bulutsuzgece
Üye
12 Kasım 1931 - Aşık Veysel adı ilk kez duyuluyor...
Tarih: 12 Kasım 1931. Hakimiyeti Milliye gazetesinin o günkü baskısında bir hafta önce (5-7 Kasım 1931 tarihlerinde) Sivas'ta düzenlenen Aşıklar Bayramı'nın haberi yer almaktadır. Etkinliğe o zaman henüz yalnızca Şarkışla'da tanınan Aşık Veysel de katılmıştır. Aşık Veysel katıldığı bu etkinlikte usta malı eserler seslendirmiş ve ileride kendisinin ellerinden tutacak olan Edebiyat Öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer ile tanışmıştır. Bu etkinlikle birlikte Veysel çeşitli aşıklarla tanışmış, Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi eserlerini yazmaya yönelmiş, Sivas merkezde daha çok tanınmaya başlamış ve Sivas Halk Şairlerini Koruma Derneği'nin düzenlediği çeşitli etkinlikler kapsamında yer almıştır. Cumhuriyetin 10. yılında yazdığı Gazi Destanı şiiri çok beğenilmiş ve 1934 baharında Ankara'ya yolculuk, gazete tarafından keşfedilmesi, yayınlanması ve duyurulması derken Veysel'i tüm ülkeye tanıtacak olan yıllar başlamıştır...
***
Veysel, Cumhuriyetin 10. yılında Gaziyi ve Cumhuriyeti anlatan destan niteliğinde uzunca bir şiir yazar. Şiir Milli Eğitim Müdürü ve Nahiye Müdürü tarafından da çok beğenilir. "İstersen bunu Gazi'ye gönderelim" derler. Ancak Veysel hem Gaziyi görmek hem de destanı kendisi elden vermek ister. "Gazi Destanı" adında yazdığı, bu çok beğenilen destanıyla Sivas'tan yola çıkarak arkadaşı İbrahim ile birlikte destanı Gazi'ye elden vermek üzere geze geze dağları yolları aşıp Ankara ulaşmıştır. Nisan ayının ilk günüdür. İran Şahı Ankara'ya geleceği için etrafta güvenlik önlemleri yoğunlaştırılmıştır. Veysel, ayağında çarığı, üstünde eskimiş ve yıpranmış kıyafetleriyle Gazi'yle görüştürülmek şöyle dursun, Ulus'taki çarşıya dahi alınmaz. Bunun üzerine arkadaşı İbrahim'le birlikte Hakimiyeti Milliye gazetesine giderler. Gazetedekiler Veysel'in destanını dinlerler ve çok beğenirler. Garip Veysel'in memleketine dönecek parası dahi yoktur.
Veysel'in şiiri ertesi gün gazetede yayınlanır ve devam eden bir iki gün boyunca gazetede yayınlanan ilan ve yazılarda Veysel gibi aşıklara sahip çıkılması istenir.
2 Nisan 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesinin 5. Sayfası
3 Nisan 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesinin 1. Sayfası
Ve bu yayınlar etkisini gösterir. Veysel ve arkadaşı İbrahim Mayıs 1934'te Ankara Halkevinde Sivas yöresi aşıklarının eserlerini seslendirdikleri küçük dinletiler yaparlar. Veysel adı bir daha unutulmamak üzere başta Ankara olmak üzere tüm yurtta duyulmaya başlamıştır. Veysel daha sonra yine muhtelif tarihlerde Ankara'ya gelerek arkadaşı İbrahim'le birlikte Mart-Nisan ayında Ankara Radyosunda eserler seslendirmiştir.
3 Mayıs 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesi ilanlar sayfası.
Aşık Veysel'in "Gazi Destanı" 1934 Nisan'ında Hakimiyeti Milliye gazetesinde yayınlanınca ve gazete de Veysel'e destek olunca, Aşık Veysel adı etrafta yayılmaya başlar. Veysel Ankara'da arkadaşı İbrahim'le birlikte halkevlerinde çeşitli dinleti ve konserler verir. İlerleyen yıllarda da Ankara'ya geldikçe çeşitli etkinliklerde ve Ankara Radyosu programlarında çalıp söylemeye başlar.
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Tarih: 12 Kasım 1931. Hakimiyeti Milliye gazetesinin o günkü baskısında bir hafta önce (5-7 Kasım 1931 tarihlerinde) Sivas'ta düzenlenen Aşıklar Bayramı'nın haberi yer almaktadır. Etkinliğe o zaman henüz yalnızca Şarkışla'da tanınan Aşık Veysel de katılmıştır. Aşık Veysel katıldığı bu etkinlikte usta malı eserler seslendirmiş ve ileride kendisinin ellerinden tutacak olan Edebiyat Öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer ile tanışmıştır. Bu etkinlikle birlikte Veysel çeşitli aşıklarla tanışmış, Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi eserlerini yazmaya yönelmiş, Sivas merkezde daha çok tanınmaya başlamış ve Sivas Halk Şairlerini Koruma Derneği'nin düzenlediği çeşitli etkinlikler kapsamında yer almıştır. Cumhuriyetin 10. yılında yazdığı Gazi Destanı şiiri çok beğenilmiş ve 1934 baharında Ankara'ya yolculuk, gazete tarafından keşfedilmesi, yayınlanması ve duyurulması derken Veysel'i tüm ülkeye tanıtacak olan yıllar başlamıştır...
***
Veysel, Cumhuriyetin 10. yılında Gaziyi ve Cumhuriyeti anlatan destan niteliğinde uzunca bir şiir yazar. Şiir Milli Eğitim Müdürü ve Nahiye Müdürü tarafından da çok beğenilir. "İstersen bunu Gazi'ye gönderelim" derler. Ancak Veysel hem Gaziyi görmek hem de destanı kendisi elden vermek ister. "Gazi Destanı" adında yazdığı, bu çok beğenilen destanıyla Sivas'tan yola çıkarak arkadaşı İbrahim ile birlikte destanı Gazi'ye elden vermek üzere geze geze dağları yolları aşıp Ankara ulaşmıştır. Nisan ayının ilk günüdür. İran Şahı Ankara'ya geleceği için etrafta güvenlik önlemleri yoğunlaştırılmıştır. Veysel, ayağında çarığı, üstünde eskimiş ve yıpranmış kıyafetleriyle Gazi'yle görüştürülmek şöyle dursun, Ulus'taki çarşıya dahi alınmaz. Bunun üzerine arkadaşı İbrahim'le birlikte Hakimiyeti Milliye gazetesine giderler. Gazetedekiler Veysel'in destanını dinlerler ve çok beğenirler. Garip Veysel'in memleketine dönecek parası dahi yoktur.
Veysel'in şiiri ertesi gün gazetede yayınlanır ve devam eden bir iki gün boyunca gazetede yayınlanan ilan ve yazılarda Veysel gibi aşıklara sahip çıkılması istenir.
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
2 Nisan 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesinin 5. Sayfası
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
3 Nisan 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesinin 1. Sayfası
Ve bu yayınlar etkisini gösterir. Veysel ve arkadaşı İbrahim Mayıs 1934'te Ankara Halkevinde Sivas yöresi aşıklarının eserlerini seslendirdikleri küçük dinletiler yaparlar. Veysel adı bir daha unutulmamak üzere başta Ankara olmak üzere tüm yurtta duyulmaya başlamıştır. Veysel daha sonra yine muhtelif tarihlerde Ankara'ya gelerek arkadaşı İbrahim'le birlikte Mart-Nisan ayında Ankara Radyosunda eserler seslendirmiştir.
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
3 Mayıs 1934 - Hakimiyeti Milliye Gazetesi ilanlar sayfası.
Aşık Veysel'in "Gazi Destanı" 1934 Nisan'ında Hakimiyeti Milliye gazetesinde yayınlanınca ve gazete de Veysel'e destek olunca, Aşık Veysel adı etrafta yayılmaya başlar. Veysel Ankara'da arkadaşı İbrahim'le birlikte halkevlerinde çeşitli dinleti ve konserler verir. İlerleyen yıllarda da Ankara'ya geldikçe çeşitli etkinliklerde ve Ankara Radyosu programlarında çalıp söylemeye başlar.
