Ben Küçükken Salaktım!!! :)))

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
    Konu Sahibi
Ben Küçükken Salaktım!!! :)))
Küçükken Salaktım

-Ben çocukken salaktım.
Edip Akbayram´ın ismini
Edi zannederdim. Yani o, benim için ´Edi Pakbayram´di.
-Ablama,
-- ´Nasıl olup da koca bir günü canin sıkılmadan
evde oturarak geçiriyorsun?´ demiştim.
-- ´Büyüyünce insanin canı sokakta oynamak istemez ki´
cevabını vermişti. Uzunca bir sure büyüyüp büyümediğimi
anlamak için kendime,
-- ´Canin sokakta oynamayı istiyor mu?´ diye sormuştum.
-Annem erkeğin cinsel organını ´pipi´, kadınınkini ´kutu´ olarak
tanımlamıştı.O zamanlar TRT´de Cenk Koray´ın sunduğu
´Tele Kutu´ diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar,
--´Hayır Cenk Bey.
Ben kutumu açmak istiyorum´ deyince koşarak odadan kaçardım.
-Sabahları kalktığımda aklimin hala yerinde olup olmadığını
anlamak için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım.
Sonuçlar doğru olunca da çok sevinirdim.
-Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT´ciler çekim için oradaydı.
Beni oynarken çektiler. Yayın günü bizim aile, jeneriğinde
gözüktüğüm çocuk programını izlemek için televizyon
başına gecti. Kendimi ekranda görünce,
--´Beni niye parkta unuttunuuuuz?´ diye gözyaşlarına boğulmuştum.
-´Geri vites´ kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya
doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
-Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının
sivri kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım.
Hala da külahların sivri kısımlarını yemem, çöpe atarım.
-Babaannem bir gün gelirse sevdiğim dizilerin olmadığı
bir gün gelsin istiyordum.
-Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de
Bizans askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim
bir şey yaptığımı sandığım için canim yansa
bile hiç sesimi çıkarmazdım.
-Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki,´Annenin erkek kardeşi´ kısmına dayımın
beş harfli ismini sığdırmaya çalışırdım.
-Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik.
O kadar hoşuma gitmişti ki, evde duvarlara, masa
örtülerine filan basmıştım.Ancak sanat merakım annemin
yeni aldığı beyaz eteğe patatesi yapıştırmamla son bulmuştu.
Hem gönlünü almak hem de el koyduğu patateslerime kavuşmak
için dahiyane bir fikirle öğretmenimin yanına gittim.
´Annem´ yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve gelerek
soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her
tarafına bastım. Sonra da annemin karsısına gectim.
Beni o halde gorunce ağlamaya başlamıştı.

-Madonna ile Maradona´yı kardeş zannederdim.
Kendi kendime,
-- ´Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı,
biri müziğin kraliçesi´ derdim.
-Birinden özür dilediğim zaman Allah´ın bana bir özür
vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen
´dilediğim özrü ´ geri alırdım.
-Kurban Bayramı´nda toplanan derilerden uçak yapıldığını
sanırdım.Uçakların diş yüzeyinin bu derilerle kaplandığı için
Türk Hava Kurumu´nun topladığını düşünüyordum.
Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde
ya da bomba patladığında,
-- ´Ayyy! Deri delindi!´derdim.
-´Gil´ diye konuşanları fakir zannederdim.
-Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği,
-- ´Sıhhatler olsun´ lafını ´Saatler olsun´ diye anlardım.
Bunun da, ´Banyoda amma çok kaldın´ gibi bir şey demek
olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm.
Annemin buna karşın niye sadece,
-- Sağol´ dediğini merak ederdim. ´ Ne kibar kadın,derdim.


Cem Yılmaz​
 
Tepkiler: Burak, Asteroid9, cnbrs56 ve 1 kişi daha
güzelmil valla
alabilrmiym bunları haydar?
 
Yarıldım buna

Haydar
 

Febris

Üye
karaoglancılık oynardık beni evire çevire döverdi
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...