Boşanma Davaları

Sponsorlu Bağlantılar

omayra

Üye
    Konu Sahibi
Boşanma Davaları
Boşanma sebepleri Türk Medeni Kanununda 6 başlıkta düzenlenmiştir. Bunlardan en sık kullanılanı, şiddetli geçimsizlik olarak bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Ancak biz diğer sebepleri de irdeleyelim.

I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Görüldüğü gibi kanun, zinayı (yani aldatmayı) boşanma sebebi olarak düzenlemiş.

Eşlerden birinin başka bir kişi ile hayatın olağan akışının dışına çıkacak şekilde gezmesi, samimi pozlar vermesi, aldatmaya belirti olarak kabul edilebilir. Aldatmanın var sayılması için İlle de cinsel birliktelik esnasında görülmeleri gerekmez. Bir otelde eşlerden birinin başka bir karşı cins ile kalması, samimi pozlar vermesi, gecenin geç saatlerinde telefonlaşması, el ele görülmeleri, zinanın geçekleştiğini gösterebilir.

Buradan anlaşılacağı üzere, telefon kayıtları, fotoğraflar, yazılı belgeler (otel faturası, otel kayıtları, mektuplar vs.) cep telefonlarına gelen mesajlar, şahit beyanları, aldatmayı kanıtlamak için yararlanılabilecek unsurlar olabilecektir.

Zina sebebiyle boşanma davası açabilmeniz için, öncelikle zinayı öğrendiğiniz andan itibaren eşinizle aynı evde yaşamayı derhal terk etmenizi öneririm. Zira aynı evde yaşamaya devam etme, eşi affetme anlamına geleilir. Bunun dışında birlikte akşam yemekleri, aynı mekanda geceyi geçirme, samimi pozlar verme, el ele dolaşma, birlikte aile toplantılarına katılma vs. Mahkeme tarafından eşinizi affettiğiniz anlamında yorumlanabilir. Tabii ki açıkça söylediğiniz sözler, cep telefonundan çektiğiniz mesajlar veya yazdığınız e-mailler veya mektuplar yolu ile de eşinizi affetmiş olabilirsiniz. Affetme önemli bir kavramdır. Zira bir kere bir zina fiilinden dolayı affederseniz, bu konuda bir daha dava açamazsınız. Zinadan dolayı dava açabilmeniz için affetmeden sona tekrar aldatılmanız gerekir. Ben o aldatmayı değil, bunu affettim derseniz de ispatlamanız çok zordur, hemen belirteyim. Affetmeden önce iyi düşünün!!

Eşinizin sizi aldattığını öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalısınız. Aksi halde bir daha bu konuda dava açamazsınız!!

Peki yıllar önce eşinizin sizi aldattığını öğrendiniz, ne yapacaksınız? eğer aldatma fiili geriye dönük 5 yıl içinde gerçekleşti ise, hemen dava açın. 5 yıldan daha önceki aldatma fiilleri için zina sebebi ile boşanma davası açamazsınız!


II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
MADDE 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Eşiniz sizi dövüyorsa, size hakaret ediyorsa, onur kırıcı davranışta bulunuyorsa eşinizden boşanabilirsiniz. Bu durumda da zina başlığında açıkladığım af meselesine dikkat ediniz!

Bu fiillerden dolayı aynı zamanda savcılığa şikayette / suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. Hatta bulunmanızı tavsiye ederim. Her iki dava ayrı ayrı işleyecektir. Böylece size karşı şiddette bulunan, hayatınıza kast eden kişi ile evli kalmaktan kurtulacağınız gibi, aynı zamanda bu kişinin cezalandırılmasını da sağlayacaksınız.

Bu davayı açabilmeniz için, söz konusu fiiller gerçekleşir gerçekleşmez, karakola gitmenizi tavsiye ederim. Derhal sizi hastaneye sevk etsinler. Rapor alın. Doktor raporları, boşanma davasında en önemli deliliniz olacaktır. Ayrıca yine tanık beyanlarından veya başkaca delillerden de yararlanabilirsiniz.

Zamanaşımı konusunda zina sebebinde yaptığım açıklamalara bakınız.

III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
MADDE 163.- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

Bu davayı açabilmeniz için herhangi bir zamanaşımı yoktur. eşiniz size karşı bir suç işlememiş ancak işlediği suç sizi toplumda küçük düşürecek nitelikte ise (ki hemen her suç bu şekilde görülebilir), boşanma davası açabilirsiniz. Örneğin kimse bir çocuk tacizcisi ile evli kalmak istemez...

IV. Terk
MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Terk sebebi ile boşanma davası açmanız usulü biraz zor olduğundan tavsiye etmediğim bir yöntemdir. Eşinizi kabul etmeye hazır olmalısınız. Zira yaptığınız ihtar neticesinde eşiniz geri dönerse evlilik devam edecektir ve boşanma davası açamayacaksınız! Hazır mısınız? Eşinizi geri istiyor musunuz? Asıl amacınız boşanma değil mi? O zaman buyrun bu yolu deneyin!

Eşinizi terke zorlamamış olmalısınız. Evi terk etmesinde eşiniz haklı olmamalı.. Eğer haklı ise, örneğin onu aldattıysanız, dövdüyseniz, hakaret ettiyseniz, kendi anne ve babanızla yaşamaya zorladıysanız, evinize bakmıyorsanız, eve icra gelmesine neden olduysanız vs. eşiniz evi terk etmekte haklı görülebilir. Bu durumda ihtar yapsanız ve eşiniz dönmese de terke dayalı boşanma davası açamazsınız.

Eşiniz keyfi olarak veya hukukun haklı bulmadığı bir sebeple evi terk etmiş olmalıdır ve siz onu her şeye rağmen geri istemelisiniz. Bu terk hali 6 aydan beri sürmelidir ve halen devam etmelidir. Hakime başvurup eve dön diye çağrı yapmalısınız. gelmedi mi? Ne kadar bekleyeceksiniz? 2 ay. 2 ay sonunda dönmedi mi? O zaman boşanma davası açabilirsiniz. ;)

V. Akıl hastalığı
MADDE 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açabilmeniz için, hastalığın evlenmeden sonra gerçekleşmesi gerekir. Kişi evlenmezden önce akıl hastası ise, boşanma davası değil, butlan davası açılır. Yani evliliğin iptali istenir. Zira kanunlarımıza göre kişi akıl hastası ise, evlenemez. Bir şekilde nikah kıyılmış ise, bu nikah iptal edilir.

O halde evlendikten sonra eşiniz akıl hastası olmuşsa boşanma davası açabilirsiniz.
1. şart, ortak hayat sizin için çekilmez olmalıdır.
2. şart, eşinizin akıl hastalığı geçmemelidir. Yani hayatının bundan sonrası akıl hastası olarak kalacak olmalıdır. Bu durum da resmi sağlık kurumu raporu ile kanıtlanmalıdır. Bu nedenle örneğin eşiniz depresyona girdiği için onu boşayamazsınız. Zira depresyon tedavi edilebilir.

VI. Evlilik birliğinin sarsılması
MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Eşinizle sürekli bir geçimsizlik, uyuşmazlık, kava halinde iseniz, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle dava açabilirsiniz. Tanık, en sık başvurulan ispat aracıdır. Geçimsiz olduğunuza hakimi ikna etmelisiniz. Hakim sizi aile psikoloğuna sevk edebilir. Hakim, aranızdaki evliliğin bitmediğine, evliliğin sarsılmadığına da karar verebilir. Özellikle eşiniz boşanmak istemiyorsa ve kusurlu olan taraf sizseniz, sizin kusurunuza rağmen eşiniz sizinle evli kalmayı istiyorsa, hakim sizi boşamayabilir. :)

Aynı maddenin devamında "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme, halk arasında anlaşmalı boşanma olarak bilinir.

Bunun için, öncelikle
1- Evlilik en az 1 sene sürmüş olmalıdır. Eğer evlilik 1 seneden daha kısa süredir devam ediyorsa, bir iki şahit bulmanız gerekir ki bu şekilde çabucak başanabilin.
2- Taraflar boşanma konusunda anlaşmış olmalıdır.
3- Taraflar bizzat hakim tarafından dinlenmeli
3- Çocuklar varsa taraflar velayet konusunda da anlaşmış olmalı. Ama bu durum hakimi bağlamaz. Hakim vicdanına göre çocuğu uygun göreceği tarafa verebilir. Ama elbette tarafların istemine uygun davranma yolunu da seçebilir. Çocuk için nafaka istemeseniz de hakim karşı tarafın nafaka vermesine karar verebilir. Tarafların bu konuda istemi hakimi bağlamaz.
4- Taraflar tazminat ve nafaka verileceği, veya verilmeyeceği, verilecekse bunun miktarı konusunda anlaşmış olmalı. Bir taraf karşı taraftan hiçbir şey istemeyebilir. Bu anlaşmanız konusunda da hakim gerek görürse değişiklik yapabilir.

Böylece evliliğiniz tek celsede biter, uzamaz. Evliliklerinde anlaşamayan tarafların boşanırken anlaşması bana hep garip gelir.

Maddede son olarak şöyle bir düzenleme yer almaktadır. "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."

Gördüğünüz gibi, açtığınız boşanma davası reddedilmiş ise, bu aşamada boşanma için yeni bir sebep doğmamışsa, tekrar boşanabilmek için en az 3 yıl beklemeniz gerekir. 3 yıl içinde evlilik birliği yeniden kurulamazsa, artık her durumda boşanırsınız.

Boşanmanın bu kadar sıkı koşullara bağlanması ve hakimin ikna edilmesi meselesi, evlilik birliğine verilen önemden kaynaklanır. Aile, Tük toplumunun en önemli birimi olarak kabul edilir, bu nedenle aile kurmak teşvik edilirken, aileyi dağıtmak için hakimin ikna edilmesi gerekir :)

Mutlu bir yuvanız olmasını temenni ederim.

Kanun metni dışındakiler alıntı ya da çalıntı değildir.

Merak ettiğiniz soruları yöneltebilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Sevgilerimle...
 
  • Beğen
Tepkiler: melodim303


Praetor

Praetor

Emekli Yönetici
Çok yararlı bir paylaşım olmuş.
Bu başlık altında pek çok soruyla karşılaşacağımıza, daha önemlisi bu konunun pek çok kişiye yardımcı olacağına eminim.

Teşekkürler.
 
SeRDR

SeRDR

Üye
bu forumda boyle seyleri ilk defa gorduyorum:(
 
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
Güzel paylaşım için teşekkürler.
 
darülmendep

darülmendep

Üye
Paylaşım gerçekten güzel. Ben kimsenin boşanmasını istemem ama yukarıdakilerden biri çift için geçerliyse tabi ki boşanmak en doğru şey olacaktır.
 

<~STaT!c-X~>

Üye
Darülmendep arkadaşıma katılıyorum.
 
darülmendep

darülmendep

Üye
Teşekkürler :oke:
 
Marchegiani

Marchegiani

Üye
Boşanmak çok kötü fakat ailemde bu konu çok yaşandı.
 
apoapo80

apoapo80

Üye
merhabalar ben 2 yıllık evlıyım ve 11 aylık bır kız babasıyım.eşimn aşırı kıskanclıgından bunalmış durumdayım onsuz adım atamaz oldum her yaptığım hareketten şuphelenır oldu.her lafımın altından farklı seyler sıkarıyor. mutlu olmadıgım gıbı huzurluda degılım bırbırımıze karsı saygımzıda coktan yıtırdık. evde sorun cıkınca tartısma oldugunda gece yarısı bıle ols evden cıkıp annesıne gıdıyordu hep.bunlara dayanamayıp esıme bosanma davası actım subatın 24unde mahkememız var. ve ebn tek celsede bosanmak ıstıyorum. bununla bırlıkte esım daha once psıkolojık tedavı gordu ılaclar kullandı. ve kızımız daha 6 aylıkken esım yıne hamıle kaldı ve bu cocugu aldırmak ıstedı benım rızam olmadan cocuguda aldırdı. saglıklı bı ınsan olmadıgını ve benı mutsuz huzursuz ettıgı ıcın, cok sans tanıdıgım halde bır turlu duzelmedi.dahasına tahammulum yok. tek celsede nasıl bosanabılırım? ne yapmam gerekıyor.
 
Praetor

Praetor

Emekli Yönetici
Anlaşmalı boşanma yoluna gitmediğiniz sürece tek celsede boşanamazsınız. Anlaşamadığınız sürece kısa sürede boşanmanız çok çok zor. Sonuçta anlattıklarınız sizin iddialarınız. Muhakeme sürerken bu iddialarınızı ispatlamanız gerekecektir. Karşı iddialar olacaktır, onlara cevap vermeniz gerekecektir. Şahitler tezkere cevapları dosya celpleri gerektiğinde bilirkişi incelemeleri derken 1-2 sene bir anda geçiyor.
O nedenle siz siz olun olabildiğince anlaşmalı boşanmaya bakın aksi halde işiniz çok da kolay değil.
 

bad_jack

Üye
Boşanma sebepleri Türk Medeni Kanununda 6 başlıkta düzenlenmiştir. Bunlardan en sık kullanılanı, şiddetli geçimsizlik olarak bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Ancak biz diğer sebepleri de irdeleyelim.

I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Görüldüğü gibi kanun, zinayı (yani aldatmayı) boşanma sebebi olarak düzenlemiş.

Eşlerden birinin başka bir kişi ile hayatın olağan akışının dışına çıkacak şekilde gezmesi, samimi pozlar vermesi, aldatmaya belirti olarak kabul edilebilir. Aldatmanın var sayılması için İlle de cinsel birliktelik esnasında görülmeleri gerekmez. Bir otelde eşlerden birinin başka bir karşı cins ile kalması, samimi pozlar vermesi, gecenin geç saatlerinde telefonlaşması, el ele görülmeleri, zinanın geçekleştiğini gösterebilir.

Buradan anlaşılacağı üzere, telefon kayıtları, fotoğraflar, yazılı belgeler (otel faturası, otel kayıtları, mektuplar vs.) cep telefonlarına gelen mesajlar, şahit beyanları, aldatmayı kanıtlamak için yararlanılabilecek unsurlar olabilecektir.

Zina sebebiyle boşanma davası açabilmeniz için, öncelikle zinayı öğrendiğiniz andan itibaren eşinizle aynı evde yaşamayı derhal terk etmenizi öneririm. Zira aynı evde yaşamaya devam etme, eşi affetme anlamına geleilir. Bunun dışında birlikte akşam yemekleri, aynı mekanda geceyi geçirme, samimi pozlar verme, el ele dolaşma, birlikte aile toplantılarına katılma vs. Mahkeme tarafından eşinizi affettiğiniz anlamında yorumlanabilir. Tabii ki açıkça söylediğiniz sözler, cep telefonundan çektiğiniz mesajlar veya yazdığınız e-mailler veya mektuplar yolu ile de eşinizi affetmiş olabilirsiniz. Affetme önemli bir kavramdır. Zira bir kere bir zina fiilinden dolayı affederseniz, bu konuda bir daha dava açamazsınız. Zinadan dolayı dava açabilmeniz için affetmeden sona tekrar aldatılmanız gerekir. Ben o aldatmayı değil, bunu affettim derseniz de ispatlamanız çok zordur, hemen belirteyim. Affetmeden önce iyi düşünün!!

Eşinizin sizi aldattığını öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalısınız. Aksi halde bir daha bu konuda dava açamazsınız!!

Peki yıllar önce eşinizin sizi aldattığını öğrendiniz, ne yapacaksınız? eğer aldatma fiili geriye dönük 5 yıl içinde gerçekleşti ise, hemen dava açın. 5 yıldan daha önceki aldatma fiilleri için zina sebebi ile boşanma davası açamazsınız!


II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
MADDE 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Eşiniz sizi dövüyorsa, size hakaret ediyorsa, onur kırıcı davranışta bulunuyorsa eşinizden boşanabilirsiniz. Bu durumda da zina başlığında açıkladığım af meselesine dikkat ediniz!

Bu fiillerden dolayı aynı zamanda savcılığa şikayette / suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. Hatta bulunmanızı tavsiye ederim. Her iki dava ayrı ayrı işleyecektir. Böylece size karşı şiddette bulunan, hayatınıza kast eden kişi ile evli kalmaktan kurtulacağınız gibi, aynı zamanda bu kişinin cezalandırılmasını da sağlayacaksınız.

Bu davayı açabilmeniz için, söz konusu fiiller gerçekleşir gerçekleşmez, karakola gitmenizi tavsiye ederim. Derhal sizi hastaneye sevk etsinler. Rapor alın. Doktor raporları, boşanma davasında en önemli deliliniz olacaktır. Ayrıca yine tanık beyanlarından veya başkaca delillerden de yararlanabilirsiniz.

Zamanaşımı konusunda zina sebebinde yaptığım açıklamalara bakınız.

III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
MADDE 163.- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

Bu davayı açabilmeniz için herhangi bir zamanaşımı yoktur. eşiniz size karşı bir suç işlememiş ancak işlediği suç sizi toplumda küçük düşürecek nitelikte ise (ki hemen her suç bu şekilde görülebilir), boşanma davası açabilirsiniz. Örneğin kimse bir çocuk tacizcisi ile evli kalmak istemez...

IV. Terk
MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Terk sebebi ile boşanma davası açmanız usulü biraz zor olduğundan tavsiye etmediğim bir yöntemdir. Eşinizi kabul etmeye hazır olmalısınız. Zira yaptığınız ihtar neticesinde eşiniz geri dönerse evlilik devam edecektir ve boşanma davası açamayacaksınız! Hazır mısınız? Eşinizi geri istiyor musunuz? Asıl amacınız boşanma değil mi? O zaman buyrun bu yolu deneyin!

Eşinizi terke zorlamamış olmalısınız. Evi terk etmesinde eşiniz haklı olmamalı.. Eğer haklı ise, örneğin onu aldattıysanız, dövdüyseniz, hakaret ettiyseniz, kendi anne ve babanızla yaşamaya zorladıysanız, evinize bakmıyorsanız, eve icra gelmesine neden olduysanız vs. eşiniz evi terk etmekte haklı görülebilir. Bu durumda ihtar yapsanız ve eşiniz dönmese de terke dayalı boşanma davası açamazsınız.

Eşiniz keyfi olarak veya hukukun haklı bulmadığı bir sebeple evi terk etmiş olmalıdır ve siz onu her şeye rağmen geri istemelisiniz. Bu terk hali 6 aydan beri sürmelidir ve halen devam etmelidir. Hakime başvurup eve dön diye çağrı yapmalısınız. gelmedi mi? Ne kadar bekleyeceksiniz? 2 ay. 2 ay sonunda dönmedi mi? O zaman boşanma davası açabilirsiniz. ;)

V. Akıl hastalığı
MADDE 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açabilmeniz için, hastalığın evlenmeden sonra gerçekleşmesi gerekir. Kişi evlenmezden önce akıl hastası ise, boşanma davası değil, butlan davası açılır. Yani evliliğin iptali istenir. Zira kanunlarımıza göre kişi akıl hastası ise, evlenemez. Bir şekilde nikah kıyılmış ise, bu nikah iptal edilir.

O halde evlendikten sonra eşiniz akıl hastası olmuşsa boşanma davası açabilirsiniz.
1. şart, ortak hayat sizin için çekilmez olmalıdır.
2. şart, eşinizin akıl hastalığı geçmemelidir. Yani hayatının bundan sonrası akıl hastası olarak kalacak olmalıdır. Bu durum da resmi sağlık kurumu raporu ile kanıtlanmalıdır. Bu nedenle örneğin eşiniz depresyona girdiği için onu boşayamazsınız. Zira depresyon tedavi edilebilir.

VI. Evlilik birliğinin sarsılması
MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Eşinizle sürekli bir geçimsizlik, uyuşmazlık, kava halinde iseniz, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle dava açabilirsiniz. Tanık, en sık başvurulan ispat aracıdır. Geçimsiz olduğunuza hakimi ikna etmelisiniz. Hakim sizi aile psikoloğuna sevk edebilir. Hakim, aranızdaki evliliğin bitmediğine, evliliğin sarsılmadığına da karar verebilir. Özellikle eşiniz boşanmak istemiyorsa ve kusurlu olan taraf sizseniz, sizin kusurunuza rağmen eşiniz sizinle evli kalmayı istiyorsa, hakim sizi boşamayabilir. :)

Aynı maddenin devamında "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme, halk arasında anlaşmalı boşanma olarak bilinir.

Bunun için, öncelikle
1- Evlilik en az 1 sene sürmüş olmalıdır. Eğer evlilik 1 seneden daha kısa süredir devam ediyorsa, bir iki şahit bulmanız gerekir ki bu şekilde çabucak başanabilin.
2- Taraflar boşanma konusunda anlaşmış olmalıdır.
3- Taraflar bizzat hakim tarafından dinlenmeli
3- Çocuklar varsa taraflar velayet konusunda da anlaşmış olmalı. Ama bu durum hakimi bağlamaz. Hakim vicdanına göre çocuğu uygun göreceği tarafa verebilir. Ama elbette tarafların istemine uygun davranma yolunu da seçebilir. Çocuk için nafaka istemeseniz de hakim karşı tarafın nafaka vermesine karar verebilir. Tarafların bu konuda istemi hakimi bağlamaz.
4- Taraflar tazminat ve nafaka verileceği, veya verilmeyeceği, verilecekse bunun miktarı konusunda anlaşmış olmalı. Bir taraf karşı taraftan hiçbir şey istemeyebilir. Bu anlaşmanız konusunda da hakim gerek görürse değişiklik yapabilir.

Böylece evliliğiniz tek celsede biter, uzamaz. Evliliklerinde anlaşamayan tarafların boşanırken anlaşması bana hep garip gelir.

Maddede son olarak şöyle bir düzenleme yer almaktadır. "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."

Gördüğünüz gibi, açtığınız boşanma davası reddedilmiş ise, bu aşamada boşanma için yeni bir sebep doğmamışsa, tekrar boşanabilmek için en az 3 yıl beklemeniz gerekir. 3 yıl içinde evlilik birliği yeniden kurulamazsa, artık her durumda boşanırsınız.

Boşanmanın bu kadar sıkı koşullara bağlanması ve hakimin ikna edilmesi meselesi, evlilik birliğine verilen önemden kaynaklanır. Aile, Tük toplumunun en önemli birimi olarak kabul edilir, bu nedenle aile kurmak teşvik edilirken, aileyi dağıtmak için hakimin ikna edilmesi gerekir :)

Mutlu bir yuvanız olmasını temenni ederim.

Kanun metni dışındakiler alıntı ya da çalıntı değildir.

Merak ettiğiniz soruları yöneltebilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Sevgilerimle...
slm ben 18 yasında bır erkegim karımla tartıstık ve benden bosanmak ıstıyor ama ben ıstemıyorum karım daha 17 yasında karımın aılesı kesınlıkle benden bosanması ıstıyor ve bulundugumuz koye esımı getırmıyolar barısırız dıye bırde bır yasında bı kızım var resmı nıkahlı esım aılesının doldurusuna gelıp bu kararları verdıgıne ınanıyorum esımın aılesı kesınlıkle karımı gormemı onunla konusmamı ıstemıyorlar bosanma davası acıldıgında bu dava nasıl seyreder lutfen benı aydınlatın ben bosanmak ıstemıyorum karımı cok sevıyorum mahkemde nasıl bırsey yaparımkı karımla barısma olanagımı saglamıs olurum lutfen benı yadınlatın bu konuda

--------------- Ekleme ---------------

iyigunler karım benden bosanmak ıstıyor ama ben ıstemıyorum daha 17 yasında bende 18 yasındayım ve bırde bır kız cocugumuz var 1 yasında daha dedıgım gıbı ben bosanmak ıstemıyorum ama karım dılekceyı vermıs benım mahkemede nasıl bır rol ızlemem gerekıyor lutfen bana yardım edın
 

bad_jack

Üye
slm ben 18 yasında bır erkegim karımla tartıstık ve benden bosanmak ıstıyor ama ben ıstemıyorum karım daha 17 yasında karımın aılesı kesınlıkle benden bosanması ıstıyor ve bulundugumuz koye esımı getırmıyolar barısırız dıye bırde bır yasında bı kızım var resmı nıkahlı esım aılesının doldurusuna gelıp bu kararları verdıgıne ınanıyorum esımın aılesı kesınlıkle karımı gormemı onunla konusmamı ıstemıyorlar bosanma davası acıldıgında bu dava nasıl seyreder lutfen benı aydınlatın ben bosanmak ıstemıyorum karımı cok sevıyorum mahkemde nasıl bırsey yaparımkı karımla barısma olanagımı saglamıs olurum lutfen benı yadınlatın bu konuda

--------------- Ekleme ---------------

iyigunler karım benden bosanmak ıstıyor ama ben ıstemıyorum daha 17 yasında bende 18 yasındayım ve bırde bır kız cocugumuz var 1 yasında daha dedıgım gıbı ben bosanmak ıstemıyorum ama karım dılekceyı vermıs benım mahkemede nasıl bır rol ızlemem gerekıyor lutfen bana yardım edın
 

kayili15

Üye
mart 2008-eylül -2008 arasında eşim evi terk etti.terk tarihinden 4 ay sonra ihtar çektim. sürenin dolmasına 4 gün kala geri geldi. bu ayrı kalınan zamanlarda ozaman 8 yasında olan oğlumla beraber kaldık. bu süre içinde öğrenci velilerimden bir bayan sürekli telefonumu arıyor çocuğu ve çocuğunun dersleri ile ilgili sorular soruyordu.bu arada başka birinden biriki tane cinsel içerikli sayılabilecek mesaj geldi. benden hiç kimseye cinsel içerikli veya buna benzer mesajlar gitmiş değil.ne olur ne olmaz diye silmedim. eşim geldikten sonra telefonumu karıştırıyor ve mesajları görüyor. bayan velimden geldiğini öne sürüp ailesine gidip söylüyor. eşi boşanma davası açıyor, bayanın telefon kayıtları isteniyor ve benimle yaptığı görüşmeler tarih ve saat olarak mahkemeye geliyor.Ancak konuşma,mesaj v.b. hiç bir ayrıntı yok.bana gelen mesajlar somut olarak ispatlanmamış. sonuçta bunlar medeni kanunun 166.maddesi ne göre boşanıyorlar. eşi beni eşiyle ilişkide bulunduğum isnadı ile kurumuma şikayet ediyor. yapılan soruşturma sonucu haksız yere kınama cezası aldım ve sürüldüm sebep dedikodu çıkmış olması. Eşim eylül 2009 da bana boşanma davası açtı.davayı önce hakaret ve şiddetten açtı.hakaret ve şiddet kesinlikle yok.daha sonra diğer kişinin boşanma davasını ve sürülmemi gösterdi.bu arada eylül 2008 den beri eşim ve iki çocuğumla aynı evde beraber yaşıyoruz. boşanma bu anlattıklarıma göre gerçekleşir mi? tazminat alabilir mi?
Eğer gerçekleşirse ben iftira davası açabilir miyim?
biraz karışık oldu ama kusura bakmayın. cevaplarsanız çok memnun olurum.

--------------- Ekleme ---------------

ben çocuklarımın geleceği ve psikolojilerinin bozulmaması için boşanmak istemiyorum.
 
özlemargun

özlemargun

Üye
ben aynı eşimle ikinci kez evlendim evleneli bir sene oldu ve son iki ayda biraz pürüzler çıkmaya başladı ben bir sinir anında evden ayrıldım ve pişman oldum eşim beni affetmiyor 2 gün önce dilekçe vermiş ve ben boşanmak istemiyorum bu süreç nsl devam eder yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler şimdiden

--------------- Ekleme ---------------

slm ben aynı eşimle ikinci kez evlendim 7 yaşında bir kızımız var evleneli bir sene oldu ve ben bir ay önce evi terk ettim ama pişman oldum:( evime dönmek istiyorum ama eşim beni affetmiyor iki gün önce dilekçe vermiş ben ayrılmak istemiorum dava nsl seyreder yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler
 

ankdry

Üye
iyi günler boşanma davası benim yakın arkadaşımında başında ve 5 yıl oldu boşanamıyor. Konu kısaca söyle; eşiyle anlaşamayan ilgiyi sevgiyi cinselliği göremeyen erkegin gözü dışarıya kayıyor. Bir kız arkadaşı oluyor ve boşanma davası açıyor. İlk mahkeme düşüyo boşanamıyor. Bundan sonra 3 yıl süresince dava acamıyormuş. Sadece anlaşmalı olarak gidebilirmiş. Anlaştılar eşine araba falan aldı ama kadın mahkemede yine boşanmak istemiyorum dedi. Erkek bu 5 yıl boyunca hic bir şekilde evine gitmedi bir birliktelik olmadı ayrı yaşıyor. Erkegin başka kadınla ilişkisi oldugunu ispatladılar ve hakim bayanın kusursuz oldugu için mahmemeyi iptal etmiş. Boşanmak için illa kadınınmı kusurlu olması gerekiyor? Erkek eve gitmiyor başkasıyla ilişkisi var bu evliliğin düzelmiyeceği aşikar hakim nasıl boşamaz anlamadık. 2 ay sonrada 3 yıl doluyor yine mahkeme acacak. O zaman ne gibi sonuclar olabilir erkek 3 yıl doldugunda boşanabilirmi? Ayrıca bayana absürt bir tedbir nafakası bağlamış bunu iptal ettirebilirmi veya meblağı düşürebilirmi? Çok tşk ederiz cevaplaranız için inanan ailecek bunalıma girdik artık
 


Üst Alt