Böbrek hastalığı kalp krizi riskini artırıyor

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Haydar

Haydar

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
Böbrek hastalığı kalp krizi riskini artırıyor
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar,
böbrek hastalığı bulunanların kalp krizi
geçirme riskinin, normal bir insanın kalp krizi
geçirme riskinden 30-40 kat daha fazla
olduğunu ortaya çıkardı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Erim Gülcan, böbrek
hastalarının kalp krizi geçirme oranının daha
fazla olduğunu belirterek, “Normal bir
insanın kalp krizi geçirme riski bir iken,
böbrek hastalarında 30-40 kat daha fazla” dedi. Böbrek hastalarında kalp yetmezliği
görülüyor Gülcan, uzun süre böbrek yetmezliği olan bir
vücutta kalbin kasılmasının azaldığını,
dolayısıyla kalp yetmezliğinin görüldüğünü
söyledi. Böbrek hastalarında bazı
semptomların görüldüğünü dile getiren
Gülcan, “Nefes darlığı, yürümekte zorlanma, çabuk yorulma gibi semptomlar görülüyor.
Çoğunlukla bizim hastalarımızda bu üremik
olabiliyor” dedi. Böbrek hastalarının yarısı kalp
krizinden ölüyor Gülcan, böbrek hastalarının yaklaşık yüzde
40-45′inin kalp krizinden hayatını
kaybettiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Böbrek hastalarının kalp krizi geçirme oranı,
normal insanlara göre çok daha fazla.
Normal bir insanın kalp krizi geçirme riski bir
iken, böbrek hastalarında 30-40 kat daha
fazla. Çünkü uzun yıllar yapılan çalışmalarda,
’20 yılda kalp krizi geçirme riski ne kadar diye’ bakıldığında, kardiyovasküler hastalığın
eş değeri olan hastalıklardan bir tanesi de
kronik böbrek hastalığı, yani böbrek
yetmezliği olan hastalardır. Bu hastaların 20
yılda, yüzde 20′nin üzerinde kalp krizi
geçirme riski var. Hatta bir böbrek hastası 10 yılda, 20 ya da 30′un üzerinde kalp krizi
geçirme riski bulunuyor. Bütün böbrek
hastalarını, kalp damar hastasıymış gibi
kabul etmek gerekiyor.” “Nakillerle
kalp krizi
riskini azaltıyoruz” Böbrek nakli konusunda herkesin daha
duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Gülcan,
“Böbrek hastası, her zaman normal hayatını
hemodiyalizle sürdürebiliyor. Ama aslında o
normal bir hayat olmuyor. Yani bunu bir
tedavi şekli değil, sadece destekleyici bir tedavi yöntemi olarak düşünmek lazım.
Dolayısıyla bu hastalar için organ bağışı
yapacak kişilerin bir kere daha düşünmesi
gerekiyor” diye konuştu. Organ bağışı hayat kurtarıyor Organ bağışı yapmanın hayat kurtardığını
vurgulayan Gülcan, şunları kaydetti: “Nakil yaptığımız zaman hastaların
hayatlarında tamamen bir değişiklik
yapıyoruz. Kalp krizi riskini azaltıyoruz, ölüm
riskini azaltıyoruz, hayat kalitesini
artırıyoruz. Yani haftada 3 kere hemodiyalize
giren bir hasta, 4′er saat olmak üzere toplam 12 saat böbreği çalışıyor. Ama
normal bir insanın böbreği devamlı çalışıyor.
Dolayısıyla bir böbrek takıldığında, böbrek o
hastanın hayatını tamamen değiştiriyor ve
normal kişi gibi hayatına devam ediyor. Kalp
krizi riskini de büyük oranda azaltıyor. Hatta hastaya nakil yapıldığında, kalp krizine neden
olan bu durumu geriye dönebiliyor.”
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt