Marco Laren
Üye
Avrupa, Savaşsız Bir Şekilde Müslümanların Eline Geçecek !
Avrupa, Müslümanların Eline Geçecek !
Başlığı görünce birçoğunuz bu olayın savaşla veya benzeri olaylarla gerçekleşeceğini düşünmüş olabilirsiniz. Ancak uzaktan yakından alakası yok, tamamen doğal bir biçimde 50 yıl içinde Avrupa, Müslümanların kontrolü altında olabilir. Birçok analizistin ve istatistikçinin araştırmaları arasına takılan bu gelişme, Hristiyan toplumunu korkuya düşürdü. Bu bilimsel nitelikli araştırmaların birçoğunu şimdi size yazacağım ve sonrasında beraber yorumlayacağız.
Araştırmalara göre, bir kültürün 25 yıldan uzun bir süre devamlılığını sağlayabilmesi için, aile başına düşen doğurganlık oranının, 2,11 olması gerekmektedir. Bu sayının altına düşüldüğünde ise kültür yok olacaktır. Tarihte 1.9'un altına düşen hiçbir kültürün kendini yenileyemediği araştırmalarda yerini almıştır. Bu sayı 1.3 olduğunda ise değişim imkansızdır.
İngiltere 1.6
Yunanistan 1.3
Almanya 1.3
İtalya 1.2
İspanya 1.1
Avrupa Birliği’nin tanımında 21 ülkede, doğurganlık oranı yalnızca 1,38’dir. Araştırmalara göre bu ülkelerin kendilerini yenilemeleri oldukça zor ve zahmetli olacak, büyük bir ihtimalle ise olamayacak. Biz araştırmalarla devam edelim.
- 1990 yılından bu yana Avrupa’da meydana gelen nüfus artışının yüzde 90’ının Müslüman göç oluşturmaktadır.
- Fransa’da aile başına düşen çocuk sayısı 1.8’dir. Müslümanlar ise 8.1
- Geleneksel olarak dünyanın en büyük nüfuslu kilise bölgelerinden biri olan Güney Fransa’da artık kiliseden fazla cami vardır. 20 yaş ve altındaki çocukların yüzde 30’u Müslüman’dır.
- 2027 yılı itibariye, 5 Fransız’dan biri Müslüman olacak. Sadece 39 yıl içinde Fransa, bir İslam Cumhuriyeti olacak.
- Son 30 yılda Büyük Britanya’daki Müslüman nüfusu 82.000’den 2,5 milyona çıkmıştır. 30 katlık bir artış. Yaklaşık 1000 cami ve bunların birçoğu eski kiliselerdir.
- Hollanda’da yeni doğanların yüzde 50’si Müslüman’dır. Yanlızca 15 yıl içinde nüfusun yarısı Müslüman olacaktır.
- Rusya’da 23 milyon civarında Müslüman vardır. Bu da Rusya’nın 5’de biri eder. Birkaç kısa yıl içinde, Rus ordusunu %40’ını Müslümanlar oluşturacaktır.
- Hali hazırda Belçika’da nüfusun yüzde 25’i ve yeni doğanların yüzde 50’si Müslümandır. Belçika Hükümeti 2025 yılında Avrupa çocuklarını üçte birinin Müslüman ailelerde doğacağını açıklamıştır.
Ünlü Telegrapf gazetesinin yayımladığı bu araştırmalar görenlerde şok etkisi yaratmıştı. Birçok devlet hemen çalışmalara başlamış ve gerekli önlemleri almaya çalışmıştır. Bu konuya ilk değinen ise Almanlar olmuştur. Almanya'nın yayımladığı bildiri ise şu şekildeydi : “Alman nüfustaki azalma artık engellenemez. Düşüş, geri döndürülemez durumda. Almanya 2050 yılında bir Müslüman Devlet olacak." (Federal Almanya İstatistik Ofisi)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi diyor ki: “Allah’ın, İslamiyet’e Avrupa’da kılınçsız, silahsız, fetihsiz bir zafer bahşedeceğinin işaretleri mevcuttur. Bizim teröristlere ihtiyacımız yok. İntihar bombacılarına ihtiyacımız yok. Avrupa’daki 50 milyondan fazla Müslüman, orayı birkaç on yıl içerisinde bir Müslüman kıtasına dönüştürecektir.”
Evet size göstermek istediğim araştırmalar tam da bunlar. Bilmem yeterince ikna oldunuz mu ama bence doğru analizlerin açamayacağı kapı yoktur. Ve durum değişmeden böyle giderse Müslümanlar Avrupa'da dolayısıyla dünyada yeterince söz hakkına sahip olacaklar. Ama bunu kullanabilecekler mi ? Bence asıl sorulması gereken soru budur. Çünkü bize fazla insan değil, fazla beyin lazım. Bunu da en iyi şöyle anlıyoruz. Şu an dünyada 14 milyon Yahudi ve 1.6 milyar Müslüman vardır. Ama Yahudiler rahatlıkla Müslümanları kontrol edebilmektedirler. Yani başlığa bakıp belki ümitli şeyler düşünmüşsünüzdür ancak benim şahsi fikrim nüfusun değil zihniyetin değişmesi yönünde. Müslümanlar yeterince akıllı olsalardı bir avuç Yahudinin esiri olmazlardı. Ayrıca Araplar, Avrupa'ya pislikleri ile beraber giderlerse o Avrupa'dan da hayır beklememek gerekir. Hayatımda gördüğüm en kötü topluluklardan birisi olan Araplar İslam'ı yanlış tanıtmakla beraber hala modernize olamadıklarını dünyaya entegre etmeye çalışıyorlar. Ne vardı bu kadar çağ dışı olacak ? İşin özü Avrupa, Müslümanların eline geçecek falan diyoruz da (ki büyük bir değişiklik olmazsa geçecek) bu ancak nüfus bakımından olur. Yoksa bir avuç Avrupalı bile kalsa orada Müslümanlara yine de yeterler diye düşünüyorum. Ben Müslümanları gömmüyorum yanlış anlaşılmasın bende bir Müslümanım ancak gerçekler denilen bir şey var. Müslümanlar ve Yahudiler arasında temelden çok farklılıklar var buna başka bir yazımda uzun uzun değineceğim.
Nüfus konusuna tekrar geri dönüp yazıyı bitirmek istiyorum, ortalama doğurganlık oranlarından bahsederken Türkiye'ye hiç bakmadık. Türkiye'de şu an ortalama 2.06 civarıdır. Yani asgari düzeyin altında ama vahim olmayan bir durumdayız. Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak istiyorsak, her ailenin daha fazla çocuk yapması gerekmektedir. (Tabi bu şartlarda nasıl çocuk yapılır, halk ne yapsın ? O başka bir tartışma konusu) Tam da bu noktada mevcut iktidarın "3 Çocuk" söylemi belkide iktidar hayatı boyunca söylediği en doğru cümledir. Ama sadece söylemesi ve bunun için gerekli koşulları oluşturmaması bir o kadar üzücü ve mantık dışı. Neyse siyasetin benim işim olmadığını çok kez belirtmiştim. Ben 3 çocuk söyleminin bu araştırma baz alınarak söylendiğini düşünüyorum. Avrupai kültürün yok oluşunu gözlerimizle izleyeceğiz ve Müslümanların o boşlukları nasıl dolduracağını da. Aynı şekilde bunun dünyaya nasıl etki edeceğini de yine hep beraber izleyeceğiz. Bakalım ilerleyen günler bize ne getirecek veya ne götürecek...
UMUT KARADAŞ
Başlığı görünce birçoğunuz bu olayın savaşla veya benzeri olaylarla gerçekleşeceğini düşünmüş olabilirsiniz. Ancak uzaktan yakından alakası yok, tamamen doğal bir biçimde 50 yıl içinde Avrupa, Müslümanların kontrolü altında olabilir. Birçok analizistin ve istatistikçinin araştırmaları arasına takılan bu gelişme, Hristiyan toplumunu korkuya düşürdü. Bu bilimsel nitelikli araştırmaların birçoğunu şimdi size yazacağım ve sonrasında beraber yorumlayacağız.
Araştırmalara göre, bir kültürün 25 yıldan uzun bir süre devamlılığını sağlayabilmesi için, aile başına düşen doğurganlık oranının, 2,11 olması gerekmektedir. Bu sayının altına düşüldüğünde ise kültür yok olacaktır. Tarihte 1.9'un altına düşen hiçbir kültürün kendini yenileyemediği araştırmalarda yerini almıştır. Bu sayı 1.3 olduğunda ise değişim imkansızdır.
İngiltere 1.6
Yunanistan 1.3
Almanya 1.3
İtalya 1.2
İspanya 1.1
Avrupa Birliği’nin tanımında 21 ülkede, doğurganlık oranı yalnızca 1,38’dir. Araştırmalara göre bu ülkelerin kendilerini yenilemeleri oldukça zor ve zahmetli olacak, büyük bir ihtimalle ise olamayacak. Biz araştırmalarla devam edelim.
- 1990 yılından bu yana Avrupa’da meydana gelen nüfus artışının yüzde 90’ının Müslüman göç oluşturmaktadır.
- Fransa’da aile başına düşen çocuk sayısı 1.8’dir. Müslümanlar ise 8.1
- Geleneksel olarak dünyanın en büyük nüfuslu kilise bölgelerinden biri olan Güney Fransa’da artık kiliseden fazla cami vardır. 20 yaş ve altındaki çocukların yüzde 30’u Müslüman’dır.
- 2027 yılı itibariye, 5 Fransız’dan biri Müslüman olacak. Sadece 39 yıl içinde Fransa, bir İslam Cumhuriyeti olacak.
- Son 30 yılda Büyük Britanya’daki Müslüman nüfusu 82.000’den 2,5 milyona çıkmıştır. 30 katlık bir artış. Yaklaşık 1000 cami ve bunların birçoğu eski kiliselerdir.
- Hollanda’da yeni doğanların yüzde 50’si Müslüman’dır. Yanlızca 15 yıl içinde nüfusun yarısı Müslüman olacaktır.
- Rusya’da 23 milyon civarında Müslüman vardır. Bu da Rusya’nın 5’de biri eder. Birkaç kısa yıl içinde, Rus ordusunu %40’ını Müslümanlar oluşturacaktır.
- Hali hazırda Belçika’da nüfusun yüzde 25’i ve yeni doğanların yüzde 50’si Müslümandır. Belçika Hükümeti 2025 yılında Avrupa çocuklarını üçte birinin Müslüman ailelerde doğacağını açıklamıştır.
Ünlü Telegrapf gazetesinin yayımladığı bu araştırmalar görenlerde şok etkisi yaratmıştı. Birçok devlet hemen çalışmalara başlamış ve gerekli önlemleri almaya çalışmıştır. Bu konuya ilk değinen ise Almanlar olmuştur. Almanya'nın yayımladığı bildiri ise şu şekildeydi : “Alman nüfustaki azalma artık engellenemez. Düşüş, geri döndürülemez durumda. Almanya 2050 yılında bir Müslüman Devlet olacak." (Federal Almanya İstatistik Ofisi)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi diyor ki: “Allah’ın, İslamiyet’e Avrupa’da kılınçsız, silahsız, fetihsiz bir zafer bahşedeceğinin işaretleri mevcuttur. Bizim teröristlere ihtiyacımız yok. İntihar bombacılarına ihtiyacımız yok. Avrupa’daki 50 milyondan fazla Müslüman, orayı birkaç on yıl içerisinde bir Müslüman kıtasına dönüştürecektir.”
Evet size göstermek istediğim araştırmalar tam da bunlar. Bilmem yeterince ikna oldunuz mu ama bence doğru analizlerin açamayacağı kapı yoktur. Ve durum değişmeden böyle giderse Müslümanlar Avrupa'da dolayısıyla dünyada yeterince söz hakkına sahip olacaklar. Ama bunu kullanabilecekler mi ? Bence asıl sorulması gereken soru budur. Çünkü bize fazla insan değil, fazla beyin lazım. Bunu da en iyi şöyle anlıyoruz. Şu an dünyada 14 milyon Yahudi ve 1.6 milyar Müslüman vardır. Ama Yahudiler rahatlıkla Müslümanları kontrol edebilmektedirler. Yani başlığa bakıp belki ümitli şeyler düşünmüşsünüzdür ancak benim şahsi fikrim nüfusun değil zihniyetin değişmesi yönünde. Müslümanlar yeterince akıllı olsalardı bir avuç Yahudinin esiri olmazlardı. Ayrıca Araplar, Avrupa'ya pislikleri ile beraber giderlerse o Avrupa'dan da hayır beklememek gerekir. Hayatımda gördüğüm en kötü topluluklardan birisi olan Araplar İslam'ı yanlış tanıtmakla beraber hala modernize olamadıklarını dünyaya entegre etmeye çalışıyorlar. Ne vardı bu kadar çağ dışı olacak ? İşin özü Avrupa, Müslümanların eline geçecek falan diyoruz da (ki büyük bir değişiklik olmazsa geçecek) bu ancak nüfus bakımından olur. Yoksa bir avuç Avrupalı bile kalsa orada Müslümanlara yine de yeterler diye düşünüyorum. Ben Müslümanları gömmüyorum yanlış anlaşılmasın bende bir Müslümanım ancak gerçekler denilen bir şey var. Müslümanlar ve Yahudiler arasında temelden çok farklılıklar var buna başka bir yazımda uzun uzun değineceğim.
Nüfus konusuna tekrar geri dönüp yazıyı bitirmek istiyorum, ortalama doğurganlık oranlarından bahsederken Türkiye'ye hiç bakmadık. Türkiye'de şu an ortalama 2.06 civarıdır. Yani asgari düzeyin altında ama vahim olmayan bir durumdayız. Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak istiyorsak, her ailenin daha fazla çocuk yapması gerekmektedir. (Tabi bu şartlarda nasıl çocuk yapılır, halk ne yapsın ? O başka bir tartışma konusu) Tam da bu noktada mevcut iktidarın "3 Çocuk" söylemi belkide iktidar hayatı boyunca söylediği en doğru cümledir. Ama sadece söylemesi ve bunun için gerekli koşulları oluşturmaması bir o kadar üzücü ve mantık dışı. Neyse siyasetin benim işim olmadığını çok kez belirtmiştim. Ben 3 çocuk söyleminin bu araştırma baz alınarak söylendiğini düşünüyorum. Avrupai kültürün yok oluşunu gözlerimizle izleyeceğiz ve Müslümanların o boşlukları nasıl dolduracağını da. Aynı şekilde bunun dünyaya nasıl etki edeceğini de yine hep beraber izleyeceğiz. Bakalım ilerleyen günler bize ne getirecek veya ne götürecek...
UMUT KARADAŞ