Anadolu Tanrıçaları - Anadolu Tanrıçaları İsimleri - Anadolu Tanrıçaları Hakkında Bilgiler

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Anadolu Tanrıçaları - Anadolu Tanrıçaları İsimleri - Anadolu Tanrıçaları Hakkında Bilgiler
Anadolu Tanrıçaları - Anadolu Tanrıçaları İsimleri - Anadolu Tanrıçaları Hakkında Bilgiler
Yapılan birçok kazılarda, bilimsel araştırmalarda ortaya çıktığı gibi Anadolu, birçok Tanrıçayı konuk etmiştir ve bu nedenle her bir Tanrıçanın varlığının, gücünün, enerjisinin hissedildiği bir bölgedir. Belki de bundan ismi de birçok anneyi barındıran yer anlamında, Ana-dolu olmuştur.


Yeni Çağ, Kadın – Anne Çağı’dır. Kadınsal Enerjilerin önem taşıdığı bir çağdır. Çünkü çağ gücünü Kadınsal Enerjiden alıyor. Kadınsal Enerjinin en yoğun şekilde Tanrıçalardan dünyaya aktığını düşünmek zor değildir. Anadolu, Kadınsal Enerjilerin en Gerçek hali ile somut ve yoğun bulunduğu bir bölgedir. Bunun kıymetini bilmek gerekir.

Anadolu Tanrıçaları’na ait heykelleri evde bulundurmak, onlara sevgi göndermek, çeşitli ihtiyaçlar için Onlardan yardım istemek mümkündür. Böylece Ruhsal çalışmalarda hem Kadınsal Enerji güçlenir, hem de insan kendi Yüreğine ve Ruhuna kolay ulaşarak bunlara Güzellik ve Güç katar.

ANADOLU TANRIÇALARI

AFRODİT

ARTEMİS

ATHENA

HEPAT

VESTA

HYGİEİA

KİBELE

NİKE

AFRODİT – VENÜS

Özellikleri
Afrodit – Venüs (Yunan Mitolojisindeki Afrodit, Roma Mitolojisinde Venüs olarak bilinir), Dünyaya Tanrısal Güzelliği ve Sevgiyi öğretmek ve hatırlatmak için gelmişti. Şimdi de heykelinin bulunduğu her yerde kendisine ait bu Tanrısal özelliklerini insanlara ifade etmektedir. İnsani aşk ile ise oğlu Aşk Meleği Eros ilgilenmektedir; Eros insanın egosundan zarar gören aşkları korumaya çalışmakta ve bazen de unutturmaktadır.

Afrodit – Venüs, tüm Tanrısal Enerjileri ile Dünyaya yardım etmeye her zaman devam etmektedir. Sevginin Güzelliğini, doğanın ve Dünyanın canlılığını ve Güzelliğini sağlayan Tanrıça, Yaratıcı Gücü simgeler.

Zeus ile Dione’nin kızı olan Afrodit – Venüs, Kıbrıs kıyılarında, denizin mavi yeşil köpükleri arasında bir midyenin içinde doğmuştur. Venüs sanatkar Ateş Tanrısı Hephaistos’un eşi ve aynı zamanda Aşk Tanrısı Eros’un annesidir. Adonis, Ares gibi birçok Tanrının sevgilisidir.

Sembolleri
Afrodit – Venüs’ü simgeleyen ilk ve en önemli şey Venüs Gezegenidir. Ayrıca denizköpüğü ve deniz onun enerjisini ve güzelliğini yansıtır.

Elma ise kadınsal güzelliğin erkeksel güzellikle bütünlüğünü simgeler ve Gümüş Elma, Afrodit’in ve sevginin temizliğini ve Yüceliğini simgeler.

Geyik, yunus, bülbül, kuğu ve kartal Tanrıça Venüs’ün hayvan sembolleridir.

Gül, elma, üzüm, salatalık ve maydanoz bitkileri ve misk, nane, gül ve yasemin kokuları Onu simgeler.

İnci, akuamarin, pembe kuartz ve pembe mercan Venüs’ün sembolü taşlardır. Pembe, mor ve denizköpüğü yeşili onu sembolize eden renklerdir.

Tanrıça Venüs’ün (Afrodit) Enerjilerini Yaşamak
Özellikle insan her türlü kalp acısı çektiği durumlarda kendi acısını dindirmek için Tanrıça Venüs’ten yardım isteyebilir. Ayrıca biri cahilce ve kültürsüzce davrandığında veya Tanrısal Sevgiyi unuttuğunda, insan Afrodit’ten o kişi için yardım isteyebilir.

Böylece Dünyada herhangi bir acı veya kültürsüzlük veya çirkinlik görüldüğü zaman, Tanrıça Venüs – Afrodit’in enerjileri ile o durumun düzeltilmesi Tanrıçadan rica edilebilir ve bunun olağanüstü faydası olacaktır.

Tanrıçanın enerjilerini hissedip yaşayan birçok sanatçı, onun ve enerjilerinin etkisi ile heykeller ve resimler yapmışlardır. Bunlardan en ünlüleri, heykeltıraş Praxiteles’in yaptığı Knidos Afroditi adlı heykeli, Alexandros of Antioch adlı Helenistik dönem heykeltıraşın yaptığı Milo Afroditi – Venüsü adlı heykeli ve ressam Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu adlı tablosudur.

Anadolu’daki Yerleri
Aslında her bir Anadolu Tanrıçası kendi enerjileri ile tüm Anadolu’da, hatta tüm Dünyada insanlara destek vermekteler. Yine de, özellikle eski çağlarda Tanrıçaları daha çok hisseden, yaşayan ve yaşatan milletler vardır. Örneğin Tanrıça Venüs, Anadolu’nun güneybatı ucundan başlayarak tüm Ege’de ve Anadolu’nun kuzeybatı ucundan başlayarak Orta Karadeniz bölgesine doğru uzanan alanda büyük etki göstermiştir. Ayrıca Orta Karadeniz’den Anadolu’nun güneydoğu ucuna uzanan alanda ve güneydoğudan güneybatıya uzanan alanlarda da eski çağlar boyunca var olmuş farklı milletler, Tanrıça Venüs’ün Güzel etkilerini yaşamışlardır. Çünkü bu milletler Ona çok değer vermiş, saygı ve sevgi göstermiştir.

Anadolu’daki arkeolojik buluntulara gelince, Milet, Aydın ve Datça’da bazı kalıntılar bulunabilmiştir.

Milet’te Afrodit Tapınağı bulunur.
Aydın’ın Karacasu ilçesinin 12 km. güneydoğusunda, bugünkü Geyre köyünün yakınında en ünlü Aphrodisias vardır. Tanrıça Afrodit’in şerefine birçok kente Aphrodisias ismi verilmiştir. Burası canlanacakmış izlenimi veren heykeller kenti olarak nitelendirilebilir. Aşk ve Güzellik Tanrıçası Afrodit adına kutsal törenler yapılan bu kent, antik çağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkeziydi.

Datça (eski Yunanca - Knidos), antik çağda Çıplak Aphrodite heykeli (Praxiteles’in Knidos Afroditi adı ile bilinen heykel) çok ünlenmiştir. O zamana kadar tanrı heykelleri çıplak yapılır, ama tanrıça heykellerinin sadece boynu ve bir göğsü açık olurdu. Dünyadaki ilk çıplak tanrıça heykeli bu heykeldir. Antik dönemin ünlü heykeltıraşı Praxiteles, Paros mermerinden yaptığı bu bembeyaz ve çıplak Aphrodite - Venüs heykelini Knidos halkına hediye etti. Yeni Aphrodite’lerinin rahatlıkla görülmesi için Knidos halkı bir de tapınak yapar. Ünü dört bir yana yayılan bu heykeli görmek için, dünyanın her yerinden tüccar ve gemiciler kenti ziyarete gelir.

Knidoslular Artemis’i simgeleyen koyu bordo renkli üzümle yaptıkları devrin en iyi şarabı ile de ünlüydüler. Knidoslular parlak dönemleri geride kalıp yoksullaştıklarında Bithynia Kralı (Bithynia eski çağlarda Anadolu’nun kuzeybatısında yaşamış bir krallıktır), Knidos halkına heykel karşılığında büyük para önerisinde bulundu. Ama Knidos halkı bu teklifi geri çevirip heykelleriyle birlikte sıkıntıya katlanmayı seçtiler. Yüzyıllar sonra bulunup Konstantinopolis’e götürülen heykel, burada çıkan bir yangında yandı. Şu anda en iyi kopyası Vatikan’da bulunmaktadır.

Anadolu'da büyük saygı görmüş ve adına tapınaklar, kentler yapılmış olan Afrodit'le ilgili en ünlü efsane, Truva'yla ilgilidir. Bu efsaneye göre, genç prens Paris'ten, Tanrıçaların en güzelini seçmesi istenmiş, Paris Tanrı Zeus'un eşi Hera, Athena ve Venüs arasından Venüs’ü seçmiştir. Bu durumda Venüs (Afrodit) ödül olarak Paris'e Truvalı Helene'yi kaçırması için yardım etmiş ve bu kaçırma olayı Truva Savaşı'na neden olmuştur. Afrodit, vefa borcunu ödemek için savaş boyunca Troyalıları koruyup kollamıştır.

ARTEMİS

Özellikleri
Artemis, Tanrısal Yaratıcılık, bolluk, verim ve şifa Tanrıçasıdır. Doğadaki hayvanlara, bitkilere, ağaçlara, dağlara ve taşlara gereken her türlü verimi ve yaratıcı gücü Tanrısal Sevgisi ile sağlamaktadır.

Tanrıça Artemis aynı zamanda Tanrısal Kültürün simgesidir. Artemisin enerjileri, yeryüzünde Tanrısal Kültürü koruyan ve yaratan insanı sever ve korur. Yüreğindeki sevgi ile hareket ederek Tanrısal hizmetlerde bulunan kahramanlara, Artemis’in enerjilerini taşıyan kuartz mavi ve pembe renkli taşlardan oluşan kolyeyi takar.

Zeus ile Leto (Latonya)’nun kızı ve Apollon’un kız kardeşidir. İsmi, arılığı-saflığı ve temizliği simgeleyen Artemis, Efes’te Bülbül Dağı’nda doğmuştur. Artemis’in doğumu için Tanrılar tarafından korumaya alınan bu dağ, yüzyıllar içinde birçok farklı durumda birçok kahramana güvenlik sağlamıştır. Bu dağın enerjileri Meryem Ana’yı da korumuş ve saklamıştır. Hatta Meryem Ana’yı korumak için, Artemis’in kendi zaman zaman Onun yanına gelmiştir. Meryem Ana ile Artemis’in iyi arkadaşlar olduğu, Meryem Ana’nın Yüksek Ruhsallığı sayesinde Artemis’in enerjilerini çok iyi hissettiği ve yaşadığı bilinir.

Sembolleri
Dağ, Hilal Ay, yan yana Üç Sütun, Bulut ve Mavi Gökyüzü genel sembolleridir.
Artemis’in hayvan sembolleri beyaz güvercin, aslan, zürafa ve attır. Hindistan cevizi ağacı, ceviz ağacı, incir ağacı onun şifalı enerjisini yoğun taşıyan ağaçlardır. Beyaz papatya, orkide ve zambak onu simgeleyen bitkilerdir. Mavi kuartz, bakır ve beyaz mermer Artemis’i sembolize eder. Mavi, koyu yeşil, turuncu ve açık pembe onun enerjilerini yoğun taşıyan renklerdir. Artemis’in yaptığı her türlü çalışma Tanrısal Sevgiden güç alır ve bu nedenle Artemis’in sayısı, Kozmik anlamda Sevgiyi simgeleyen üçtür.

Tanrıça Artemis’in Enerjilerini Yaşamak
Artemis doğanın yaratıcı gücünü koruyan ve besleyen Tanrıçadır. Doğada oluşan herhangi bir afet durumunda, özellikle orman yangınlarında o bölgeye Artemis’in Enerjilerini dileyip şifa göndermesini rica etmek mümkündür. Böylece hem sorunun çözülmesi için, hem de o bölgenin verimliliğini tekrar kazanabilmesi için, bölgenin üzerinde Tanrıçanın Ruhsal Enerji akımı yoğunlaşacak ve şifa sağlanabilecektir. Günümüzde oluşan su sıkıntısı için hem Artemis’ten, hem de Venüs’ten yardım istenebilir.

Tanrıça Artemis, anne sütünün içinde Tanrısal şifa gücü olmasını ve bu şifanın devamlı korunmasını sağlar. Anne, Artemis’in kendisini koruduğunu hissetmelidir. Bununla birlikte Tanrıçanın şifasını bilinçli hissetmesi faydalıdır ve gereken zamanlarda anneler Tanrıçadan, kendisini ve sütünü korumasını rica edebilir.

Anadolu’daki Yerleri
Artemis’i eski çağlarda tanıyan, yaşayan ve yaşatan halkların Anadolu’daki yerleri daha çok şu bölgelerdir:

Batıda İzmir dolaylarından kuzeyde Orta Karadeniz’e uzanan genişçe bir yay üzerinde, kuzeydeki bir noktadan Anadolu’nun doğusuna uzanan bir yay üzerinde, doğudan Antalya bölgelerine doğru uzanan bir yay ve Antalya’dan İzmir dolaylarına uzanan geniş bir yay şeklindeki bölgede yaşayan halklar tarafından yüzyıllarca yıl bu Tanrıçaya inanç yaşatılmıştır. Bu yayların her birinin orta noktası Anadolu’nun ortasına doğru hafifçe çekilmiş şekildedir. Eski dönemlerde bilinen bir gerçeğe göre, birçok büyük kara parçasının buluştuğu bir noktada olan Anadolu’nun varlığını koruması için Artemis yardım etmektedir. Depremlerde, Anadolu’nun etrafındaki büyük kara parçalarından birinin altına kaymaması için Artemis bu bölgeyi, dört yayın dört ucundan enerjileri ile tutarak korumakta ve bu önemli işi için Tanrıça Athena Pallas ile birlikte çalışmaktadır.

Bulunan kalıntılara göre ise, Efes, Didim, Manisa ve Kütahya – Çavdarhisar’da Artemis Tapınakları bulunur. Ancak Kütahya – Çavdarhisar’daki tapınak eski bir depremde yok olmuştur.

Efes Artemis Tapınağı, milattan önce beşinci yüzyılda yapılmıştır ve dünyanın yedi harikasından biridir. İlkçağ'da Efes'te Artemis kültü son derece güçlüydü ve Onun için sürekli festivaller yapılırdı.

Efes Artemis Heykeli hakkında

Efes'in çok memeli Artemis heykelleri Tanrıçanın Doğa ile bütünlüğünü simgeler ve bununla birlikte her bir insanın da Doğa ile bütün olduğunu hatırlatır.

Efes Artemis heykelinin başında 3 katlı kule biçimli tapınak vardır. Bu sembol, Tanrısal Sevgiyi yaşayan her ruhun sonunda Tanrıya ulaşabileceğini simgeler. Tanrısal Sevgi, Ruh için göklere açılan Yolun Işığıdır. Sevgi, bu Ruh Yolu boyunca Tanrı ile her an buluşmayı sağlayan Yürekteki Tapınaktır.

Alnından (üçüncü gözün üzerinden) geçen çember, geçmişi ve geleceği gören yeteneğinin sonsuz güçte olduğunu simgeler.

Artemis’in ensesini çevreleyen, tam daire şeklindeki disk Kadınsallığın simgesidir. Artemis’in boğaz çakrasının üzerinde taşıdığı bu disk Tanrıçanın gerçek doğasını, kadınsallığını ortaya koymaktadır.

Diskin iki yanında beşer adet kartal başlı aslan (grifon) vardır. Aslanlar Artemis’in koruyucu enerjilerini ve yeryüzündeki çalışmalarını korurlar.

Boynuna burç işaretlerinin yer aldığı kalın bir gerdanlık takmıştır. Bu gerdanlık Yeryüzünü ve doğayı koruyan kahraman insanlara Artemis’in verdiği enerji taşlarından oluşan gerdanlıktır ve Onuru simgeler.

Gerdanlığın altında 4 sıra halinde, sayısı 17 ile 40 arasında değişen memeleri vardır. Bunlar Artemis’in her çeşit şifa dağıttığı enerji kanallarıdır ve bereketi, şifayı sembolize eder.

Altı kat halindeki eteği, dörtgen biçimli plakalara bölünmüştür. Her dörtgenin içinde aslanlar, boğalar, keçiler, grifonlar, sfenksler ve arılar kabartma olarak gösterilmiştir. Bu semboller Artemis’e doğanın yaratıcılığını korumak için yardım eden, Ona destek veren hayvanları simgeler.

ATHENA PALLAS

Özellikleri
Athena Pallas, Tanrısal Adaletin ve Kültürün Yeryüzünde uygulanmasını sağlayan Tanrıçadır. Ayrıca Tanrıça
geldik

Athena, Tanrısal İnancı da korur. Gerekli gördüğü her an enerjileri veya Tanrıçanın Kendi, çeşitli kahramanlara güç ve destek vermek için göklerden yeryüzüne iner. Bu özveri dolu ve zor işini yapabilmek için yeryüzündeki karanlık durumlara karşı sürekli tetiktedir. Silahları karanlığı doğrudan yok edicidir ve kaskı ve kalkanı Gerçeğin koruyucularıdır.

Tanrıça Athena Tanrısal Adaleti ve Kültürü savunan tüm kahramanları destekler ve onlara kendilerini karanlık olan her şeyden nasıl koruyacaklarını öğretir. Yüce Ruhlu bir sanatçıya da, bebek bakan ve ruhsallığı yüksek olan annelere de kendilerini olumsuz her çeşit durumdan, duygudan, düşünceden nasıl koruyacaklarını öğretir. Ayrıca Athena Pallas, Yüce Kültür ve Yüce Adalet için savaşan savaşçılara, kendilerini nasıl koruyacaklarının yanı sıra, savaşlarda nasıl mücadele edeceklerini de öğretir. Ruhsal bir savaşçıya Athena, çeşitli yollarla tüm bunları öğretebilmektedir.

Bununla birlikte Tanrıça Athena, Tanrısal Adaleti ve Kültürü savunan ve yaşatan tüm kahramanlara, kendi enerjileriyle ve silahlarıyla destek olur ve hatta bazen kendi gelerek onları korur. Tarihin farklı çağlarında Tanrıça Athena’dan eğitim alan savaşçıların içlerindeki her tür korkuyu attıkları bilinir ve ayrıca önceden ürkek ve endişeli savaşçının Athena ile çalıştıktan sonra tamamen cesur, korkusuz ve tam inançlı olduğu görülür. Ancak dikkat çekmekte fayda vardır ki, Tanrıça Athena Pallas ondan yardım istemese de Yürekten inançlı ve cesur kahramanları korur ve onlara yardım eder. Buna karşılık Tanrıça, inançsız, bencil ve adaletsiz insanlara asla yardım etmemektedir.

Tanrıça Athena Tanrı Zeus’un, Ona en yakın olan kızıdır. Bilgelik Tanrıçası Metis’in Kadınsal Enerjileri ve Sonsuz Bilgeliği ile Zeus’un Tanrısal Gücünden doğmuştur. Athena Zeus’un başından çıkarak doğmuştur; bu nedenle babasının enerjilerini ve özelliklerini daha çok taşır.

Sembolleri
Mızrak, kalkan, kask ve iki atlı araba genel sembolleridir.
Baykuş, keçi, at, yılan ve boğa hayvan simgeleridir.
Kardelen, menekşe ve lale onun enerjilerini daha yoğun taşıyan bitkilerdir.
Ayrıca selvi ağacı ve çınar ağacı Tanrıça Athena’yı sembolize eder.

Athena’nın enerjisini taşıyan taşlar - demir, gümüş, yakut ve incidir. Renkleri ise sarı, koyu mavi ve bordodur.

Tanrıça Athena’nın Enerjilerini Yaşamak
Sıradan bir alışverişteki aldatmacadan, devlet yönetimindeki büyük yanlışlara kadar Tanrısal Adalet yokmuş gibi davranılan her türlü adaletsiz durumda, Athena Pallas’tan yardım rica etmek mümkündür. Böylece sorun Sevgiyle çözülebilir ve yaşanan çirkin adaletsizliği, Güzellikle doldurup adalete çevirmek mümkündür.

Hem Kültürün var olması ve korunmasının, hem de insanlık kültürünün ilerici ve gelişime açık olması Tanrıça Athena için son derece önemlidir. Eğer toplumda kültürel bir ilerleme, gelişim ihtiyacı varsa Tanrıça Athena Pallas, insanlara ve topluma enerjileri ile destek verecektir.

Tanrıça Athena Pallas, her insanın kendi Yüreğindeki Tanrısal İnancı korumak için de çalışmaktadır. İnanç, özellikle günümüzde olağanüstü derecede unutulan veya önemsenmeyen Yürek bilgisidir. İnanç eksikliği ve inançsızlık, insanları psikolojik, ruhsal ve bedensel farklı sorunlara itmektedir. İnsanların başta inançsızlık sorunu olmak üzere, bundan kaynaklanan diğer sorunlarının da çözülmesi için Athena Pallas’tan yardım rica etmesi mümkündür.

Unutmamak gerekir ki; Yürekteki bilgilerin canlı kalması, insanın Tanrısal İnancı koruması için insanın özgür olması gerekir. Özgür olmayan insan, Tanrıyı hissedemez veya yaşayamaz ve sonunda inancını da yitirir. İşte bu nedenle Tanrıça Athena, insanın özgürlüğünün de savunucusudur ve koruyucusudur. İnsanın özgürlüğü, Tanrısal Adalet ve Kültür içinde yaşamasına bağlıdır. Böyle olmayan bir ortamda özgürlük de büyük tehlikeye girer. Bu nedenle Yüce Adalet ve Kültürün olmadığı her yerin düzelmesi, Özgürleşmesi, Güzelleşmesi, Yücelmesi için Tanrıça Athena’dan yardım istemek uygun olur.

Anadolu’daki Yerleri
Tanrıça Athena Pallas’ı eski çağlarda daha çok bilen ve onunla yaşayan milletlerin Anadolu’daki bölgeleri şu şekildedir:

Orta Anadolu’da büyük bir dairesel alanda yaşayanlar, kuzey batıdan başlayan ve Orta Anadolu’ya yaklaşarak güneybatıya doğru uzanan bir geniş yay üzerinde yaşayanlar, ayrıca kuzeydoğudan başlayan ve Orta Anadolu’ya yaklaşarak güney doğuya doğru uzanan diğer bir geniş yay üzerinde yaşayan eski çağ milletleri, Athena’yı yakından tanırlardı. Tanrıça Athena Pallas ile Artemis, deprem gibi bazı ortak konularda, ama daha çok farklı konularda Anadolu’yu korumak için beraber çalışırlar.

Arkeolojik çalışmalarda şimdilik sadece, Anadolu’da Assos, Milet, Bergama, Priene’deki (Aydın–Söke) Athena Tapınakları bulunmuştur. Atina Akropolis'i ve Troya gibi Anadolu’da bazı kentler Tanrıça Athena Pallas’tan yardım rica etmiştir. Tanrısal Enerjilerini sürekli insanlığa yardım için kullanan Athena bu isteği duymuş ve yardım etmiştir. Tanrıça Athena bu şehirlerde yaşayan ve Yüce Adalet için savaşan savaşçıları, kahramanları korumuş ve onlara eğitim vermiştir.

Assos’ta da Athena Palas’a inanan ve ondan cesaret, korkusuzluk ve mücadele eğitimleri alan birçok kahraman yaşamıştır. Assos akropolünün - kentinin en üst noktasında, kuzey-batı, güney-doğu yönünde yer alan Athena Tapınağı, en güzel tapınaklardan biridir. Bu tapınak, özellikle savaşlardan önce ve sonra savaşçıların gelip Tanrıça’nın enerjilerini ve koruyuculuğunu rica ettiği bir mekandı.

Milet’te (Yenihisar ilçesi, Balat köyü yakınlarında) Athena Tapınağı bulunur.

Bergama – Pergamon kentinde de kendisine yüksek inanç ve sevgi duyulan Tanrıça Athena adına burada Athena Tapınağı yapılmıştır. Pergamon Akropol Tiyatrosunun terası denen, tiyatronun üst kısmında bulunuyordu ama şimdi Athena Tapınağı sergilenmek üzere Berlin’e götürülmüştür.

Priene, kültür şehri olması için Athena onun kurulmasına yardım etmiştir. Özellikle ilk kurulduğu çağlarda Yüce Kültürü yaşayan, koruyan ve geliştiren önemli bir kenttir. Ancak daha sonra önemli bozulmalar yaşamıştır.

Antalya – Side’de Athena büstü bulunmuştur.
 
almelibre2

almelibre2

Üye
saoL tsk ederm cok isime yaradı :D
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt