|SEÇKiN|
Üye
Merhamet Mektubu
Rahman ve Rahim’den Uzaklaşan İnsanoğluna...
Bir mektup yazmak insanoğluna... Yani kendimize... Ellerimize, dillerimize, gözlerimize, dimağımıza, kalblerimize...
Milyarlarca mektup...
Kan dökücü hale geldik, fesad çıkarıcı...
Savaş araçları geliştirdik milyarlarca hemcinsimizi saniyeler içinde buharlaştıracak, hak ile yeksan edecek kadar... Birbirimizin kurdu olduk.
Her yerde savaş var... Bize güzellikleri “akletmek” için verilen aklı savaş aletlerini daha öldürücü, daha kitlevi halde yokedici hale getirmek için kullanıyoruz. 772 milyar dolar... Bu, bir yılda Firavunca tutkular adına birbirimizi yoketmek için silahlanmaya ayırdığımız para... Öldür! Öldür! Bu, insan soyunun kullandığı evrensel slogan oldu...
Aklımızı ekini ve nesli mahvetmek için çalıştırmaya başladık. Göklere fesat taşıdık, yerlere fesat taşıdık. Hiçbir zaman doymamacasına göğü tüketiyoruz, yeri tüketiyoruz.
Açlarımız var kıta kıta... 800 milyon... 300 milyonu çocuk. Günde 24 bin insan açlıktan ölüyor. Nasıl, insanoğlu olarak övünebilir miyiz? Bebeler aç sineklerin yiyeceği oldu, biz tok sabahlayabiliyoruz, hatta tokluk, “yiyin efendiler yiyin” felsefesi, hastalık haline gelip, bizi mahvedecek boyutlara ulaşabiliyor. Kimilerimiz açlıktan kurtulmak için çırpınıyoruz, kimilerimiz aşırı tokluğun getirdiği hastalıklardan...
Bak insanoğlu bak Afrika'ya... O sensin... Nerede olursan ol, nasıl yaşarsan yaşa...
Kadınlarımıza zulmediyoruz... Çocuklarımız eziliyor ayaklarımız altında... İnsanlarla böcekler arasında haysiyet açısından fark kalmadı, kendini güçlü hisseden nezdinde güçsüz olunca...
Biz Yaratan'ın “insan” diye, “mükerrem” diye, “en güzel yaratılış” içinde “bir yüce emaneti taşımaya layık” diye yarattığı insan mıyız?
Karıştı her şey, acaba Yaratıcı'nın “hayvandan daha aşağı düşmek” diye işaret ettiği varlık kimdi? Nasıl düşerdi insan, hayvanlığın alt katmanlarına? Nasıl bir böcek, insandan daha öne geçerdi Yaratıcı katında? İnsan ne hale gelmeliydi bunun için?
Şu, 12 yaşında uyuşturucu komasında kıvranan kim? Şu, uyuşturucudan milyar dolarlar üreten kim?
Şu , rahmindeki çocuğu kazıtan kim? Rahman'ın rahmetinden bir katre taşıması beklenen anne mi?
Şu rahimdeki çocuklara bıçak vuran kim? Ellerinde şifa taşıması beklenen tabib mi?
Bir bomba koy, eller, ayaklar havada uçuşsun... Kör bir bomba... Önüne kim çıkarsa yokeden... Bir bomba at, binlerce göz sönsün, yürek sussun... Kör bir bomba... Önüne kim çıkarsa... Savaş olsun, terör olsun...
Kana doymayan bir varlık! İnsan bu mu?
Bir mektup yazmak...
İnsanoğluna...
Merhamet mektubu...
“Bismillahirrahmanirrahim...
diye başlayarak...
“Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla...”
Yüreğine “Rahman”dan iz düşmedi mi ey insan, “Rahim”den bir ışık yansımadı mı?
O öğretti sana Lafza-i Celalini “Rahman” ve “Rahim” gibi sonsuz rahmet yağmurları lutfeden isimleriyle birlikte okumayı.
Yaratan'ın kutlu Kitabını “Rahman”ı ve “Rahim”i anarak oku
Hayatı “Rahman”ı ve “Rahim”i anarak yaşa, unutma “Rahman” ve “Rahim”i... Su içerken, yemek yerken, adım atarken, yatarken, kalkarken, bir işe, her işe başlarken... Yüreğini yıka “Bismillahirrahmanirrahim” çağlayanında...
“Rahman” yarattı seni...(1)
Varlığın “Rahman”ın halikıyyetinin eseri...
Nasıl koparsın Rahman'dan?
“ALLAH rahmeti yazdı kendisine...”(2) Rahmeti ahlak edindi. Bütün varlıkları rahmetiyle yarattı ve bütün hadiselerin cereyanı O'nun rahmet satırları oldu. ALLAH ile yarattıkları arasındaki yaratma ve Rab'lık nisbeti, ALLAH tarafından evvelen ve bizzat gelen rahmetten ibaret oldu.(3)
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır”(4) dedi.
Rahmet eserisin sen. Baktığın her şeyde rahmeti görebilirsin, çünkü Yaratan'ın rahmeti sindi her şeye... Gökten yağan rahmet oldu, yerdeki çiçekler rahmetle gülümsedi sana...
“Ben zulmü kendime haram kılmışımdır. Onu sizin aranızda da haram kıldım” dedi seni yaratan(5)
Yaratan'ın sevgisinden kopmak pahasına rahmetten nasıl uzaklaşır, zulmü nasıl ahlak edinirsin ey insanoğlu?
O'nun sana gönderdiği son elçi, son önder “alemlere rahmet olarak gönderildi.”(6)
O (s.a.) rahmet terbiyesi verdi sana. Yüreğini O'ndan koparmadan nasıl uzaklaşırsın rahmet ikliminden? Nerelerdesin?
Rahman'dan koptun, O'nun rahmet peygamberinden koptun, kim tuttu senin ellerinden, kim geçirdi seni zulüm çarklarından, kime kaptırdın yüreğini?
O, sALLAHü aleyhi ve sellem:
“İnsana acımayana ALLAH rahmet etmez” dedi.
“Rahmet etmeyene rahmet olunmaz” dedi.
“Yerdekilere merhamet edin ki gökteki de size rahmet etsin.” dedi.
“Küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir” dedi.
Kimdensin ey insanoğlu?
Bütün işi gücü bırakıp, Rabbin rahmetinin yolunu kesmek için çabalamak mı senin görevin?
Yeryüzünü kasıp kavuran, gökleri bile istila etmeye yönelen rahmetsizlik neyin eseri, bir düşün!
“İnsanların bizzat kendi elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde çürüme ve bozulma (fesad) başladı”(7) diyor Yaratan...
Firavun var fesat timsali olarak, Karun var, Lut kavmi var, Nuh kavmi var, Ad, Semud var... Bu ilahi kelam, gözlerimizi 21'inci yüzyıla çevirsin ve göstersin bize...
Çürümeyi, bozulmayı görüyoruz işte. Fesat insanoğlunun boğazına kadar dayanmış durumda...
Cahiliye insanı, açlık korkusu ya da bir garip utançla kız çocuklarını öldürürdü, 2000'lerin insanı, çok okumuş, çok bilmiş insan, ana rahmindeyken katlediyor çocuklarını... Ondan sonra klonlamayla çocuk üretmeye kalkıyor. 7'inci asırda bütün savaşlarda ölen insan sayısı Nagazaki'de ölenlerin on binde biri bile olmaz. Bir düğmeye bas, yüz bin insan 15 saniyede buharlaşsın...
Vahşetin bütün araçlarını geliştirdi insan. Ölümün en akıl almazına imza atabilecek bir yetkinliğe ulaştı... Rahman'dan uzaklaşınca... ALLAH'ın rahmet iklimine yabancılaşınca...
..........
Tut kudret elinden Rahman'ın ey insanoğlu...
Ver yüreğini “Rahmet Peygamberi”nin avucuna ey yüreği rahmete susamış insan!
Kulak ver kutlu Kitabın rahmet çağrısına...
Sarıl, tutun, yapış Rahmet Peygamberi'nin izinde dokunmuş merhamet timsali ALLAH dostlarına...
Yeniden başla hayata...
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla...
Yeryüzünde yeniden bir rahmet iklimi oluşsun...
Dipnotlar: 1) Rahman Suresi, 3. 2) En'am Suresi, 12, 54. 3) Elmalı, Hak Dini Kur'an Dili, c.3, s. 1886. 4) Araf Suresi, 156.5) Müslim, Birr, 55. 6) Enbiya Suresi, 107. 7) Rum Suresi, 41.
Bir mektup yazmak insanoğluna... Yani kendimize... Ellerimize, dillerimize, gözlerimize, dimağımıza, kalblerimize...
Milyarlarca mektup...
Kan dökücü hale geldik, fesad çıkarıcı...
Savaş araçları geliştirdik milyarlarca hemcinsimizi saniyeler içinde buharlaştıracak, hak ile yeksan edecek kadar... Birbirimizin kurdu olduk.
Her yerde savaş var... Bize güzellikleri “akletmek” için verilen aklı savaş aletlerini daha öldürücü, daha kitlevi halde yokedici hale getirmek için kullanıyoruz. 772 milyar dolar... Bu, bir yılda Firavunca tutkular adına birbirimizi yoketmek için silahlanmaya ayırdığımız para... Öldür! Öldür! Bu, insan soyunun kullandığı evrensel slogan oldu...
Aklımızı ekini ve nesli mahvetmek için çalıştırmaya başladık. Göklere fesat taşıdık, yerlere fesat taşıdık. Hiçbir zaman doymamacasına göğü tüketiyoruz, yeri tüketiyoruz.
Açlarımız var kıta kıta... 800 milyon... 300 milyonu çocuk. Günde 24 bin insan açlıktan ölüyor. Nasıl, insanoğlu olarak övünebilir miyiz? Bebeler aç sineklerin yiyeceği oldu, biz tok sabahlayabiliyoruz, hatta tokluk, “yiyin efendiler yiyin” felsefesi, hastalık haline gelip, bizi mahvedecek boyutlara ulaşabiliyor. Kimilerimiz açlıktan kurtulmak için çırpınıyoruz, kimilerimiz aşırı tokluğun getirdiği hastalıklardan...
Bak insanoğlu bak Afrika'ya... O sensin... Nerede olursan ol, nasıl yaşarsan yaşa...
Kadınlarımıza zulmediyoruz... Çocuklarımız eziliyor ayaklarımız altında... İnsanlarla böcekler arasında haysiyet açısından fark kalmadı, kendini güçlü hisseden nezdinde güçsüz olunca...
Biz Yaratan'ın “insan” diye, “mükerrem” diye, “en güzel yaratılış” içinde “bir yüce emaneti taşımaya layık” diye yarattığı insan mıyız?
Karıştı her şey, acaba Yaratıcı'nın “hayvandan daha aşağı düşmek” diye işaret ettiği varlık kimdi? Nasıl düşerdi insan, hayvanlığın alt katmanlarına? Nasıl bir böcek, insandan daha öne geçerdi Yaratıcı katında? İnsan ne hale gelmeliydi bunun için?
Şu, 12 yaşında uyuşturucu komasında kıvranan kim? Şu, uyuşturucudan milyar dolarlar üreten kim?
Şu , rahmindeki çocuğu kazıtan kim? Rahman'ın rahmetinden bir katre taşıması beklenen anne mi?
Şu rahimdeki çocuklara bıçak vuran kim? Ellerinde şifa taşıması beklenen tabib mi?
Bir bomba koy, eller, ayaklar havada uçuşsun... Kör bir bomba... Önüne kim çıkarsa yokeden... Bir bomba at, binlerce göz sönsün, yürek sussun... Kör bir bomba... Önüne kim çıkarsa... Savaş olsun, terör olsun...
Kana doymayan bir varlık! İnsan bu mu?
Bir mektup yazmak...
İnsanoğluna...
Merhamet mektubu...
“Bismillahirrahmanirrahim...
diye başlayarak...
“Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla...”
Yüreğine “Rahman”dan iz düşmedi mi ey insan, “Rahim”den bir ışık yansımadı mı?
O öğretti sana Lafza-i Celalini “Rahman” ve “Rahim” gibi sonsuz rahmet yağmurları lutfeden isimleriyle birlikte okumayı.
Yaratan'ın kutlu Kitabını “Rahman”ı ve “Rahim”i anarak oku
Hayatı “Rahman”ı ve “Rahim”i anarak yaşa, unutma “Rahman” ve “Rahim”i... Su içerken, yemek yerken, adım atarken, yatarken, kalkarken, bir işe, her işe başlarken... Yüreğini yıka “Bismillahirrahmanirrahim” çağlayanında...
“Rahman” yarattı seni...(1)
Varlığın “Rahman”ın halikıyyetinin eseri...
Nasıl koparsın Rahman'dan?
“ALLAH rahmeti yazdı kendisine...”(2) Rahmeti ahlak edindi. Bütün varlıkları rahmetiyle yarattı ve bütün hadiselerin cereyanı O'nun rahmet satırları oldu. ALLAH ile yarattıkları arasındaki yaratma ve Rab'lık nisbeti, ALLAH tarafından evvelen ve bizzat gelen rahmetten ibaret oldu.(3)
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır”(4) dedi.
Rahmet eserisin sen. Baktığın her şeyde rahmeti görebilirsin, çünkü Yaratan'ın rahmeti sindi her şeye... Gökten yağan rahmet oldu, yerdeki çiçekler rahmetle gülümsedi sana...
“Ben zulmü kendime haram kılmışımdır. Onu sizin aranızda da haram kıldım” dedi seni yaratan(5)
Yaratan'ın sevgisinden kopmak pahasına rahmetten nasıl uzaklaşır, zulmü nasıl ahlak edinirsin ey insanoğlu?
O'nun sana gönderdiği son elçi, son önder “alemlere rahmet olarak gönderildi.”(6)
O (s.a.) rahmet terbiyesi verdi sana. Yüreğini O'ndan koparmadan nasıl uzaklaşırsın rahmet ikliminden? Nerelerdesin?
Rahman'dan koptun, O'nun rahmet peygamberinden koptun, kim tuttu senin ellerinden, kim geçirdi seni zulüm çarklarından, kime kaptırdın yüreğini?
O, sALLAHü aleyhi ve sellem:
“İnsana acımayana ALLAH rahmet etmez” dedi.
“Rahmet etmeyene rahmet olunmaz” dedi.
“Yerdekilere merhamet edin ki gökteki de size rahmet etsin.” dedi.
“Küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir” dedi.
Kimdensin ey insanoğlu?
Bütün işi gücü bırakıp, Rabbin rahmetinin yolunu kesmek için çabalamak mı senin görevin?
Yeryüzünü kasıp kavuran, gökleri bile istila etmeye yönelen rahmetsizlik neyin eseri, bir düşün!
“İnsanların bizzat kendi elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde çürüme ve bozulma (fesad) başladı”(7) diyor Yaratan...
Firavun var fesat timsali olarak, Karun var, Lut kavmi var, Nuh kavmi var, Ad, Semud var... Bu ilahi kelam, gözlerimizi 21'inci yüzyıla çevirsin ve göstersin bize...
Çürümeyi, bozulmayı görüyoruz işte. Fesat insanoğlunun boğazına kadar dayanmış durumda...
Cahiliye insanı, açlık korkusu ya da bir garip utançla kız çocuklarını öldürürdü, 2000'lerin insanı, çok okumuş, çok bilmiş insan, ana rahmindeyken katlediyor çocuklarını... Ondan sonra klonlamayla çocuk üretmeye kalkıyor. 7'inci asırda bütün savaşlarda ölen insan sayısı Nagazaki'de ölenlerin on binde biri bile olmaz. Bir düğmeye bas, yüz bin insan 15 saniyede buharlaşsın...
Vahşetin bütün araçlarını geliştirdi insan. Ölümün en akıl almazına imza atabilecek bir yetkinliğe ulaştı... Rahman'dan uzaklaşınca... ALLAH'ın rahmet iklimine yabancılaşınca...
..........
Tut kudret elinden Rahman'ın ey insanoğlu...
Ver yüreğini “Rahmet Peygamberi”nin avucuna ey yüreği rahmete susamış insan!
Kulak ver kutlu Kitabın rahmet çağrısına...
Sarıl, tutun, yapış Rahmet Peygamberi'nin izinde dokunmuş merhamet timsali ALLAH dostlarına...
Yeniden başla hayata...
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla...
Yeryüzünde yeniden bir rahmet iklimi oluşsun...
Dipnotlar: 1) Rahman Suresi, 3. 2) En'am Suresi, 12, 54. 3) Elmalı, Hak Dini Kur'an Dili, c.3, s. 1886. 4) Araf Suresi, 156.5) Müslim, Birr, 55. 6) Enbiya Suresi, 107. 7) Rum Suresi, 41.
Ahmet TAŞGETİREN