Erken yaşta Saç Beyazlaması ve Saç Dökülmesi (Saç Kıran) Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar

Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Erken yaşta Saç Beyazlaması ve Saç Dökülmesi (Saç Kıran) Tedavisi
Erken yaşta Saç Beyazlaması ve Saç Dökülmesi (Saç Kıran) Tedavisi

Neden Beyazlar!??

O gün pek çoğumuzun yaşamımızın dönüm noktasıdır. Aynaya bakıyorsunuz ve bir de görüyorsunuz ki, beyaz bir teliniz var!

Bundan önceki yüzyıllarda, beyaz saç zekâ simgesiydi. “Herkes yaşlı görünmek istiyor” demişti Kral XIV. Louis’nin beyaz peruklu saray ileri gelen nedimelerden biri, “Böylece bilge bir ifadeye sahip oluyorlar.” Oysa günümüzün gençlik sevdalısı insanları, saç boyalarına tonla para harcıyorlar. Günümüzde kadınların yüzde 40’ı ile erkeklerinin yüzde 8’i, beyazlarını örtmek için saçlarını boyuyorlar.

Her ne kadar ak saçları yaşlılık ile bağdaştırsak da, şakağınızda beliren ilk beyaz teli gördüğünüz gün henüz onbeşinizde olabilirsiniz. Otuz yaşındaki kadınların ve erkeklerin dörtte birinin saçlarında aklar görülmeye başlanır. Buna karşılık insanların yalnızca yüzde 28’inin saçları tümüyle beyazlar. İçimizden yalnızca birkaçımız ise asla beyaz bir saç teliyle karşılaşmaz.
Saçların ağarmasına neden olan nedir? Nedenlerden ilki genetik. Yapılan araştırmalara göre beyaz ırktan gelenlerin saçları 34 yaşından itibaren kırlaşmaya başlıyor, 50 yaşına geldiklerinde ise saçlarının bembeyaz olma olasılıkları yüzde 50 oranında. Zencilerin saçları 44 yaşında beyazlamaya başlıyor.Kalıtımsallık da ikinci neden. Saçlarınızın ebeveynlerinizle ya da büyükanne ve büyükbabanızla aynı yaşlarda beyazlaması büyük bir olasılıktır.
Farklı renklerde ve oldukçacanlı görünmesine karşın saçlar tıpkı tırnaklarımız gibi keratinden oluşan ölü maddedir. Doğumunuzdan üç ay önce, yaşantınız boyunca sahip olacağınız tüm saç folikülleriniz oluşur, sarışınlar için yaklaşık 140.000, esmerler için 108.000, kızıllar için de 90.000. Her folikülün dibinde, derinin ikinci katmanı yani dermis sayesinde beslenen bir saç hücresi yer alır. Bu hücrenin içindeki bir doku konisi –papila ile matriks– saç telini oluşturan kimyasalları biraraya getirir. Bir saç teli henüz uzama aşamasındayken, binlerce melanin pigmentiyle kaplıdır. Melanosit adı verilen hücreler iki temel “rengi” üretip karıştırarak, insanların farklı tondaki saç renklerini meydana getirirler. Pigmentlerden ilki, yani ömelanin kuzguni siyahtan açık kumrala dek tüm renklerin yaratıcısıdır. İkincisi, yani feomelanin ise altın sarısı saçlardan ve kızıl tonlardan sorumludur. Biçim, çeşit ve yoğunluklarına göre farklılıklar sergileyen pigmentler, sonuçta binlerce renkten oluşan egzotik bir renk paleti oluştururlar.
Pek çok insanın saçı doğduğunda sapsarıdır, ama zaman içinde melanositler hareketlendikçe saçların rengi koyulaşır. Saçların giderek koyulaşması orta yaşlara dek sürer, gençlik yıllarında sarışın olan pek çok kişinin saçları ileriki yaşlarda kumral ya da kızıl-kahve tonlara dönüşür.
Yirmili yaşlardan sonra melanosit üretimi azalır. Bu yaşlardan sonra çıkan saçlar pigmentlerden nasiplerini tam olarak alamaz ve renk kaybı başlar. Melanosit canlılığını tümüyle yitirdiğinde ise, saçlar pigmentsiz olarak uzar ve saç proteininin doğal rengini alır: Beyaz!
Gri olarak gördüğümüz saçlar aslında yeni çıkan beyazlarla renkli saçların karışımından başka bir şey değildir. Saçınızın tonuna göre, saçlarınızın en az yüzde 50’si beyaza dönüştüğünde, var olan renkli saçlarınızla karışımı, sizi gri saçlı birine dönüştürür. Çünkü renkli saçlarla beyazlar arasındaki kontrast, esmerlerde çok daha fazla belli olur. Açık renk saçlıların tümüyle grileşmesi çok daha güçtür.
Herpes, tifüs, sıtma ya da ağır grip gibi pek çok rahatsızlık da saçların ağarmasına neden olabilir. Bunun dışında, yoğun travma, radyasyona maruz kalma, tiroit bezlerinin aşırı çalışması, şeker hastalığı, kötü beslenme, ülserli kolit ve kansızlık da saçların beyazlamasına neden olan öteki faktörlerdir.
Saçların “bir gecede nasıl bembeyaz” olduğunu anlayabilmeniz için, bir saçın doğal olarak nasıl uzadığını bilmeniz gerekir. Saç teli üç evreli bir süreçten geçer. İlk aşamada yani uzama sırasında, yeni saç teli ayda ortalama bir santim hızla büyür. İki ile altı yıl boyunca uzadıktan sonra, birkaç hafta süreyle dinlenme dönemine geçer. Bundan sonraki üç ay süresince de saç teli, üretim merkezi papiladan ayrılma sürecine başlar. Yeni bir süreç başladığında, arkasından gelen saç eskisini iter ve eski saç dökülüp, yerine yenisi uzamaya başlar.
Bazen stresten kaynaklanan ve “Alopesiya areata” adı verilen bağışıklık sistemindeki bir rahatsızlık, saç telini daha ilk döneminde vurur. Eğer hastanın çok sayıda siyah saçı ve fark edilmeyen birkaç beyaz teli varsa, rahatsızlık, arkasında çok sayıda beyaz saç teli bırakarak, eski koyu renk saçların dökülmesine neden olur. Hastanın saçları bir günden öbürüne kırlaşmış gibi görünür.
Eskiden bilim adamları kırlaşan bir saçın asla eski rengine kavuşamayacağına inanırlardı. Oysa son dönem araştırmaları, dinlenme dönemindeki melanositlerin tetiklenerek, eski renk verici özelliklerine kavuşturularak, kimi durumlarda saçı orijinal rengine dönüştürebileceğini gösterdi.
Kimi non-steroidal, anti-enflamatuar maddeler saçın pigmen
tasyonunda önemli rol oynayabilir. B-12 vitamini alan, kansızlık hastalarında da kırlaşan saçın zamanla eski rengine dönüştüğüne rastlanmıştır.
Peki saçlarınızın kırlaşmaya başladığını fark ettiğinizde ne yapmalısınız? “Kendinizi buna odaklamayın” diye öneriyor psikologlar. Kimi insanlar kırlaşan saçlarına kafayı takarlar, oysa gerçek sorunları kendilerine güvensizliktir.
Araştırmacılar, saçlarını boyamamak konusunda direnen insanların bir süre sonra saç renklerinden çok memnun olduklarını saptadılar.
Oysa saç renklerini denetlemek isteyenler için oldukça geniş bir seçenek yelpazesi var. Saçlara düşen aklar bağış da değildir, dünyanın sonu da değildir. Onları ister sergileyin, ister saklamaya çalışın öncelikle bakımlı olmaya özen gösterin...•




Arkadaşlar saç beyazlaması erkek yada kız, herkesin kabusu, özelliklede erken yaşta beyazlaması derin bir çöküntüye sebeb oluyor. Kimimiz 15, kimimiz 18 kimimiz ise 20 li yaşlarda bu baş belalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Zamansız beyazlaşan saçlar için en yaygın tedavi yöntemlerini uygulayarak bir nebze bu kabusu durdurabiliriz..

Tedaviler:

Et, tahıl ve soya gibi protein açısından zengin yiyecekler tüketin.

Demir açısından zengin, A vitamini ve B vitamini içeren besinleri tercih edin.

A Vitamini içeren yiyecekler: Koyu yeşil sebzeler ve sarı renkli meyveler.
B Vitamini içeren yiyecekler: Taze yeşil yapraklı sebzeler, muz, domates, karnıbahar, tahıllar ve yoğurt.
Çinko, demir ve bakır içeren yiyecekler:
Çinko: Kırmızı et, tavuk ve yeşil sebzeler.
Demir: Sığır eti, kuru kayısı, kırmızı et, maydanoz, yumurta, buğday ve ay çekirdeği.
Bakır: Ay çekirdeği, kaju fıstığı, badem, yengeç ve istiridye, yumurta sarısı ve tüm tahıllar.

Muz, havuç ve balık gibi iyot açısından zengin yiyecekler tüketin.

Bektaşi üzümünü (Amla olarak da bilinir) hindistancevizi yağıyla karıştırarak kafa derinize düzenli olarak sürün. Mucizevi sonuçlar gösterip, gri saçları siyaha döndürecektir. Birkaç kurutulmuş Alma’yı hindistancevizi yağıyla siyaha dönene kadar kaynatın. Elde edilen yağ gri saçları engelleyecektir.

Bir parça taze zencefili rendeleyin ve balla karıştırarak bir cam şişenin içine koyun. Her gün bir tatlı kaşığı yiyin.

Saçlarınıza her gün hindistancevizi yağı ve limon suyuyla masaj yapın.

1 yemek kaşığı tuzu 1 fincan demlenmiş siyah çayın içine katın. Kafa derisine bu suyla masaj yapın ve bir saat sonra yıkayın.

2 tatlı kaşığı kınayı, 1 tatlı kaşığı yoğurt, 1 tatlı kaşığı çemenotu, 3 tatlı kaşığı kahve, 2 tatlı kaşığı fesleğen ve 2 tatlı kaşığı nane ile karıştırarak macun haline getirin ve saçınıza uygulayın. 3 saat saçınızı doğal bir şampuanla yıkayın.


Saçkıran nedir??

Alopesi tıp dilinde saç kaybı anlamına gelmektedir. Alopesi areatada ise saçlarda aniden yuvarlak saçsız alanlar oluşturacak şekilde dökülme olmasıdır.Alopesi areata otoimmun bir hastalıkdır. Otoimmun hastalıklarda bilinmeyen br nedenle bağışıklık sistemi kendi hücrelerini yabancı olarak görüp bu hücrelerle savaşmaya başlar. Bu durumda kıl kökleri etrafında bulunan lenfosit denen hücreler sitokin diye adlandırılan kimyasallar salgılarlar ve bu da saçlarda dökülmeye neden olur. Hastalığın yenilen gıdalarla bir ilişkisi yoktur. Diğer sağlık problemlerinde olduğu gibi hastalık stressli bir olaydan sonra başlayabilir fakat bu olguların hepsinde yoktur.
Alopesi areata belirgin bir rahatsızlık vermediği için genellikle berberler tarafından saptanır. Saçın büyümesi durur ve kökünden ayrılır. Alpopesi areata üç evre gösterir. İlk olarak saçlar aniden dökülür sonra dökülen alanda genişleme olur. Son olarak da saçlar başlangıçta renkleri beyaz veya gri olarak çıkmaya başlarlar. Bu ayları hatta yılları alabilir. Yeni kıllar çıkarken diğerleri dökülebilir Etkilenen hastaların %5 ine kadar olanında tüm saçlar dökülebilir. Bu duruma alopesi totalis denilir ve çok uzun sürebilir. Hastaların %1 inden azında vücut kılları tamamiyle dökülür bu durum alopesi üniversalis olarak bilinir.
TEDAVİ
Yaygın saç kaybı durumunda güvenilir bir tedavi yöntemi yoktur. Kortizon içeren haplar PUVA dediğimiz bir ışık tedavisi uygulanabilir. Fakat bu tedavilerin bir takım yan etkileri vardır. Hastalığın tedavisinde bir çok farklı alternetif yöntem kullanılır. Fakat bu tedavilerin sonuçları değişkendir. Bazı losyonların kullanılması bazı kişilerde saçların çıkmasına neden olmaktadır. Bu amaçla kortizonlu ilaçlar veya minoksidil ve tahriş edici bir ajan olan ditranol kullanılabilir Ne yazık ki hastalıkta kesin çözüm sağlayabilecek tedavi yoktur. Hastalık yavaş bir şekilde kendiliğinden iyileşebilir. Bazen yeni gelen saçlar beyaz veya gri renktedir daha sonra orijinal renklerine dönerler. Saç kıran hakkında daha detaylı bilgi için doktorunuza başvurunuz.
Saçkıran için bitkisel Tedavi

* Saçkıran: Tedaviye hastalıklı yerdeki saçları traş etmekle başlanır. Saçlar haftada en az iki kere yıkanır.
* Saçkıran için 6 bardak suya bir avuç kepek konur kaynatılır. Süzülür. Suyuna bir bardak taze sıkılmış limonsuyu konur saçlar yıkanır.
*Saçkıran için Bir kahve fincanı yeni sıkılmış kuru soğan suyu ile bir çorba kaşığı zeytinyağı karıştırılır hasta yerlere sürülür.
*Saçkıran için: 7 ceviz içi çıkarıp yıkayın ve ufalayın. Külün üzerine ceviz bir tutam ezilmiş mazı bir tatlı kaşığı toz çam sakızı eritilmiş bal mumu eritilmiş zift ve 2 çorba kaşığı zeytinyağı konur yoğrulur. Başı küllü su ile yıkayıp sonra hasta yere yapılan karışım sürülür. *Saçkıran için: Bir miktar taze ak kızıl ağaç yaprağı mikserden geçirilir. Bir tülbent yardımıyla suyu sıkılıp elde edilen öz suyu hastalıklı bölgeye sürülür.
*Saçkıran için: Bir litre suyun içine toz haline getirilmiş bir avuç defne tohumunu içindeki su bitip lapa olana kadar kaynatın. Tülbenten süzün lapayı hastalıklı yere sürün.
 

konyarapp

Üye
bende beyazlamada dökülmede mevcut :( yaş daha 18 :( paylaşım için teşekkürler tedavi yöntemlerini deneyeceğim ;)
 

Benzer Konular

Cevap
1
Görüntüleme
433
abdullahpolat
x-scarface
Cevap
12
Görüntüleme
606
haydaravısyon
x-scarface
Cevap
0
Görüntüleme
502
x-scarface
Kurtuluş40
Cevap
15
Görüntüleme
1K
Uhops


Üst Alt