eyyubiler (1174-1250)

Sponsorlu Bağlantılar

x-scarface

x-scarface

Üye
    Konu Sahibi
eyyubiler (1174-1250)
Eyyubî Devleti’nin Kuruluşu
Eyyubî Devleti, Salâhattin Eyyubî tarafından kurulmuştur. Devletin adı ise, Salâhattin’in babası Eyyub’den gelmektedir.

Azerbaycan kökenli Râvediye aşiretinin reislerinden Şazi’nin oğulları olan Eyyub ile Esedü’d-din (Şirgûh), önce Selçuklulann hizmetindeyken sonradan Musul Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi’nin hizmetine girmişlerdir.
Bağdat’ta Selçuklu ordusuyla çarpışıp yenildiği zaman kaçmasına göz yuman ve onların yardımıyla Şam’ı ele geçiren Nurettin, bu iki kardeşin yardımını unutmadı. Şam şehrinin valiliğini Eyyub’e, Humus eyaletini de Esedü’d-din’e (Şirgûh) verdi.
Eyyubî Devleti’nin kurucusu olan Salâhattin, babasının Nurettin Mahmut Zengi’nin hizmetinde olması sebebiyle, Nurettin’in sarayında yetişti.

Fatımi Devleti’nde Karışıklıklar ve Devletin Sonu
O sırada Mısır’da bulunan Fatımî halifesinin vezirleri olan Şaver ve Zirkam, birbirleriyle kıyasıya mücadeleye başlamışlardı. Azledilen vezir Şaver, Nurettin’den; yeni vezir olan Zirkam da, Kudüs’teki Haçlı kralından yardım istedi. Bu yardım isteğini iyi değerlendiren Nurettin Zengi, arada bir Müslümanlara karşı, Kudüs Hris-tiyan devletiyle birleşerek Haçlılara yardım eden Şiî Fatımî Devleti’ne, gereken dersi verecekti. Hemen komutan Şirgûh ve yeğeni Salâhattin’i yardıma gönderdi (1169).

Önce Zirkam’ı, daha sonra da Kudüs Kralı ile işbirliği yapmaya hazırlanan Şaver’i ortadan kaldıran Şirgûh, Kudüs Kralı Amor’u da yendi. Vezirlerinin baskısından bunalan, Şirgûh ve yeğenini kurtarıcı olarak gören Fatımî halifesi, Esedü’d-din Şirgûh’u kendisine vezir yaptı. İki yıl kadar vezirlik yaptıktan sonra ölen Şirgûh’ un yerine yeğeni Salâhattin vezir oldu. Çocuğu olmayan son Fatımî halifesi ölünce (1171) Salâhattin, Melikü’n Nâsr unvanıyla bağımsızlığını ilân elli. Onun bu hareketi Nurettin Zengi ile arasının açılmasına sebep oldu. Nurettin Mahmut Zengi ölünce rahatlayarak kendisini bekleyen Şiî ve Haçlı tehlikesine yöncldi (1174).
Salâhattin, önce Şiîliğin yerine Sünnîliği yerleştirip, Abbasî halifesinin adına hutbe okuttu. Hicaz ve Yemen bölgelerini ele geçirerek kardeşi Turan Şahı oraya gönderdi.
Nurettin’in ölümünden sonra yerine geçen oğlu, Halep. Fice/ire ve Diyarbakır’ı (1183), daha sonra da Musul’u (1185) alarak Atabeklere son verdi. Düzeni sağladıktan sonra Haçlılara darbe vurma hazırlığına girişti. Kudüs kralının yönettiği Haçlı ordusunu Taberiye Gölü yakınındaki Hittin kasabası civarında çok ağır bir yenilgiye uğrattı. Kudüs Kralı Kont Reynol’u ve Hristiyan ordusunun kumandanlarını esir aldı. Zaman kaybetmeden Akkâ, Savda, Kerk ve Beyrut şehirlerini aldı. Üç aylık bir kuşatmadan sonra Kudüs’ü aldı (1187). Onun bu başarıları, şöhretinin İslâm ve Hristiyan âleminde yayılmasına sebep oldu ve Eyyubî Dcvlcti’nin büyük devletler arasına girmesini sağladı.
Salâhattin Eyyubî’nin Kudüs’ü alması, Avrupa’yı yasa boğdu. Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Hristiyanlar, yeni bir Haçlı seferine giriştiler. İki yıllık bir mücadeleden sonra Akkâ’yı (1192) ve Yafa şehrini aldılar. İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişard, Alman İmparatoru Fredrik Barbaros ve Fransa Kralı Filip Ogüst’ün bütün gayretlerine ve üç yıllık kuşatmaya rağmen, Haçlılar Kudüs’ü alamadılır. En sonunda Hristiyanlar, Kudüs’ü silahsız ziyaret etmek şartı ile Salâhaitin Eyyubî ile anlaşma yapmak zorunda kaldılar.
Hedef ve siyaset olarak Selçukluların takipçisi olan Eyyubîler, geleneksel Sünnî-İslâm gayesini gerçekleştirmeye çalıştılar.
Kurulduğu andan itibaren Hristiyan Avrupa’nın boy hedefi olan ve yıkılıncaya kadar da Haçlılarla mücadele eden Eyyubî Devleti, Salâhattin’in ölümünden sonra (1193) oğullan ve yeğenleri arasında pay edildi.
4. ve 5. Haçlı Seferlerini göğüsleyen Eyyubîlcr Suriye, Elcezire, Filistin, Mısır ve Yemen kollarına ayrıldı. Devletin çok zayıflayıp parçalanmaya yüz tuttuğu bir anda 6. Haçlı seferi başladı. Haçlılara karşı çelik bir zırh gibi İslâm beldelerini koruyan Eyyubî Devleti, Mısır Eyyubî hükümdarı Turan Şah’ın, kumandanı Aybeg tarafından öldürülmesinden (1250) sonra son buldu.

Eyyubîlerde Kültür ve Medeniyet
Eyyubîlcr, pek çok konuda olduğu gibi kültür ve medeniyette de Selçukluların takipçisi oldular. Eyyubîlerin döneminde birçok medrese açıldı. Bu medreseler Selçuklu medreselerinin bir kopyası durumundaydı. Mimarî üslûplan, eğitim programları ve düzenleri arasında hemen hemen fark yoklu. Eyyubîlerin döneminde de İslâm fıkıhı ve tasavvufta çok ileri gidildi. Eyyubî Devletinin kurucusu Salâhattin gerek mimarîde, gerek edebiyatta ve gerekse dinî ilimlerde Iran Şiîliği eğilimlerine karşı Sünnîliğin koruyucusu oldu. Kendisi din âlimlerinin dostu ve koruyucusu idi. Ölünceye kadar Haçlılarla mücadele eden Salâhaitin Eyyubî, Haçlılarla mücadeleden arta kalan zamanını imar faaliyetlerine ayırdı. Kahire Kalesi’nin inşası ile Kudüs abidelerinin onarımı bunun en güzel örneğidir.
 

Benzer Konular

x-scarface
Cevap
0
Görüntüleme
682
x-scarface
x-scarface
Cevap
0
Görüntüleme
587
x-scarface
Doğuş Pertez
Cevap
0
Görüntüleme
668
Doğuş Pertez
ClubKio
Cevap
0
Görüntüleme
700
ClubKio


Üst Alt