vermiştir. Bunun üzerine Avrupa ülkelerinde eğitilen kadroların da katılımıyla Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi ÇAKMAK'ın 6 Ocak 1926 tarihli emri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk istihbarat kuruluşu olan MİLLÎ EMNİYET HİZMETİ RİYÂSETİ (M.E.H./MAH) kurulmuştur. Teşkilât 5 Ocak 1927 tarihinde şeklen İçişleri Bakanlığı'na bağlanmıştır. 6 Ocak 1926-5 Ocak 1927 tarihleri arasındaki bir yıllık dönem çalışmaları dönemin yöneticileri tarafından Riyâset'in kuruluşuna hazırlık dönemi olarak değerlendirilmiş ve bir gün sonraki 6 Ocak 1927 tarihi MAH'ın kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.

Kuruluşuyla başkanlığına Şükrü Âli ÖGEL'in getirildiği MAH Millî İstihbarat Teşkilâtı mensupları için bir simge olarak önemini korumakta ve MİT'in tarihi kökleriyle gelecek arasında kuvvetli bir bağ oluşturmaktadır.

MAH duyulan ihtiyaçlara bağlı olarak zaman içerisinde birkaç kez küçük yapısal değişiklikler geçirmiş ve 1965 yılına kadar Türkiye'nin istihbarat faaliyetini başarıyla yürütmüştür.



Şükrü Âli Ögel




Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin 1927-1931 Yıllarında Kullandığı Rumuzlar

Devletin millî güvenlik politikasının hazırlanmasıyla ilgili her konuda istihbaratın tek elde toplanabilmesi amacıyla 22 Temmuz 1965 tarihinde TBMM tarafından 644 sayılı kanun kabul edilmiş ve bu kanun ile kuruluşun adı MİLLÎ İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI (MİT) olarak değiştirilmiştir. Kanun ile MİT'in bir Müsteşar tarafından yönetilmesi ve Müsteşar'ın kanun ile belirlenen görevlerin yerine getirilmesinde sadece Başbakan'a karşı sorumlu olması öngörülmüştür.

MİT yaklaşık 19 yıl süre ile faaliyetlerini 644 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda yürütmüş ancak süratle değişen ve gelişen koşulların ışığında yeni bir yasal düzenlemeye gidilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu amaçla 1 Kasım 1983 tarihinde 2937 sayılı "Devlet İstihbarat Hizmetlerive Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu" çıkarılmış olup kanun 1 Ocak 1984 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Halen milli hedeflere ulaşmada her çeşit teknolojik gelişmenin de yakın takipçisi olan MİT deneyimli mesleki ve teknik kadrolarıyla modern bir yapı içerisinde çoğulcu demokrasinin hukukun gereklerine uygun ve yansız olarak insan hakları ilkelerine bağlı bir anlayış doğrultusunda yasanın verdiği görevleri başarı ile yürütmektedir.

* Yukarıda sunulan tarihçe Millî İstihbarat Teşkilâtı'nın kuruluşunun 75. yıldönümü anısına hazırlanan "Millî İstihbarat Teşkilâtı Tarihçesi" isimli kitaptan derlenmiştir.



CIA Tarihçesi



Central Intelligence Agency (CIA), 2. Dünya Savaşı sırasında faaliyet gösteren Stratejik Hizmetler Dairesi (OSS) içerisinden doğmuş ve resmi olarak 1947 yılında kurulmuştur.
ABD’de, dış politika alanında istihbarat faaliyetleri, İngiltere’ye karşı yürütülen Bağımsızlık Savaşı (1775-1783) zamanında başlamıştır. Bağımsızlık Savaşı sırasında Amerikan ordularının başkomutanı ve sonra Birleşik Devletlerin ilk Başkanı olan George Washington, İngiltere’ye karşı verilen bağımsızlık mücadelesinde istihbarat faaliyetlerine büyük önem vermiştir. Amerika’da isithbarat fonksiyonunun yerine getirilmesi amacıyla ilk olarak bir örgüt kurulması da Bağımsızlık Savaşı yıllarına rastlar.
İngiltere’ye karşı yürütülen savaşın en önemli karar merkezi olan “Kıta Kongresi”, daha mücadelenin en başında 29 Kasım 1775 tarihinde kabul ettiği bir kararla, “Gizli Haberleşme Komitesi” adıyla Amerikan devletinin ilk istihbarat örgütünü kurmuştur. Gizli Haberleşme Komitesi’nin yöneticileri arasında Benjamin Franklin de yer almıştır. Söz konusu teşkilat, Büyük Britanya, Fransa ve diğer önemli devletlerdeki, Amerikan bağımsızlık mücadelesini destekleyen kişi ve kurumlarla haberleşme ve görüşme faaliyetini yürütmüş, bu ülkelerde, Amerikan bağımsızlığı lehinde bir kamuoyu yaratmak için propaganda faaliyetlerinde bulunmuştur.
Ayrıca söz konusu Komite gizli yazışma ve kriptoloji teknikleri geliştirmiş ve kullanmış, ülke dışına da çok sayıda ajan göndermiştir. A.B.D. Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın tüm elemanlarına örnek bir kahraman olarak gösterdiği Nathan Hale de, söz konusu teşkilatta İngilizler’e karşı faaliyette bulunmuş ilk A.B.D. istihbarat elemanlarındandır. Söz konusu faaliyeti sırasında yakalanmış ve İngilizler tarafından asılmış olan Hale’in heykeli ile asılmadan önce söylediği kabul edilen “sadece, ülkem için kaybedecek tek bir canım olduğu için üzülüyorum” sözleri, bugün Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın, Virginia, Langley’de bulunan Merkez binasının önünde yer almaktadır.

ABD Anayasası’nın kabulü sonrasında, 1789 yılında yapılan seçimlerle oluşan ilk Kongre, devletin varlığını sürdürebilmesi için, istihbarat faaliyetlerinin etkili bir şekilde kullanılmasının önemini vurgulamış ve bu dönemde, ABD Başkanı’nın, istihbarat faaliyetleri için gizli fonlar kullanmasına imkan sağlayan bir yasayı kabul etmiştir. 1861 yılında başlayan Amerikan İç Savaşı sırasında da istihbarat faaliyetleri önemli rol oynamıştır. Savaş’ın son dönemlerinde Başkan Lincoln tarafından istihbarat faaliyetlerini yerine getirmek amacıyla kurulan “Gizli Servis” daha sonra, özellikle 1898 Amerikan-İspanyol Savaşı sırasında büyük rol oynamıştır. Yine bu dönem içinde Gizli Servis, İspanyol istihbaratına karşı ABD’de kontr-espiyonaj (istihbarata karşı korunma-Karşı istihbarat) faaliyetlerini de yürütmüştür.
ABD’de doğrudan askeri birimlere bağlı olarak faaliyet gösteren askeri istihbarat teşkilatlarının kurulması da oldukça erken dönemlere rastlar. A.B.D.’nin bu anlamda kurduğu ilk askeri istihbarat dairesi, 1882 yılında Deniz Kuvvetlerine bağlı olarak kurulan “Deniz İstihbarat Dairesi”dir (Office of Naval Intelligence – ONI). Deniz İstihbarat Dairesi, buhar gücüyle çalışan gemilerin çıkması ile, özellikle yabancı güçlerin bu konudaki deniz gücünü tespit amacıyla faaliyet göstermiştir. Daha sonraki yıllarda ise, büyük deniz gücüne sahip ülkelerin gemi sayısı, bu gemilerin türü, silahları, bir başka deyişle deniz gücü ve savaş kapasitesinin araştırılması, bu bilgilerin düzenlenip kullanıma hazır duruma getirilmesi ONI’nin başlıca fonksiyonları arasında yer almıştır. Söz konusu askeri istihbarat birimleri ağırlıklı olarak askeri ataşe sistemiyle faaliyet göstermişlerdir. Askeri ataşeler aracılığıyla faaliyet gösteren ONI de hiçbir zaman çok sayıda elemanın çalıştığı geniş bir istihbarat birimi olmamıştır. Örneğin 1931 yılında ONI’de, ülke dışında on ataşe, merkezde de 18′i subay, 38′i sivil olmak üzere 56 kişi, toplam 66 personel faaliyet göstermiştir.

Askeri istihbarat alanında Deniz Kuvvetleri’nin ONI deneyimini örnek alan Kara Kuvvetleri, 1885 yılında “Askeri Enformasyon Bölümü”nü (Military Information Division – MID)kurmuştur. Söz konusu birim 1918 yılında adını “Askeri İstihbarat Bölümü” (Military Intelligence Division) şeklinde değiştirmiştir. MID, ONI’nin ataşe sistemine dayalı bilgi toplama yönteminden ayrılarak, gizli, istihbarat, gizli operasyonlar ve kontrespiyonaj faaliyetlerini de yürütmüştür. Söz konusu iki birim, sahip oldukları istihbarat analiz merkezleri ile, A.B.D. istihbaratı içinde analiz ve değerlendirme merkezlerinin kurulması konusunda da öncülük yapmışlardır.
1908 yılına gelindiğinde Federal Başsavcı Charles Bonaparte “Federal Araştırma Bürosu”nun (Federal Bureau of Investigation – FBI) kurulmasını sağlamıştır. Federal Araştırma Bürosu, Gizli Servis’in hem gizli istihbarat, hem de kontr-espiyonaj fonksiyonlarını üstlenmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında da istihbarat faaliyetlerinin yönetimi ve koordinasyonu, Dışişleri Bakanlığı içinde “U-I” adıyla kurulan bir istihbarat dairesi tarafından yerine getirilmiştir. Amerikan Dışişleri Bakanlığı istihbarat koordinasyon birimi (U-I) 1927 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. 1927 yılında bu birim kapatılmış ve bunun sonucu olarak, dış istihbarat faaliyetleri üzerindeki merkezi koordinasyon da ortadan kalkmıştır. Bu dönem içinde ABD’nin sadece askeri istihbarat faaliyetleri devam etmiştir.
İkinci Dünya Savaşı’nın ilk işaretleri gelmeye başlayınca, istihbarat konusunda merkezi bir yapılanmanın önemi A.B.D.’de tekrar ortaya çıkmıştır. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmış ve etkili şekilde faaliyet göstermiş olan U-I deneyimi, bu yöndeki çabaları cesaretlendirici bir örnek oluşturmuştur.

İSRAİL’İN ULUSLARARASI CİNAYET ŞEBEKESİ: MOSSAD



Mossad; dünya genelinde faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen istihbarat örgütüdür. Çoğu kimse İsrail gibi “küçük” bir devletin niçin ve nasıl böyle bir organizasyona sahip olduğunu anlayamaz. Süper güç ABD’nin CIA’i dışında dünyada bu kadar etkin tek istihbarat örgütünün İsrail’e ait olması aslında oldukça dikkat çekicidir.Mossad’ın kurulmasından önce İsrail Devleti’nin istihbaratı SHAI isimli örgüt tarafından sağlanıyordu. Mossad’ın kurulmasıyla bambaşka bir yapılanma ve dünyanın en tehlikeli cinayet şebekesi oluşturuldu. Bu cinayet şebekesi pek çok ülkede mafyayı, terör örgütlerini ve kontrgerillayı örgütledi.




İtalyan Panorama dergisi, İsrail’in uluslararası cinayet şebekesi Mossad’ı bu kapakla tanıtmıştı.

Mossad’dan önce, onun görevini üstlenen SHAI isimli örgütün görünümü ise şöyleydi:
“SHAI, Sherut Yediot baş harflerinden oluşan bir kısaltma. İbranice’de Bilgi (istihbarat) Servisi anlamına geliyor. Haganah’ın istihbarat kolu. İsrail Devleti’nin kurulmasıyla Haganah, İsrail ordusunun içinde eriyor ve SHAI da yerini altı hafta sonra yeni kurulacak İsrail İstihbarat Servisine bırakıyor. SHAI servisinin en son Başkanı Isser Beeri.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.16)
“Isser Beeri SHAI üyeleriyle yaptığı son toplantıda, Ben Gurion’un isteğini açıklıyor: SHAI’nin dağıtılması ve bu üyelerin yeni kurulacak istihbarat servisini şekillendirmesi. Bu sadece SHAI’nin isim değiştirmesi olayı değildi. İsrail’de dört tane yer altı istihbarat grubunun oluşması anlamına geliyordu.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.17)
Mossad, 1 Nisan 1951′de kurulmuştur. İbranicesi ‘Ha-Mossad Le-modiin Ule-tafkidim meyuhadim’, yani özel konular ve istihbarat örgütüdür.
“Mossad’ın ilk Başkanı bir hahamın oğlu olan Reuven Shiloah’dır. Shiloah, başkanlığı çok kısa sürmesine rağmen teşkilatın temel kurallarını belirleyen kişi olmuştur.” (Israel’s Most Secret Service Mossad, Ronald Payne, sf. 27)
“Shiloah, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Siyonist liderlere yazdığı gizli raporda yabancı istihbaratlarla ilişkiye geçeceklerini özellikle CIA’e bildirmişti. Shiloah tüm dünyadaki Yahudilerle, Yahudi Devleti arasında kurulacak sağlam ilişkinin öneminin farkına varmıştı.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.30)
Mossad’ın bölümleri
Mossad, çalışmalarını farklı alanlarda uzmanlaşmış 4 ayrı bölümle yürütür. Bunlar: Askeri İstihbarat, Yerli Gizli Servis, Yabancı İstihbarat Servisi ve Aliyah Beth.

Birinci bölüm: “Askeri İstihbarat”
“Mossad’ın askeri istihbarat bölümü, ‘Aman’ olarak tanınır. İbranice adı ‘Agaf ha-Modi’in’dir. Bunun tercümesi, “istihbarat kanadı”dır. Görevi Müslüman ülkeler hakkında bilgi toplamaktır.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf. 17)

“Aman” çok iyi organize edilmiş bir askeri birliktir. Altı bölümden oluşur. Özellikle iki bölüm tarafından yönetilir: Toplama ve Prodüksiyon. Toplama bölümü, sınır ötesine ajanlar göndermek, radyo kanallarını ele geçirmek, genellikle ülkelerdeki telefon konuşmalarını dinlemekten sorumludur. Prodüksiyon bölümünde, “Aman”lı 7.000 kişinin 3.000′i çalışır. Konuları, dış ülkelerden çalınan belgelerin ve bilgilerin analizidir. Bu analizler politikacıların karar vermesinde yardımcı olur. “Aman” basına verilen bilgileri de kontrol altında tutar. (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf.207-208)
Bu resim yeniden boyutlandırıldı. Resmin özgün boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Mossad’ın Tel Aviv’deki binası.

“Aman’ın sınır ötesi harekatlar için oluşturduğu çok gizli komando birliğinin adı Sayeret Matkal’dır.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melman, sf. 182)
“30 Haziran 1954′te Aman’ın gizli kolu Unit 131 Mısır’da bir operasyon düzenliyor. ‘Operation Susannah’ adlı operasyon bir sabotaj. Bombaların hedefi Mısır askeri örgütleri değil; İngiliz ve Amerikan enstitüleri, tiyatrolar ve postaneler. Bundaki amaç Washington ve Londra’nın Mısır aleyhinde bir politika geliştirmelerini sağlamak. Bu iş için Alman Yahudisi Avraham Seidenwerg seçiliyor. Kibbutz’da Avri El-Ad adını alıyor. Daha sonra Mısır’a Paul Frank adında zengin bir Alman iş adamı karakterinde gidiyor.” (Every Spy a Prince, Dan Raviv, Yossi Melmon, sf. 56)
“Aman’a bağlı ‘Gadna’da değişik bir eylem grubu: “Gadna yarı askeri bir gençlik grubudur.” (Kader Üçgeni, Noam Chomsky, sf.229


FBİ


FBI’nın Kısa Tarihi ;
FBI olarak bilinin bu teşkilat 1908 yılında kuruldu. O zamanın Adalet Bakanı Charles J.Bonaparte A.B.D. Adalet Bakanlığının özel soruşturma dairesini teşkil etmek üzere özel ajanlardan oluşan isimsiz bir teşkilat tayin etti. Bundan önce Adalet Bakanlığı (DOJ) kendi cezai yetki alanı içerisinde işlenen fedaral suçların soruşturması için A.B.D.nin gizli servisinden ödünç aldığı ajanları kullanıyordu.
Bu özel Teşkilat 1909 yılında Adalet Bakanı George W.Wickersham’ın emriyle bir dizi değişikliklere uğradıktan sonra Bureau Of İnvestigation (Soruşturma Bürosu) adını aldı. Bundan sonra başka isim değişikliklerinden geçerek bu-günki ismini 1935 yılında almıştır.
FBI tarihinin ilk döneminde, bu teşkilatın ajanları mevcut fedaral suçlar arasında nisbeten daha az sayıda suçla ilgili soruşturma yürütürdü. Bunlar çoğunlukla, iflas hileleri, antiterör suçları, vatandaşlığa geçmeyle ilgili ihlallerdi. 1. Dünya Savaşı sırasında Büro espiyonaj, sabotaj, ülkeyi yıkma teşebbüsü suçları, askerden kaçmalar gibi suçları soruşturma görevini üstlendi. Motorlu Araçlar kaçırma ulusal yasasının 1919 yılında kabul edilmesiyle Büro’nun yetki alanı genişledi.
1920 yılındaki yasaklamalarla Ganpasterler Dönemi başladı. Bu dönemin kriminal tipleri, banka soymak, insan kaçırmak gibi henüz federal suçlar kapsamına alınmamış olan suçlar işleniyordu. 1932 yılında Federal İnsan Kaçırma Yasasının kabulü ile bu durum değişti. 1934’de kabul edilen başka yasalarda Kongre Özel Ajanlara yeni ilan edilen federal suçlarla ilgili daha geniş yetkiler vererek tutuklama ve silah taşıma yetkisi tanıdı.
II.Dünya Savası sırasında FBI’nın yetki alanı ve boyutu daha da genişleyerek Güney Amerika’daki istihbarat faaliyetlerini de kapsadı.
II.Dünya Savaşının sona ermesi ve Atom çağının başlamasıyla, FBI Beyaz Saray’da görev alan şahısların ve diğer devlet dairelerine tayin edilen görevlilerin, icrai organla ilgili Güvenlik konuları da dahil olmak üzere sicillerin araştırma sorumluluğunu aldı.
1960’larda Yurttaşlık Hakları İhlalleri ve örgütlü suçlar FBI’nın en çok üstünde çalıştığı suçlar arasına girdi, bunların yanı sıra kontra terörizm (Terörizmle Mücadele), uyuşturucu kaçakçılığı ve 1970’lerle 1980’lerde ise şiddete dayanan suçlar, beyaz yakalıların işlediği suçlar FBI tarafından soruşturulmaya başlandı.
FBI soruşturma kaynaklarını yedi temel alanda yoğunlaştırmıştır. Kontra terörizm, uyuşturucu trafiği, şebeke suçları, yabancı ülkelere istihbarat, şiddete dayanan suçlar, Beyaz yakalıların işlediği suçlar, belli işlere müracaat edenlerin soruşturulması ve yurttaşlık hakları ihlalleri


 
  • Beğen
Tepkiler: Da®kness, haltie, tragedie ve 1 kişi daha


Da®kness

Da®kness

Üye
Baya kapsamlı bir çalışma olmuş teşekkürler.
 
tragedie

tragedie

Emekli Yönetici
teşekkürler gayet açıklayıcı ve bilgilendirici olmuş
 
haltie

haltie

Üye
bu mossad çok fena her yerdeler.mit te çok iyi duyduklarıma göre
ama en çok istihbarat polis teşkilatında var bence:oke:
 
' KalendeR '

' KalendeR '

Üye
    Konu Sahibi
Mossad' ın ve Cia 'ın zaten hemen hemen her dış ıstıhbarat ıcerısınde muhakkak kı ajanı var, teşşekürleriniz için teşekkür ederim
 
tragedie

tragedie

Emekli Yönetici
sıralama Yaparsak dünya üstünde en çok ajanı olan ve istihbahratı en kuvvetli birim mossad bir çok defada lübnan ve bir kaç diğer ülkede operasyon yapmışlıkları vardır Münih olayının Faillerini evlerinde Öldürdüler...
 
Onur Saka

Onur Saka

Üye
Yazılar Bozuk Karman Corman Olmuş :S
 
' KalendeR '

' KalendeR '

Üye
    Konu Sahibi
Sayfada hafif kayma oldu,resimler vs yüzünden.. Yine de pek okunulamayası değil ama.
 

hub

Üye
Yine de güzel :) Araştırma için tebrik ederim.
 


Üst Alt