leventtokucoglu
Üye
Banyo tuzları: Yeni Bir Bağımlılık Maddesi mi? Dr. Levent Tokuçoğlu
Banyo Tuzları: Yeni Bir Bağımlılık Maddesi mi?
Belki çok kişi için bu sorunun kendisi şaşırtıcı ve anlaşılmaz gelecektir; banyo tuzunun bağımlılıkla ne gibi bir ilintisi olabilir, diye. Öncelikle belirtmeliyim. İnsanın algısını, düşüncelerini, duyumunu, davranışlarını değiştirebilecek her madde; her hangi bir madde kötüye kullanılabilir ve bu kullanımların bir kısmı da bağımlılık düzeyine ulaşabilir.
Konuya girmeden önce banyo tuzlarına değgin bir iki kelam etmeli. Banyo tuzları evde banyo küvetlerinde, spa larda hem cilt bakımı; cildin sudan buruşmaması; suyun yumuşatılarak, sertliği yüksek suların sabunla daha iyi köpürmesinin sağlanması gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Banyo tuzları sigara şeklinde içilebilir, buruna çekilebilir ve hatta iğneyle vücuda zerk edilebilir. Kullanımına bağlı olarak varsayımlar, kuşkucu düşünceler, özkıyım ve diğer tehlikeli davranışları oluşturabilir. Bazen bu tuzlar, diğer keyif verici maddelerin etkisinin uzaması amacıyla ve onlar yanı sıra kullanılmaktadır.
Bu maddenin kullanımının özellikle ABDnde metamfetamin kullanımına dair ciddi kısıtlamalar ve caydırıcı, cezalandırıcı girişimler sonrası oluştuğu belirtilmekte. Beri yandan, maddeye ulaşımın kolay ve ederinin çok da az olması hasebiyle, kötüye kullanımı giderek artmaktadır.
Burada bağımlılığa ilişkin bir konu vurgulanmalı. A maddesine bağımlı kişi, bu A maddesine ulaşamadığında (maddi, yasal, ya da kısıt altında olması gibi nedenlerle..) A yı B maddesiyle ikame eder. B maddesini bulamazsa, C ile. Yani bağımlılık örüntüsü, doğası değişmez; bağımlılığın giderildiği maddeler değişir sadece.
Çıkarılması gereken sonuç şu olsa gerek: Yasaklamakla, cezalandırmakla bağımlılık ortadan kaldırılamıyor. Şöyle bir çevrenize bakın; her yerde bağımlık yaratıcı, ya da kötüye kullanılacak madde dolu. Mutfağınızdaki tüpten, elinizdeki çakmağa, salonunuzdaki klimanın gazına varıncaya dek
Maddeye ulaşımı önlemek neredeyse olanaksızdır. Hedefimiz, bağımlılığın doğasına, bağımlılığı oluşturan nedenlere ve bunun nasıl sağaltılacağına dönük olmalı. Klişe belki ama, tam da yerinde olacak şu ifade: Sivrisineklerle savaşmak yerine, bataklığı kurutmalı.
Bağımlılığın sağaltımı ise bir başka yazı konusu.
Dr. Levent Tokuçoğlu
Psikiyatri Uzmanı
Belki çok kişi için bu sorunun kendisi şaşırtıcı ve anlaşılmaz gelecektir; banyo tuzunun bağımlılıkla ne gibi bir ilintisi olabilir, diye. Öncelikle belirtmeliyim. İnsanın algısını, düşüncelerini, duyumunu, davranışlarını değiştirebilecek her madde; her hangi bir madde kötüye kullanılabilir ve bu kullanımların bir kısmı da bağımlılık düzeyine ulaşabilir.
Konuya girmeden önce banyo tuzlarına değgin bir iki kelam etmeli. Banyo tuzları evde banyo küvetlerinde, spa larda hem cilt bakımı; cildin sudan buruşmaması; suyun yumuşatılarak, sertliği yüksek suların sabunla daha iyi köpürmesinin sağlanması gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Banyo tuzları sigara şeklinde içilebilir, buruna çekilebilir ve hatta iğneyle vücuda zerk edilebilir. Kullanımına bağlı olarak varsayımlar, kuşkucu düşünceler, özkıyım ve diğer tehlikeli davranışları oluşturabilir. Bazen bu tuzlar, diğer keyif verici maddelerin etkisinin uzaması amacıyla ve onlar yanı sıra kullanılmaktadır.
Bu maddenin kullanımının özellikle ABDnde metamfetamin kullanımına dair ciddi kısıtlamalar ve caydırıcı, cezalandırıcı girişimler sonrası oluştuğu belirtilmekte. Beri yandan, maddeye ulaşımın kolay ve ederinin çok da az olması hasebiyle, kötüye kullanımı giderek artmaktadır.
Burada bağımlılığa ilişkin bir konu vurgulanmalı. A maddesine bağımlı kişi, bu A maddesine ulaşamadığında (maddi, yasal, ya da kısıt altında olması gibi nedenlerle..) A yı B maddesiyle ikame eder. B maddesini bulamazsa, C ile. Yani bağımlılık örüntüsü, doğası değişmez; bağımlılığın giderildiği maddeler değişir sadece.
Çıkarılması gereken sonuç şu olsa gerek: Yasaklamakla, cezalandırmakla bağımlılık ortadan kaldırılamıyor. Şöyle bir çevrenize bakın; her yerde bağımlık yaratıcı, ya da kötüye kullanılacak madde dolu. Mutfağınızdaki tüpten, elinizdeki çakmağa, salonunuzdaki klimanın gazına varıncaya dek
Maddeye ulaşımı önlemek neredeyse olanaksızdır. Hedefimiz, bağımlılığın doğasına, bağımlılığı oluşturan nedenlere ve bunun nasıl sağaltılacağına dönük olmalı. Klişe belki ama, tam da yerinde olacak şu ifade: Sivrisineklerle savaşmak yerine, bataklığı kurutmalı.
Bağımlılığın sağaltımı ise bir başka yazı konusu.
Dr. Levent Tokuçoğlu
Psikiyatri Uzmanı
