Canlı Doğuranlar (Lepistes, Moli, Kılıçkuyruk vs vs)

Sponsorlu Bağlantılar

werarce

werarce

Üye
    Konu Sahibi
Canlı Doğuranlar (Lepistes, Moli, Kılıçkuyruk vs vs)
Arkadaşlar bilmeyenler için canlı doğuran balıkları resimli olarak göstermek bilgilendirmek istedim

Lepistes

Uploaded with

Lepistes (Poecilia reticulata):

Ailenin en popüler üyesidir. Ülkemizde lepistes ismi ile bilinse de yurt dışında genellikle guppy olarak bilinir.

Anavatanı; Barbados ve Trinida dahil, Orta Amerika'dan Brezilya'ya kadar tatlı ve sığ sulardır. Buradan çeşitli ülkelere götürülmüş ve akvaryumlarda üretilmiştir.

En az 50 litrelik bir akvaryumda bakılması gereken lepistesler, 24-28°C sıcaklıktan hoşlanırlar. Bulundukları akvaryumun suyu berrak olmalıdır. pH 5,5-8 arasında olmalıdır. bol bitkili akvaryumlardan hoşlanırlar. Bulundukları akvaryumun su sirkülasyonunun çok şiddetli olmaması daha iyidir. Tankta düzenli su değişimleri yapmak çok faydalıdır. Haftada 1-2 kes %20-30 civarında su değişimi yapmak gerekir. Akvaryum suyuna 10 litreye 1 çay kaşığı tuz koymak, hastalıklarla mücadelede bir ön tedbirdir. Ama sofra tuzu yerine kaya tuzu kullanılması tavsiye edilmektedir.

Lepistes, bir grup balığıdır. Bir tanka en az 4 birey konmalıdır. 1 erkeğe 3 dişi oranında düşünülmelidir.

Erkekleri 3, dişileri 4 cm. kadardır. Erkekleri çok renkli ve ince yapılıyken dişileri gri/yeşil renkli yada renksiz ve daha dolgundur. Tüm poeciliidae üyeleri gibi erkeklerin anüs yüzgeci gonopod şekline gelmiş ve bir üreme organına dönüşmüştür.

Beslenme konusunda sorun yaşatmazlar. Su piresi (daphnia) tubifex, sivrisinek larvaları gibi canlı yemler ile birlikte su yosunları ve çeşitli bitkisel besinleri de severek yerler. Ağırlıklı olarak bitkisel beslenmeleri daha uygun olur. Yiyebilecekleri su yosunlarından bulamazsanız bir ıspanak yaprağını 10-15 dakika kaynatıp damarlarını ve sapını aldıktan sonra ince bir şekilde kıyarak lepisteslerinize verebilirsiniz. İştahla yiyeceklerdir. Ispanak, onların sindirim sistemlerini de rahatlatır ve kabızlığı önler. Hergün değil, 15-20 günde bir ıspanak verilmesi faydalı olur.

Üretimi en kolay akvaryum balığıdır. Üremek için özel şartlar gerektirmezler. Erkekler 2, dişiler 3 aylıkken üremeye hazır hale gelirse de balığın sağlığı açısından 4-5 aylık olmadan önce erkek ve dişi balıklar ayrı tanklarda tutulması faydalıdır. Çünkü küçük yaşta üremeye başladıklarında balığın (dişi balık) vücudunda kalıcı deformasyonlar oluşabilir.

Üreme olgunluğuna gelmiş erkek balık sürekli dişileri kovalar. Bu yüzden de dişilerin sayısı erkeklerden fazla olmalıdır. 1 erkeğe en az 3 dişi düşmelidir. Eğer erkeklerin sayısı dişilerden fazlaysa erkekler tarafından sürekli kovalanan dişiler çabuk yorulacak, bitkin düşüp hastalıklara daha kolay yakalanacaktır. Erkek sayısının dişilerden az olması, sürekli kovalanan dişilere ara sıra dinlenme şansı verir.

Erkek balık dişiyi dölledikten sonra dişi balık bu 6-8 doğum boyunca erkeğe ihtiyaç duymadan doğum yapabilir. Bu yüzden de bir kez çiftleşen dişinin, erkek balıkların olmadığı bir akvaryumda 6-8 ay boyunca doğum yapması ilginç bir gözlem olmaktadır.

Dişi lepistesler ortalama olarak her ay 10-30 arasında yavru verir. İlk kez doğum yapan bir dişinin yavru sayısı 10-15 kadar iken sonraki doğumlarda bu sayı artar. Buna karşılık ilk doğan yavrular ileride iri yapılı bireyler olurlar, sonradan doğanlar ise ilk doğanlara göre daha minik yapılı olurlar.

Doğum yapmak üzere olan dişi balık, filtrasyonu iyi olan küçük ve bitkili bir tanka alınabilir. 15 litrelik bir tank bu iş için uygundur. Akvaryumun bol bitkili olması bu durumda çok faydalıdır. Çünkü lepistesler genellikle kendi yavrularını yeme eğilimindedirler. Yeni doğan yavrular içgüdüsel olarak hemen saklanma yerleri ararlar. Özellikle ince yapraklı su bitkileri yada yüzey bitkileri bu iş için çok uygundur. Yavru lepistesler bol bitkili akvaryumlarda daha iyi ve hızlı gelişirler.

Bitki bulamazsanız bunun yerine rafya kullanabilirsiniz. Kırtasiyecilerden alacağınız rafyayı 1 m. Kesin ve makas yardımıyla bukleler oluşturup suya koyun. Doğacak yavrular bunun içine saklanacaklardır. Rafyanın yeşil renkli olması daha doğal bir görünüm vereceği için balığın kendisini daha rahat hissetmesini sağlayacaktır.

Doğum yapmak üzere olan dişiyi başka bir tanka ayırma imkanı yoksa piyasada ucuza bulunabilen ve çok çeşitli olan yavruluklar kullanılabilir.

Yeni doğum yapmış bir dişiyi doğumdan hemen sonra erkek balıkların arasına salmamalısınız. Dişiler doğum sırasında erkekleri kendilerine çeken bir madde salgılarlar. Doğum sırasında zaten bitkin düşen dişi balık, azgın erkekler tarafından hemen kovalanmaya başlarsa dişi balığı kaybedebilirsiniz. Bu yüzden hiç olmazsa 2-3 gün özel vitamin takviyesi ile anne balığı ayrı bir yerde beslemeniz faydalı olur. Akvaryum yeterinde büyük (100 litre ve üzeri) ve bol bitkili ise, erkek balık sayısı dişi balık sayısının1/4'ü ise bu işlemi daha kısa tutabilirsiniz yada gerek duymayabilirsiniz.

Yavrular, erişkinlerden ayrı tutulmalıdır yoksa onlara yem olabilirler. 1-1,5 aylık olunca erişkin lepisteslerin yanına konabilirler. 1-2 cm. boyuna ulaşan genç lepistes, büyük lepistesler tarafından avlanamayacak kadar büyüktürler. Yavrular yeni çıkmış artemia larvaları ile beslenmelidirler. Artemia konusundan ve bu yemin nasıl hazırlandığından daha önceki konularda bahsedilmişti. İlk 1 aydan sonra her türlü kuru yemi ve yiyebilecekleri diğer yemleri genç lepisteslere verebilirsiniz.

Lepistesler, yakın akrabası olan bazı balık türleri ile çiftleşebilir ve bu çiftleşmelerden yavru alınabilir. Yakın akrabaları; gambusya, moli, velifera gibi balıklardır.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Moli, velifera, plati, kılıçkuyruk gibi poeciliidae üyeleri lepistesler için uygun arkadaşlardır. Neon tetra, zebra balığı, corydoras türleri, otocinclus, ancistrus, scalare ve labirent balıklarının sakin türleriyle bir arada bakılabilirler. Tank çok büyükse (250 litre ve üzeri) küçük ve sakin çiklit türleri ile beraber de bakılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Clown loach, tetrazon gibi kuyruk kemirici balıklar özellikle erkek lepisteslerin kuyruklarını yerler. Bu yüzden bunlarla aynı akvaryumda bulunmamalıdırlar. Aynı şekilde istisnaları olsa da japon balıklarıyla da aynı akvaryumda bulunmaları sakıncalıdır. Japon balıklarının cüsseleri lepisteslerden çok daha büyük olmasına rağmen, gösterişli yüzgeç ve kuyrukları lepistesler tarafından didiklenebilir. Bunların dışında küçük balıklarla beslenen saldırgan balıklarla -akvaryum ne kadar büyük olursa olsun- bir arada kesinlikle bulundurulmamalıdır.

Lepistes, dayanıklı bir balık sayılır. Çoğunlukla, akvaryum hobisine yeni başlayanlarca tercih edilir. Bakımı kolay olsa da burada önemli bir konuya değinmekte fayda var: Yurdumuzdaki yerli üretim lepisteslerde özellikle son yıllarda sıklıkla sağlık problemleri çıkmaktadır. Bu sorunların başlıca sebebi gen bozulması olabilir. Bu sebeple akvaryumdaki lepisteslerin arasına ara sıra akvaryumdakilerle kan bağı olmayan lepisteslerin salınması, gen çeşitliliğini artırmak anlamında faydalı sonuçlar verebilir. Sürekli kendi aralarında çiftleşen lepistes kolonisinde, sonraki jenerasyonlarda gen bozulmaları, renk kaybı, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak hastalanma riski gibi durumla görülebilir.

Seçici üretim yöntemleri ile birbirinden güzel lepistes ırkları üretilmiştir. Doğal örneklerinin soluk gri/yeşil renklerine karşılık, rengarenk ve çeşitli kuyruk-yüzgeç formlarına sahip çok gösterişli ırklar üretilmiştir. Bunlardan başlıcaları; tuxedo, lirkuyruk, king, albino, çim, mozaik ırklarıdır. Bu ırkların birbirleri ile melezleşmesinde de sayısız varyete oluşturulmuştur. Sizler de kendi akvaryumunuzda değişik ırklardan lepistesleri melezleştirip değişik lepistes örnekleri elde edebilirsiniz. Albino lepistesler, diğer albino canlılar gibi bembeyaz değildir; pembe ve sarının açık tonları halindedir.

Velifera


Velifera (Poecilia velifera):

Molinin çok yakın akrabası olan bu balık, aslında irice bir cins molidir. Bazı özellikleri ile molilerden ayrılır.

Anavatanı Orta Amerika'nın tatlı ve yarı tuzlu suları olan velifera, ırmakların denize döküldüğü yerlerde yaşadıkları için tuzlu suya da adapte olmuşlardır. Bu yüzden bulundukları akvaryumun suyuna 10 litreye 2-3 çay kaşığı tuz (kaya tuzu) atmak gerekir.

Erkekleri 6, dişileri 8 cm. civarındadır. Erkekleri gonopodları sayesinde dişilerden ayrılır. Ayrıca erkeklerinin yelken gibi son derece gösterişli sırt yüzgeçleri vardır. bu sırt yüzgeçlerinin düzgün gelişebilmesi için yüksek bir akvaryuma (en az 40 cm.) ihtiyaç duyarlar, aksi halde sırt yüzgeçleri gelişemez.

24-28°C sıcaklığı severler. pH 6-8 arasında olmalıdır. Bol akıntılı suları severler. En az 80 litrelik ve yüksekçe (40 cm. ve yukarısı) bir akvaryumda bakılmaları gerekir. Bol bitkili akvaryumlardan hoşlanırlar. en az 5-6 bireylik bir grup halinde bakılmaları önerilir. Bakımı biraz tecrübe gerektiren bu balığın üretimi kolay olsa da diğer poeciliidae üyelerine göre daha zordur.

Velifera, bitkisel ağırlıklı beslenir. Tıpkı moli gibi spiriluna yosunu başta olmak üzere yenilebilen her türlü yosuna bayılırlar. Yemleme konusunda sıkıntı yaşatmazlar. Bunlara da yosun bulunmadığı taktirde haşlanmış ıspanak yaprağı verilebilir. Bunun dışında kaliteli kuru yemleri de reddetmezler.

Veliferanın üretimi diğer poeciliidae üyelerine göre biraz zordur. Dişiler 2 ayda bir ortalama 10-50 arasında yavru dünyaya getirir. Yavruları oldukça iridir. Kendi yavrularına zarar vermezler. Bulundukları akvaryumda başka türden balıklar yoksa doğum yapmak üzere olan dişiyi ayırmaya gerek yoktur. Eğer bulundukları akvaryumda başka türden balıklar varsa doğum yapmak üzere olan dişiyi 20 litrelik bir tanka almak gerekir. Moliler gibi bunlar da yavruluklarda üretilmemelidirler; ölü doğum olabilir, yavrular erkek doğabilir ve hamile balık stresten dolayı kaybedilebilir. 6 aylık olduklarında üremeye hazır hale gelirler.

Veliferaların da çok çeşitli varyeteleri geliştirilmiştir. Bunlardan başlıcaları; altın (sarı), turuncu, gümüş, dalmaçya, balon velifera cinsleridir. Balon molilerde olduğu gibi balon cinsi veliferalar da laboratuarlarda üretilmiş mutasyon balıklarıdır.

Erkekleri, hemcinslerine karşı oldukça saldırgan olan veliferalardan akvaryumda sadece bir tane erkek bulundurulması gerekir. Aksi taktirde baskın erkek diğer erkekleri hırpalar, ölümlerine sebep olabilir. Akvaryum 100 litreden büyükse ve bol bitkili ise birden fazla erkek bulundurulabilir. Bu durumda şiddetin dağılması için 4 erkek koyulabilir.

Yakın akrabaları olan bazı balıklarla melezleştirilebilir ve yavru alınabilir. Veliferaların en yakın akrabası molilerdir. Moli-velifera melezi balıkları inanılmaz derecede gösterişli balıklar olduğu bilinmektedir. Bunun dışında da lepistes ve gambusya da yakın akrabaları sayılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Moli, lepistes, kılıçkuyruk, plati gibi poeciliidae üyeleri ile bir arada bakılabilirler. Küçük çiklit türleri, labirent balıkları, labeo balıkları ile bir arada bulundurulabilen veliferalar corydoras türleri, otocinclus, ancistrus, vatoz, tetra türleri, rasbora, zebra, danio gibi balıklarla da barış içinde yaşayabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Saldırgan balık türleriyle bir arada olmamalıdırlar.

Plati

Uploaded with

Plati (Xiphophorus maculatus, xiphophorus variotus):

Poeciliidae ailesinin en bilinen üyelerinden biridir. Doğal olarak Guetamala, Honduras ve Meksika'daki tatlı sularda yaşarlar. Küçük, yuvarlak ve sevimli balıklardır. Erkekleri 4, dişileri 6 cm. civarındadır. Erkek platilerde de anüs yüzgeci gonopod şeklinde gelişmiştir.

Doğal örnekleri kahverengi ve gri tonlu renklere sahip olan platilerin, çeşitli melezleştirme ve seçici üretim yöntemleri ile birbirinden güzel ırkları üretilmiştir. Tuxedo, calico, wag tail, mond, fantom, korallen, simpson, sunset, blutendes herz, mickey mouse, gold, golden neon, golden moon, lirkuyruk, sarı, mavi, kırmızı, albino ırkları başlıcalarıdır. En yaygın ırkları calico, kırmızı ve fantom ırklarıdır.

Plati bir grup balığıdır. En az 30 litrelik bir akvaryumda bakılmalıdırlar. 6-10 bireyden oluşan bir grup halinde ve 1 erkeğe en az 2 dişi düşecek şekilde bakılmalıdırlar. 20-28°C sıcaklıktan hoşlanırlar ve pH 7-8 arasında olmalıdır. ayrıca bulundukları akvaryumda bol bitki bulunması faydalıdır.

3-4 aylıkken üremeye hazır hale gelirler. Üretimleri kolaydır ve özel şartlar gerektirmezler. Yetişkin bir plati her ay ortalama 20 yavru dünyaya getirir. Erkekler sürekli dişilerin peşinde gezer. Dişilerin hamile olduğu, karınlarındaki şişlikten ve arka kısımdaki koyuluktan anlaşılır. Arka kısımları simsiyah olmuşsa doğum yakında gerçekleşecek demektir. Platiler genellikle yavrularını yemezler, daha çok genç platiler kendi yavrularını yeme eğilimindedirler. Yine de doğum yapacak platiyi ayrı ve bitkili bir tanka almakta fayda vardır. ayrı bir tank imkanı bulunmuyorsa doğum için yavruluklar kullanılabilir. Yeni doğan yavruları artemia ve yumurta sarısı ile besleyebilirsiniz, birkaç hafta sonra kuru yemlerden verebilirsiniz.

Her türlü kuru yemi severek yiyen platiler, beslenme konusunda sorun yaşatmazlar. Yosun, çeşitli bitkisel yemler ve böcek larvalarıyla beslenebilirler.

Platiler, yakın akrabaları olan balıklarla melezleşebilirler ve bu melezleşmelerden yavru alınabilir. Plati varyetelerinin geliştirilmesinde kılıçkuyruk balıkları (xiphophorus helleri) da kullanılmıştır. Akvaryumlarda bakılan platilerin çoğunda kılıçkuyruk genleri de vardır. aynı şekilde kılıçkuyruk varyetelerinin çoğunda da plati genleri vardır.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Lepistes, kılıçkuyruk, moli, velifera, corydoras türleri, tetra türleri, otocinclus, ancistrus, danio, zebra balığı, küçük ve sakin çiklit türleri ve labirent balıkları ile bir arada bulundurulabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Japon balıklarına zarar verebilecekleri için bunlarla bir arada bulundurulmamalıdır. Etçil ve saldırgan balıklarla da bir arada bulundurulmamalıdır.


Kılıç kuyruk


Kılıçkuyruk (Xiphophorus helleri):

Platinin çok yakın akrabasıdır. Anavatanı Orta Amerika'nın tatlı sularıdır. İnce uzun balıklardır. Erkekleri kuyruk hariç 10 cm. ve dişileri 12 cm. kadar büyüyebilir. Erkekler dişilerden daha ince yapılıdır ve gonopodları vardır. ayrıca erkeklerin kuyruklarının alt kısmı kılıç şeklinde uzamıştır. Kuyruklarıyla beraber erkeklerin boyu 15 cm. olabilir.

Doğal örnekleri kahverengi ve yeşil renkli olmasına karşın seçici üretim yöntemleri ve melezleştirme çalışmaları sonucunda çok çeşitli ırklar elde edilmiştir. En bilinen varyeteleri şunlardır: Fantom, gümüş, sarı, calico, tuxedo, siyah, yeşil, kırmızı, sarı, albino, lirkuyruk varyeteleridir.

20-26° C sıcaklıktan hoşlanırlar. pH 6-8 arasında olmalıdır. en az 80 litrelik bir akvaryumda ve grup halinde bakılmaları önerilir. Bitkili akvaryumları severler.

Diğer poeciliidae üyeleri gibi kılıçkuyruklar da grup balıklarıdır. En az 4-6 bireyden oluşan bir grup halinde bakılmalıdırlar. Grup, 1 erkeğe 5-6 dişi düşecek şekilde ayarlanmalıdır. Akvaryum 80 litreden küçükse grupta sadece 1 erkeğin bulundurulması gerekir çünkü baskın erkek diğerlerini hırpalar. 4 erkek balık koymak daha doğru olur çünkü baskın erkeğin saldırganlığı dağılabilir.

Kılıçkuyrukların ilginç özelliklerinden biri de dişilerin erkeğe dönüşmesi özelliğidir. Yaşadıkları ortamda erkek kılıçkuyruk bulunmuyorsa baskın olan dişi kısa sürede erkeğe dönüşür. Bazen de hastalık atlatmış ve yaşlanmış dişiler durup dururken erkeğe dönüşebilir.

Erişkin bir dişi ortalama her ay 20-100 arasında yavru verebilir. Yavruları kesinlikle erişkinlerden ayırmak gerekir, av olabilirler. Hamile balığın yavruluğa konması genelde tavsiye edilmez. Strese girip kendisine zarar verebilir. Bunun yerine küçük ve bol bitkili bir üretim tankı kullanılabilir. Bitki bulunmazsa rafya kullanılmalıdır.

Yavrular artemia ile beslenmelidir. 3-4 aylıkken üremeye hazır hale gelirler.

Kılıçkuyruk konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, akvaryumun üzerinin kapatılmasıdır. Akvaryumun üzeri hava alabilecekleri ama dışarı atlamalarını engelleyecek şekilde kapatılmalıdır. Bu balıklar sıklıkla tanktan dışarı atlayabilirler.

Yakın akrabaları ile melezleşebilen kılıçkuyrukların varyetelerinin oluşturulmasında platiler önemli bir paya sahiptir. Piyasada bulunan birçok kılıçkuyrukta plati genleri vardır. Aynı şekilde, piyasadaki platilerde de kılıçkuyruk genleri olduğundan daha önce bahsedilmişti.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Lepistes, plati, moli, velifera gibi poeciliidae balıkları kılıçkuyruklara iyi birer arkadaş olabilirler. Çeşitli tetra türleri, labirent balıkları ve küçük yapılı çiklitler de kılıçkuyruklarla beraber beslenebilirler. Bunun dışında corydoras cinsleri, otocinclus, ancistrus, vatoz gibi balıklar ve labeo türleri de kılıçkuyrukların bulundukları akvaryumlarda güvenle bulundurulabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? İstisnai durumları olsa da scalare ile bir arada bulunmaları sakıncalı olabilir. Kılıçkuyruklar, bunlara karşı çok saldırgan bir tutuma girebilirler. Aynı şekilde japon balığı ile bir arada beslenmeleri de sakıncalıdır. Bunların dışında, çok iri yapılı ve etçil balıklarla da bir arada bulundurulmamalıdır.


Endler

Uploaded with


Acanthophacelus wingei, hobiciler arasında Endler's guppy yada Endler olarak bilinen Poecilia türüne ait Venezuela’nın Paria Peninsula’sına özgün bir balıktır.

Poecilia wingei diğer guppy (lepistes) türleri gibi oldukça renkli bir balıktır. Bu tür ilk olarak 1937 yılında Franklyn F. Bond tarafından Venezuella’nın Laguna de Patos bölgesinden toplanmış ve ikinci olarak ta 1975 yılında yeniden Dr. John Endler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Ancak bu tarihten sonra balık akvaryum ticareti içinde yer almaya başlamıştır.

Henüz soyu tehlikede olan türler arasına (IUCN Red List) alınmamış olsa da doğal yaşam ortamları insanlar tarafından kirletilme ve yok edilme tehdidi altındadır.

Sert ve sıcak suları tercih eden bir balık olsa da, Endlerlar akvaryum ortamında fazla talepkar olmayan kolay bakımlı balıklardır. Su sıcaklığı ne kadar yüksek olursa bu tür o kadar hızlı büyür ancak aynı oranda da yaşlanma hızlı olacağından ömürleri kısalır. 18 ile 29 derece arası sıcaklıklar uygun olsa da optimum olanı 24-27 derece arasıdır. Bu aralık 23-25 derece arası sıcaklıkları tercih eden diğer guppy türlerinden biraz daha yüksektir. Diğer guppy türleri gibi yavrularını yemeye pek meraklı olmasalar da akvaryum ortamında bitki ve saklanacak ortam saklanması yerinde olacaktır. Bu tür iyi bir sıçrama becerisine de sahip olduğundan akvaryumun üzerinin kapatılması iyi bir tedbir olacaktır.

Endler türlerinin özellikle siyah, turuncu ve metalik yeşil tonlardaki renkleri oldukça canlıdır. Doğal desenleri oldukça farklılık göstermesine rağmen pek çoğu çift kılıç kuyruk göstermektedir. Hobi içindeki üreticiler bu balıklardan oldukça farklı hibridler de üretmişlerdir.

Standart guppy akrabaları gibi oldukça bol yavru verirler. Ortalama her 28 günde bir dişiler yeni yavru vereceklerdir. Yavrular ince toz yem ve artemia ile beslenebilirler. Ayrıca bitkiler üzerindeki mikro organizmalar ve alglerle de beslenmelerini tamamlarlar. Erkek yavrular 3-4 hafta içinde renklerini göstermeye başlayacaklardır. Ancak karakteristik Endler görünümünü alabilmeleri için birkaç ay geçmesi gerekebilecektir.

Endler türleri diğer guppy türleri ile çapraz eşleşmeye tabi tutularak farklı hibridler elde edilebilir ve bu hibridler pek çok diğer balıkta görüldüğü gibi kısır olmayıp yavrulamayı sürdürebilmektedirler. Ancak bu gene de saf kan özelliğinin korunması açısından pek çok yetiştirici ve üreticinin sakındığı bir konudur. Aldığınız türlerin hibrid değil safkan olması bu açıdan önemlidir.


Sİyah Moli

Uploaded with

Poeciliidae ailesinin en dekoratif balıklarından biri olan bu sevimli türün ana vatanı Texas ve Orta Amerika'daki tatlı ve yarı tuzlu sulardır. Bu balıkların erkekleri 4, dişileri 6 cm. olabilir. Erkeklerde diğer poeciliidae üyeleri gibi gonopod bulunur.

24-28°C sıcaklığı severler. pH 6-8 arasında olmalıdır ve suda kesinlikle ısı değişimi olmamalıdır. En küçük ısı değişiminde bile sağlıkları bozulabilir. En az 60-80 litrelik bol bitkili bir akvaryumda ve 4-6 bireyden oluşan bir grup halinde bakılmaları önerilebilir. 1 erkeğe 3 dişi düşmesi uygundur.

Poeciliidae ailesinin en hassas üyesidir. Özellikle ısı değişimlerine karşı çok hassastır. Kolayca mantar hastalıklarına yakalanabilirler. Bu yüzden de bakımı biraz tecrübe gerektiren bir balık türüdür.

Bulundukları akvaryuma 10 litreye 1 çay kaşığı hesabı ile tuz (kaya tuzu) katmak faydalıdır. Bu şekilde hastalıklara karşı direnci artırılabilir. Hazır yeri gelmişken, moli ile ilgili çok ilginç bir bilgiyi burada sunmak faydalıdır: Moli, deniz akvaryumuna ilk başlayanlar tarafından da kullanılmaktadır. Az tuzlu sularda da yaşayabilmesi sonucu, yeni kurulmuş bir tuzlu su akvaryumunda suyu hazırlayıcı bir canlı olarak bu tanklara salınmaktadır.

Çok çeşitli varyeteleri geliştirilmiş ve bu göz alıcı varyeteler akvaryum dünyasında yerlerini almışlardı. Bu varyetelerden en bilinenleri: Siyah (arap-black), aykuyruk, albino, gümüş, dalmaçya, balon, sarı (altın), leopar varyeteleridir. Burada balon moli konusunda kısa bir bilgi vermek yerinde olur: Balon moli bir mutasyon ürünüdür. Genleri ile oynanarak laboratuar ortamında geliştirilmiş ve buralardan yayılmış bir balık türüdür.

Moliler oldukça doğurgan balıklardır. Ortalama 45 günde bir, 20-50 arası yavru verirler. Genellikle kendi yavrularına zarar vermezler. Bu yüzden, akvaryumda başka balık çeşitleri yoksa doğum ana tank içinde gerçekleşebilir. Ama başka balık türleri varsa hamile balık, küçük bir üretim tankına alınmalıdır. Burada önemli olan nokta; hamile balığın konduğu tankın ısısı ile ana tankın ısısı farklı olmamalıdır.

Moli üretimi için bazen yavruluk kullanılsa da bu sakıncalı olabilir. Yavruluğun içinde strese giren anne balık erken doğum yapabilir, ölü doğum yapabilir, kendisi bile ölebilir. Bu yüzden yavruluk kullanımı bu balıklarda tavsiye edilmemektedir.

Yeni doğan moliler oldukça iri yapılıdırlar. Artemia ve spiriluna yosunu ile beslenebilirler. Birkaç hafta sonra bitkisel ağırlıklı yemler vermeye başlayabilirsiniz. 5-6 aylık olduklarında üremeye hazır hale gelirler.

Moliler, yemleme konusunda sorun yaşatmasa da bitkisel ağırlıklı beslenmelidir. Oldukça iyi bir yosun yiyicisidirler ve bu sebeple akvaryumdaki yosunlaşmaları bir nebze olsun engellerler. Et ürünleri bu balıklar için faydadan çok zarar getirir. Özellikle hassas yapıları göz önünde bulundurularak tubifex türü yemler kesinlikle verilmemelidir. Et ağırlıklı beslendikleri taktirde ömürleri azalır, hastalıklara yakalanabilirler. Bunların yerine spiriluna yosunu ve çeşitli diğer yenilebilir yosunlar, haşlanmış ıspanak verilebilir. Bitkisel ağırlıklı beslenseler de genellikle akvaryum bitkilerine zararları olmaz. Bunlar zaten bol bitkili akvaryumlarda bakılmalıdır.

Moliler, yakın akrabaları olan bazı balıklarla melezleşebilirler ve yavru alınabilir. En yakın akrabaları velifera, gambusya ve lepistestir.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Oldukça barışçıl olan bu balıklar lepistes, velifera, plati, kılıçkuyruk gibi poeciliidae üyeleri ile bir arada bulunabilirler. Labirent balıkları, sakin çiklit türleri, neon tetra, zebra balığı da bunlarla iyi arkadaşlık eder. Corydoras cinsleri, otocinclus, ancistrus, vatoz gibi balıklar da bunlarla bir arada güvenle barındırılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada bulundurulmamalıdırlar? Saldırgan ve iri yapılı balıklarla bir arada bulundurulmamalıdırlar.


Gambusya

Uploaded with

Sivrisinek balığı, gambusya (Gambusia affinis sp.):

Anavatanı Florida'dan Orta ve Güney Amerika'ya kadar uzanan tatlı sulardır.

Doğal olarak yaşadıkları Amerika kıtasının çeşitli bölgelerinden, dünyanın farklı yerlerine sivrisineklerle mücadele amacıyla götürülmüş olan bu balıklar aslında akvaryum balığı değildirler ama akvaryumlarda bakılmaları için hiçbir sakınca yoktur.

Oldukça sağlam yapılı ve çok kolay üreyebilen gambusya, çok çeşitli su özelliklerine uyum gösterebilir. 15-30°C arasındaki ısı diliminde yaşayabilirler. pH 5-8 arasında olabilir. 15-20 litrelik küçük akvaryumlarda dahi üreyebilirler.

Gambusya balığının erkeği 4 cm. civarında iken dişisi 6 cm. boya ulaşabilir. Erkeklerinde gonopod bulunur ve dişilerden daha ufaktırlar. Dişileri aynı lepistes dişilerine benzer ama daha soluk renkli veya alacalı olabilir. Erkekleri de yabani lepisteslere benzer ama farklı olarak renkli değildirler, kuyrukları daha basittir. Gri-yeşil arasında renkleri vardır.

Yurdumuzda da çeşitli sulak alanlara, bataklıklara, küçük derelere ve gölcüklere sivrisineklerle mücadele etmek için bırakılmışlardır. Çeşitli iklim şartlarına uyum gösterebildiği için ülkemizdeki sulak alanlarda da üremişlerdir.

Dişi gambusya, her ay 20-50 arasında yavru dünyaya getirir. Yavrular doğduklarında çok küçüktürler. Gambusyalar kendi yavrularını yiyebilirler. Bu yüzden üretim için bitkili bir tank kullanmakta fayda vardır. Yavruluklar da kullanılabilir. Yeni doğan yavrular artemia, sivrisinek larvaları ile beslenebilirler. 2-3 ayda üreyebilecek olgunluğa gelen gambusyalar diğer poeciliidae üyelerine göre daha saldırgandırlar.

Gambusyalar, et ağırlıklı beslenirler. Yosun gibi bitkisel ürünleri yeseler de asıl gıdaları böcek larvalarıdır. Özellikle sivrisinek larvalarına kesinlikle dayanamaz.

Bazı akvaryumcularda lepistes diye satılmakta olan gambusyalar, lepistese çok benzerler. Özellikle dişileri hemen hemen aynıdır. Ama çok küçük farklar vardır. dişi lepistesin burnu, dişi gambusyanın burnuna oranla daha küttür. Dişi gambusyanın burnu daha sivridir. Ayrıca gambusyaların kuyruklarında bir dizi benekler olabilir. Lepistes dişilerinde ise bu şekilde beneklere rastlanmaz. Bir diğer fark da dişi gambusya erkek lepistese karşı çok saldırgan bir tutum içindedir. Erkek lepistes de dahil, akvaryumdaki tüm lepistesleri öldürebilirler.

Gambusya, yakın akrabası olan bazı balıklarla melezleşebilir ve yavru alınabilir. Lepistes en yakın akrabasıdır. Moli ve velifera da gambusya ile akrabadırlar. Burada önemli bir konuya dikkat çekmek gerekir: Doğadan alınan erişkin gambusyalar, akvaryum ortamındaki balıklara saldırgan bir tutum içinde olacaklardır. Bunu engellemek için de doğadan yavru ve genç gambusyaları almak gerekir. Özellikle yavru gambusyalar, yavru lepisteslerle sürü oluştururlar. Melezleştirme konusunda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. örneğin; erkek lepistesle melezleştirilmek istenen dişi gambusya, daha önce çiftleşmemiş olanlardan seçilmelidir. Daha önce çiftleşmiş gambusyalardan seçildiği taktirde erkek lepistesin spermlerini reddedecektir. Aynı durum, erkek gambusya ile melezleştirilmek istenen dişi lepistes için de geçerlidir. Poeciliidae ailesinden balıklarda bu genel bir durumdur.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Birbirlerine küçüklükten itibaren alıştırıldıkları taktirde doğadan alınan gambusyalarla akvaryumlardaki lepistesler bir arada tutulabilirler. Çok saldırgan olmayan balıklarla bir arada beslenebilirler. Ama genellikle akvaryumlarda bakılmadığı için küçük bir akvaryumda sadece gambusyalardan oluşan bir grup halinde bakılmaları önerilir.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Genellikle akvaryumcularda bulunmazlar, bulunanları da doğadan alınmış olan gambusyalardır. Bu yüzden den kendilerinin bağışıklık kazandıkları bir çok parazit ve zararlıların taşıyıcısı olabilecekleri için özellikle hassas balık türleriyle kesinlikle bir arada bakılmamalıdırlar. Scalare, neon tetra gibi balıklarla bir arada bakılmamalıdırlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: bybrutus


bybrutus

bybrutus

Üye
paylaşımın için teşekkürler , keşke alıntı olduğunu belirtseydin .
 
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
canlı doğuruyorlar da ne oluyor:) yiyorlar birde utanmadan
 
osurukböcüğü

osurukböcüğü

Üye
paylaşım için tşkkürler
 

Benzer Konular

Cevap
20
Görüntüleme
642
DarkredBlue61
Doğuş Pertez
Cevap
2
Görüntüleme
2K
federico2424
Doğuş Pertez
Cevap
0
Görüntüleme
827
Doğuş Pertez
Doğuş Pertez
Cevap
0
Görüntüleme
1K
Doğuş Pertez


Üst Alt