jotem173
Üye
Neden Domuz Eti Yemeyiz?
Türklerin domuz eti yememesinin nedenini, “haram” diye yanıtlamayın; Türkler
İslam dinini seçmeden önce de domuz yemiyordu. Yeme-içme kültürümüze ilişkin çok
az araştırma var. Oysa yanıtını bir türlü bulamadığımız çok sorumuz var. Örneğin
Aleviler'in tavşan, Yezidiler'in ebegümeci, marul yememelerinin sebepleri nedir?
Grip salgınıyla gündeme gelen domuzun, yenilip yenilmemesi meselesine farklı bir
açıdan yaklaşalım…
Rahmetli Mustafa Ekmekçi, 1980'li yıllarda Cumhuriyet
Gazetesi'ndeki köşesinden sıklıkla domuz etinin yararlarından bahseder ve domuz
etinin yenilmesini savunurdu. Çok tepki almasına rağmen Türkiye gibi yoksulu çok
bir ülkenin mutlaka domuz besiciliği yapmasını ve ucuz domuz eti yemesi
gerektiğini yazardı.
Bugün aynı makaleleri yazmak cesaret ister hale geldi.
Bu durum bile aslında Türkiye'nin ne kadar muhafazakarlaştığını göstermiyor
mu?
Neyse…
İnsanoğlu belirli zaman ve coğrafyada bazı yiyecek ve
içeceklerden kaçındı. Bunları yasakladı. Bizim topraklarda özellikle domuza
karşı inanılmaz bir tepki var. Bunun sebebi nedir?
Semavi
dinlerinden önce
Sanıldığı gibi domuz etinin yasaklanması, Musevilik,
Müslümanlık gibi Semavi dinlerin ortaya çıkışıyla gerçekleşmedi.
Artık
biliniyor ki, çok tanrılı dini yaşayan bazı kavimlerde de domuz eti yenilmesi
yasaktı. Bırakın yemeyi bazı şehirlere (Pontus/Komana gibi) domuz sokulmasına
izin bile verilmiyordu.
Eski Mısır'da domuz değen bir kişi hemen
elbiseleriyle birlikte nehre atlayıp temizlenirdi. Domuz çobanları hiçbir
tapınağa sokulmazdı. Bunlara kız verilmezdi.
Bilindiği gibi sadece
Müslümanlar değil Yahudiler de domuz eti yemiyor. Gerek Kur'an-ı Kerim gerekse
Tevrat/Ahd-i Atik, çift tırnaklı ve geviş getiren hayvanların yenileceğini
belirtir. Bakara Suresi ve Levililer (11–7) çift tırnaklı olmasına rağmen geviş
getiremediği için domuz etinin yenilmesini haram kılmıştır.
Peki, bunun
rasyonel bir nedeni var mıydı?
Sorunun yanıtını bulmaya
çalışalım…
Neden insan sağlığı mı
Sağlık nedenleri ileri
sürülmektedir.
Domuz eti çok yağlı olduğu için sıcak iklimlerde çabucak
bozularak trişin gibi hastalıklara neden oluyordu. Hatta bazı topluluklar
domuzun cüzama bile neden olduğunu iddia etmişlerdi!
Ancak bu olasılık pek
güçlü görünmüyor. Çünkü domuz etine yasak getirildiğinde bu hastalıkların
hiçbiri bilinmiyordu bile.
Ayrıca…
Ağır yağlı yiyecekler sıcak
havalarda bazı alerjik hastalıklara, mide bozulmalarına neden olsa da, bu salt
domuz eti için geçerli olamazdı. Çünkü eti yağlı olan tek hayvan domuz değildi
kuşkusuz.
Zaten sağlık nedeniyle yenilmesi haram olsa, bu hal mutlaka kutsal
kitaplarda belirtilirdi.
Yiyecek- içeceklerin sağlık ile ilişkisini (bozulmuş
yiyeceklerin hastalıklara neden olduğu gibi bilgileri) insanoğlu daha 250–300
yıl önce öğrendi.
Sorumuzun yanıtını armaya devam edelim…
Domuzun önüne ne
gelirse yemesi de haram sayılmasına neden olarak gösteriliyor. Yediklerinden
yola çıkılarak domuzun pek temiz olmadığı ileri sürülüyor.
Bu tezin doğruluğu
tartışma götürür; çünkü birçok hayvan da (örneğin tavuk-horoz-hindi) yiyecek
konusunda domuzdan farklı değildir. Hayvanların yedikleriyle temiz oldukları
arasında pek doğru orantı yoktur.
Yani…
Özellikle halkın ileri sürdüğü
nedenler pek inandırıcı değildi.
Devam edelim; bakalım domuz etini kimler
niye yemiyor?
Mitoloji de bile var
Evet, domuzun adının kötüye çıkması
ne zaman nasıl oldu?
Bu duruma sebep olarak bir mitolojik hikayeden de
bahsediliyor:
Aşk tanrıçası Afrodit'in aşık olduğu Adonis'i domuz kılığındaki
Aras öldürmüştü.
Ve bu cinayet nedeniyle kadınlar her ilkbahar sonunda matem
tutup domuza lanet yağdırıyordu.
Bu mitolojinin sorumuza yanıt oluşturacağını
düşünmek çocukça olur.
Domuz “düşmanlığının” nedenleri arasında cinsel sebep
de vardı.
Güya dişisini kıskanmayan tek hayvandı domuz.
Domuz etini
yiyenlerin de dişisini kıskanmayacakları hurafesi hayli yaygındı.
Kuşkusuz
bunun bilimsel hiçbir açıklaması yoktu.
Bu olsa olsa tarihçi Herodotos'un
Mısırlıların neden domuz yemediklerini yazarken, “bunu açıklayan bir sebepleri
var ve ben de biliyorum, ama yakışık almaz” sözleridir.
Herodotos “ayıp”
olduğu için gerekçeyi yazmamıştı!
Günümüzde domuz eti ile cinsellik arasında
ilişki kuran uzmanlar yok değil.
Onlara göre domuz eti A vitaminini öldürüyor
ve böylece cinsel isteği azaltıyordu. Vitaminlerin bilinmesi şurada kaç yıllık
bir süreçtir. İlkel kavimler nereden bilecekti vitaminleri
filan…
Uzatmayalım…
En akla yakını neden; totemizm idi.
İnsanoğlu
soyundan geldiğini düşündüğü hayvanı totem yapıp tapıyordu. Kuşkusuz taptığını
da yiyemezdi.
Bu sebep bile sorumuzun yanıtı tam olarak
açıklamıyordu.
Belki sorumuza yanıtı, Türklerin neden domuz eti yemediğini
ortaya çıkararak verebiliriz.
Evet gelelim Türkler'in neden domuz eti
yemedikleri meselesine…
İçkiye
evet domuza hayır!
Türkler İslam öncesi dönemde de ne domuz besliyorlardı ne
de domuz eti yiyordu.
Yani Türklerin bu hayvana neredeyse nefret düzeyinde
yaklaşmalarıyla İslam'ın domuz etini haram sayması arasında pek bir ilgi
yoktu.
Öyle ki, Müslüman olmayan Uygurlar, Gagavuzlar, Yakutlarda da hala
domuz eti yenmiyor!
Üstelik hepimiz biliyoruz ki tüm Türkler eti çok
sevmektedir ve sofralarında mutlaka bulundurmaktadır. Buna rağmen domuz etine
düşmanlık niye idi acaba?
Bu domuz karşıtlığına bir örnek vermeliyim ki
mesele daha iyi anlaşılsın:
Ruslar güç kullanarak, Kazak-Kırgız halklarını
domuz beslemeye zorlamışlar; her iki halk da canlarını vermişler, yine de onca
zulme rağmen domuz besiciliği yapmamışlardır.
Yani mesele Türkler açısından
bu derece önemlidir.
İster istemez düşünüyorsunuz…
Müslüman Türkler'in
haram sayılmasına rağmen içki yasağına pek uymadıkları bilinir. Ama mesele domuz
olunca neden akan sular duruyordu?
Artık gelelim
sebebini yazmaya…
Asıl neden
Bunun birincil nedeninin totemcilik
olduğu ileri sürülüyor. Çünkü bilindiği gibi totem eti yenmiyor. Bu ancak bazı
şartlarda mümkün olabiliyor. Örneğin Mısır'da sadece dolunay zamanında ve
törenlerde yenmesi gibi.
Ancak totem küçük klanlar için geçerliydi. Geniş
alanlara yayılmış büyük kavimin bir tek domuz totemi olamazdı.
Bu nedenle
totemcilik de meseleyi tek başına açıklamaya yetmiyor.
Meselenin iktisadi
boyutu vardı:
Türkler göçebe bir toplumdu ve göçebelik domuz
yetiştiriciliğine uygun değildi. Domuz fazla yürüyebilen bir hayvan değildi. Bu
nedenle domuzların bir yerden bir yere götürülmeleri imkansızdı. Ayrıca salt
otlayarak beslenmeleri de söz konusu olamazdı.
Göçebe hayat tarzını
benimsemiş Türkler'in bu nedenle domuz beslemedikleri iddia ediliyor. Domuzu
sadece yerleşik toplumlar (Çin gibi) besliyorlardı, yiyordu!
Fakat bu tez de
Türkler'in domuza olan nefretini açıklamıyor.
Göçebe Türkler domuz
beslemeseler bile, avladıkları yaban domuzlarını niye yememişlerdi?
Demek bir
başka neden vardı.
Evet vardı.
Ve bu neden günümüzde kabul gören bir
tezdi:
Deniyor ki:
Göçebeler ile yerleşikler arasında hep nefret ilişkisi
olmuştur.
Yerleşikler, göçebeleri vahşi, barbar, haydut olarak
görmüşlerdir.
Göçebeler de evlerinde, dükkanlarında oturan yerleşikleri hiç
sevmemişlerdir. Onlara “yatuk” tembel diyorlardı. Yani aralarında nefret
ilişkisi vardı.
Göçebeler, yerleşiklerin her şeyinden nefret
ediyordu.
İşte domuzdan nefret etmelerinin nedeni buydu.
Domuz
yerleşiklerin hayvanıydı ve göçebeler yerleşiklerin hayvanından da nefret
ediyorlardı.
Zaten bunca hurafeyi çıkarmalarının nedeni de buydu.
Bundan
istinaden Göktanrı dininde de domuz etinin yenmesi yasaklanmıştır.
İslam dinini seçmeden önce de domuz yemiyordu. Yeme-içme kültürümüze ilişkin çok
az araştırma var. Oysa yanıtını bir türlü bulamadığımız çok sorumuz var. Örneğin
Aleviler'in tavşan, Yezidiler'in ebegümeci, marul yememelerinin sebepleri nedir?
Grip salgınıyla gündeme gelen domuzun, yenilip yenilmemesi meselesine farklı bir
açıdan yaklaşalım…
Rahmetli Mustafa Ekmekçi, 1980'li yıllarda Cumhuriyet
Gazetesi'ndeki köşesinden sıklıkla domuz etinin yararlarından bahseder ve domuz
etinin yenilmesini savunurdu. Çok tepki almasına rağmen Türkiye gibi yoksulu çok
bir ülkenin mutlaka domuz besiciliği yapmasını ve ucuz domuz eti yemesi
gerektiğini yazardı.
Bugün aynı makaleleri yazmak cesaret ister hale geldi.
Bu durum bile aslında Türkiye'nin ne kadar muhafazakarlaştığını göstermiyor
mu?
Neyse…
İnsanoğlu belirli zaman ve coğrafyada bazı yiyecek ve
içeceklerden kaçındı. Bunları yasakladı. Bizim topraklarda özellikle domuza
karşı inanılmaz bir tepki var. Bunun sebebi nedir?
Semavi
dinlerinden önce
Sanıldığı gibi domuz etinin yasaklanması, Musevilik,
Müslümanlık gibi Semavi dinlerin ortaya çıkışıyla gerçekleşmedi.
Artık
biliniyor ki, çok tanrılı dini yaşayan bazı kavimlerde de domuz eti yenilmesi
yasaktı. Bırakın yemeyi bazı şehirlere (Pontus/Komana gibi) domuz sokulmasına
izin bile verilmiyordu.
Eski Mısır'da domuz değen bir kişi hemen
elbiseleriyle birlikte nehre atlayıp temizlenirdi. Domuz çobanları hiçbir
tapınağa sokulmazdı. Bunlara kız verilmezdi.
Bilindiği gibi sadece
Müslümanlar değil Yahudiler de domuz eti yemiyor. Gerek Kur'an-ı Kerim gerekse
Tevrat/Ahd-i Atik, çift tırnaklı ve geviş getiren hayvanların yenileceğini
belirtir. Bakara Suresi ve Levililer (11–7) çift tırnaklı olmasına rağmen geviş
getiremediği için domuz etinin yenilmesini haram kılmıştır.
Peki, bunun
rasyonel bir nedeni var mıydı?
Sorunun yanıtını bulmaya
çalışalım…
Neden insan sağlığı mı
Sağlık nedenleri ileri
sürülmektedir.
Domuz eti çok yağlı olduğu için sıcak iklimlerde çabucak
bozularak trişin gibi hastalıklara neden oluyordu. Hatta bazı topluluklar
domuzun cüzama bile neden olduğunu iddia etmişlerdi!
Ancak bu olasılık pek
güçlü görünmüyor. Çünkü domuz etine yasak getirildiğinde bu hastalıkların
hiçbiri bilinmiyordu bile.
Ayrıca…
Ağır yağlı yiyecekler sıcak
havalarda bazı alerjik hastalıklara, mide bozulmalarına neden olsa da, bu salt
domuz eti için geçerli olamazdı. Çünkü eti yağlı olan tek hayvan domuz değildi
kuşkusuz.
Zaten sağlık nedeniyle yenilmesi haram olsa, bu hal mutlaka kutsal
kitaplarda belirtilirdi.
Yiyecek- içeceklerin sağlık ile ilişkisini (bozulmuş
yiyeceklerin hastalıklara neden olduğu gibi bilgileri) insanoğlu daha 250–300
yıl önce öğrendi.
Sorumuzun yanıtını armaya devam edelim…
Domuzun önüne ne
gelirse yemesi de haram sayılmasına neden olarak gösteriliyor. Yediklerinden
yola çıkılarak domuzun pek temiz olmadığı ileri sürülüyor.
Bu tezin doğruluğu
tartışma götürür; çünkü birçok hayvan da (örneğin tavuk-horoz-hindi) yiyecek
konusunda domuzdan farklı değildir. Hayvanların yedikleriyle temiz oldukları
arasında pek doğru orantı yoktur.
Yani…
Özellikle halkın ileri sürdüğü
nedenler pek inandırıcı değildi.
Devam edelim; bakalım domuz etini kimler
niye yemiyor?
Mitoloji de bile var
Evet, domuzun adının kötüye çıkması
ne zaman nasıl oldu?
Bu duruma sebep olarak bir mitolojik hikayeden de
bahsediliyor:
Aşk tanrıçası Afrodit'in aşık olduğu Adonis'i domuz kılığındaki
Aras öldürmüştü.
Ve bu cinayet nedeniyle kadınlar her ilkbahar sonunda matem
tutup domuza lanet yağdırıyordu.
Bu mitolojinin sorumuza yanıt oluşturacağını
düşünmek çocukça olur.
Domuz “düşmanlığının” nedenleri arasında cinsel sebep
de vardı.
Güya dişisini kıskanmayan tek hayvandı domuz.
Domuz etini
yiyenlerin de dişisini kıskanmayacakları hurafesi hayli yaygındı.
Kuşkusuz
bunun bilimsel hiçbir açıklaması yoktu.
Bu olsa olsa tarihçi Herodotos'un
Mısırlıların neden domuz yemediklerini yazarken, “bunu açıklayan bir sebepleri
var ve ben de biliyorum, ama yakışık almaz” sözleridir.
Herodotos “ayıp”
olduğu için gerekçeyi yazmamıştı!
Günümüzde domuz eti ile cinsellik arasında
ilişki kuran uzmanlar yok değil.
Onlara göre domuz eti A vitaminini öldürüyor
ve böylece cinsel isteği azaltıyordu. Vitaminlerin bilinmesi şurada kaç yıllık
bir süreçtir. İlkel kavimler nereden bilecekti vitaminleri
filan…
Uzatmayalım…
En akla yakını neden; totemizm idi.
İnsanoğlu
soyundan geldiğini düşündüğü hayvanı totem yapıp tapıyordu. Kuşkusuz taptığını
da yiyemezdi.
Bu sebep bile sorumuzun yanıtı tam olarak
açıklamıyordu.
Belki sorumuza yanıtı, Türklerin neden domuz eti yemediğini
ortaya çıkararak verebiliriz.
Evet gelelim Türkler'in neden domuz eti
yemedikleri meselesine…
İçkiye
evet domuza hayır!
Türkler İslam öncesi dönemde de ne domuz besliyorlardı ne
de domuz eti yiyordu.
Yani Türklerin bu hayvana neredeyse nefret düzeyinde
yaklaşmalarıyla İslam'ın domuz etini haram sayması arasında pek bir ilgi
yoktu.
Öyle ki, Müslüman olmayan Uygurlar, Gagavuzlar, Yakutlarda da hala
domuz eti yenmiyor!
Üstelik hepimiz biliyoruz ki tüm Türkler eti çok
sevmektedir ve sofralarında mutlaka bulundurmaktadır. Buna rağmen domuz etine
düşmanlık niye idi acaba?
Bu domuz karşıtlığına bir örnek vermeliyim ki
mesele daha iyi anlaşılsın:
Ruslar güç kullanarak, Kazak-Kırgız halklarını
domuz beslemeye zorlamışlar; her iki halk da canlarını vermişler, yine de onca
zulme rağmen domuz besiciliği yapmamışlardır.
Yani mesele Türkler açısından
bu derece önemlidir.
İster istemez düşünüyorsunuz…
Müslüman Türkler'in
haram sayılmasına rağmen içki yasağına pek uymadıkları bilinir. Ama mesele domuz
olunca neden akan sular duruyordu?
Artık gelelim
sebebini yazmaya…
Asıl neden
Bunun birincil nedeninin totemcilik
olduğu ileri sürülüyor. Çünkü bilindiği gibi totem eti yenmiyor. Bu ancak bazı
şartlarda mümkün olabiliyor. Örneğin Mısır'da sadece dolunay zamanında ve
törenlerde yenmesi gibi.
Ancak totem küçük klanlar için geçerliydi. Geniş
alanlara yayılmış büyük kavimin bir tek domuz totemi olamazdı.
Bu nedenle
totemcilik de meseleyi tek başına açıklamaya yetmiyor.
Meselenin iktisadi
boyutu vardı:
Türkler göçebe bir toplumdu ve göçebelik domuz
yetiştiriciliğine uygun değildi. Domuz fazla yürüyebilen bir hayvan değildi. Bu
nedenle domuzların bir yerden bir yere götürülmeleri imkansızdı. Ayrıca salt
otlayarak beslenmeleri de söz konusu olamazdı.
Göçebe hayat tarzını
benimsemiş Türkler'in bu nedenle domuz beslemedikleri iddia ediliyor. Domuzu
sadece yerleşik toplumlar (Çin gibi) besliyorlardı, yiyordu!
Fakat bu tez de
Türkler'in domuza olan nefretini açıklamıyor.
Göçebe Türkler domuz
beslemeseler bile, avladıkları yaban domuzlarını niye yememişlerdi?
Demek bir
başka neden vardı.
Evet vardı.
Ve bu neden günümüzde kabul gören bir
tezdi:
Deniyor ki:
Göçebeler ile yerleşikler arasında hep nefret ilişkisi
olmuştur.
Yerleşikler, göçebeleri vahşi, barbar, haydut olarak
görmüşlerdir.
Göçebeler de evlerinde, dükkanlarında oturan yerleşikleri hiç
sevmemişlerdir. Onlara “yatuk” tembel diyorlardı. Yani aralarında nefret
ilişkisi vardı.
Göçebeler, yerleşiklerin her şeyinden nefret
ediyordu.
İşte domuzdan nefret etmelerinin nedeni buydu.
Domuz
yerleşiklerin hayvanıydı ve göçebeler yerleşiklerin hayvanından da nefret
ediyorlardı.
Zaten bunca hurafeyi çıkarmalarının nedeni de buydu.
Bundan
istinaden Göktanrı dininde de domuz etinin yenmesi yasaklanmıştır.