SANCAR
Üye
Bir babanın doğum gününde oğluna mektubudur... Gör
Sevgili oğlum, bugün tam on yedi yaşındasın
Görüyorum ki artık, her şeyin farkındasın
Ama ne zaman ararsam seni
Ya diskoda ya barda
Ya da televizyon karşısındasın
Haklısın oğlum, devir artık bu devir
Sen de çemberini çağına göre çevir
Senin neyine resim, roman, şiir
Senin neyine, sanat vesair
Ne diyor meşhur televizyon büyükleri
Vur patlasın çal oynasın, devir artık bu devir
Nasılsa, son düğmesi de koptu insanlığın
Vefa can çekişiyor arka sokaklarda
Umut, mendil sallıyor giden trenlerin ardından
Onur, adres arıyor mezarlıklarda
Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz
Ve anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında
Hem de üç kuruş mutluluklara...
Ama sen de haklısın
Sana mı kaldı kurtarmak vatanı
Sana mı kaldı uyandırmak yatanı
Sana mı kaldı duvara yapıştırmak
Bu memleketi satanı, anasını ağlatanı....
Gel gör ki oğlum
Senin de kurtuluşun yok bu gidişten
Ne etsen- ne yapsan
Bir düğün, bir bayram, bir lale devri
Hangi ekrana baksan, kim kiminle evleniyor
Kim kiminle çıldırıyor, kim kime daldan dala
Gelinim olur musun diyor
Kimisi sahte gelin, kimisi zengin bir prens
Kimisi de insanlıktan bir yudum bir nefes
Bekliyor da bekliyor
Bak her gün ayrı bir kanalda bambaşka bir "ünlüler çiftliği"
Her kanalda şöhret olmanın dayanılmaz hafifliği
Ve işte böyle pazara dökülüyor
Bir bir herkesin yumak yumak ipliği
Yıllar var ki oğlum, birileri işte bizi hep böyle gözetliyor...
Ve sen de görüyorsun ki
Bu sahneler, bizi ne de güzel özetliyor
Kimin umurunda yarınlar, kimin umurunda çocuklar
Kimin umurunda bu isyankâr çığlıklar
Bir kavgadır, bir yarıştır, bir rezalettir gidiyor.
Kime sorsan, cevaplar dünden hazır
Halk böyle istiyor oğlum, halk böyle istiyor
Gel gör ki, bir reyting uğruna
Ne "güneşler batıyor" oğlum, ne güneşler batıyor....
Görüyorum ki artık, her şeyin farkındasın
Ama ne zaman ararsam seni
Ya diskoda ya barda
Ya da televizyon karşısındasın
Haklısın oğlum, devir artık bu devir
Sen de çemberini çağına göre çevir
Senin neyine resim, roman, şiir
Senin neyine, sanat vesair
Ne diyor meşhur televizyon büyükleri
Vur patlasın çal oynasın, devir artık bu devir
Nasılsa, son düğmesi de koptu insanlığın
Vefa can çekişiyor arka sokaklarda
Umut, mendil sallıyor giden trenlerin ardından
Onur, adres arıyor mezarlıklarda
Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz
Ve anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında
Hem de üç kuruş mutluluklara...
Ama sen de haklısın
Sana mı kaldı kurtarmak vatanı
Sana mı kaldı uyandırmak yatanı
Sana mı kaldı duvara yapıştırmak
Bu memleketi satanı, anasını ağlatanı....
Gel gör ki oğlum
Senin de kurtuluşun yok bu gidişten
Ne etsen- ne yapsan
Bir düğün, bir bayram, bir lale devri
Hangi ekrana baksan, kim kiminle evleniyor
Kim kiminle çıldırıyor, kim kime daldan dala
Gelinim olur musun diyor
Kimisi sahte gelin, kimisi zengin bir prens
Kimisi de insanlıktan bir yudum bir nefes
Bekliyor da bekliyor
Bak her gün ayrı bir kanalda bambaşka bir "ünlüler çiftliği"
Her kanalda şöhret olmanın dayanılmaz hafifliği
Ve işte böyle pazara dökülüyor
Bir bir herkesin yumak yumak ipliği
Yıllar var ki oğlum, birileri işte bizi hep böyle gözetliyor...
Ve sen de görüyorsun ki
Bu sahneler, bizi ne de güzel özetliyor
Kimin umurunda yarınlar, kimin umurunda çocuklar
Kimin umurunda bu isyankâr çığlıklar
Bir kavgadır, bir yarıştır, bir rezalettir gidiyor.
Kime sorsan, cevaplar dünden hazır
Halk böyle istiyor oğlum, halk böyle istiyor
Gel gör ki, bir reyting uğruna
Ne "güneşler batıyor" oğlum, ne güneşler batıyor....