^^Positive^^
Üye
Apple iPhone 4 İnceleme [ Özellik - Resim - Yorum ]
Apple iPhone 4
Apple bu yıl da boş durmadı ve yepyeni bir iPhone ile karşımıza çıktı. Apple’ın dokunmatik ekranlı mucizesi iPhone şimdi marketlerdeki yerini aldı ve sunduğu yepyeni, etkileyici özellikler ile adeta rakiplerine meydan okuyor. Acaba iPhone 4 önceki nesillerde aradığımız, bu da olsa mükemmel olurdu dediğimiz tüm özellikleri bünyesinde barındırıyor mu? Acaba böylesi bir ürün için yine yüklü bir yatırım yapmaya değer mi? Ya ilk bu tarz bir ürün almak isteyenler ne düşünüyor?
Android, Windows Phone, Meego ve WebOS aygıtları da hızla rekabete katılırken iPhone’a böylesine ciddi bir yatırım yapmak ne derece mantıklı? Bu yazımızı okuduğunuzda tüm sorularınıza cevap bulacaksınız. Hazırsanız başlıyoruz…
Temel Özellikler
Şebeke: GSM 850 / 900 / 1800 / 1900 – HSDPA 850 / 900 / 1900 / 2100
Boyutlar: 115.2 x 58.6 x 9.3 mm
Ağırlık: 137 gram
İşletim Sistemi: iOS 4
İşlemci: 1 GHz Apple A4
Ekran: 3.5 inç, Retina, kapasitif, dokunmatik, 16M renkli, 640 x 960 piksel
Kamera: 5 MP, 2592 x 1944 piksel, LED flaş, otofokus, 720p@30fps video kaydı ve görüntülü görüşmeler için ön kamera
Bellek: 512 MB RAM, seçime bağlı 16 GB ve 32 GB dahili depolama, sınırsız rehber kaydı
Mesajlar: SMS, MMS, Email, Push Email
Küresel Veri Aktarımı: GPRS, EDGE, HSDPA, 7.2 Mbps; HSUPA, 5.76 Mbps
Yerel Veri Aktarımı: Bluetooth 2.1 + A2DP, microUSB v2.0, Wi-Fi 802.11b/g/n
Müzik/Video: Video, ses oynatıcı, düzenleyici, 3.5 mm jak girişi
Diğer: Multi-touch, ivme ve yakınlık sensörü, dijital pusula, siyah – beyaz renk seçenekleri, HTML tarayıcı, Google Maps, iBooks uygulaması, TV çıkışı
Batarya: Li-Po 1420mAh
Batarya Ömrü: (2G) 300 saat / (3G) 300 saate kadar bekleme, (2G) 14 saat / (3G) 7 saate kadar konuşma süresi ve 400 saate kadar müzik dineleme
Tasarım
iPhone 4 ile ilgili en çok dikkat çeken nokta elbette tasarımı. Ön panelde tek cam ve tek düğme ile alıştığımız klasik tasarıma bağlı kalınmış olsa da, arka kapakta yansıtılan değişimler oldukça dikkat çekici. Standart kıvrımlı tasarım yerine flat görünümüne geçilmiş. Ürünün flat görünümü albenisini arttırıyor ve endüstriyel bir standarda ulaştırıyor.
Akıllarda yer bulan konsepte göre sıradışı olan bu tasarım iPhone hayranları tarafından beğenilse de kavrama da yorucu olduğu da söylenebilir. Ekran boyutu sabit tutulmasına rağmen ürünün serinin önceki modellerine göre daha uzun olması bunun en büyük kanıtı. Yine de böylesine sıradışı bir tasarım için ufak tefek şeyleri göz ardı edebilirsiniz.
Apple nasıl bir teknoloji kullandıysa, iPhone 4’ü 9.3 mm daha ince yapmayı başarmış. Dahili bileşenlerin minimal boyutlara getirilmesinde teknolojinin sınırsız nimetlerinden yararlanılmış. Aslında minimal boyuttaki ürünlerde sıkıntıların da baş göstermesi beklenilir. Ancak iPhone 4’deki tasarım bu olumsuzluğu da silecek türden bir tasarım. Ancak üründe inceliğe verilen önem, söz konusu ağırlık olunca adeta yoksayılmış. iPhone 4, iPhone 3GS’den 2 gram daha ağır; yani 137 gram.
Bir üründe camın ağırlıkla kullanılması çarpma ve düşme gibi sorunlarda ekranın kırılması, çatlaması gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Ancak bu tür bir sorunu (başkalarından duymuş olsak da) şu ana kadar kullandığımız iPhone modellerinde henüz yaşamadık. Bu nedenle ön panelde ya da arka panelde tamamen camın kullanılmasına olumlu yaklaşıyoruz. Apple, deneme testlerinde camın sağlamlığını kanıtlamak için gövde gösterisi yapmaktan da kaçınmadı.
Arka panelde de plastik yerine camın kullanılması, bilinenin aksine iPhone 4’ün daha uzun ömürlü olacağını gösteriyor. Çok dikkatli olmayan iPhone kullanıcılarının bile 3 yıllık telefonlarında tek bir çizik bile bulunmazken, iPhone 4’ün geleceğinin parlak olacağını düşünüyoruz.
Fiziksel Özellikler
Ürünü nasıl taşıyacağı ve koruyacağı konusunda kaygısı olanlar Apple’ın hazırladığı özel kılıfları tercih edebilir. Apple ilk kez iPhone için bir kılıf üretiyor. Kılıf kullanarak ürününüzü bazı dış çevre faktörlerinden ve küçük çaptaki kazalardan koruyabilirsiniz. Kılıflar için kullanılan malzeme ise plastik paneller. Daha önce gördüğümüz ve şoka dayanıklı malzemenin Apple tarafından tercih edilmemesi ise düşündürücü bir konu.
Apple’ın ürettiği bu yeni kılıfların iPhone 4’ü çepeçevre sarması ve eğimli görünüm kazandırması, ürünü çıplak taşımanın yerine korumaya olanak sağlaması tercih edilebilirliğini arttırıyor. Üstelik ürünü kılıfından çıkarmanıza gerek kalmadan rahatça kullanabiliyorsunuz. Ancak kılıflar ürünün minimalist görünümünü bozuyor ve ilk iPhone’larda yaşanılan kulaklık soketininin çok dar olması problemi ile karşılaşılıyor.
Apple’ın neden şimdi koruyucu bir kılıf tercih ettiği müşterilerinin aklında soru işaretleri oluşturuyor. Acaba iPhone 4’te gizlemek istenilen bir sorun mu var? Biz yine de konuya pozitif anlamda bakmaya çalışacak ve Apple’ın basit ve şık bir tasarım ile ürününü korumak istediğini düşüneceğiz.
Paslanmaz çelik malzemeden üretilen panelleri daha yakından incelediğimizde, boşlukların Apple tarzı olmadığını Steve Jobs’un da daha önce açıkladığı gibi farkediyoruz. Ancak, kullanılan malzeme telefonun etkisini adeta iki katına çıkarıyor ve farklı bir hava katıyor. Çelik plakada mobil şebeke sinyalleri, yerel kablosuz ağ ve bluetooth desteği için üç farklı bölüme yer verilerek şu ana kadar incelediğimiz en klas tasarımlardan birine imza atılmış.
Normalde dahili olarak gelen antenlerin, telefonun dış paneline monte edilmesi sinyal gücünü arttırıyor. Böylece görüşmelerin yarıda kalması ile ilgili problemler önceki serilere göre daha az sayıda gerçekleşiyor. Ancak, Apple’ın zamanında farkına varamadığı ve kabusu olmaya aday büyük bir hatası var. Telefonu tutuş şekli. Aşağıdaki şekli incelediğinizde elinizle boşlukları kapatarak telefonu tuttuğunuzda ciddi şekilde anten sorunları ile karşılaşabilirsiniz. Apple bunun sadece basit bir sorun olduğunu ve güncellemelerle giderilebileceğini belirtiyor. Ancak yine de tetikte olmak gerekiyor. Bazı kullanıcılardan bu sorunla ilgili bildirimler alsak da test ürününde bu sıkıntıyı yaşamadık.
Telefonun diğer bölümlerini incelediğimizde klasik iPhone izlerini görüyoruz. Üründe, ekranın hemen altında yer alan home düğmesi, bu kez iki farklı düğmeye atanan ses kontrolleri, sol kenarda yer alan ses kısma anahtarı, üst bölümdeki kilit düğmesi, alt bölümdeki dock bağlantısı ile hoparlör ve mikrofon bağlantıları yer alıyor.
Tüm düğmeler ürünün genelinde olduğu gibi rahatlığı hissetmenizi sağlıyor ve düğmelere bastığınızda işleminiz ürün tarafından rahatça algılanıyor. Ses kısma düğmesinin boyutunun küçültülmesi ile ürünü cebinizde taşıdığınızda sıkıntı yaşamıyorsunuz. Ancak, ses kontrollerini kullanmak için düğmelere normalden biraz daha fazla basmanız gerekiyor.
SIM slotunda da bir değişiklik yapılmış. Önceleri üst panelde yer alan sim kart slotu şimdi ürünün sağ bölümüne taşınmış ve ayrıca micro SIM desteği sunulmuş. Sıkıntılı bir işlem olsa da normal sim kartlarınızı keserek bu micro SIM yuvasına sığdırabilir ve gerektiğinde de dönüştürücü adaptörler sayesinde normal SIM slotlarında kullanabilirsiniz. Apple’ın efsane haline gelen arttırılabilir depolama ve çıkarılabilir batarya sıkıntıları ise hala devam ediyor.
Görüşme Kalitesi ve Retina
Telefonun hoparlörünü incelediğimizde ise diğer iPhone’lardan farklı olmadığını görüyoruz. Video izleme ya da müzik dinleme sırasında hoparlör performansını mono ses kanalından dolayı beğenmeyebilirsiniz. Ancak ses çıkışının oldukça yüksek olması ve odanızda yatakta müzik dinlemeye uygun olması arkadaşlarınıza bir Youtube klibi gösterirken ya da görüşmelerinizde hoparlörü açtığınızda size yardımcı olacaktır. Bu arada kulaklığın da geliştirildiğini farkediyoruz. Tuhaf bulduğumuz nokta ise hoparlör ile mikrofonun yeni telefonda yerlerinin değiştirilmiş olması. Hoparlör şimdi sol kafeste yer alırken mikrofon sağ kafese taşınmış.
iPhone’un bambaşka tasarımını tamamlayan bileşeni ise mükemmel ekranı. 960×640 piksel desteği sunan Retina ekran ile piksel yoğunluğu bir insanın gözünün fark edebileceğinden inç başına 326 piksel daha fazla. Apple bunu pazarlama faktörü olarak kullansa da yeni ekranın şu ana kadar gördüğümüz diğer ekranlardan daha keskin olduğunu ve bağımlılık yaratacağını söyleyebiliriz.
Apple kontrast oranını da dört katına çıkartarak resimlere daha fazla derinlik ve keskinlik kazandırmış. Görüntüleme açıları için olumsuz bir şey söylemek mümkün değil ve önceki nesillere göre eksiklikler giderilmiş. Bir mobil cihazda gördüğümüz en iyi LCD ekran ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
Apple OLED görüntü teknolojisini kullanmadığından, OLED kullanan aygıtlarla karşılaştırma yapmak doğru olmayabilir. Ancak testlerimiz sırasında renklerin OLED ekranlarda aldığımız sonuçlara göre daha doğal olduğunu söylemekte yarar var. Bunda LCD panellerin yansıtmasız özelliklerinin etkili olduğunu biliyoruz. iPhone’un ekranını güneş ışığı altında çok net olarak görebilirsiniz. Ancak bunun için yansımaları görmezden gelmeniz gerekiyor. Önceki serilere göre ekran aktif olmadığında arkaplan daha da karanlık oluyor ve bu da küçük bir ayrıntı olsa da tasarımı farklılaştırıyor.
Kamera & Facetime
Apple konvansiyel sensörlere göre düşük ışıkta daha yüksek performans verecek bir sensör kullandığını iddia ediyor. Ayrıca fotografların daha detaylı çıkması ve renklerin canlılığı da dikkat çeken özellikler arasında. Denediğimiz çok sayıda ürünle kıyaslarsak kamera ortalamanın üzerinde bir performans veriyor. Fakat, mükemmel olmaktan çok uzak.
iPhone’a fotograf çekme konusunda en büyük yardımı elbette kamera uygulaması yapıyor. Kullanım kolaylığı ile flaşı açmak kapamak ya da otomatik hale getirmek oldukça kolay. Fotograf galerisi, shutter ve modlar arasında geçiş yapmanızı sağlayan simgeler ekranın alt bölümünde yer alırken flaş simgeleri sol üstte ve sağ da yer alıyor. Uygulamanın hızlı bir şekilde başlaması da anlık kareleri yakalamanızı kolaylaştırıyor. 10 saniye içinde 6 fotograf çekmek mümkün.
Gyroscope, Bağlantı & Performans
Kablosuz bağlantıda da iyileştirme yapılarak diğer modellerde sunulan standartlara ek olarak 802.11n Wi-Fi ve HSUPA alternatifleri sunulmuş. Wi-Fi’nin daha hızlı çalışmasının yanında stabilitenin de biraz daha arttığını görüyoruz. Hızlı transfer değerlerine ulaşılmasının ardından Apple’ın hala kablosuz ağ üzerinden senkronizasyona ve veri transferine izin vermemesi tartışılmaya başlandı.
Ülkemizde uygulamaları ve dosyaları indirirken kullandığımız uygulamalarda Wi-Fi’den önce servis sağlayıcımızın uyguladığı kısıtlamalar daha ön planda yer alıyor. HSUPA da güzel bir yenilik, ancak hangi servis sağlayıcılarının bu desteği sunacağı henüz kesinlik kazanmadı. Bu nedenle bağlantı kalitesi konusunda mevcut iPhone’lara göre fazla bir avantaj beklememelisiniz.
Bunca donanımsal yeniliğe ve iyileştirmeye rağmen Apple’ın pil ömrünü arttırması bizi şaşırtan başka bir konu oldu. 3G ağında 7 saat konuşma, 6 saat gezinme; kablosuz ağda 10 saat gezinme, 10 saat video izleme, 40 saat müzik dinleme ve 300 saat bekleme süreleri gerçekten etkileyici. iPhone 3GS ile kıyasladığımızda değerler oldukça farklı. İddiaları yeterince test etme fırsatımız olmadı ama iPhone 4 rakiplerine adeta meydan okuyor.
Bizi düşündüren konu ürünün yoğun kullanımlarında pilin ne kadar dayanıklı olacağı.
Ekrandaki piksellere daha fazla güç sağlamak için Apple iPhone 4’e hız kazandırmış. Bunu yaparken de iPad’de de kullanılan A4 işlemcisini tercih etmiş. Aynı hızda çalıştıkları konusunda henüz tam olarak bir iddiada bulunmak mümkün değil ancak, HD desteği gibi standart özellikleri sunduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak telefonun ciddi anlamda 3GS’den daha hızlı çalıştığını ve önceki nesillere göre çok sayıda iyileştirme içerdiğini görüyoruz. Ancak iPad’den daha yavaş olduğunu gözlemledik. HTC Desire gibi 1 GHz Qualcomm işlemci kullanan cihazlara üstünlük sağlayacak kadar olmasa da uygulamalarda işlemlerinizi oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlayan bir arabirim kullanılmış.
Ekstra gücün uygulama performansını nasıl etkileyeceğini kestirmek oldukça güç. Apple kataloglarında yer alan sayısız uygulama ve oyun elbette iPhone’un önceki ürünleri ile çalışmak üzere programlandı. Bu nedenle yeni ürünü zorlayacak uygulamalara henüz bolca rastlamak mümkün olmayacak. Özellikle oyunlarda yeni ekranda büyük keyif aldığımızı söyleyebiliriz.
Ürünün test sonuçları, karşılaştırması, batarya performansı, hoparlör performansı, Wi-Fi ve 3G kullanımı ile ilgili detaylı grafiksel tabloları yazının sonunda bulabilirsiniz.
Ayrıca bizi diğer iPhone 4 incelemelerinden ayırması için Apple’ın geçtiğimiz ay yayınladığı mobil test yazılımı olan Geekbench 2′yi satın aldık ve iPhone 3GS ile iPhone 4′ü bu programla da test ettik.Bu testin sonucuda incelememizin sonunda.
iOS4 ve Dip Notlar
Eposta mesajlarınızı okumak için farklı hesaplar arasında dolanmak yerine tek bir hesap altından bu işlemleri gerçekleştirebilmek gerçekten işleri kolaylaştırıyor. Uygulamaları gruplandırarak da aradığınız uygulamaya çok rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz. iPhone 4’ün en büyük iki kozu Multi-tasking ve iBooks uygulamaları.
Yeni ekranı ile iPhone 4 e-kitapları okumak için kullanabileceğiniz en güzel mobil aygıtlardan biri olmaya aday. Boyutların hala kitap okumak için yeterince ideal olmadığını düşünsek de iPhone 4’de bu işi gerçekleştirmek gerçekten eşsiz bir deneyim olacak. İşin en güzel yanı ise, uygulamalarda olanın aksine bazı e-kitaplara ücret ödemeden sahip olabilme fırsatı.
Multi-tasking özelliğinin gerçek anlamda çoklu uygulama desteğini sunmadığını daha önce belirtmiştik. Aynı anda iki pencereyi açık tutamıyorsunuz ancak bir telefon platformu için son derece uygun olan bir fikir ile ve 512 MB RAM ile iPhone 4’te sınırları zorlamak için çok fazla uygulamayı aynı anda çalıştırmanız gerekecek.
Açık uygulamaları yönetmek için Home düğmesine iki kez tıklamak belki de en iyi yöntem değil, bu yüzden Apple’ın bu işlev için farklı bir çözüm sunmasını bekliyoruz. Yine de işletim sisteminin genel olarak kolayca kullanılabilmesi bu küçük sorunu şimdilik yoksaymamızı sağlıyor.
Sırada merakla beklediğiniz konu olan fiyat var. iPhone 4’ü tasarımından fiziksel ve yazılımsal özelliklerine kadar derinlemesine inceledikten sonra bakalım fiyatları nasıl? iPhone 4 Apple’dan ilk kez tamamen kilitsiz olarak satışa sunuluyor ve 16 GB’lık model için 499 Sterlin(TL olarak hesaplarsak 1200 TL civarı), 32GB’lık model için ise 599 Sterlin (TL olarak hesaplarsak 1500 TL civarı)’i gözden çıkarmanız gerekiyor
Asıl sorun ise kontratlı fiyatlarda yaşanıyor. O2 yurtdışında en uygun fiyatları veren firma ve 18 aylık kontrat karşılığında iPhone 16 GB modelini yalnızca 179 Sterlin’e veriyor. Ürüne ödediğiniz fiyat ne kadar düşerse operatöre ödediğiniz aylık hizmet bedeli de o derece yüksek oluyor.
Bu verdiğimiz fiyatlar tabi ki yurtdışı için geçerli.Ülkemizde ne kadara satılır şu an için bilinmez ama bazı kişiler yurtdışından getirmiş ve açık arttırma sitelerinden ortalama 1700 – 2000 TL arası satışa sunuyorlar.
Yorumu – Sonuç
iPhone 4 Apple’ın önceki ürünlerine göre gerçekten iyi bir yol aldığını gösteriyor. Bir dizüstü satın alırken özellikle pil ömrüne bakıyoruz. Aynısı akıllı telefonlar için de geçerli olmaya başladı. Çünkü bilgisayarlarda yapabildiğimiz şeyleri artık telefonlarımızda da yapabiliyoruz ve bu da daha fazla pil ömrü gereksinime işaret ediyor. Telefonu sürekli kullanmadıkça pil ömrünün sizi tatmin edeceğine inanıyoruz.
Android kullanan rakipleri ile daha iyi rekabet edebilmek için Apple’da kazanın içine elini soktu ve bazı iyileştirmeler gerçekleştirdi. Kamera ve ekran kalitesi bugün birçok telefonda gördüğümüzden daha iyi, ancak en iyi değil.
En çok merak edilen konulardan biri olan telefonu yükseltmeye değer mi sorusuna cevap olarak farklı ifadeler kullanılabilir. Eğer sabırsızsanız ve mevcut telefonunuz sizi daha ileriye götürmüyorsa denemeye değer. Ancak bir sonraki modelde çift işlemci kullanılacak olması sizi biraz daha beklemeye iten nedenler arasına girebilir. İşlemcide belki daha üst frekanslar kullanılabilirdi ancak pil ömrü düşünülerek bundan kaçınıldığını düşünüyoruz.
512 MB RAM’in sürpriz olduğunu düşünüyoruz. Özellikle iPad’in şimdilik başaramadığı Multi-tasking özelliğini kullanırken bu belleğin avantajını hissedebilirsiniz.
Eğer tercihinizi iPad’den yana kullanacaksanız iPhone’da sunulan özelliklerin tam olarak desteklendiğinden emin olana kadar beklemenizi tavsiye ediyoruz.
Böylesine kritik bir dönemde rakiplerine iPhone 4 ile meydan okuyan Apple’ın anten sorununu önceden tespit edememesi ve şimdi de kılıf kullanarak giderilecek basit bir sorun gibi göstermesi hayal kırıklığı yaratan nokta oldu.
iPhone ve Android arasındaki rekabette kimin önde olacağı önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak satış rakamları ile netlik kazanacak. Eğer şu an iPhone kullanıyorsanız yeni modele geçmeyi isteyebilirsiniz. Ancak Android kullananlar için iPhone’a geçiş yapmak biraz zor olabilir.
İlk kez bu tür bir akıllı telefon sahibi olmak isteyenler için ise, piyasadaki tüm ürünleri derinlemesine inceledikten sonra karar vermelerini öneriyoruz. Çünkü akıllı telefonlarda sunulan çok sayıda özelliği kullanmak bazen ciddi anlamda zorlayıcı olabiliyor.
Son olarak eğer kontrat ile ürüne sahip olacaksanız operatörünüzün herhangi bir kısıtlama yapmadığından emin olun.
Resimler Eklenti Olarak Yüklenmiştir!
Yazı Kendime Aittir! Alıntı Yapmak İçin Bana Başvurun!
Android, Windows Phone, Meego ve WebOS aygıtları da hızla rekabete katılırken iPhone’a böylesine ciddi bir yatırım yapmak ne derece mantıklı? Bu yazımızı okuduğunuzda tüm sorularınıza cevap bulacaksınız. Hazırsanız başlıyoruz…
Temel Özellikler
Şebeke: GSM 850 / 900 / 1800 / 1900 – HSDPA 850 / 900 / 1900 / 2100
Boyutlar: 115.2 x 58.6 x 9.3 mm
Ağırlık: 137 gram
İşletim Sistemi: iOS 4
İşlemci: 1 GHz Apple A4
Ekran: 3.5 inç, Retina, kapasitif, dokunmatik, 16M renkli, 640 x 960 piksel
Kamera: 5 MP, 2592 x 1944 piksel, LED flaş, otofokus, 720p@30fps video kaydı ve görüntülü görüşmeler için ön kamera
Bellek: 512 MB RAM, seçime bağlı 16 GB ve 32 GB dahili depolama, sınırsız rehber kaydı
Mesajlar: SMS, MMS, Email, Push Email
Küresel Veri Aktarımı: GPRS, EDGE, HSDPA, 7.2 Mbps; HSUPA, 5.76 Mbps
Yerel Veri Aktarımı: Bluetooth 2.1 + A2DP, microUSB v2.0, Wi-Fi 802.11b/g/n
Müzik/Video: Video, ses oynatıcı, düzenleyici, 3.5 mm jak girişi
Diğer: Multi-touch, ivme ve yakınlık sensörü, dijital pusula, siyah – beyaz renk seçenekleri, HTML tarayıcı, Google Maps, iBooks uygulaması, TV çıkışı
Batarya: Li-Po 1420mAh
Batarya Ömrü: (2G) 300 saat / (3G) 300 saate kadar bekleme, (2G) 14 saat / (3G) 7 saate kadar konuşma süresi ve 400 saate kadar müzik dineleme
Tasarım
iPhone 4 ile ilgili en çok dikkat çeken nokta elbette tasarımı. Ön panelde tek cam ve tek düğme ile alıştığımız klasik tasarıma bağlı kalınmış olsa da, arka kapakta yansıtılan değişimler oldukça dikkat çekici. Standart kıvrımlı tasarım yerine flat görünümüne geçilmiş. Ürünün flat görünümü albenisini arttırıyor ve endüstriyel bir standarda ulaştırıyor.
Akıllarda yer bulan konsepte göre sıradışı olan bu tasarım iPhone hayranları tarafından beğenilse de kavrama da yorucu olduğu da söylenebilir. Ekran boyutu sabit tutulmasına rağmen ürünün serinin önceki modellerine göre daha uzun olması bunun en büyük kanıtı. Yine de böylesine sıradışı bir tasarım için ufak tefek şeyleri göz ardı edebilirsiniz.
Apple nasıl bir teknoloji kullandıysa, iPhone 4’ü 9.3 mm daha ince yapmayı başarmış. Dahili bileşenlerin minimal boyutlara getirilmesinde teknolojinin sınırsız nimetlerinden yararlanılmış. Aslında minimal boyuttaki ürünlerde sıkıntıların da baş göstermesi beklenilir. Ancak iPhone 4’deki tasarım bu olumsuzluğu da silecek türden bir tasarım. Ancak üründe inceliğe verilen önem, söz konusu ağırlık olunca adeta yoksayılmış. iPhone 4, iPhone 3GS’den 2 gram daha ağır; yani 137 gram.
Arka panelde de plastik yerine camın kullanılması, bilinenin aksine iPhone 4’ün daha uzun ömürlü olacağını gösteriyor. Çok dikkatli olmayan iPhone kullanıcılarının bile 3 yıllık telefonlarında tek bir çizik bile bulunmazken, iPhone 4’ün geleceğinin parlak olacağını düşünüyoruz.
Fiziksel Özellikler
Ürünü nasıl taşıyacağı ve koruyacağı konusunda kaygısı olanlar Apple’ın hazırladığı özel kılıfları tercih edebilir. Apple ilk kez iPhone için bir kılıf üretiyor. Kılıf kullanarak ürününüzü bazı dış çevre faktörlerinden ve küçük çaptaki kazalardan koruyabilirsiniz. Kılıflar için kullanılan malzeme ise plastik paneller. Daha önce gördüğümüz ve şoka dayanıklı malzemenin Apple tarafından tercih edilmemesi ise düşündürücü bir konu.
Apple’ın ürettiği bu yeni kılıfların iPhone 4’ü çepeçevre sarması ve eğimli görünüm kazandırması, ürünü çıplak taşımanın yerine korumaya olanak sağlaması tercih edilebilirliğini arttırıyor. Üstelik ürünü kılıfından çıkarmanıza gerek kalmadan rahatça kullanabiliyorsunuz. Ancak kılıflar ürünün minimalist görünümünü bozuyor ve ilk iPhone’larda yaşanılan kulaklık soketininin çok dar olması problemi ile karşılaşılıyor.
Apple’ın neden şimdi koruyucu bir kılıf tercih ettiği müşterilerinin aklında soru işaretleri oluşturuyor. Acaba iPhone 4’te gizlemek istenilen bir sorun mu var? Biz yine de konuya pozitif anlamda bakmaya çalışacak ve Apple’ın basit ve şık bir tasarım ile ürününü korumak istediğini düşüneceğiz.
Paslanmaz çelik malzemeden üretilen panelleri daha yakından incelediğimizde, boşlukların Apple tarzı olmadığını Steve Jobs’un da daha önce açıkladığı gibi farkediyoruz. Ancak, kullanılan malzeme telefonun etkisini adeta iki katına çıkarıyor ve farklı bir hava katıyor. Çelik plakada mobil şebeke sinyalleri, yerel kablosuz ağ ve bluetooth desteği için üç farklı bölüme yer verilerek şu ana kadar incelediğimiz en klas tasarımlardan birine imza atılmış.
Normalde dahili olarak gelen antenlerin, telefonun dış paneline monte edilmesi sinyal gücünü arttırıyor. Böylece görüşmelerin yarıda kalması ile ilgili problemler önceki serilere göre daha az sayıda gerçekleşiyor. Ancak, Apple’ın zamanında farkına varamadığı ve kabusu olmaya aday büyük bir hatası var. Telefonu tutuş şekli. Aşağıdaki şekli incelediğinizde elinizle boşlukları kapatarak telefonu tuttuğunuzda ciddi şekilde anten sorunları ile karşılaşabilirsiniz. Apple bunun sadece basit bir sorun olduğunu ve güncellemelerle giderilebileceğini belirtiyor. Ancak yine de tetikte olmak gerekiyor. Bazı kullanıcılardan bu sorunla ilgili bildirimler alsak da test ürününde bu sıkıntıyı yaşamadık.
Telefonun diğer bölümlerini incelediğimizde klasik iPhone izlerini görüyoruz. Üründe, ekranın hemen altında yer alan home düğmesi, bu kez iki farklı düğmeye atanan ses kontrolleri, sol kenarda yer alan ses kısma anahtarı, üst bölümdeki kilit düğmesi, alt bölümdeki dock bağlantısı ile hoparlör ve mikrofon bağlantıları yer alıyor.
Tüm düğmeler ürünün genelinde olduğu gibi rahatlığı hissetmenizi sağlıyor ve düğmelere bastığınızda işleminiz ürün tarafından rahatça algılanıyor. Ses kısma düğmesinin boyutunun küçültülmesi ile ürünü cebinizde taşıdığınızda sıkıntı yaşamıyorsunuz. Ancak, ses kontrollerini kullanmak için düğmelere normalden biraz daha fazla basmanız gerekiyor.
SIM slotunda da bir değişiklik yapılmış. Önceleri üst panelde yer alan sim kart slotu şimdi ürünün sağ bölümüne taşınmış ve ayrıca micro SIM desteği sunulmuş. Sıkıntılı bir işlem olsa da normal sim kartlarınızı keserek bu micro SIM yuvasına sığdırabilir ve gerektiğinde de dönüştürücü adaptörler sayesinde normal SIM slotlarında kullanabilirsiniz. Apple’ın efsane haline gelen arttırılabilir depolama ve çıkarılabilir batarya sıkıntıları ise hala devam ediyor.
Görüşme Kalitesi ve Retina
Normal mikrofona ek olarak eklenen ikinci mikrofon sayesinde Apple iPhone’a sonunda gürültü önleme özelliğini kazandırmış. Böylece sesiniz karşı tarafa çok net bir şekilde ulaşıyor. Testlerimizde, gürültü önleme özelliğinin başarımını oldukça yüksek bulduk. Kalabalık bir ortamda ya da araçta seyir halinde iken dış sesler görüşmenizi olumsuz etkilemiyor. iPhone kullanıcılarının ilk kez tanışacakları bir özellik olsa da piyasadaki diğer telefonların bir bölümünde var olan bu özellik ürün tercihiniz konusunda size yardımcı olabilir.
iPhone’un bambaşka tasarımını tamamlayan bileşeni ise mükemmel ekranı. 960×640 piksel desteği sunan Retina ekran ile piksel yoğunluğu bir insanın gözünün fark edebileceğinden inç başına 326 piksel daha fazla. Apple bunu pazarlama faktörü olarak kullansa da yeni ekranın şu ana kadar gördüğümüz diğer ekranlardan daha keskin olduğunu ve bağımlılık yaratacağını söyleyebiliriz.
Apple kontrast oranını da dört katına çıkartarak resimlere daha fazla derinlik ve keskinlik kazandırmış. Görüntüleme açıları için olumsuz bir şey söylemek mümkün değil ve önceki nesillere göre eksiklikler giderilmiş. Bir mobil cihazda gördüğümüz en iyi LCD ekran ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
Apple OLED görüntü teknolojisini kullanmadığından, OLED kullanan aygıtlarla karşılaştırma yapmak doğru olmayabilir. Ancak testlerimiz sırasında renklerin OLED ekranlarda aldığımız sonuçlara göre daha doğal olduğunu söylemekte yarar var. Bunda LCD panellerin yansıtmasız özelliklerinin etkili olduğunu biliyoruz. iPhone’un ekranını güneş ışığı altında çok net olarak görebilirsiniz. Ancak bunun için yansımaları görmezden gelmeniz gerekiyor. Önceki serilere göre ekran aktif olmadığında arkaplan daha da karanlık oluyor ve bu da küçük bir ayrıntı olsa da tasarımı farklılaştırıyor.
Kamera & Facetime
iPhone 3GS’de de gördüğümüz video ve otomatik odaklanma desteği kadar olmasa da iPhone 4’ün kamerasının da kayda değer bir yükseltme olduğunu söyleyebiliriz. LED flaş desteği de sunan 5 megapiksellik sensör ile piyasadaki diğer akıllı telefonlarda kullanılan standartlar yakalanmaya çalışılmış. Ancak, kamerada lens kalitesi, sensör boyutu, resim işleme, kullanım kolaylığı ve performans da önemli etkenler arasında yer alıyor.Apple konvansiyel sensörlere göre düşük ışıkta daha yüksek performans verecek bir sensör kullandığını iddia ediyor. Ayrıca fotografların daha detaylı çıkması ve renklerin canlılığı da dikkat çeken özellikler arasında. Denediğimiz çok sayıda ürünle kıyaslarsak kamera ortalamanın üzerinde bir performans veriyor. Fakat, mükemmel olmaktan çok uzak.
iPhone’a fotograf çekme konusunda en büyük yardımı elbette kamera uygulaması yapıyor. Kullanım kolaylığı ile flaşı açmak kapamak ya da otomatik hale getirmek oldukça kolay. Fotograf galerisi, shutter ve modlar arasında geçiş yapmanızı sağlayan simgeler ekranın alt bölümünde yer alırken flaş simgeleri sol üstte ve sağ da yer alıyor. Uygulamanın hızlı bir şekilde başlaması da anlık kareleri yakalamanızı kolaylaştırıyor. 10 saniye içinde 6 fotograf çekmek mümkün.
Gyroscope, Bağlantı & Performans
iPhone 4’deki dahili özelliklerden bir diğeri de 3 eksenli gyroscope. Mevcut hızlandırıcılara bu 3 eksenligyroscopeta yer alan dokunuş, çevirme ve sapma algılarını da eklediğimizde toplamda 6 eksenli hareket tespiti elde ediliyor. Özellikle oyunlarda ve bazı uygulamalarda maksimum performans için oldukça başarılı bir yenilik. Ancak, şu ana kadar bu yenilikten faydalanan uygulamalarla tanışma fırsatı bulamadık. Yakın zamanda bu tarz uygulamaların da kullanıcılara sunulacağını düşünüyoruz.Kablosuz bağlantıda da iyileştirme yapılarak diğer modellerde sunulan standartlara ek olarak 802.11n Wi-Fi ve HSUPA alternatifleri sunulmuş. Wi-Fi’nin daha hızlı çalışmasının yanında stabilitenin de biraz daha arttığını görüyoruz. Hızlı transfer değerlerine ulaşılmasının ardından Apple’ın hala kablosuz ağ üzerinden senkronizasyona ve veri transferine izin vermemesi tartışılmaya başlandı.
Ülkemizde uygulamaları ve dosyaları indirirken kullandığımız uygulamalarda Wi-Fi’den önce servis sağlayıcımızın uyguladığı kısıtlamalar daha ön planda yer alıyor. HSUPA da güzel bir yenilik, ancak hangi servis sağlayıcılarının bu desteği sunacağı henüz kesinlik kazanmadı. Bu nedenle bağlantı kalitesi konusunda mevcut iPhone’lara göre fazla bir avantaj beklememelisiniz.
Bunca donanımsal yeniliğe ve iyileştirmeye rağmen Apple’ın pil ömrünü arttırması bizi şaşırtan başka bir konu oldu. 3G ağında 7 saat konuşma, 6 saat gezinme; kablosuz ağda 10 saat gezinme, 10 saat video izleme, 40 saat müzik dinleme ve 300 saat bekleme süreleri gerçekten etkileyici. iPhone 3GS ile kıyasladığımızda değerler oldukça farklı. İddiaları yeterince test etme fırsatımız olmadı ama iPhone 4 rakiplerine adeta meydan okuyor.
Bizi düşündüren konu ürünün yoğun kullanımlarında pilin ne kadar dayanıklı olacağı.
Ekrandaki piksellere daha fazla güç sağlamak için Apple iPhone 4’e hız kazandırmış. Bunu yaparken de iPad’de de kullanılan A4 işlemcisini tercih etmiş. Aynı hızda çalıştıkları konusunda henüz tam olarak bir iddiada bulunmak mümkün değil ancak, HD desteği gibi standart özellikleri sunduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak telefonun ciddi anlamda 3GS’den daha hızlı çalıştığını ve önceki nesillere göre çok sayıda iyileştirme içerdiğini görüyoruz. Ancak iPad’den daha yavaş olduğunu gözlemledik. HTC Desire gibi 1 GHz Qualcomm işlemci kullanan cihazlara üstünlük sağlayacak kadar olmasa da uygulamalarda işlemlerinizi oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlayan bir arabirim kullanılmış.
Ekstra gücün uygulama performansını nasıl etkileyeceğini kestirmek oldukça güç. Apple kataloglarında yer alan sayısız uygulama ve oyun elbette iPhone’un önceki ürünleri ile çalışmak üzere programlandı. Bu nedenle yeni ürünü zorlayacak uygulamalara henüz bolca rastlamak mümkün olmayacak. Özellikle oyunlarda yeni ekranda büyük keyif aldığımızı söyleyebiliriz.
Ürünün test sonuçları, karşılaştırması, batarya performansı, hoparlör performansı, Wi-Fi ve 3G kullanımı ile ilgili detaylı grafiksel tabloları yazının sonunda bulabilirsiniz.
Ayrıca bizi diğer iPhone 4 incelemelerinden ayırması için Apple’ın geçtiğimiz ay yayınladığı mobil test yazılımı olan Geekbench 2′yi satın aldık ve iPhone 3GS ile iPhone 4′ü bu programla da test ettik.Bu testin sonucuda incelememizin sonunda.
iOS4 ve Dip Notlar
Şu ana kadar bahsettiğimiz bu kadar özelliğin nereden geldiğini öğrenmek ister misiniz? Aslında bundan daha önce bahsetmiştik. Apple’ın yeni nesil işletim sistemi iOS4 ile ilgili incelememizi geçtiğimiz günlerde Mobil Hat’ta yayınlamıştık. Ana başlıklar, çoklu görev desteği, iBooks ve uygulamaların organizasyonunu sağlayan yeni düzenlemeler idi.Eposta mesajlarınızı okumak için farklı hesaplar arasında dolanmak yerine tek bir hesap altından bu işlemleri gerçekleştirebilmek gerçekten işleri kolaylaştırıyor. Uygulamaları gruplandırarak da aradığınız uygulamaya çok rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz. iPhone 4’ün en büyük iki kozu Multi-tasking ve iBooks uygulamaları.
Yeni ekranı ile iPhone 4 e-kitapları okumak için kullanabileceğiniz en güzel mobil aygıtlardan biri olmaya aday. Boyutların hala kitap okumak için yeterince ideal olmadığını düşünsek de iPhone 4’de bu işi gerçekleştirmek gerçekten eşsiz bir deneyim olacak. İşin en güzel yanı ise, uygulamalarda olanın aksine bazı e-kitaplara ücret ödemeden sahip olabilme fırsatı.
Multi-tasking özelliğinin gerçek anlamda çoklu uygulama desteğini sunmadığını daha önce belirtmiştik. Aynı anda iki pencereyi açık tutamıyorsunuz ancak bir telefon platformu için son derece uygun olan bir fikir ile ve 512 MB RAM ile iPhone 4’te sınırları zorlamak için çok fazla uygulamayı aynı anda çalıştırmanız gerekecek.
Açık uygulamaları yönetmek için Home düğmesine iki kez tıklamak belki de en iyi yöntem değil, bu yüzden Apple’ın bu işlev için farklı bir çözüm sunmasını bekliyoruz. Yine de işletim sisteminin genel olarak kolayca kullanılabilmesi bu küçük sorunu şimdilik yoksaymamızı sağlıyor.
Sırada merakla beklediğiniz konu olan fiyat var. iPhone 4’ü tasarımından fiziksel ve yazılımsal özelliklerine kadar derinlemesine inceledikten sonra bakalım fiyatları nasıl? iPhone 4 Apple’dan ilk kez tamamen kilitsiz olarak satışa sunuluyor ve 16 GB’lık model için 499 Sterlin(TL olarak hesaplarsak 1200 TL civarı), 32GB’lık model için ise 599 Sterlin (TL olarak hesaplarsak 1500 TL civarı)’i gözden çıkarmanız gerekiyor
Asıl sorun ise kontratlı fiyatlarda yaşanıyor. O2 yurtdışında en uygun fiyatları veren firma ve 18 aylık kontrat karşılığında iPhone 16 GB modelini yalnızca 179 Sterlin’e veriyor. Ürüne ödediğiniz fiyat ne kadar düşerse operatöre ödediğiniz aylık hizmet bedeli de o derece yüksek oluyor.
Bu verdiğimiz fiyatlar tabi ki yurtdışı için geçerli.Ülkemizde ne kadara satılır şu an için bilinmez ama bazı kişiler yurtdışından getirmiş ve açık arttırma sitelerinden ortalama 1700 – 2000 TL arası satışa sunuyorlar.
Yorumu – Sonuç
iPhone 4 Apple’ın önceki ürünlerine göre gerçekten iyi bir yol aldığını gösteriyor. Bir dizüstü satın alırken özellikle pil ömrüne bakıyoruz. Aynısı akıllı telefonlar için de geçerli olmaya başladı. Çünkü bilgisayarlarda yapabildiğimiz şeyleri artık telefonlarımızda da yapabiliyoruz ve bu da daha fazla pil ömrü gereksinime işaret ediyor. Telefonu sürekli kullanmadıkça pil ömrünün sizi tatmin edeceğine inanıyoruz.
Android kullanan rakipleri ile daha iyi rekabet edebilmek için Apple’da kazanın içine elini soktu ve bazı iyileştirmeler gerçekleştirdi. Kamera ve ekran kalitesi bugün birçok telefonda gördüğümüzden daha iyi, ancak en iyi değil.
En çok merak edilen konulardan biri olan telefonu yükseltmeye değer mi sorusuna cevap olarak farklı ifadeler kullanılabilir. Eğer sabırsızsanız ve mevcut telefonunuz sizi daha ileriye götürmüyorsa denemeye değer. Ancak bir sonraki modelde çift işlemci kullanılacak olması sizi biraz daha beklemeye iten nedenler arasına girebilir. İşlemcide belki daha üst frekanslar kullanılabilirdi ancak pil ömrü düşünülerek bundan kaçınıldığını düşünüyoruz.
512 MB RAM’in sürpriz olduğunu düşünüyoruz. Özellikle iPad’in şimdilik başaramadığı Multi-tasking özelliğini kullanırken bu belleğin avantajını hissedebilirsiniz.
Eğer tercihinizi iPad’den yana kullanacaksanız iPhone’da sunulan özelliklerin tam olarak desteklendiğinden emin olana kadar beklemenizi tavsiye ediyoruz.
Böylesine kritik bir dönemde rakiplerine iPhone 4 ile meydan okuyan Apple’ın anten sorununu önceden tespit edememesi ve şimdi de kılıf kullanarak giderilecek basit bir sorun gibi göstermesi hayal kırıklığı yaratan nokta oldu.
iPhone ve Android arasındaki rekabette kimin önde olacağı önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak satış rakamları ile netlik kazanacak. Eğer şu an iPhone kullanıyorsanız yeni modele geçmeyi isteyebilirsiniz. Ancak Android kullananlar için iPhone’a geçiş yapmak biraz zor olabilir.
İlk kez bu tür bir akıllı telefon sahibi olmak isteyenler için ise, piyasadaki tüm ürünleri derinlemesine inceledikten sonra karar vermelerini öneriyoruz. Çünkü akıllı telefonlarda sunulan çok sayıda özelliği kullanmak bazen ciddi anlamda zorlayıcı olabiliyor.
Son olarak eğer kontrat ile ürüne sahip olacaksanız operatörünüzün herhangi bir kısıtlama yapmadığından emin olun.
Resimler Eklenti Olarak Yüklenmiştir!
Yazı Kendime Aittir! Alıntı Yapmak İçin Bana Başvurun!
Umarım Beğenmişsinizdir!
İyi Formlar!
^^Positive^^
İyi Formlar!
^^Positive^^
