Akut ve Kronik Lösemiler için RNA Analizi (Fusionscan)

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Albert Einstein

Albert Einstein

Üye
    Konu Sahibi
Akut ve Kronik Lösemiler için RNA Analizi (Fusionscan)
Morfoloji, karyotip, yüzey işaretleyicileri ve histokimya ile lösemilerin alt gruplarına kadar sınıflandırılabilmesi löseminin bir hastalıktan ziyade moleküler temeli, klinik seyir, tedaviye yanıt ve sağkalım açısından değişiklikler gösteren hastalıkların heterojen birleşimi olduğunun göstergesidir. Özgün sitogenetik değişiklikler ve bu kromozomal değişiklikler sonucu ortaya çıkan füzyon genlerinin transkriptlerinin incelenmesi hastalığın moleküler tanısı, prognozu ve izlenmesinde kullanılmaktadır.
AML�de değişik AML-FAB (French-American-British) alt gruplarında prognoz açısından farklılıklar söz konusudur. M0 türü tüm alt gruplar içinde en kötü prognozlu olanıdır. M1, M2 ve M3 türlerine göre daha az oranda remisyona girer. M3 türü en iyi prognozlu olanıdır. M5, M6 ve M7 türlerinde de remisyon oranı düşüktür. Prognoz en iyi korelasyonu t(15;17), t(8;21), inv 16 gibi sitogenetik değişiklikler ile gösterir. t(8;21) saptanan lösemilerin %90�ı AML-M2�dir. Hemen tüm promyelositik lösemilerde (M3) t(15;17)(q22;q21) vardır, bu durumda retinoid tedavisine yanıt ve prognoz iyi olacak denilebilir. Bu translokasyonun saptanamadığı olgularda tanıda M3�den uzaklaşılmalıdır. Inv(16) ise M4 türü ile birlikte olan bir sitogenetik değişikliktir. ????:



Erişkin ALL olgularının %60�ı B-ALL, %30�u T-ALL, %10�u ise sınıflandırılamayan gruptandır. B-ALL olgularının %50�sinde, tüm ALL�lerin ise %30�unda t(9;22) yani Philadelphia (Ph�) kromozomu görülür ve kötü prognoz göstergesidir. 11q23 bölgesinin dahil olduğu translokasyonlar B-ALL�de %10�dur ve en sık t(4;11)(q21;q23) şeklinde karşımıza çıkar. Ph� kromozomu gibi bu da kötü prognoz işaretidir. Ph� ve 11q23 olguları çıkarıldığında B-ALL hastalarının prognozları iyidir. Ph� kromozomu KML olgularının %90-95�inde rastlanılan bir değişikliktir. ????:



Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) sayesinde 104-105 hücre topluluğunda bir transforme hücreyi yakalayıp gösterebilmek mümkün olmuştur. Böylece klinikte tedavi edilen hastanın tedaviye yanıtı, remisyonu ve minimal rezidüel hastalığı moleküler olarak takip edilebilmektedir. Daha önce takip edilen moleküler işaretleyicinin PCR ile saptanamaması remisyon belirtisi olup, (-)�den (+)�e dönmesi ise klinik olarak bir kaç ay içinde relaps olacağının göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Miyelodisplastik sendromlar (MDS) hematopoetik kök hücrelerini etkileyen ve genellikle akut lösemi ile sonuçlanan lösemi öncesi hastalık grubudur. Çoğunlukla miyeloid, bazen lenfoid pluripotent kök hücrelerinin neoplastik transformasyonu sonucu oluşur. Sık görülen kromozomal anomaliler monozomi 7, 5q(-), trizomi 8 ve çeşitli translokasyonlardır. Başvuru Nedenleri · Klinik tanının desteklenmesi,
· Hastalığın ve tedaviye yanıtın izlenmesi,
· Minimal rezidüel hastalığın tespiti,
· Prognoz hakkında bilgi edinilmesi.

Test · RNA izolasyonunu takiben cDNA sentezi ve RT-PCR ile füzyon gen transkriptinin varsa çoğaltılıp jel elektroforezi ile gösterilmesi esasına dayanır. Aranan transkript hakkında ³ %99 oranında bilgi verir.
· RT-PCR ile füzyon geni varlığı saptanan olgularda her tedavi siklusu öncesi testin tekrarlanması klinik takip açısından önemlidir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

hikmet366
Cevap
2
Görüntüleme
525
hikmet366
Haydar
Cevap
0
Görüntüleme
605
Haydar
Albert Einstein
Cevap
0
Görüntüleme
1K
Albert Einstein
Doğuş Pertez
Cevap
0
Görüntüleme
789
Doğuş Pertez
Doğuş Pertez
  • Kilitli
Cevap
0
Görüntüleme
444
Doğuş Pertez


Üst Alt