Tarih'te ve Değişik Kültürler'de Kürtaj

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
pentagram_34

pentagram_34

Üye
    Konu Sahibi
Tarih'te ve Değişik Kültürler'de Kürtaj
Kürtaj
Abort/abortus latinceden gelen bir kavram; Düşük, çocuk düşürme, ıskatı cenin anlamına geliyor. Ve hamileliğin zamanından önce sonuçlandırılması /sona ermesi anlamında kullanılıyor. 20 ile 29 yaş arasındaki kadınların yarısında hamileliğin zamanından önce sona erdirildiği tahmin ediliyor. Genel olarak kadınların yüzde 30 unun bir çocuk düşürme olayı yaşadıkları tahmin ediliyor. Çocuk düşürmeye yol açan birçok neden var. Burada söz konusu olan Türkçe’de kürtaj olarak adlandırılan ve dilimize Fransızca’dan girmiş olan Kürettage/Curettage kavramı. Kürtaj tıpta kullanılan bir kavram, kazıyarak alma, çıkarma anlamına geliyor. Ama her çocuk düşürme olayı kürtaj yolu ile olmuyor, başka yöntemleri de var.

Çocuk aldırma/çocuk düşürme tarihin değişik dönemlerinde ve değişik kültürlerde değişik şekillerde algılanmış ve değerlendirilmiş. Kürtaj taraftarı olanlar İngilizce bir kavram olan Pro-Choice , kürtaj karşıtı olanlar Pro-Life olarak adlandırılıyor. İnternet ansiklopedisi Wikipedia’ya göre Hamurabi Kanunlar’ı çocuk düşürmenin suç olarak cezalandırıldığını gösteren ilk kaynaklardan sayılıyor.
Antik Yunan kültüründe çocuk düşürme belirli durumlarda, örneğin belirli yaştan sonra hamilelik ve doğum kontrolü, normal karşılanıyor. Attika yasalarına göre, kocası ölen kadının çocuk düşürmesi yasak. Çocuk düşürmenin cinayet olarak adlandırıldığı ilk kaynak Lidya’daki Philadelphia şehrine ait.

Roma Hukuku’nun ilk çağlarında çocuk aldırma konusunda herhangi bir yasak yok, çünkü fetüs’e bağımsız bir yaşam hakkı tanınmıyor ve annenin bir parçası olarak babanın mülkiyetinde kabul ediliyordu. Doğmamış olan çocuğun herhangi bir hukuki statüsü yoktu. Çocuk aldırmak yasak değildi, ama erkeğin rızası olmadan çocuk aldıran kadın cezalandırılıyordu.

Dinlerin Tutumu:
Anaerkil toplumlarda çocuk aldırmak sadece anneyi ilgilendiren bir konu, babanın herhangi bir fonksiyonu yok bu konuda. Ruhların ölümden sonra başka varlıklara geçtığini kabul eden dinler çocuk aldırmayı öldürme olarak görmüyor, çünkü ruh günün birinde daha iyi koşullar altında yeniden dünyaya gelecek düşüncesi hakim bu dinlerde. Bazı göçebe toplumlar çocuk aldırmayı nüfus planlaması olarak uyguluyorlardı. Amerikanın yerlilerinde çocuk aldırma normal olarak kabul ediliyordu, Hıristiyanlığı kabul etmelerinden önce.

Yahudilik:
Antik Yahudilik çocuk aldırmayı öldürme olarak kabul ediyor, eğer hamilelik anne için bir tehlike oluşturmuyorsa. Doğmamış çocuğun insan olarak kabul edilip edilmeyeceği konusu dini kriterlere göre cevaplandırılıyor. Yaşamın nefes almakla başladığı kabul ediliyor. Döllenmiş yumurta hücresi 40.cı güne kadar su olarak kabul ediliyor. Buna rağmen çocuk aldırmak suç olarak kabul ediliyor. Gerekçe bir yaşamın sona erdirlmesinden ziyade, insan neslinin devamını sağlamak. Hamilelik kadın için bir tehlike oluşturuyorsa çocuk aldırmak yasak değil.

Hıristiyanlık:
Çocuk aldırmayı günah olarak kabul ediyor. Katolik kilisesi çocuk aldırmayı iğrenç bir suç ve adam öldürme olarak adlandırıyor. Buna rağmen çoğu protestan din adamları ve bazı katolikler eğer hamilelik kadın için ruhsal bir problem oluşturuyorsa çocuk aldrımadan yanalar. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında daha doğmamış bir kişiyi öldürmekle yaşayan bir kişiyi öldürmek arasında bir fark gözetilmiyordu. Ortaçağ Hıristiyanlığı büyük ölçüde Aristo’dan etkilenmiş. Aristo düşüncesine göre embriyon bitkisel bir ruha sahip. Bu safhayı hayvansal ruh safhası takip eder, ve üçüncü safha olarak, erkek embriyonda döllenmeden sonraki 40.cı gün, dişi embriyonda döllenmeden sonraki 90.cı günde, düşünce olanağına haiz insani bir ruh oluşur. Ortaçağ hıristiyan düşüncesine hakim olna bu görüş kendisini çocuk aldırmada da kabul ettirdi, buna göre çocuk aldırma genelde günah olarak kabul edildi. Adam öldürme suçu olarak ancak insani ruha sahip embriyonun aldrılması cezalandırıldı. Corpus Iuris Canonici’ye göre ‚eğer insani ruh daha bedene girmedi ise, çocuk aldıran katil değildir, İnsani ruh girmemiş fetüs annenin bir parçası olarak kabul ediliyordu. Hıristiyanlık’taki bu düşünce dünyevi yasaları da büyük ölçüde etkiledi. İmparator V. Karl’ın koyduğu yasalar sadece üç aylık ve ruhlu embriyonun düşürülmesini cezalandırıyordu. Ruhlu ve ruhsuz fetüs ayırımı Papa IX Pius tarafından 1869 da kaldırıldı. Kilise hukuku o zamandan beri fetüs kavramını kullanıyor ve fetüsün aldırılmasını ölüm olarak kabul ediyor. Bu düşünceye göre fetüs döllenme anından itibaren bir ruha sahiptir. Katolik kilisesi bu düşünceyi günümüzde de sürdürüyor. Genelde prostestan kiliseside de aynı düşünceyi kabul ediyor, ama bir kadının istemediği bir çocuğu dünyaya getirip ona uzun süre bakmasını kadının yaşamını büyük ölçüde etkilediğini kabul ediyor.

Müslümanlık:
Değişik görüşler var. Konu hakkında bilgi sahibi olan katılımcılardan birisinin detaylı bilgi vermesi bence daha yerinde olur.

Felsefi akımlar:
Konu hakkında günümüzde kendisinden en fazla ettirenlerin başında Peter Singer geliyor. Hayvan hakları konusundaki etik düşünceleri ile tanınan Singer öldürme konusunda hayvanlarla insanlar arasında bir ayırım yapmıyor, ve fetüsün insan olarak kabul edilip edilmiyeceği konusu üzerinde durmuyor, bir canlının öldürülmesi üzerinde duruyor genelde.
Singer şu tezleri ileri sürüyor:
· Diğerleri üzerindeki etkileri: Çocuk aldrımanın, aldıranın dışında kalan insanlar için herhangi bir olumsuz yoktur.
· Etkilenenin istek ve yararları: Fetüs ruhsal olarak gelişmediği için, herhangi bir isteği veya yararı söz konusu değildir.
· Yaşama hakkı: Singer’e göre bir haktan söz edebilmek için bir yararın söz konusu olması gerekir, bir yarar olmayınca da bir hak konusu yoktur.
· İnsani özerkliğin korunması: Fetüs herhangi bir özerkliğe sahip değildir, özerklik olmayınca korunması da söz konusu olamaz.
· Potansiyel bir yaşamın korunması: daha ortada olmayan potansiyel bir X’e yaşayan gerçek bir X’e verilen hakların verilmesi söz konusu olamaz.

Don Marquis:
Amerikalı filosof Don Marquis fetüs insan mıdır, insan değil midir türündeki klasik ayırımla bir pat durumunun söz konusu olduğunu belirtiyor. Marquis diyor ki ‚her insan kendi ölümü söz konusu olduğunda, hayır der, bundan yola çıkarak, başkasını öldürdüğümüzde bizimkine benzer bir hayatı sona erdirdiğimizi düşünmemiz gerekir‘ Bu gerekçeden yola çıkan Marquis kürtajın belirli durumlar dışında kabul edilemiyeceği sonucuna varıyor.

Kadın hareketi:
1960 lardaki gençlik hareketi ile güçlenen kadın hareketi kadının kendi otonomisini elde etme hakkından yola çıkarak ‚çocuk yapıp yapmıyacağımıza biz kendimiz karar veririz‘ düşüncesini ön plana çıkardı ve ‚karnım bana ait‘ sloganını ortaya attı. Çocuk aldırmanın belirli koşullar altında suç olmaktan çıkarılmış olması bu kadın hareketinin bir başarısı. 60 lı yıllardan önceki feminist hareket genelde kürtaja hayır düşüncesinde idi.

WHO yılda 210 Milyon kadının hamile kaldığı ve her beş kadından birisinin, 42 milyon kadının, çocuk aldırdığını belirtiyor. Bu çocuk aldırmaların 22 milyonu yasal yollardan, 20 milyonu yasal olmayan yollardan gerçekleşiyor.

Çocuk aldırmanın belirli durumlarda politik nedenlere dayandığının ve insanlık onuru ve yaşam hakkı ile ilgisi olmadığının kanıtı olarak NAZİ – Almanyasının uygulamasını gösterebiliriz. Irsi hastalıkları önlemek amacı ile çıkarılan yasaya göre, kadının rızasının olması şartı ile, hastalıklı kadınlar, doğabilecek çocuklar hastalıklı doğmasın düşüncesi ile, hamileliğin ilk altı ayında kısırlaştırılabilirdi. Uygulama bu yönde değildi ama, Naziler yaşama hakkı tanımdakları, değersiz olarak tanımladıkları yaşamı yok etmek ve üstün bir Alman ırkı oluşturmak amacı ile, kadınların rızalarına bakmaksızın, çoğunu kısrılaştırdılar.

Kaynak:turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=48609
 


Enes

Enes

Üye
yeni bir tartışma fitili ateşleniyor bu konu ile :)
 
.SeRDaR.

.SeRDaR.

Üye
şu konuları açmayın artık amma meraklısınız tartışmaya :hmmm
 
pentagram_34

pentagram_34

Üye
    Konu Sahibi
Tartışılması için falan açmadım konuyu.
Başka ülkelerde nasıl oluyormuş geçmişte nasılmış diye.
Hep kendimizi sorguluyoruz birazda başka ülkelerde neler oluyormuş diye kendime sorduğumdan.
 
DaNq3rB0y

DaNq3rB0y

Üye
kürtaja değinen rte yakında nasıl çocuk yapılır anlatcak sakın kaçırmayın
 
HaqperesT

HaqperesT

Üye
Islamda da haram. Farkli gorus dedigin sadece ilk haftalardaki aldirmanin hukmudur. Çunku cenine ruh belli bir evreden sonra verilir. Bundan sonra ruh/hayat sahibi birinin yasamini sonlandirmak elbette haram ve cinayettir.
Anne yasami tehlikeye girmesi kesinlik halinde anne tercih edilip cocuk aldirilabilir.
 
Eykul

Eykul

Üye
Senin aklinda baya soru isaretleri acmis bu konu... Dusunmen iyi birsey bazilari gibi borne degilsin galiba..
 
haydaravısyon

haydaravısyon

Üye
bosna hersek savaş sırasında 15 million kadına sırplar tarafından tecavuz edildi. tecevuze uğrayan kadınlar
nefret çocukları dünyaya geldi o kadınların kaçı kürtaj yaptırmayı düşündü



 
GuitaristBoy

GuitaristBoy

Üye
Senin aklinda baya soru isaretleri acmis bu konu... Dusunmen iyi birsey bazilari gibi borne degilsin galiba..

abla artık türkiye ile ilgili siyaset haberi izlemiyom bunaldım artık
 
Eykul

Eykul

Üye
abla artık türkiye ile ilgili siyaset haberi izlemiyom bunaldım artık

Oglum anliyorum ama yinede izlemelisin kritik bir bakis aciyla yaklasarak...

- - - Eklendi - - -

Ama burda siyaset yok ki neden oyle dedin...?
 
GuitaristBoy

GuitaristBoy

Üye
Oglum anliyorum ama yinede izlemelisin kritik bir bakis aciyla yaklasarak...

- - - Eklendi - - -

Ama burda siyaset yok ki neden oyle dedin...?

en basit şeylerden bile siyaset yapıyolar bakıyim bi arada haberlere :)
 
HaqperesT

HaqperesT

Üye
Çin bi milyardan fazlalar ve kendini belli etmesede güç siralamasinda ilk üçte hatta bazi konularda ikinci yada birinci
 
'Enver'

'Enver'

Üye
Madem bütün dinler yasaklamış üstüne yasa ile yasaklamaya ne gerek var.Sonuçta insanın hür iradesine kalmış birşey.Hem yasaklasan da bu sefer merdiven altı sağlıksız ortamlarda devam eder.
Onun yerine dizilerden hemen önce koy bi kamu spotu olsun bitsin.
 
HaqperesT

HaqperesT

Üye
Madem bütün dinler yasaklamış üstüne yasa ile yasaklamaya ne gerek var.Sonuçta insanın hür iradesine kalmış birşey.Hem yasaklasan da bu sefer merdiven altı sağlıksız ortamlarda devam eder.
Onun yerine dizilerden hemen önce koy bi kamu spotu olsun bitsin.

Cinayet insanin iradesine kalan bir şey degildir.
 
HaqperesT

HaqperesT

Üye

Kürtaj cinayet değildir.Kürtaj tercih meselesidir.Eğer cinayetse özürlü doğacak çocuğu aldırmak da cinayet o zaman.

Ozurlu de olsa cinayettir. Sen dogmus ozurlu bir bebegi oldurebilir misin? Dogmus bir bebekle saklanmis (anne karni) bir bebek arasinda ne fark var ki? Ikiside bilincsiz ve beslenmek icin anneye muhtac.
Bir cinayet yasal ve yaygin olmasi onu cinayet olmaktan cikarmaz. Allah cc katinda haksiz yere bir insani oldurmek tum insanlari oldurmek gibi gunahtir. Bu bebek olur yetiskin olur farketmez.
 
Polymath

Polymath

Üye
Bu hayatta hepimiz sınanıyoruz. Kondom denilen şeyi boşa icat etmemişler. Kürtaj her türlü cinayettir ve çok ama çok büyük günahtir. Taki zorunlu bir durum olmadiginda. Bu kürtajımızı elimizden almayın diye aglayanlar sanırım günah nedir veya cehennem nedir kelimelerini bilmiyorlar. Gün gelecek Recep Tayyip Erdoğani anlayacaklardır.
 
'Enver'

'Enver'

Üye


Ozurlu de olsa cinayettir. Sen dogmus ozurlu bir bebegi oldurebilir misin? Dogmus bir bebekle saklanmis (anne karni) bir bebek arasinda ne fark var ki? Ikiside bilincsiz ve beslenmek icin anneye muhtac.
Bir cinayet yasal ve yaygin olmasi onu cinayet olmaktan cikarmaz. Allah cc katinda haksiz yere bir insani oldurmek tum insanlari oldurmek gibi gunahtir. Bu bebek olur yetiskin olur farketmez.
Kur'an'da çocuk aldırmanın cinayet olduğuyla ilgili ayet geçiyor mu bana onu söyle.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt