volkanik546
Üye
Ben Okudum Etkilendim,etkileyici Bir Yazı.
>>>Sakat oldugun için üzülmene gerek yok
>>>
>>>
>>>
>>>Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir
>>>çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
>>>ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama,
>>>küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca,
>>>çocuk
>>>vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
>>>kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...
>>>
>>>Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin
>>>alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun
>>>baktığı
>>>ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu.
>>>Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp:
>>>
>>>- "Küçüüük!" diye seslendi." Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu
>>>seneki
>>>modeller bir hârika!" Çocuk, ona dönerek:
>>>
>>>- "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım
>>>doğuştan eksik".
>>>
>>>- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam
>>>insan
>>>yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya
>>>vicdanı."
>>>
>>>Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
>>>
>>>- "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi."
>>>
>>>Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
>>>
>>>- "Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?"
>>>
>>>- "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar
>>>yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hâttâ sakat
>>>insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler..."
>>>
>>>Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar,
>>>
>>>hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işâret ederek:
>>>- "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?"
>>>
>>>Çocuk, başını yanlara sallayıp:
>>>
>>>- "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!"
>>>
>>>- "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda
>>>20
>>>liraya düşer. Zâten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder."
>>>
>>>Çocuk biraz düşünüp:
>>>
>>>- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi, "Onu kim alacak ki?"
>>>
>>>- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
>>>çocuğa satarım."
>>>
>>>Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
>>>
>>>- "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu.
>>>
>>>- "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır."
>>>
>>>- "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri
>>>kalır 5 lira. O da zâten pazarlık
>>>payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!"
>>>Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki
>>>raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı
>>>çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
>>>ayakkabısını
>>>giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
>>>- "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun
>>>olurum."
>>>
>>>- "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek
>>>üzere.
>>>Eski bir ayakkabı, para eder mi?"
>>>
>>>- "Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan
>>>haberin yok her hâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar.
>>>Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder."
>>>Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
>>>Mutlaka bir rûyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rûya.
>>>Adamın,
>>>heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz
>>>gezdirdikten
>>>sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:
>>>- "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!"
>>>
>>>Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
>>>Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa,
>>>böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu.
>>>Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle
>>>teşekkür edip:
>>>
>>>- "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok!
>>>demişti."
>>>
>>>* Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
>>>* Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
>>>* Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
>>>* Bulunmayacak Tek Şey Senin
>>>Benzerindir
>>>
>>>
>>>
>>>Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir
>>>çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
>>>ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama,
>>>küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca,
>>>çocuk
>>>vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
>>>kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...
>>>
>>>Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin
>>>alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun
>>>baktığı
>>>ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu.
>>>Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp:
>>>
>>>- "Küçüüük!" diye seslendi." Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu
>>>seneki
>>>modeller bir hârika!" Çocuk, ona dönerek:
>>>
>>>- "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım
>>>doğuştan eksik".
>>>
>>>- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam
>>>insan
>>>yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya
>>>vicdanı."
>>>
>>>Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
>>>
>>>- "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi."
>>>
>>>Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
>>>
>>>- "Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?"
>>>
>>>- "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar
>>>yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hâttâ sakat
>>>insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler..."
>>>
>>>Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar,
>>>
>>>hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işâret ederek:
>>>- "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?"
>>>
>>>Çocuk, başını yanlara sallayıp:
>>>
>>>- "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!"
>>>
>>>- "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda
>>>20
>>>liraya düşer. Zâten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder."
>>>
>>>Çocuk biraz düşünüp:
>>>
>>>- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi, "Onu kim alacak ki?"
>>>
>>>- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
>>>çocuğa satarım."
>>>
>>>Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
>>>
>>>- "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu.
>>>
>>>- "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır."
>>>
>>>- "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri
>>>kalır 5 lira. O da zâten pazarlık
>>>payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!"
>>>Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki
>>>raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı
>>>çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
>>>ayakkabısını
>>>giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
>>>- "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun
>>>olurum."
>>>
>>>- "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek
>>>üzere.
>>>Eski bir ayakkabı, para eder mi?"
>>>
>>>- "Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan
>>>haberin yok her hâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar.
>>>Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder."
>>>Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
>>>Mutlaka bir rûyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rûya.
>>>Adamın,
>>>heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz
>>>gezdirdikten
>>>sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:
>>>- "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!"
>>>
>>>Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
>>>Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa,
>>>böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu.
>>>Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle
>>>teşekkür edip:
>>>
>>>- "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok!
>>>demişti."
>>>
>>>* Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
>>>* Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
>>>* Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
>>>* Bulunmayacak Tek Şey Senin
>>>Benzerindir