40 derecede cinsiyetçilik

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
dreamboys69

dreamboys69

Üye
    Konu Sahibi
40 derecede cinsiyetçilik



Erkek egemen sistem, bikinilileri kullanır ama türbanlıları sever, ne tuhaf!
Geceleri sokakta dolaşabilmekten geçtim, yazın serin suya özgürce atlayamamaktır beni “kadın”, diğerlerini “erkek” yapan
Küresel ısınmadan en dertli iki canlıdan biri kutup ayıları ise, diğeri de kadınlar bence. Türkiye’de yaşayan genç bir kadın olarak bunu kendi deneyimimden söylüyorum. Zira yazın hava ne kadar sıcak olursa olsun, biz Türk kadınının rahat giyinmek gibi bir alternatifi olmaz büyük çoğunlukla. Etek giydiler diye dayak yiyen kızlar ve taciz edildiğinde “tahrik ettiği” nedeniyle suç yine üstüne kalan bir “cins” olmamızın haricinde, köpeklerin asfalta serildikleri yaz günlerinde de namusumuzu korumak için uzun kot pantolon ve koton tişörtle ile gezmek durumunda kalan yine biziz eninde sonunda. Sırf bu yüzden, elektiriği ve suyu ekonomik kullanan elektrikli aletlerin reklamında kutup ayılarının yanında artık bizim de resmimizi koymalarını yetkililere öneririm. Öyle ki, yaz gününde birçok varyasyonu olan tacizden kaçınmak için otobüslerde, metrolarda, duraklarda, sokaklarda uzun pantolonları ve tişörtleri ile terden sırılsıklam olan genç Türk kadınları bu reklam kampanyalarını muhtemelen çok daha fazla benimseyeceklerdir.
Türkiye’de genç kadın olmanın gerektirdiği dirayet en güzel yaz sıcaklarında ortaya çıkar dikkat ederseniz. Siz dolmuşta pişerken sahil şeridinde denize atlayan, deniz soğuk gelince kaldırımlarda ısınan, denizde birbiriyle şakalaşan genç erkekleri görünce ben neden kadınların feminist olduğunu anlarım mesela. Ataerkil eşitsizliği anlamayan ve anlamak istemeyenler için, erkek olmanın ayrıcalığı en basitinden şehirde yaz günü donla denize girebilme hürriyetidir çünkü. Geceleri sokakta özgürce dolaşabilme özgürlüğünü geçtim, yazın yanan asfalttan serin suya özgürce atlayamamaktır beni “kadın”, benim dolmuş camından gördüğüm sırılsıklam insanları “erkek” yapan. 35 dereceyi gören bir günde kot pantolon giymeme özgürlüğüne sahip olmaktır bir nevi. Ve bu özgürlük, ancak o yaz gününde kot pantolonla dışarı çıkmak durumunda kalmamış birine anlamsız gözükecektir.
Hoop bacım!
Ben kadın olmam nedeniyle yaz gününde denize giremediğimden yakınırken, gazetede İstanbul’da bir kadının balık tutarken “içini gösteren” bir elbise giydiği için “hayasızlık suçu”ndan bir yıl hapis cezası aldığını okudum. Sıcaklarla başetmek için bile maça bir sıfır geride başlayan bir “vatandaş” olarak, haber benim sıcaktan dehidrasyona uğramış bünyeme daha da fena dokundu haliyle. Zira donla denize giren, işyerlerinin ya da direkt kaldırımın üstünde üstsüz gezerek görmek zorunda bırakıldığım erkeklerin hiçbiri için kimsenin böyle bir karar vermesi düşünülemezdi. Ayrıca eğer maraz kadının içinin görünmesiyse, o zaman neden gazetelerin web-sitelerinde bikinili kadınları göstermek için abuk subuk “haberler” yazarak erkek okuyuculara bedavadan pornografik yayın yapan erkeklerin hiçbiri hayasız sayılmamıştı? Anlaşılan erkeğin “Göster!” dediği yerde göstermek meşruyken, kadının kendi kararı üzerine dilediğince giyinmesi, “Hoop bacım!”, olmuyordu. Gösterilenle esasen bir problemi olmadığını anladığımız Türk ataerkilliği için sorun göstermek değil de, gösterme kararını kimin verdiğiydi.
Ama şimdi haklarını yemeyelim, ülkemizde hakikaten cinsiyetçiliğe karşı savaş veriliyor. Ben yazın giymek durumunda bırakıldığım kot pantolonlardan yakınıyorum ama bakın, Türkiye’de “ilk defa kadın erkeğe tecavüzden mahkum olmuş!” Yeni TCK tecavüzde sanık statüsünde “cinsiyet ayrımını ortadan kaldırarak ‘kişi’ ifadesine yer vermiş, dolayısıyla eski 765 sayılı TCY’de ırza geçme suçundan sanık ancak erkek olabilecekken yeni TCY’de bundan vazgeçilerek cinsel istismar suçlarında kadınlarında sanık olabileceği” kabul edilmiş. Böylece, kadın erkek eşitliğinde büyük bir adım atılarak, kadının da erkek gibi tecavüzden suçlanabilmesinin önü açılmış! Evet, Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliği için ihtiyacımız olan tek eksik de böylece doldurulmuş oldu. Zira kanunların kadının da sanık statüsüne geçebileceği şekilde genişletilmesi, zannediyorum ki benim ve diğer bütün genç Türk kadınlarının onlarla yaşamayı öğrenmek durumunda kaldıkları bütün cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmak amacıyla yapılan en elzem icraat olacaktır.
Cinsiyet eşitliğine bu derece inanmış otoriteler karşısında, genç bir Türk kadını olarak bana ne yapmak düşer? Öncelikle birilerinin beni koruduğunu kolladığını bilmem, ona göre davranmam gerekir sanırsam. Unutmamam gerekir ki yazın, kışın, evin, sokağın, denizin, kaldırımın hakimi orayı başkalarını düşünmeden dilediği gibi kullanma özgürlüğüne sahip olandır. Haksız yere tacize uğradığınızda sizi taciz edene 57 milyon para cezası, size ise kılık kıyafetiniz nedeniyle hayasızlıktan bir yıl hapis vermeyi adil gören hukuk sisteminin güvencesiyle artık geceleri rahat uyuyabilirsiniz hanımlar. Zira sırf kadınsınız diye sizi elle, gözle, sözle taciz etmeyi kendine hak bilenlerin karşısında artık cinsiyet eşitliği için kanunları yeniden yazan bir düzen var. Eh, eğer siz bunu takdir edemiyorsanız, bu da sizin hayâsızlığınız!
 

ufuk023

Üye
kadınlara herhangi bi yasak yok her konuda tamamen özgürler.(sadece üniversiteve devlet kurumlarına örtülü giremiyorlar asıl yanlış olan hatta hayasızlık olan bu ) ayrıca her konuda ve her ülkede uc noktada olanlar olabilir yani kara çarsaf giyinende olabilir ***** açanda olabilir genel olarak zaten kimse bir şey demiyor.kendini bilmez azınlıklar olabilir. oda ciddi bi proplem teşkil etmez...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
0
Görüntüleme
745
Selim Baltaci
Cevap
0
Görüntüleme
267
Selim Baltaci
Cevap
0
Görüntüleme
550


Üst Alt