Çanakkale Savaşındaki Kahramanlık Hikayeleri Kısaca

Sponsorlu Bağlantılar

EroL

EroL

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
Çanakkale Savaşındaki Kahramanlık Hikayeleri Kısaca
Çanakkale Savaşı kahramanlık hikayeleri kısa ve özet şeklinde birden fazla hikayeyi sizlerle paylaşıyoruz. Çanakkale Zaferinde rol oynamış kahraman askerler ve yaşanan gerçek olaylar makalemizin devamında.

SEYİT ONBAŞI
Onbaşı seyit 18 mart muharebeleri sırasında Rumeli mecidiye bataryasında görevliydi.Burada bulunan Alman topları oldukça güçlüydü ve boğazı savunmak için çok gerekliydiler.seyit onbaşı 3 nolu topun başındayı ve savaş sırasında batarya isabet aldı.Mermileri kaldıran mekanizma hasar görmüş ve diğer arkadaşları yaralanmıştı.Seyit onbaşı etraftakilerin şaşkın bakışları arasında topu sırtladı(275kg).Ve topu namluya sürdü artık sadece topu ateşlemek gerekiyordu.Seyit onbaşının ocean zırhlısını vurduğu söylenir.Bu savaşın kaderini değiştiren atıştır.Çünkü ünlü fransız zırhlısı bouvet Ocean vurulduğunu görünce manevra yapmak isterken.Nusrad mayın gemisinin mayınlarına çarpar ve arkasından başka bir ingiliz irreziztable da mayına çarpar.Boğazdaki 3 önemli gemisinin hasar aldığını duyan ingiliz fransız amiraller boğazdan çekilirler.


KINALI HASAN :
Yüzbaşi Sirri Bey, ikindi vakti yeni gelen erati teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçinin bir tarafi kinalanmiş oldugunu görür ve takilir: “Hiç erkek kinalanir mi? Mehmetçik: Buraya gelmeden evvel, anam kinalamişti komutanim” der ve sebebini bilmedigini ilave eder.Komutanin istegi üzerine anasina haber salar, “Niye benim saçimi kinaladin?” Gelen cevabi mektupta şunlar yazar:
“Ey gözümün nuru Hasan’ım,
Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor.Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın… Ben, senin anan isem.Beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü.Allah, bu vatan için seni besledi. Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor…
Sen bu ailenin seçilmiş kurbanisin…
Hasan’ım, söyle zabit efendiye… Bizim köyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır… Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım.Onun için saçını kınalamıştım…
El-hükmü billah. Allah, seni İsmail Peygamber’in yolundan ayırmasın.
Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktir. Gözlerinden öperim…
Anan – Hatice”


İNSANLIK DERSİ :
Çanakkale Savaşlar’ında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor:
“Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar edebilirsiniz.Hiç unutmam.Savaş sahasında döğüş bitmişti.Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zaliyat vermişlerdi.Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutamayacağım.Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeride kendi göleğini yırtmış onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu.Tercüma n vasıtası ile şöyle bir konuşma yaptık:
– Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:
“Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı.Birşeyler söyledi, anlamadım ama herhalde annesi olacaktı.Benim ise kimsem yok.İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün”. Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım.Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı.O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşlarımı dondurduğunu hissettim.Çünkü, Türk askerinin göğsünde bizim askerinkinden çok ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı.Az sonra ikisi de öldüler…”


BENİM GÖZLERİM GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ
O gün Boğaz tabyaları arasında en çok iş gören ve en çok hasara uğrayan Rumeli Mecidiyesi Bataryası oldu. Sabahtan beri muharebenin en şiddetli anlarında dahi iki sahil arasında gidip gelmekten çekinmemiş olan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, tabyanın feci durumunu haber aldığı zaman yine motora atlayıp Çimenlik İskelesi’nden karşı sahile hareket etti. Cephaneliği berhava olan tabyanın durumu hazindi. İstihkam yıkıntıları arasında dolaşmakta olduğu sırada bir ağacın altına uzanmış olan bir askerin hali dikkatini çekti ve yanına gidip
” Ne var evlat ?” diye sordu.
Nefer hemen yerinden fırlayıp esas duruş vaziyeti aldı. Çünkü sesi tanımıştı. Ama gözleri başka tarafa bakıyordu.
” Gözlerine bir şey mi oldu oğlum?”
O zaman nefer tok sesiyle ” Üzülmeyin efendim” diye cevap verdi. ” benim gözlerim göreceğini gördü” ( Evet düşman gemilerine tam isabet kaydedilmiş ve “Ocean” destroyeri hareket edemez hale getirilmişti.)
Cevat Paşa sessiz sessiz ağlıyordu.
 
  • Beğen
Tepkiler: Dj.Refoo


Üst Alt