Mehmet
Emekli Yönetici
Ay'a iniş Sahnesi Yalan mıydı ? 2 (resimlerle)
İnsanoğlu gerçekten de aya indi mi? Yoksa bu, Ruslardan öne geçmek isteyen ABD’nin o zamanlar yaptığı bir kandırmaca mıydı? Bu fotoğraflar gerçekten Ay’da mı çekildi, yoksa gece vakti Nevada çölünde kurulan bir sette mi?
Resimlerde birbiri ile ve fizik kuralları ile uyuşmayan birçok nokta birbiri ardına ortaya çıktı! İşte resimlerin bir bir incelemesi ve çelişkileri…
Öncelikle yukarıdaki resmi ele alalım, Ay’da ışık dünyadaki gibi atmoster olmadığı için yayılmaz, sadece ışığı düştüğü yerler aydınlanır kalan yerler ise zifiri karanlıktır. Ancak ilk bakışta normal gelen bu resimde, astronotun sağ tarafı gölgede kalmış olmasına rağmen (gölgenin açısına bakın) yine de aydınlık. Bu nasıl olabilir? Ayrıca arkada hiçbir yıldız görünmüyor, oysa Ay’ın atmosferi yok ve tüm yıldızlar açıkça görülmeli…
Soldaki resme bir bakın, sizce normal mi? Bir daha bakın, özellikle gölgelere dikkat edin. Aynı yönde olmadıklarını farkedeceksiniz. Oysa Güneş gibi çok uzak bir ışık kaynağıdan böyle bir etki olmamalı. Acababa kurulan setteki ışık kaynağını yeterince uzağa alamamış olabilirler mi?
Bu üstteki resimde ise gölgede kalan astronot tamaman karanlık olması gerekirken açıkça aydınlık görünüyor!
Üstteki resime bir bakın. Bu bayrak sizce nasıl dalgalanıyor? Ayda atmosfer olmadığına göre bayrağın sabit durması gerekmez mi? Ayrıca yine yıldız yok…
Soldaki resim hayli ilginç. Neredeyse yanyana duran iki astronotun gölgeleri arasındaki fark o kadar büyük ki. Bunun Güneş ışığıile yapmanız imkansız…
Şimdi soldaki iki resme bakın. Üsttekinde Neil Armstrong’un ayağının yerde yaptığı izi görüyorsunuz. Bu çok normal çünkü ayın yüzeyi toz ile kaplı.
Oysa hemen altındaki resimde Ay Modülünün ayağının yere batmadığını görebilirsiniz. Tonlarca ağırlıktaki modül nasıl oluyor da bir aliminyum folyo gibi havada duruyor. Hem de iniş sırasında hiç toz kalkmamış ve ayağın üstüne konmamış!
En can alıcı resim ise sondaki…
Apollo seferleri sırasıonda 30,000′in üzerinde resim çekildi. Soldaki de onlardan biri. Gayet normal bir kalkış sahnesini gösteriyor (Apollo eve dönerken).
Ama bir saçmalık var…
“Bu resmi kim çekti???”
(Belki astronotlardan biri orda kalmış ve dünyaya kart atmıştır çektiği resmi ne dersiniz)Peki 60’ların sonunda ve 70’lerin basında Dünyadaki teknolojı birikiminin ne kadar oldugunu hiç dusundunuz mu??Bu teknolojı üç insanı Dünya atmosferinden cıkarıp,yüzbinlerce km ucurduktan sonra Ay’a indirmeye yetecek derecede olabilir miydi?Belki de.
Peki,bugünkü modern camasır makilerinin sahip oldugu kapasitenin biraz daha fazlasına sahip Apollo gemisinin bilgisayarlarıyla bunu nasıl gerceklestirdiler!Kaldı ki,o zamanın bilgisayarları bir uzay gemisinin içine sıgabilecek kadar kucuk degildi.Oda buyuklugune varan boyutları vardı.
Peki,Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi(NASA),60 lı yılların teknolojısıyle,nasıl oldu da bu kadar yuksek kalitede goruntuler vefotograflar elde edebildi.
Cogu komple teorisyenlerine gore Ay’a iniş senaryoları oldukca sıkı guvenlik altında bulunan geniş bir arazi üzerine kurulu ve içerisinde gelişmiş ses ve ışık studyoları barındıran SAN BERNARDİNO yakınlarında ki NORTON HAVA ÜSSÜ ünde gercekleştirilmişti’’.......
Resimlerde birbiri ile ve fizik kuralları ile uyuşmayan birçok nokta birbiri ardına ortaya çıktı! İşte resimlerin bir bir incelemesi ve çelişkileri…
Öncelikle yukarıdaki resmi ele alalım, Ay’da ışık dünyadaki gibi atmoster olmadığı için yayılmaz, sadece ışığı düştüğü yerler aydınlanır kalan yerler ise zifiri karanlıktır. Ancak ilk bakışta normal gelen bu resimde, astronotun sağ tarafı gölgede kalmış olmasına rağmen (gölgenin açısına bakın) yine de aydınlık. Bu nasıl olabilir? Ayrıca arkada hiçbir yıldız görünmüyor, oysa Ay’ın atmosferi yok ve tüm yıldızlar açıkça görülmeli…
Soldaki resme bir bakın, sizce normal mi? Bir daha bakın, özellikle gölgelere dikkat edin. Aynı yönde olmadıklarını farkedeceksiniz. Oysa Güneş gibi çok uzak bir ışık kaynağıdan böyle bir etki olmamalı. Acababa kurulan setteki ışık kaynağını yeterince uzağa alamamış olabilirler mi?
Bu üstteki resimde ise gölgede kalan astronot tamaman karanlık olması gerekirken açıkça aydınlık görünüyor!
Üstteki resime bir bakın. Bu bayrak sizce nasıl dalgalanıyor? Ayda atmosfer olmadığına göre bayrağın sabit durması gerekmez mi? Ayrıca yine yıldız yok…
Soldaki resim hayli ilginç. Neredeyse yanyana duran iki astronotun gölgeleri arasındaki fark o kadar büyük ki. Bunun Güneş ışığıile yapmanız imkansız…
Şimdi soldaki iki resme bakın. Üsttekinde Neil Armstrong’un ayağının yerde yaptığı izi görüyorsunuz. Bu çok normal çünkü ayın yüzeyi toz ile kaplı.
Oysa hemen altındaki resimde Ay Modülünün ayağının yere batmadığını görebilirsiniz. Tonlarca ağırlıktaki modül nasıl oluyor da bir aliminyum folyo gibi havada duruyor. Hem de iniş sırasında hiç toz kalkmamış ve ayağın üstüne konmamış!
En can alıcı resim ise sondaki…
Apollo seferleri sırasıonda 30,000′in üzerinde resim çekildi. Soldaki de onlardan biri. Gayet normal bir kalkış sahnesini gösteriyor (Apollo eve dönerken).
Ama bir saçmalık var…
“Bu resmi kim çekti???”
(Belki astronotlardan biri orda kalmış ve dünyaya kart atmıştır çektiği resmi ne dersiniz)Peki 60’ların sonunda ve 70’lerin basında Dünyadaki teknolojı birikiminin ne kadar oldugunu hiç dusundunuz mu??Bu teknolojı üç insanı Dünya atmosferinden cıkarıp,yüzbinlerce km ucurduktan sonra Ay’a indirmeye yetecek derecede olabilir miydi?Belki de.
Peki,bugünkü modern camasır makilerinin sahip oldugu kapasitenin biraz daha fazlasına sahip Apollo gemisinin bilgisayarlarıyla bunu nasıl gerceklestirdiler!Kaldı ki,o zamanın bilgisayarları bir uzay gemisinin içine sıgabilecek kadar kucuk degildi.Oda buyuklugune varan boyutları vardı.
Peki,Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi(NASA),60 lı yılların teknolojısıyle,nasıl oldu da bu kadar yuksek kalitede goruntuler vefotograflar elde edebildi.
Cogu komple teorisyenlerine gore Ay’a iniş senaryoları oldukca sıkı guvenlik altında bulunan geniş bir arazi üzerine kurulu ve içerisinde gelişmiş ses ve ışık studyoları barındıran SAN BERNARDİNO yakınlarında ki NORTON HAVA ÜSSÜ ünde gercekleştirilmişti’’.......