ocu77
Üye
ibret alınacak 2 hikaye
1.
>> > > >
>> > > > Osman Efendi bir sabah müthiş bir başağrısıyla uyanır.
>> > > > İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
>> > > > Doktor çağrılır.Doktor muayene eder, ağrı kesiciler
>> > > > verir, gider.
>> > > >
>> > > > Lakin Osman Efendi'nin başağrısı artarak sürer.
>> > > > Üstüne üstlük başağrısı yanısıra gözleri de yaşarmaya
>> > > > başlar. Baska doktorlar çağrılır...
>> > > >
>> > > > Osman Efendi Uşak'ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı
>> > > > kesene hazine vaadeder. Doktorların hiçbiri ağrıyı
>> > > > durduramadığı gibi sebebini de bulamaz.
>> > > > Ev halkı birbirine karışır, başağrısından geceleri
>> > > > uyuyamayan Osman Efendi'yi İstanbul'a götürmeye karar
>> > > > verirler.
>> > > > İstanbul'da en iyi doktorlar seferber olur.
>> > > > Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır...
>> > > > Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa
>> > > > dayanması gittikçe zorlaşan başağrısı ve gözyaşlari
>> > > > hayatı çekilmez hale getirmiştir.
>> > > > Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu
>> > > > defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde
>> > > > Amerika değil İsvicre moda, Zürih'e gidilir.Haftalarca
>> > > > hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon
>> > > > yapar, testler tekrarlanır. Sonuç: Efendi'ye teşhis
>> > > > konulamaz.
>> > > >
>> > > > Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi'ye ağrı kesici
>> > > > iğneler verilir, altmışlarını süren adamın ülkesine
>> > > > dönüp "dinlenmesi", daha doğrusu son günlerini evinde
>> > > > geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile
>> > > > perişan. "Kader" denilir, Uşak'a dönülür.
>> > > >
>> > > > Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı
>> > > > kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
>> > > > Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi'nin
>> > > > eski berberi "Berber Mehmet" cağrılır. Berber yataktan
>> > > > kalkamayan Osman Efendi'yi traş ederken, adamcağız
>> > > > derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
>> > > > Berber Mehmet bir an düşünür.
>> > > > "Beyim" der,
>> > > > "Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?"
>> > > > " Bir bakar, "Hah işte" der "Kıl dönmüş."
>> > > > Osman Efendi'nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın
>> > > > çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.
>> > > >
>> > > > Ev halkı Osman Efendi'nin köyü ayağa kaldıran
>> > > > çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman
>> > > > Efendi'nin elinden zor alınır ve cımbızın
>> > > > ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
>> > > > Osman Efendi'nin kanayan burnuna pansumanlar yapılır,
>> > > > kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına
>> > > > yatırılır. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat
>>bir
>> > > > uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması
>> > > > geçmiştir.Başağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen
>> > > > kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz
>> > > > ızdıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman
>> > > > keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabilecegi kimsenin
>> > > > aklına gelmemiştir.
>> > > > Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet'i
>> > > > çağırtır ve ona bir servet bağışlar.
>> > > > Şimdi bu gerçek hikayeyi niye anlattık?
>> > > >
>> > > > 1. Berber Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.
>> > > >
>> > > > 2. Bazen büyük sorunların cok basit çözümleri olur.
>> > > >
>> > > > 3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.
>> > > >
2.
>> > > >
>> > > > Osman Efendi bir sabah müthiş bir başağrısıyla uyanır.
>> > > > İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
>> > > > Doktor çağrılır.Doktor muayene eder, ağrı kesiciler
>> > > > verir, gider.
>> > > >
>> > > > Lakin Osman Efendi'nin başağrısı artarak sürer.
>> > > > Üstüne üstlük başağrısı yanısıra gözleri de yaşarmaya
>> > > > başlar. Baska doktorlar çağrılır...
>> > > >
>> > > > Osman Efendi Uşak'ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı
>> > > > kesene hazine vaadeder. Doktorların hiçbiri ağrıyı
>> > > > durduramadığı gibi sebebini de bulamaz.
>> > > > Ev halkı birbirine karışır, başağrısından geceleri
>> > > > uyuyamayan Osman Efendi'yi İstanbul'a götürmeye karar
>> > > > verirler.
>> > > > İstanbul'da en iyi doktorlar seferber olur.
>> > > > Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır...
>> > > > Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa
>> > > > dayanması gittikçe zorlaşan başağrısı ve gözyaşlari
>> > > > hayatı çekilmez hale getirmiştir.
>> > > > Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu
>> > > > defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde
>> > > > Amerika değil İsvicre moda, Zürih'e gidilir.Haftalarca
>> > > > hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon
>> > > > yapar, testler tekrarlanır. Sonuç: Efendi'ye teşhis
>> > > > konulamaz.
>> > > >
>> > > > Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi'ye ağrı kesici
>> > > > iğneler verilir, altmışlarını süren adamın ülkesine
>> > > > dönüp "dinlenmesi", daha doğrusu son günlerini evinde
>> > > > geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile
>> > > > perişan. "Kader" denilir, Uşak'a dönülür.
>> > > >
>> > > > Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı
>> > > > kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
>> > > > Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi'nin
>> > > > eski berberi "Berber Mehmet" cağrılır. Berber yataktan
>> > > > kalkamayan Osman Efendi'yi traş ederken, adamcağız
>> > > > derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
>> > > > Berber Mehmet bir an düşünür.
>> > > > "Beyim" der,
>> > > > "Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?"
>> > > > " Bir bakar, "Hah işte" der "Kıl dönmüş."
>> > > > Osman Efendi'nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın
>> > > > çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.
>> > > >
>> > > > Ev halkı Osman Efendi'nin köyü ayağa kaldıran
>> > > > çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman
>> > > > Efendi'nin elinden zor alınır ve cımbızın
>> > > > ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
>> > > > Osman Efendi'nin kanayan burnuna pansumanlar yapılır,
>> > > > kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına
>> > > > yatırılır. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat
>>bir
>> > > > uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması
>> > > > geçmiştir.Başağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen
>> > > > kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz
>> > > > ızdıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman
>> > > > keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabilecegi kimsenin
>> > > > aklına gelmemiştir.
>> > > > Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet'i
>> > > > çağırtır ve ona bir servet bağışlar.
>> > > > Şimdi bu gerçek hikayeyi niye anlattık?
>> > > >
>> > > > 1. Berber Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.
>> > > >
>> > > > 2. Bazen büyük sorunların cok basit çözümleri olur.
>> > > >
>> > > > 3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.
>> > > >
2.
>> >>
>> >>>Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat
>>çırpıp
>> >>>duruyormuş. Hava o kadar ayazmış ki minik kuş dayanamayıp karın
>> >>>üstüne düşmüş. Kuş çaresiz, soğuk karın üstünde ölümü beklerken
>> >>>ordan geçen bir inek kuşun üstüne sıçmış. Kuş öyle bi
>>sinirlenmiş
>> >>>ki, kanatları donmamış olsa, kalkıp
>>ineği dövecek.. bi de bakmış
>> >>>ki bokun sıcaklığı ile kanatları çözülmüş, yaşama geri dönmüş.
>> >>>Öyle bi sevinçle ötüyomuş ki, ordan geçen bi kedi de bunun
>>sesini
>> >>>duymuş ve boku eşeleyip kuşu çıkarmış. Kuş buna çok sevinmiş,
>>tam
>> >>>kediye teşekkür edecekmiş ki, kedi onu yemiş..
>> >>>bu hikayeden de çıkarılacak sonuç;
>> >>>1-her üstüne sıçanı düşman sanma
>> >>>2-seni her boktan çıkaranı dostun sanma
>> >>>3-en önemlisi: BOKUN İÇİNDE MUTLUYSAN SESİNİ ÇIKARMA..
>> >>>Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat
>>çırpıp
>> >>>duruyormuş. Hava o kadar ayazmış ki minik kuş dayanamayıp karın
>> >>>üstüne düşmüş. Kuş çaresiz, soğuk karın üstünde ölümü beklerken
>> >>>ordan geçen bir inek kuşun üstüne sıçmış. Kuş öyle bi
>>sinirlenmiş
>> >>>ki, kanatları donmamış olsa, kalkıp
>>ineği dövecek.. bi de bakmış
>> >>>ki bokun sıcaklığı ile kanatları çözülmüş, yaşama geri dönmüş.
>> >>>Öyle bi sevinçle ötüyomuş ki, ordan geçen bi kedi de bunun
>>sesini
>> >>>duymuş ve boku eşeleyip kuşu çıkarmış. Kuş buna çok sevinmiş,
>>tam
>> >>>kediye teşekkür edecekmiş ki, kedi onu yemiş..
>> >>>bu hikayeden de çıkarılacak sonuç;
>> >>>1-her üstüne sıçanı düşman sanma
>> >>>2-seni her boktan çıkaranı dostun sanma
>> >>>3-en önemlisi: BOKUN İÇİNDE MUTLUYSAN SESİNİ ÇIKARMA..