Bağırsak kanseri, belirtileri ve tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Haydar

Haydar

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
Bağırsak kanseri, belirtileri ve tedavisi
Bağırsak kanserlerinde genetik yatkınlığın
kesinlikle söz konusu olduğunu vurgulayan
uzmanlar, ailesinde bağırsak kanseri olan, 50 yaşın üzerindeki herkesi erken teşhisin önemi
açısından uyarıyor. Bağırsak kanserlerinde genetik yatkınlığın
kesinlikle söz konusu olduğunu vurgulayan
uzmanlar; ailesinde bağırsak kanseri olan, 50
yaşın üzerindeki herkesi uyarıyor; “Alkol
kullanmayın, fazla kırmızı et tüketmeyin, sigara
kullanmayın ve şişmanlamayın!” Bağırsak kanserlerine yakalanma riskinin,
özellikle son yıllarda değişen beslenme
kültürüyle beraber hızla arttığı biliniyor. Ailesel
yatkınlık söz konusu ise çok daha dikkatli
olunması gerekiyor. Uzmanların ortak görüşü
ise; ‘‘Belirtileri dikkate alın. Teşhis ne kadar erken konursa, kanser hücrelerinin iyileşme
oranı o kadar yüksek.’’ Bağırsak kanserlerinin teşhisi ve tedavisi ile ilgili
hazırladığımız bu dosyada; kendi alanlarında
uzman olan hekimlerden, belirtileri, riskleri,
cerrahiden, kemoterapiye ve radyoterapiye
uzanan tedavi yöntemlerini ayrıntılarıyla
bulacaksınız. Bağırsak kanserlerinin tedavisi; tümörün
büyüklüğü, yerleşimi ve yaygınlığına göre
biçimlendiriliyor ve gastroenteroloji, cerrahi,
kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere birçok
disiplinin içinde bulunduğu kombine bir
yaklaşımla yapılıyor. Bu kanserlerin yaşa bağlı olarak arttığına dikkat çeken Dr. Suat Özden
merak edilen soruları yanıtladı… Bağırsak kanserleri nedir? Bağırsak dokusu hücrelerinin karakter
değiştirerek kontrolsüz büyümesi sonucunda
oluşan tümöral kitlelere genel olarak bağırsak
kanserleri diyoruz. Bu kanserler oluşmadan
önce bağırsakta küçük polipler halinde
görülüyor. Kalın bağırsakta küçük lezyonlar oluşuyor. Zaman içerisinde bu lezyonlar
büyüyerek kanserleşiyor. Bu süre yaklaşık 5 –
10 yılı kapsıyor. Özellikle 50 yaş üstü kişilerde
kolorektal kanserlerin oluşum riski yaşla
beraber artıyor. 70 yaşına gelindiği zaman
genel popülasyonda yaklaşık yüzde 2,5 ile 5 oranına kadar bağırsak kanseri oluşma riski
yükseliyor. Kanserde yaşın ne gibi bir etkisi var? Vücudumuzda kanserin oluşmasını tetikleyen
bir takım nedenler var. Bunlar; yaş, çevresel
etkenler ve bunların yanında genetik
faktörlerdir. Özellikle yaş çok önemli bir faktör.
Çünkü hücrelerin kendini tazeleme, yenileme
gibi özellikleri var. Bu özellikler insan yaşlandıkça yavaşlıyor ve istenildiği gibi
çalışmıyor. Bir de hastalığa karşı genetik
yatkınlık söz konusu ise, bu özellikler
beklenenden daha da çabuk bozuluyor.
Hücreleri kendimiz onaramıyoruz, kanser
oluşumuna açık oluyorlar. Bu tip kanserlerin yaklaşık yüzde 90’ı 50 yaşın üstündeki kişilerde
görülüyor. Yüzde 10’u ise 50 yaşın altındaki
kişilerde, özellikle de genetik yatkınlığı
olanlarda görülüyor. Bağırsak kanserlerinin belirtileri nelerdir? Kanser oluştuğu zaman genellikle ilk belirti
kanama ile kendini gösteriyor. Bu kanama
dışkıda görülen kırmızı kan şeklinde olabiliyor.
Bazen de dışkıda gizli kan araştırması
yaptırıyoruz. Dışkıda kan tespit edilirse,
nedenini öğrenebilmek için kolonoskopi yapıyor ya da bağırsak filmleri istiyoruz. Bu
kanser türünün ikinci bir belirtisi ise
bağırsaklardaki bir takım rahatsızlıklardır. Kişide
bağırsak tıkanması olabilir, hasta büyük
tuvaletini yapamaz, karnı şişer. Bu şikâyetlerle
hastaneye başvurduğu zaman, kişinin hastalığı araştırılır. Ayrıca check-up’larda, kan
tahlillerinde, demir eksikliği anemisi çıkabilir ki,
bu hekime bir uyarıdır. Araştırılması gerekir. Bir
de bağırsak alışkanlıklarında bozulmalar
olabilir. Kişi her gün tuvalete rahat çıkıyorsa,
kabız olmaya ve daha uzun zamanda çıkmaya başlar. Dışkının formu bozulur. Bunlar en dikkat
çekici belirtilerdir. Bu kanserlerin oluşumunda beslenme faktörünün rolü nedir? Bağırsak kanserlerinin oluşumunu, düşük lifli
beslenme tarzının arttırdığı düşünülüyor. Bu
nedenledir ki; biz topluma yüksek lifli gıdalar
tüketmeleri konusunda tavsiyelerde
bulunuyoruz. Araştırmalar; ne yazık ki açıkça
besinlerdeki lifin düşük olmasının ya da fazla kırmızı et yemenin kalın bağırsak kanser riskini
arttırdığını göstermiyor. Ama biz; yüksek lifli
gıdaların bağırsak hareketlerini düzenlediğini
biliyoruz ve tam olarak ispatlanmamış olsa da
kanser riskini azalttığını düşünüyoruz. Genetiğinde bu riski taşıyan kişilerde, hastalık nasıl ortaya çıkıyor? Bağırsak kanserlerinde genetiğin rolü çok
önemlidir. Örnek olarak Familyal Adenomatöz
Polipozis adında bir sendrom hastada
dominant bir gen olarak bulunur. Bu kişilerin
bağırsağına baktığınızda, bağırsak yüzeyinde
yüzlerce, binlerce küçük küçük polipler görülür. Bu polipler zaman içerisinde
büyüyerek kanserleşir. Bu hastanın aile
hikayesini bilmiyorsanız, hastalık belirti
vermeden teşhis etmeniz mümkün olmaz. Ama
gelen hastaları bağırsak kanseri açısından
değerlendirirken aile hikâyelerini de ayrıntılı alırsak elimizde çok önemli ipuçları olur. Erken
yaşta bir kanser saptanmış mı? Aile bireyleri
arasında birden fazla kişide bağırsak kanseri
olan var mı? Belirli semptomlar var mı, yok mu?
Araştırıyoruz. Kişinin ailesinde, örneğin
babasında erken yaşta bir kanser saptanmışsa bu bizim için bir alarmdır. Saptanan kanserin
türü neydi, neredeydi, bağırsakta polip var
mıydı, kaç yaşında saptanmıştı? gibi… Hastaya erken teşhis nasıl konulabilir? Tanı için önce şüphe gerekir. Birçok vakada,
hastalığın yavaş ilerlemesi ve ciddi bir belirti
vermemesi nedeniyle tanı gecikebiliyor. Bu
nedenle risk grubundaki hastalarda, özellikle
50 yaşından sonra yılda bir kez muayene ve
gizli kan testi veya beş yılda bir de kolonoskopik inceleme yapılması erken teşhis
için faydalıdır. Bağırsak kanseri aile geninde tespit edilen kişilerde herhangi bir önlem alınabiliyor mu? Eğer, hastada henüz kanser oluşmamış ama bu
hastalığın riski de yüksek olarak tespit
edilmişse, kemoprofilaksi dediğimiz, polipten
kanser oluşmasını engellemeye yönelik
nonsteroid antienflamatuar ilaçlar veriyoruz.
Bu ilaçlar romatizma ve kemik ağrıları için kullanılan ilaçlar olup aynı zamanda kanserin
oluşma sürecini yavaşlatabiliyor. Bu etkiyi
yaratan bir diğer kullanabileceğimiz madde ise
kalsiyum. Bazı çalışmalar; doktor kontrolünde
alınacak 1.200 mg. günlük kalsiyumun kolon
polipi ve kanserin oluşumunu azalttığını gösteriyor. Ama kolorektal kanserlerin
oluşmasını engelleyebilmek için yapılacak en
önemli işlem rutin taramadır. Kolorektal kanser taraması nedir? 50 yaşına gelmiş herkese bağırsak kanserleri
ile ilgili tarama öneriyoruz. Bu taramada tercih
ettiğimiz yöntem kolonoskopi yapmaktır.
Poliptomiye rastlarsak polipektomi dediğimiz
bir işlemle bunları kesip çıkartıyoruz ki, ilerde
büyüyüp kanserleşme oluşmasın. Diğer tarama yöntemleri, dışkıda gizli kan bakılması ve
bağırsak filmlerinin çekilmesidir. Filmlerde
bağırsağın büyük bir bölümünü dolaylı olarak
görmek mümkün. Fakat kolonoskopi kadar
hassas bir teknik değildir. Çekilen filmde bir şey
bulursak, bulunan polipin çıkarılması için hastayı yeniden kolonoskopiye çağırıyoruz.
Diğer bir teknik, sanal kolonoskopidir. Hastaya
bir tomografi çekilir, bu tomografi esnasında
alınan görüntülerden, bir bilgisayar programı
yardımı ile normal kolonoskopik görüntüye
benzer görüntüler elde edilir. Böylece hastanın bağırsağında polip, kanser var mı, yok mu
öğrenilir. Ama henüz standardize olmuş bir yöntem
değildir bu. Özellikle kolonoskopi yapılamayan
veya bağırsak tıkanması olan hastalarda
düşünülebilir bu sanal yöntem. Tercih edilen en
kesin teşhis yöntemi kolonoskopidir. Bağırsak kanseri nasıl tedavi ediliyor? Kanser oluşmuşsa, tedavideki önemli aşama
cerrahidir. Kanser olan bölge cerrah tarafından
çıkartılıyor. Çıkartıldıktan sonra kanserin
evreleme işlemi yapılıyor. Kanserin evresine
göre kemoterapi uygulanıyor hastaya. Eğer
erken evrede bir kanser ise kemoterapiye gerek kalmayabiliyor. Bir de radyoterapinin
rolünden bahsetmek gerekli ki, özellikle rektum
kanserlerinin tedavisinde radyoterapi önemli
bir yer tutuyor. Ameliyat öncesi ya da
sonrasında rektum kanserleri komşu dokulara
yayılmaya hazırdır. Bu yüzden radyoterapi ile hastalığın evresine göre hastanın tedavisi
gerekiyor. Bu kanser türünün görülme sıklığı nedir? Avrupa ve Amerika literatürüne bakarak rakam
söylemek mümkün. Türkiye’deki istatistikî
veriler çok kuvvetli değil. 70 yaşındaki
insanların yaklaşık yüzde 5’inde bağırsak
kanserleri görülüyor. Kolorektal kanserler
olarak da adlandırılan bağırsak kanserleri, erkeklerde prostat ve akciğerden, kadınlarda
da meme ve akciğerden sonra üçüncü sıklıkta
görülüyor. Bütün kanserlerin de yaklaşık yüzde
15’ini oluşturuyor Bağırsak kanserleri riskini artıran nedenler nelerdir? 50 yaşın üzerinde olmak, polipler, bağırsak
polibi hikayesi olmak, ailesinde kolon kanseri
hikayesi olması, inflamatuar bağırsak hastalığı
hikayesi riski artıran faktörlerdir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt