hidayet02
Üye
Cezaevinde Çıkan Yangının Nedeni Belli Oldu!
18 Haz 2012 06:28
Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde önceki gece çıkan yangında 13 tutuklunun hayatını kaybetmesi, tüm Türkiye'yi üzüntüye boğdu.
Adi suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşunda iki grup arasında başlayan ve faciayla sonuçlanan kavganın 'vantilatörün hangi tarafı serinleteceği' tartışmasından çıktığı öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, kavganın büyümesi üzerine mahkûmlardan bir grup, gözdağı vermek amacıyla yatakları ve battaniyeleri ateşe verdi. Dışarıdan müdahaleyi engellemek için de koğuş kapısı ranzalarla kapatıldı. Bu yüzden müdahalenin geciktiği cezaevinde tam bir trajedi yaşandı.
Kapasitesi 264'ten 350'ye çıkarılan, daha sonra da 1.057 tutuklu ve hükümlünün konulduğu cezaevindeki sıkışıklık, facianın sebebi olarak gösteriliyor. İlk belirlemelere ve tutuklu yakınlarının beyanlarına göre, cezaevinde şartların yetersiz olması, yatacak yer konusunda sorunlar çıkması tutuklular arasında sürekli kavgaların yaşanmasına neden oluyordu.
Olayın duyulmasının ardından başta Şanlıurfa olmak üzere Diyarbakır ve Gaziantep'ten gelen tutuklu yakınları cezaevi önünde toplandı. Yakınlarından haber almak için içeriye girmeye çalışan kalabalıkla polis arasında zaman zaman arbede yaşandı. Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in bir sandalyeye çıkarak, 15 gün boyunca açık görüş imkânı vereceklerini açıklaması tansiyonu düşürdü.
Dün sabah saatlerinde ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik cezaevinde incelemelerde bulundu. Başlatılan tahkikatta hiçbir hususun göz ardı edilmeyeceğinin garantisini veren Ergin, cezaevlerindeki kapasite konusunda problemler olduğunu kabul etti. "Batıda bu daha rahatken, Doğu ve Güneydoğu'da ceza infaz kurumlarında doluluk oranı daha fazla." dedi.
KCK operasyonlarında tutuklanan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da aralarında bulunduğu, bin 57 tutuklu ve hükümlünün kaldığı cezaevinde önceki gün akşam saatlerinde kavga çıktı.
Adi suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşundaki kavga ve sonrasındaki facia da cezaevi şartlarının yetersizliğini ortaya koydu. Koğuştaki ortak malzemelerin kullanılmasında yaşanan tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğünü belirten mahkûm yakınları, yaşanan faciayla ilgili şu iddiaları dile getirdi: "Cezaevi şartlarını sık sık protesto eden tutukluların, kendi çözümlerini kendilerince üretmek istemeleri kavgayı da beraberinde getirmiş. Önceki gece de sıcak havadan etkilenen tutuklular, vantilatörün kullanımıyla ilgili birbirleriyle kavga etmişler. Aralarındaki kavgaya gardiyanların müdahale etmemesi için de kapıları, ranza ve yataklarla kapatmışlar. Taraflar da birbirine gözdağı vermek için C-15 koğuşunda bulunan yatakları, battaniyeleri ateşe vermiş."
Olayın ardından başta Şanlıurfa olmak üzere Diyarbakır ve Gaziantep'ten gelen yüzlerce tutuklu ve hükümlü yakını, dün sabah 03.00 sularından itibaren cezaevi önüne toplandı. Yakınlarından haber almak için cezaevine girmeye çalışan kalabalıkla polis arasında arbede yaşandı. Polisin müdahalesi ve bazı kişileri gözaltına alması, kalabalığı dağıtmaya yetmedi. Bu sırada Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in halka açıklama yapmasıyla tansiyon biraz olsun düştü. Vali Güvenç, olayda ihmal veya kasıt olup olmadığını belirlemek için Adalet Bakanlığı müfettişlerinin inceleme yaptıklarını ve konuyla ilgili en kısa sürede kamuoyuna bilgi vereceklerini kaydetti. Güvenç, mahkûmlarla görüşmek isteyenlere de 15 gün boyunca açık görüş açtıklarını, telefon hatlarının sayısını artırdıklarını sözlerine ekledi. Sık sık olayların çıktığı cezaevinde açlık grevleri ve ciddi kavgaların yaşandığı biliniyor. En son 2010'da PKK'lı Erkan Gümüştaş, cezaevinde kendisini ateşe vermişti.
PROVOKASYONA DİKKAT!
Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde çıkan olaylarla birlikte kentte tansiyon yükseldi. Halkı sükûnete davet eden Şanlıurfa Baro Başkanı İrfan Güven, soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Güven şunları söyledi: "Acılar büyük, olaylar öncesi cezaevi kapasitesi de yıllarca gündeme getirildi, ancak çözüm alınamadı. Olayda ölenlerin yakınlarına başı sağ olsun diyorum. Hukuk çerçevesinde haklarını sonuna kadar aramaları gerektiğini belirtmek istiyorum. Ancak irade dışı gelişebilecek olaylar karşısında sağduyulu davranmak gerekir."
C-15 koğuşunda çıkan yangında Şükrü Uldes, Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Mehmet Satış, Suphi Köksal, Yunus Eskili, Mehmet Emin Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mustafa Kemal Kılıç, Taner Şimşek, İmam Bakır Tek, Mehmet Aslantay, İbrahim Halil Kaya hayatını kaybederken Yusuf Aydemir, Vahit Taşday, Mesut Demir, Abid Aytekin ve Cevdet Yılmaz ise yaralı olarak kurtarıldı.
Cezaevleri kapasitesi konusunda bir problemimiz var
Dün Şanlıurfa'ya gelen Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, cezaevinde incelemeler yaptı. Gazetecilerin cezaevinin kapasitesi ile ilgili soruları cevaplayan Bakan Ergin şunları söyledi: "Genel olarak Türkiye'de cezaevleri kapasitesi konusunda bir problemimiz var. Bu sorun, alınan tedbirlerle aslında makul bir düzeye geldi, ancak bölgeler arasında farklar var. Şu anda batıda bu daha rahatken, Doğu ve Güneydoğu'da ceza infaz kurumlarında doluluk oranı daha fazla. Bu problemi aşmak için daha önce kamuoyuyla paylaştığımız bir eylem planımız var. Bu çerçevede toplam 196 yeni ceza infaz kurumu yapılmış veya inşa aşamasındadır. İzmir'deki cezaevinde açık var, ama Şanlıurfa'daki cezaevinde fazla var. Bunları dengeleme noktasında birtakım nakiller gündeme geldiğinde aileler haklı olarak 'Biz nasıl görüşeceğiz' diyerek serzenişte bulunuyorlar. Mümkün olduğu kadar isteğe bağlı nakil yapmaya gayret ediyoruz."Şanlıurfa Cezaevi'nin artırılmış kapasitesinin 600 kişi olduğunu dile getiren Ergin, "Ama ceza infaz kurumumuzda geçtiğimiz aylarda bir bölümde başlatılan tadilat var. Bu tadilat yapılan bölümlerdeki tutuklu ve hükümlüler diğer bölüme alınmıştır. 10 Temmuz'a kadar bir sıkışıklık var. 10 Temmuz'dan sonra kısmen rahatlık söz konusu olacak." açıklamasını yaptı. Olayla ilgili süreçte herhangi bir ihmal, görevi kötüye kullanma, savsaklama varsa bunun da üzerine gidileceğine dikkat çeken Ergin, ihmal olduğu takdirde bunun üzerinin örtülmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
ZAMAN
Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde önceki gece çıkan yangında 13 tutuklunun hayatını kaybetmesi, tüm Türkiye'yi üzüntüye boğdu.
Adi suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşunda iki grup arasında başlayan ve faciayla sonuçlanan kavganın 'vantilatörün hangi tarafı serinleteceği' tartışmasından çıktığı öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, kavganın büyümesi üzerine mahkûmlardan bir grup, gözdağı vermek amacıyla yatakları ve battaniyeleri ateşe verdi. Dışarıdan müdahaleyi engellemek için de koğuş kapısı ranzalarla kapatıldı. Bu yüzden müdahalenin geciktiği cezaevinde tam bir trajedi yaşandı.
Kapasitesi 264'ten 350'ye çıkarılan, daha sonra da 1.057 tutuklu ve hükümlünün konulduğu cezaevindeki sıkışıklık, facianın sebebi olarak gösteriliyor. İlk belirlemelere ve tutuklu yakınlarının beyanlarına göre, cezaevinde şartların yetersiz olması, yatacak yer konusunda sorunlar çıkması tutuklular arasında sürekli kavgaların yaşanmasına neden oluyordu.
Olayın duyulmasının ardından başta Şanlıurfa olmak üzere Diyarbakır ve Gaziantep'ten gelen tutuklu yakınları cezaevi önünde toplandı. Yakınlarından haber almak için içeriye girmeye çalışan kalabalıkla polis arasında zaman zaman arbede yaşandı. Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in bir sandalyeye çıkarak, 15 gün boyunca açık görüş imkânı vereceklerini açıklaması tansiyonu düşürdü.
Dün sabah saatlerinde ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik cezaevinde incelemelerde bulundu. Başlatılan tahkikatta hiçbir hususun göz ardı edilmeyeceğinin garantisini veren Ergin, cezaevlerindeki kapasite konusunda problemler olduğunu kabul etti. "Batıda bu daha rahatken, Doğu ve Güneydoğu'da ceza infaz kurumlarında doluluk oranı daha fazla." dedi.
KCK operasyonlarında tutuklanan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da aralarında bulunduğu, bin 57 tutuklu ve hükümlünün kaldığı cezaevinde önceki gün akşam saatlerinde kavga çıktı.
Adi suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşundaki kavga ve sonrasındaki facia da cezaevi şartlarının yetersizliğini ortaya koydu. Koğuştaki ortak malzemelerin kullanılmasında yaşanan tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğünü belirten mahkûm yakınları, yaşanan faciayla ilgili şu iddiaları dile getirdi: "Cezaevi şartlarını sık sık protesto eden tutukluların, kendi çözümlerini kendilerince üretmek istemeleri kavgayı da beraberinde getirmiş. Önceki gece de sıcak havadan etkilenen tutuklular, vantilatörün kullanımıyla ilgili birbirleriyle kavga etmişler. Aralarındaki kavgaya gardiyanların müdahale etmemesi için de kapıları, ranza ve yataklarla kapatmışlar. Taraflar da birbirine gözdağı vermek için C-15 koğuşunda bulunan yatakları, battaniyeleri ateşe vermiş."
Olayın ardından başta Şanlıurfa olmak üzere Diyarbakır ve Gaziantep'ten gelen yüzlerce tutuklu ve hükümlü yakını, dün sabah 03.00 sularından itibaren cezaevi önüne toplandı. Yakınlarından haber almak için cezaevine girmeye çalışan kalabalıkla polis arasında arbede yaşandı. Polisin müdahalesi ve bazı kişileri gözaltına alması, kalabalığı dağıtmaya yetmedi. Bu sırada Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in halka açıklama yapmasıyla tansiyon biraz olsun düştü. Vali Güvenç, olayda ihmal veya kasıt olup olmadığını belirlemek için Adalet Bakanlığı müfettişlerinin inceleme yaptıklarını ve konuyla ilgili en kısa sürede kamuoyuna bilgi vereceklerini kaydetti. Güvenç, mahkûmlarla görüşmek isteyenlere de 15 gün boyunca açık görüş açtıklarını, telefon hatlarının sayısını artırdıklarını sözlerine ekledi. Sık sık olayların çıktığı cezaevinde açlık grevleri ve ciddi kavgaların yaşandığı biliniyor. En son 2010'da PKK'lı Erkan Gümüştaş, cezaevinde kendisini ateşe vermişti.
PROVOKASYONA DİKKAT!
Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde çıkan olaylarla birlikte kentte tansiyon yükseldi. Halkı sükûnete davet eden Şanlıurfa Baro Başkanı İrfan Güven, soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Güven şunları söyledi: "Acılar büyük, olaylar öncesi cezaevi kapasitesi de yıllarca gündeme getirildi, ancak çözüm alınamadı. Olayda ölenlerin yakınlarına başı sağ olsun diyorum. Hukuk çerçevesinde haklarını sonuna kadar aramaları gerektiğini belirtmek istiyorum. Ancak irade dışı gelişebilecek olaylar karşısında sağduyulu davranmak gerekir."
C-15 koğuşunda çıkan yangında Şükrü Uldes, Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Mehmet Satış, Suphi Köksal, Yunus Eskili, Mehmet Emin Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mustafa Kemal Kılıç, Taner Şimşek, İmam Bakır Tek, Mehmet Aslantay, İbrahim Halil Kaya hayatını kaybederken Yusuf Aydemir, Vahit Taşday, Mesut Demir, Abid Aytekin ve Cevdet Yılmaz ise yaralı olarak kurtarıldı.
Cezaevleri kapasitesi konusunda bir problemimiz var
Dün Şanlıurfa'ya gelen Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, cezaevinde incelemeler yaptı. Gazetecilerin cezaevinin kapasitesi ile ilgili soruları cevaplayan Bakan Ergin şunları söyledi: "Genel olarak Türkiye'de cezaevleri kapasitesi konusunda bir problemimiz var. Bu sorun, alınan tedbirlerle aslında makul bir düzeye geldi, ancak bölgeler arasında farklar var. Şu anda batıda bu daha rahatken, Doğu ve Güneydoğu'da ceza infaz kurumlarında doluluk oranı daha fazla. Bu problemi aşmak için daha önce kamuoyuyla paylaştığımız bir eylem planımız var. Bu çerçevede toplam 196 yeni ceza infaz kurumu yapılmış veya inşa aşamasındadır. İzmir'deki cezaevinde açık var, ama Şanlıurfa'daki cezaevinde fazla var. Bunları dengeleme noktasında birtakım nakiller gündeme geldiğinde aileler haklı olarak 'Biz nasıl görüşeceğiz' diyerek serzenişte bulunuyorlar. Mümkün olduğu kadar isteğe bağlı nakil yapmaya gayret ediyoruz."Şanlıurfa Cezaevi'nin artırılmış kapasitesinin 600 kişi olduğunu dile getiren Ergin, "Ama ceza infaz kurumumuzda geçtiğimiz aylarda bir bölümde başlatılan tadilat var. Bu tadilat yapılan bölümlerdeki tutuklu ve hükümlüler diğer bölüme alınmıştır. 10 Temmuz'a kadar bir sıkışıklık var. 10 Temmuz'dan sonra kısmen rahatlık söz konusu olacak." açıklamasını yaptı. Olayla ilgili süreçte herhangi bir ihmal, görevi kötüye kullanma, savsaklama varsa bunun da üzerine gidileceğine dikkat çeken Ergin, ihmal olduğu takdirde bunun üzerinin örtülmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
ZAMAN
