myfikir
Üye
Ceolar Kalbini Nasıl Koruyor?
CEO’LAR KALBİNİ NASIL KORUYOR?, KALP HASTASI CEOLAR İÇİN YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ
İş dünyası yoğun stres altında… Bu stresi bazen yönetemeyebiliyorlar. Üstüne iş yemeklerinde kaçırılan fazla ve sağlıksız yemekler de ekleniyor. Sporsuz bir yaşam ve genetik faktörler d e üzerine gelince kalp ve damar hastalık! arında en önemli risk grubuna CEO ve patronlar giriyor.
Tuncay Özilhan’dan, Ömer Yüngül’e, Yalçın Ayaydın’dan Davut Doğan’a iş dünyasının liderlerinin kal bini nasıl koruduklarını araştırdık, özlem aydin ayvaci İş dünyasının yöneticileri kalp damar hastalıkları açısından en riskli gruplardan birini oluşturuyor. Yönetim kademesindeki kişilerde özellikle hipertansiyon ve koroner damar tıkanıklıkları ve bunların sonucu olan kalp krizleri ve inmelere çok sık rastlanıyor.
Uzmanlar CEO’ların mükemmeliyet ve başarı odaklı olmaları, en azından mevcut başarının devamlılığını sağlamak zorunda olmalarının getirdiği stres altında yaşamalarının bu hastalıkları tetiklediği görüşünde. CEO’ların çok çalışma arzuları ve genellikle mecburen çok çalışmak zorunda oldukları da bir diğer gerçek. Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen hatırı sayılır ölçüde yönetici hastalarının olduğunu belirtiyor. Ökmen en riskli yönetici grubu hakkında şu bilgileri veriyor: “Finans ve pazarlama alanlarında aktif çalışanlar, çok sık ve uzun süreli seyahat edenler ile değişken saatlerde ve/veya geç saatlere kadar çalışanlar en önemli risk grubunda. Ayrıca iş gereği yapılan yemeklerde dengeli ve sağlıklı beslenemeyenler, yemeklerdeki tuz oranını kontrol edemeyenler, aşırı alkol ve sigara tüketenler de bu gruba dahil oluyor. Yine işin ve çalışanların sorumluluklarını birebir üstlenenler, yardımcı kademeyi etkin kullanmayanlar ile düzenli olarak egzersiz yapamayanlar da tehdit altında.” iş dünyasında en ağır yükü taşıyan CEO ve patronların kalp ve damar sağlıklarına ne kadar dikkat ettiklerini, kalp hastalıklarından korunma yöntemlerini araştırdık.
DOĞAN SAUNADA RAHATLIYOR
Doğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan oldukça sağlıklı bir yönetici. Hem kilosuna hem yediklerine her zaman dikkat ediyor. Bu yüzden olsa gerek bu zamana kadar kalple ilgili bir sağlık sorunu yaşamamış. Kalp sağlığıyla oldukça yakından ilgilendiğini söyleyen Doğan, “Yılda en az bir kez check-up yaptırıyorum. Hastane sahibi de olduktan sonra 2-3 ayda bir check-up yaptırmaya başladım” diyor. Yaşamında sağlıklı olmak için özel bir gayret içinde olduğunu ifade eden Doğan şöyle devam ediyor: “Kiloma dikkat ederim. Bunu korumak için yediklerime dikkat ederim. Haftada bir gün yürüyüş ve spor yaparım. Stresten uzak durmak için ise çok seyahat ederim. Seyahatler beni rahatlatıyor.” Planlı çalışmanın da sağlıklı bir yaşam için önemli olduğuna inandığını söyleyen Doğan, “En az 1 ay önceden randevularımı ayarlar, toplantı planlarımı yaparım. Zamanı iyi yönetmenin stresi azalttığını düşünüyorum. Sosyal faaliyetlere önem veririm, iş dışında da zaman geçirmeye çalışıyorum. Haftada 2 gün saunaya girerim. Sauna rahatlama sağlıyor” diyor.
“YEDİĞİNİN YARISINI YE YÜRÜDÜĞÜNÜN İKİ KATI YÜRÜ”
Teknosa Genel Müdürü Mehmet T. Nane de rekabetin en yoğun yaşandığı teknoloji perakendeciliği sektöründe ağır stres altında çalışıyor. Bu nedenle sağlığına ekstra özen göstermek zorunda olduğu görüşünde. Yılda 2 defa tam kan sayımı ve 1 defa da geniş kapsamlı check-up yaptırdığını söyleyen Nane, daha önce kalple ilgili bir rahatsızlık geçirmemiş. Geçirmeye de niyetli değil. Kalp ve damar sağlığını korumak için neler yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Yediklerime dikkat ediyorum. Haftada en az 2 gün fırsatım olursa ise 4 gün mutlaka spor yapıyorum. Spor olarak uzun yürüyüşleri, yüzme ve bisiklet sürmeyi tercih ediyorum. Uygulamaya çalıştığım prensip yediğinin yansını ye, yürüdüğünün iki katını yürü prensibi. ” Nane, stresten uzak durmak içinse hobilerine ve ailesine mümkün olduğunca çok zaman ayırmaya çalışıyor. Nane, “Ailem ve dostlarım ile geçirdiğim zaman strese karsı bağışıklığımı artırıyor. Hobilerim stresimi atmamda yardımcı oluyor” diyor.
YEDİKLERİNE DİKKAT EDİYOR
Emsan Genel Müdürü Uğur Kaymak sadece kalp sağlığına değil genel olarak sağlığına oldukça özen gösteren biri iş insanı. Her yıl tüm sağlık kontrollerini ve check-up’ını aksatmadan yaptırıyor. Bu kontrollerin sonucunda aile hekiminin önerileri doğrultusunda günlük yaşam tarzına da dikkat ediyor. Uzun zamandır sağlıklı yaşam prensiplerine uyduğu için bugüne kadar kalple ilgili bir rahatsızlık yaşamamış. Yaşamamak için de elinden geleni yaptığını söyleyen Kaymak nelere dikkat ettiğini şöyle aktarıyor: “Yeme alışkanlıklarımda ağır ve yağlı yiyecekler yer almıyor. Kızartmalar ve ağır tatlılardan uzak duruyorum. Sebze yemeklerini tercih ediyorum. Bu yemeklerde zeytinyağını tercih ederken yağ miktarını da abartmıyorum. Beyaz gıdalardan, un şeker ve tuzu mümkün olduğu kadar az tüketirken,
hamur işi yiyecekleri ara sıra tüketiyorum. Fırsat buldukça 45 -50 dakikalık tempolu yürüyüşler ile egzersiz açığını kapatmaya çalışıyorum. ” Günlük iş temposu içinde stresten uzak durmanın mümkün olmadığını ifade eden Kaymak yine de stresten uzak durmak için neler yaptığını şöyle anlatıyor: “Yoğun ve sorunların arttığı dönemlerde sorunları çalışma arkadaşlarımla paylaşıyorum. Ekip halinde sorunun üzerine gitmeyi, karşıdan gelecek fikirleri dinlemeyi ve sağlıklı karar vermek için farklı görüşlere açık olmaya dikkat ediyorum.”
SİGARA, ALKOL, KAFEİN VE FAST FOOD’A YER YOK
Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkan Vekili H. Engin Tuncer’in sağlık kontrollerini aksatması mümkün değil, iletişimde olduğu iki doktoru Tuncer unutsa bile onu arayıp kontrollerini hatırlatıyor. Altı ayda bir düzenli olarak kontrole gittiğini ve yılda bir kez ise mutlaka check-up yaptırdığını söyleyen Tuncel de bu zamana kadar kalple ilgili bir sorun yaşamamış. Tuncer sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için neler yaptığını ve nelerden uzak durduğunu şöyle ifade ediyor: “Sigara içmediğim gibi, sigara içilen bir ortamda bulunmam.
Alkol ve kafeinli içeceklerden uzak duruyorum. Fast food ve cips tarzı ürünlere hayatımda hiç yer vermedim. Kızartma ve şarküteri ürünlerinin tüketimini minimum seviyeye indirdim. Sabah kahvaltıdan önce belirli kürler şeklinde maydanoz suyu ve zencefil içerim. Bal olmazsa olmazımdır. Akşam yemek saatimi kaçırmışsam mutlaka bir bardak süt içerim ve yanında bir porsiyon meyve yerim. Akhisar’da ailemize ait olan zeytin bahçesinde, hasat toplama zamanı işçilerle birlikte, ürün son noktaya ulaşana kadar çalışırım. Hatta öyle çok onlar gibi olurum ki benim kim olduğumu dahi bilmezler. Yine Çeşme’de ailemize ait olan keçi çiftliğine de her hafta sonu gitmeye çalışıyorum. Keçiler inanılmaz hayvanlar, onları beslemek, sütlerini sağmak hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri… Durum böyle olunca stres yönetilmiş ve kazanca dönüşmüş oluyor.”
KOLESTEROLÜ YÜKSEK AMA MARATON KOŞACAK
Küçük ev aletleri sektörünün yenilikçi şirketlerinden Homend’in genel müdürü Hakan Koçer sağlığına ekstra özen göstermek zorunda. Çünkü kolesterol değerleri uzun zamandır, normalin oldukça üzerinde bir değer olan 300 civarında seyrediyor. Ve Koçer bunu 250-300 bandının altına indirmekte güçlük çekiyor. Her yıl bir kez check-up yaptıran Koçer geçen ay çektirdiği koroner BT sayesinde kalp ve damar sağlığının tam olarak ne durumda olduğunu bildiğini söylüyor. Bu ihtiyacının yarı maraton koşma niyetinin sonucunda ortaya çıktığını söyleyen Koçer devam ediyor: “Antrenmanlar esnasında herhangi bir tatsızlık yaşamamak için kontrolden geçmek istedim. Sonuçta damarlardan birinde hafif tıkanma görülse de, bunun maraton koşmamı engelleyecek nitelikte olmadığı anlaşıldı. ”
Maraton hazırlığı kapsamında haftada 3 kez 6-8 km arası düzenli koştuğunu söyleyen Koçer, sadece kolesterol değil, genetik faktörler nedeniyle tansiyon ve şeker hastalıklarına yakalanma riskinin de olduğunu söylüyor. Yediklerine dikkat etmeye çalışsa da bu konuda çok başarılı olamadığını ifade eden Koçer şöyle konuşuyor: “insan ömrünün ilk 35 yılında ağırlıkla hangi tür besinlerle beslendiyse, bir sonraki 35 yılda tam aksi türde yiyecekler yemek durumunda kalıyor. Ben 35 yaşımdan önce protein ve karbonhidrat ağırlıklı beslenerek yaşadığım için, artık sebze ve meyveden daha fazla keyif almayı öğrenmek zorundayım. Tabii ideali insanın çocukluğundan itibaren dengeli beslenme alışkanlığı kazanması ve ömrünün sonuna kadar kaliteli bir yaşam sürebilmesi.”
SPORCU GİBİ YAŞIYOR
Ferroli Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Çetin Çakmakçı spor aşığı bir yönetici.
Kalp sağlığını da bu şekilde koruduğunu belirtiyor. Dağ bisikleti, fitness, pilates ve spinning’e önemli vakit ayırıyor. Boş zamanlarının büyük bir bölümünü spor yaparak geçiriyor. Haftada en az 3 kez fitness, spinning ve pilates aktivitelerine katılıyor. Yine haftada ortalama 30-50 km arasında, doğanın içinde dağ bisikleti ile tur yapıyor. Özellikle dağ bisikleti gibi yorucu ve zorlayıcı bir spor yaptığı için hayat tarzında da bazı değişiklikler yapmış. Çakmakçı, “Beslenmeme dikkat edip, sporcuların uyguladığı diyetlerden faydalanıyorum, vitamin alıyorum. Buna ek olarak alkol tüketimini de azalttım” diye konuşuyor. Spora rağmen iş dünyasında v 9 stresten uzak durmasının mümkün olamadığını belirten Çakmakçı, “Hafta boyunca yaşadığım stresten arınmak için 3-4 saat boyunca dağ bisikleti turu yapıyorum. Bu esnada kendinizi unutup, doğa ile bütünleşirken bir yandan da doğa ile mücadele edebiliyorsunuz. Bana göre iş yaşamında stresi engellemenin bir başka yolu da problemlerin içinde boğulmamak. Hızlı bir aksiyon planı ile stres kaynağını gidermek. Bir başka deyişler problemin değil çözümün bir parçası olmak” diyor.
“Sağlıklı yaşıyorum”
YALÇIN AYAYDIN / İPEKYOL YÖNETİM KURULU BAŞKANI
KİLOMU KORUYORUM Yalnızca kalp sağlığı değil, tüm vücut sağlığıma dikkat ederim. Yılda bir kez check-up yaptırırım.
Mutlaka düzenli sağlık kontrolünden geçerim. Bugüne kadar herhangi bir kalp rahatsızlığı yaşamadım. Sağlıklı yaşamın gereklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Örneğin sigara içmiyorum. Düzenli ve sağlıklı besleniyorum. Yağdan, şekerden ve tuzdan uzak bir hayatım var. Kendimi daha rahat ve zinde hissettiğim bir kilom var. Bu kiloda istikrar sağlayabilmek için dikkatli besleniyorum. Sebze ve meyve odaklı, kolesterolden uzak bir beslenme tercihim var. Aynca bol yeşil çay ve su tüketiyorum. HER SABAH SPORDAYIM Her gün sistemli ve programlı bir şekilde spor yapıyorum. Her sabah 07:00’de spor salonunda yerimi alıyorum. Sıkı bir şekilde çalışarak bol ter atıyorum. Hareketli bir yaşam, egzersizle bir araya geldiğinde ciddi oranda eneıji sarf etmeme neden oluyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde iş hayatıma da olumlu yansıdığını hissediyorum.
Balık tutarak kalbini koruyor
ÖMER YÜNGÜL / VESTEL CEO’SU
KALBE ÖZEL İLGİ Daha önce hiç kalple ilgili bir rahatsızlık yaşamadım. Buna rağmen kalp sağlığıma özen gösteriyorum. Her yıl mevsim değişikliklerinde mutlaka check-up yaptırıyorum. Kalp hastası olmamak için yaşamıma dikkat ediyorum. Maalesef çok fazla spor yapamıyorum ama yediklerime mümkün mertebe dikkat ediyorum. SİNİRLENME, İYİ UYU İş dünyasında stresimiz oldukça fazla. Stresin negatif etkilerinden arınmak için balık tutuyorum. Balık tutmak ve tarımsal uğraşılar stresi azaltıyor. Aynca fazla sinirlenmemeye çalışıyorum. Düzenli uyurum ve uyku saatlerime de dikkat ederim.
“Stresi hobilerle atıyorum”
TUNCAY ÖZİLHAN / ANADOLU GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI
EN FİT PATRON Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkam Tuncay Ûzilhan 64 yaşında. İş dünyasının en Şt patronlanndan biri. Uzun yıllar basketbolla ilgilenmiş olması da onu sağlık konusunda diğer patronların bir adım önüne çıkarıyor. Ege mutfağına ve zeytinyağlı yemeklere olan tutkusuyla da tanıdığımız Ûzilhan her zaman yaşından daha genç ve sağlıklı gösteriyor. 35 YAŞINDAN BERİ CHECK-UP’TA Kalp sağlığıma çok uzun zamandan beri dikkat ediyorum. Düzenli check-up yaptırıyorum. Bunu 35 yaşımdan beri yaptırıyorum ve o zamandan beri kolesterol düşürücü ilaçlan her gün alıyorum. Karaciğer ve prostatları iyileştirici ilaçlar da alıyorum. Stresi ise hobilerle atmaya çalışıyorum.
KALP HASTASI CEOLAR İÇİN YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ
Doç. Dr. Ertan Ökmen Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı
İŞ-ÖZEL YAŞAM DENGESİ İçinde bulunulan koşullar ne olursa olsun önemli olan sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizden vazgeçmemek. Pozisyonun kaçınılmaz tarafı olan stresin iyi idaresi, yararlı hale getirilmesi önemli. İyi yöneticiler dikkat ederseniz kendi özel yaşamında da işteki kadar başarılı olan, iş-özel yaşantı dengesini iyi kurabilen yöneticilerdir. SORUMLULUKLARI DAĞITIN Sorumlulukların alt kademelere dağıtılması ve birebir her boyutta problem ile uğraşmamak psikolojik ve Şziksel açıdan da uzun sürdürebilir sağlık sağlayacaktır.
ERKEN TEŞHİS İÇİN KONTROL Yıllık check-up’lar ve bu check-up’larda egzersiz testi ve ekokardiyograŞk incelemelerin rutin olarak yapılması kalp hastalıkları erken teşhisi için önemli. Koroner damar tıkanıklığı açısından yüksek riskli CEO’lar için bilgisayarlı tomograŞ ile yapılan koroner anjiyograŞ, kalsiyum skorlaması hem riski ve aktif hastalığı belirlemede uygun yöntemlerdir.
Kaynak Link :
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
İş dünyası yoğun stres altında… Bu stresi bazen yönetemeyebiliyorlar. Üstüne iş yemeklerinde kaçırılan fazla ve sağlıksız yemekler de ekleniyor. Sporsuz bir yaşam ve genetik faktörler d e üzerine gelince kalp ve damar hastalık! arında en önemli risk grubuna CEO ve patronlar giriyor.
Tuncay Özilhan’dan, Ömer Yüngül’e, Yalçın Ayaydın’dan Davut Doğan’a iş dünyasının liderlerinin kal bini nasıl koruduklarını araştırdık, özlem aydin ayvaci İş dünyasının yöneticileri kalp damar hastalıkları açısından en riskli gruplardan birini oluşturuyor. Yönetim kademesindeki kişilerde özellikle hipertansiyon ve koroner damar tıkanıklıkları ve bunların sonucu olan kalp krizleri ve inmelere çok sık rastlanıyor.
Uzmanlar CEO’ların mükemmeliyet ve başarı odaklı olmaları, en azından mevcut başarının devamlılığını sağlamak zorunda olmalarının getirdiği stres altında yaşamalarının bu hastalıkları tetiklediği görüşünde. CEO’ların çok çalışma arzuları ve genellikle mecburen çok çalışmak zorunda oldukları da bir diğer gerçek. Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen hatırı sayılır ölçüde yönetici hastalarının olduğunu belirtiyor. Ökmen en riskli yönetici grubu hakkında şu bilgileri veriyor: “Finans ve pazarlama alanlarında aktif çalışanlar, çok sık ve uzun süreli seyahat edenler ile değişken saatlerde ve/veya geç saatlere kadar çalışanlar en önemli risk grubunda. Ayrıca iş gereği yapılan yemeklerde dengeli ve sağlıklı beslenemeyenler, yemeklerdeki tuz oranını kontrol edemeyenler, aşırı alkol ve sigara tüketenler de bu gruba dahil oluyor. Yine işin ve çalışanların sorumluluklarını birebir üstlenenler, yardımcı kademeyi etkin kullanmayanlar ile düzenli olarak egzersiz yapamayanlar da tehdit altında.” iş dünyasında en ağır yükü taşıyan CEO ve patronların kalp ve damar sağlıklarına ne kadar dikkat ettiklerini, kalp hastalıklarından korunma yöntemlerini araştırdık.
DOĞAN SAUNADA RAHATLIYOR
Doğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan oldukça sağlıklı bir yönetici. Hem kilosuna hem yediklerine her zaman dikkat ediyor. Bu yüzden olsa gerek bu zamana kadar kalple ilgili bir sağlık sorunu yaşamamış. Kalp sağlığıyla oldukça yakından ilgilendiğini söyleyen Doğan, “Yılda en az bir kez check-up yaptırıyorum. Hastane sahibi de olduktan sonra 2-3 ayda bir check-up yaptırmaya başladım” diyor. Yaşamında sağlıklı olmak için özel bir gayret içinde olduğunu ifade eden Doğan şöyle devam ediyor: “Kiloma dikkat ederim. Bunu korumak için yediklerime dikkat ederim. Haftada bir gün yürüyüş ve spor yaparım. Stresten uzak durmak için ise çok seyahat ederim. Seyahatler beni rahatlatıyor.” Planlı çalışmanın da sağlıklı bir yaşam için önemli olduğuna inandığını söyleyen Doğan, “En az 1 ay önceden randevularımı ayarlar, toplantı planlarımı yaparım. Zamanı iyi yönetmenin stresi azalttığını düşünüyorum. Sosyal faaliyetlere önem veririm, iş dışında da zaman geçirmeye çalışıyorum. Haftada 2 gün saunaya girerim. Sauna rahatlama sağlıyor” diyor.
“YEDİĞİNİN YARISINI YE YÜRÜDÜĞÜNÜN İKİ KATI YÜRÜ”
Teknosa Genel Müdürü Mehmet T. Nane de rekabetin en yoğun yaşandığı teknoloji perakendeciliği sektöründe ağır stres altında çalışıyor. Bu nedenle sağlığına ekstra özen göstermek zorunda olduğu görüşünde. Yılda 2 defa tam kan sayımı ve 1 defa da geniş kapsamlı check-up yaptırdığını söyleyen Nane, daha önce kalple ilgili bir rahatsızlık geçirmemiş. Geçirmeye de niyetli değil. Kalp ve damar sağlığını korumak için neler yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Yediklerime dikkat ediyorum. Haftada en az 2 gün fırsatım olursa ise 4 gün mutlaka spor yapıyorum. Spor olarak uzun yürüyüşleri, yüzme ve bisiklet sürmeyi tercih ediyorum. Uygulamaya çalıştığım prensip yediğinin yansını ye, yürüdüğünün iki katını yürü prensibi. ” Nane, stresten uzak durmak içinse hobilerine ve ailesine mümkün olduğunca çok zaman ayırmaya çalışıyor. Nane, “Ailem ve dostlarım ile geçirdiğim zaman strese karsı bağışıklığımı artırıyor. Hobilerim stresimi atmamda yardımcı oluyor” diyor.
YEDİKLERİNE DİKKAT EDİYOR
Emsan Genel Müdürü Uğur Kaymak sadece kalp sağlığına değil genel olarak sağlığına oldukça özen gösteren biri iş insanı. Her yıl tüm sağlık kontrollerini ve check-up’ını aksatmadan yaptırıyor. Bu kontrollerin sonucunda aile hekiminin önerileri doğrultusunda günlük yaşam tarzına da dikkat ediyor. Uzun zamandır sağlıklı yaşam prensiplerine uyduğu için bugüne kadar kalple ilgili bir rahatsızlık yaşamamış. Yaşamamak için de elinden geleni yaptığını söyleyen Kaymak nelere dikkat ettiğini şöyle aktarıyor: “Yeme alışkanlıklarımda ağır ve yağlı yiyecekler yer almıyor. Kızartmalar ve ağır tatlılardan uzak duruyorum. Sebze yemeklerini tercih ediyorum. Bu yemeklerde zeytinyağını tercih ederken yağ miktarını da abartmıyorum. Beyaz gıdalardan, un şeker ve tuzu mümkün olduğu kadar az tüketirken,
hamur işi yiyecekleri ara sıra tüketiyorum. Fırsat buldukça 45 -50 dakikalık tempolu yürüyüşler ile egzersiz açığını kapatmaya çalışıyorum. ” Günlük iş temposu içinde stresten uzak durmanın mümkün olmadığını ifade eden Kaymak yine de stresten uzak durmak için neler yaptığını şöyle anlatıyor: “Yoğun ve sorunların arttığı dönemlerde sorunları çalışma arkadaşlarımla paylaşıyorum. Ekip halinde sorunun üzerine gitmeyi, karşıdan gelecek fikirleri dinlemeyi ve sağlıklı karar vermek için farklı görüşlere açık olmaya dikkat ediyorum.”
SİGARA, ALKOL, KAFEİN VE FAST FOOD’A YER YOK
Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkan Vekili H. Engin Tuncer’in sağlık kontrollerini aksatması mümkün değil, iletişimde olduğu iki doktoru Tuncer unutsa bile onu arayıp kontrollerini hatırlatıyor. Altı ayda bir düzenli olarak kontrole gittiğini ve yılda bir kez ise mutlaka check-up yaptırdığını söyleyen Tuncel de bu zamana kadar kalple ilgili bir sorun yaşamamış. Tuncer sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için neler yaptığını ve nelerden uzak durduğunu şöyle ifade ediyor: “Sigara içmediğim gibi, sigara içilen bir ortamda bulunmam.
Alkol ve kafeinli içeceklerden uzak duruyorum. Fast food ve cips tarzı ürünlere hayatımda hiç yer vermedim. Kızartma ve şarküteri ürünlerinin tüketimini minimum seviyeye indirdim. Sabah kahvaltıdan önce belirli kürler şeklinde maydanoz suyu ve zencefil içerim. Bal olmazsa olmazımdır. Akşam yemek saatimi kaçırmışsam mutlaka bir bardak süt içerim ve yanında bir porsiyon meyve yerim. Akhisar’da ailemize ait olan zeytin bahçesinde, hasat toplama zamanı işçilerle birlikte, ürün son noktaya ulaşana kadar çalışırım. Hatta öyle çok onlar gibi olurum ki benim kim olduğumu dahi bilmezler. Yine Çeşme’de ailemize ait olan keçi çiftliğine de her hafta sonu gitmeye çalışıyorum. Keçiler inanılmaz hayvanlar, onları beslemek, sütlerini sağmak hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri… Durum böyle olunca stres yönetilmiş ve kazanca dönüşmüş oluyor.”
KOLESTEROLÜ YÜKSEK AMA MARATON KOŞACAK
Küçük ev aletleri sektörünün yenilikçi şirketlerinden Homend’in genel müdürü Hakan Koçer sağlığına ekstra özen göstermek zorunda. Çünkü kolesterol değerleri uzun zamandır, normalin oldukça üzerinde bir değer olan 300 civarında seyrediyor. Ve Koçer bunu 250-300 bandının altına indirmekte güçlük çekiyor. Her yıl bir kez check-up yaptıran Koçer geçen ay çektirdiği koroner BT sayesinde kalp ve damar sağlığının tam olarak ne durumda olduğunu bildiğini söylüyor. Bu ihtiyacının yarı maraton koşma niyetinin sonucunda ortaya çıktığını söyleyen Koçer devam ediyor: “Antrenmanlar esnasında herhangi bir tatsızlık yaşamamak için kontrolden geçmek istedim. Sonuçta damarlardan birinde hafif tıkanma görülse de, bunun maraton koşmamı engelleyecek nitelikte olmadığı anlaşıldı. ”
Maraton hazırlığı kapsamında haftada 3 kez 6-8 km arası düzenli koştuğunu söyleyen Koçer, sadece kolesterol değil, genetik faktörler nedeniyle tansiyon ve şeker hastalıklarına yakalanma riskinin de olduğunu söylüyor. Yediklerine dikkat etmeye çalışsa da bu konuda çok başarılı olamadığını ifade eden Koçer şöyle konuşuyor: “insan ömrünün ilk 35 yılında ağırlıkla hangi tür besinlerle beslendiyse, bir sonraki 35 yılda tam aksi türde yiyecekler yemek durumunda kalıyor. Ben 35 yaşımdan önce protein ve karbonhidrat ağırlıklı beslenerek yaşadığım için, artık sebze ve meyveden daha fazla keyif almayı öğrenmek zorundayım. Tabii ideali insanın çocukluğundan itibaren dengeli beslenme alışkanlığı kazanması ve ömrünün sonuna kadar kaliteli bir yaşam sürebilmesi.”
SPORCU GİBİ YAŞIYOR
Ferroli Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Çetin Çakmakçı spor aşığı bir yönetici.
Kalp sağlığını da bu şekilde koruduğunu belirtiyor. Dağ bisikleti, fitness, pilates ve spinning’e önemli vakit ayırıyor. Boş zamanlarının büyük bir bölümünü spor yaparak geçiriyor. Haftada en az 3 kez fitness, spinning ve pilates aktivitelerine katılıyor. Yine haftada ortalama 30-50 km arasında, doğanın içinde dağ bisikleti ile tur yapıyor. Özellikle dağ bisikleti gibi yorucu ve zorlayıcı bir spor yaptığı için hayat tarzında da bazı değişiklikler yapmış. Çakmakçı, “Beslenmeme dikkat edip, sporcuların uyguladığı diyetlerden faydalanıyorum, vitamin alıyorum. Buna ek olarak alkol tüketimini de azalttım” diye konuşuyor. Spora rağmen iş dünyasında v 9 stresten uzak durmasının mümkün olamadığını belirten Çakmakçı, “Hafta boyunca yaşadığım stresten arınmak için 3-4 saat boyunca dağ bisikleti turu yapıyorum. Bu esnada kendinizi unutup, doğa ile bütünleşirken bir yandan da doğa ile mücadele edebiliyorsunuz. Bana göre iş yaşamında stresi engellemenin bir başka yolu da problemlerin içinde boğulmamak. Hızlı bir aksiyon planı ile stres kaynağını gidermek. Bir başka deyişler problemin değil çözümün bir parçası olmak” diyor.
“Sağlıklı yaşıyorum”
YALÇIN AYAYDIN / İPEKYOL YÖNETİM KURULU BAŞKANI
KİLOMU KORUYORUM Yalnızca kalp sağlığı değil, tüm vücut sağlığıma dikkat ederim. Yılda bir kez check-up yaptırırım.
Mutlaka düzenli sağlık kontrolünden geçerim. Bugüne kadar herhangi bir kalp rahatsızlığı yaşamadım. Sağlıklı yaşamın gereklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Örneğin sigara içmiyorum. Düzenli ve sağlıklı besleniyorum. Yağdan, şekerden ve tuzdan uzak bir hayatım var. Kendimi daha rahat ve zinde hissettiğim bir kilom var. Bu kiloda istikrar sağlayabilmek için dikkatli besleniyorum. Sebze ve meyve odaklı, kolesterolden uzak bir beslenme tercihim var. Aynca bol yeşil çay ve su tüketiyorum. HER SABAH SPORDAYIM Her gün sistemli ve programlı bir şekilde spor yapıyorum. Her sabah 07:00’de spor salonunda yerimi alıyorum. Sıkı bir şekilde çalışarak bol ter atıyorum. Hareketli bir yaşam, egzersizle bir araya geldiğinde ciddi oranda eneıji sarf etmeme neden oluyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde iş hayatıma da olumlu yansıdığını hissediyorum.
Balık tutarak kalbini koruyor
ÖMER YÜNGÜL / VESTEL CEO’SU
KALBE ÖZEL İLGİ Daha önce hiç kalple ilgili bir rahatsızlık yaşamadım. Buna rağmen kalp sağlığıma özen gösteriyorum. Her yıl mevsim değişikliklerinde mutlaka check-up yaptırıyorum. Kalp hastası olmamak için yaşamıma dikkat ediyorum. Maalesef çok fazla spor yapamıyorum ama yediklerime mümkün mertebe dikkat ediyorum. SİNİRLENME, İYİ UYU İş dünyasında stresimiz oldukça fazla. Stresin negatif etkilerinden arınmak için balık tutuyorum. Balık tutmak ve tarımsal uğraşılar stresi azaltıyor. Aynca fazla sinirlenmemeye çalışıyorum. Düzenli uyurum ve uyku saatlerime de dikkat ederim.
“Stresi hobilerle atıyorum”
TUNCAY ÖZİLHAN / ANADOLU GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI
EN FİT PATRON Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkam Tuncay Ûzilhan 64 yaşında. İş dünyasının en Şt patronlanndan biri. Uzun yıllar basketbolla ilgilenmiş olması da onu sağlık konusunda diğer patronların bir adım önüne çıkarıyor. Ege mutfağına ve zeytinyağlı yemeklere olan tutkusuyla da tanıdığımız Ûzilhan her zaman yaşından daha genç ve sağlıklı gösteriyor. 35 YAŞINDAN BERİ CHECK-UP’TA Kalp sağlığıma çok uzun zamandan beri dikkat ediyorum. Düzenli check-up yaptırıyorum. Bunu 35 yaşımdan beri yaptırıyorum ve o zamandan beri kolesterol düşürücü ilaçlan her gün alıyorum. Karaciğer ve prostatları iyileştirici ilaçlar da alıyorum. Stresi ise hobilerle atmaya çalışıyorum.
KALP HASTASI CEOLAR İÇİN YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ
Doç. Dr. Ertan Ökmen Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı
İŞ-ÖZEL YAŞAM DENGESİ İçinde bulunulan koşullar ne olursa olsun önemli olan sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizden vazgeçmemek. Pozisyonun kaçınılmaz tarafı olan stresin iyi idaresi, yararlı hale getirilmesi önemli. İyi yöneticiler dikkat ederseniz kendi özel yaşamında da işteki kadar başarılı olan, iş-özel yaşantı dengesini iyi kurabilen yöneticilerdir. SORUMLULUKLARI DAĞITIN Sorumlulukların alt kademelere dağıtılması ve birebir her boyutta problem ile uğraşmamak psikolojik ve Şziksel açıdan da uzun sürdürebilir sağlık sağlayacaktır.
ERKEN TEŞHİS İÇİN KONTROL Yıllık check-up’lar ve bu check-up’larda egzersiz testi ve ekokardiyograŞk incelemelerin rutin olarak yapılması kalp hastalıkları erken teşhisi için önemli. Koroner damar tıkanıklığı açısından yüksek riskli CEO’lar için bilgisayarlı tomograŞ ile yapılan koroner anjiyograŞ, kalsiyum skorlaması hem riski ve aktif hastalığı belirlemede uygun yöntemlerdir.
Kaynak Link :
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
