MoDDeROzDeR
Üye
Elveda nokia - bence bi okuyun sikilmazsaniz
Kırmızı Dev'den Beyaz Cüce'ye...
1990'lı yıllardan 2000'lere doğru geçerken Microsoft tüm gücü ve ihtişamıyla bilgisayar piyasasının tozunu attırırken, kökü çok daha eskiye dayanan Finlandiya'lı bir cep telefonu üreticisi inanılmaz satış rakamlarına imza atıyordu. Hiç bir zaman Microsoft için tehdit değildi, zira kim bilgisayarlarla yapabileceklerini, bu sadece cebinize sığabilecek bir cihazla yapabilirdi ki? O muhteşem özellikler, kullanıcıların alıştıkları arayüzler, yapabildikleri yetenekleriyle, asla ve asla cepte taşınabilen hiçbir aletin yapabilecekleriyle yarışamazdı, o halde ortada kesinlikle bir tehdit yoktu!
Yalnız vizyon dediğiniz şey, özellikle dünyanın gidişatına yön verecek bir vizyon, herkese nasip olmaz. Ancak çalmak, hırsızlık, kopyalamak, gasp etmek, çoğu insanın yapabileceği şeyler. Kurumlarında!
Bir gün büyük bir vizyoner gelir, kendisi aynı zamanda büyük bir sanatçıdır, bkz. Picasso'nun büyük sanatçı tarifine, kopyalar, çok iyi sunar ama herşeyden önce şeytanın gör dediğini görür ve süpernova! Dünyayı yerinden oynatabilir.
Bu sırada bazıları, hala kırmızı dev olma yolunda ilerlerler. Ancak misyona olan inatçı tutum ve misyon başarıları, vizyonu törpüler, görmezden gelinmesine yol açar. Dokunmatik ekranlar, online mağazalar, hatta ilk kısa mesaj gibi dünyanın en kritik buluşlarına ve patentlerine sahip olmanız bile bir anlam ifade etmez. Birileri gelir ve sizi geçer!
Pek tabi sizde yavaş yavaş bu gerçeği okumaya başlarsınız. Ancak geç kalmışınızdır, piyasayı derin bir gözlem içerisine girersiniz.
Bu arada dünya çok hızlı bir şekilde büyüdükçe küçülmektedir. Teknoloji ve yazılım dünyasının son 10 yılına baktığımızda;
önce Microsoft vardı, tüm ihtişamıyla ve gücüyle pazarın mutlak hakimi ve dünyanın en zenginiydi. En büyük partneri Intel ise çip pazarında aynı durumdaydı ve bu iki büyük ortak pek anlaşamasalarda, o kadar çok kazanıyorlardı ki, anlaşmak durumundaydılar. Sonra bir arama motoru çıktı. Evet bildiğiniz aram motoru sitesi. Yine Amerikan garaj hikayeleri falan ve Google doğdu. Bir arama motoru öyle bir büyüdü ki, Microsoft'u bile geçti. Sonra bir 'php' sitesi çıktı. Evet oda bildiğiniz bir websitesi, php, oda Google'ı bile geçti. Facebook! Sonra bir mikro blog çıktı. Bakın blog olayını bile çabucak geçtik, mikrosu çıktı. Belki henüz facebook'u geçemedi ama tüm dünyada etki anlamında bence önünde, Twitter! Çip pazarında ise Intel yenildi, şimdilik. ARM adında Oxford'da, son 2 yıla kadar binasında tek bir tuvalet olan bir teknoloji şirketi, tek başına koskoca bir dev oldu. Bugün ARM'sız bir mikroişlemci pazarı düşünülemez. Tek başına ve bunu hak ediyor.
Dünya son 10 yılda tamamen bir mikro yoluculuğuna çıktı. Büyük makineler cazibelerini kaybetti, insanlar ceplerine sığacak bilgisayarlar, koltuk altlarında rahatlıkla taşıyabilecekleri tabletler istediler. Microsoft bunu göremedi, Intel bunu göremedi, Nokia ise çağa ayak uyduramadı.
Bugün Microsoft hala pazarda, çünkü çok güçlüydü, Intel hala pazarda çünkü çok güçlüydü fakat Nokia bunların yanında çok güçlü değildi, güçlüydü, pazarın tam içindeydi, yukarıda saydığım firmaların hepsinin üzerinde olabilirdi, bugün Apple ve Samsung'un adı bile okunmayabilirdi ama o ne yaptı? Hiç birşey. Aslında teknik açıdan inanılmaz şeyler yaptılar ama devamını, sunumunu, pazarın isteklerini göremediler. Görmzlikten geldiler ve yenilgiye mahkum bırakıldılar.
Nokia, en son CEO'su Stephen Elop'dan önce hiç iyi yönetilmedi. iPhone'nun gelişini, uygulamaların önemini, ekosistemi göremedi. Kendi burnu büyüklüğüne yenildi. Hep orada, N97, Symbian gibi teknolojilerle kalacağını zannetti ama büyük yanıldı. Teknoloji bu kadar hızlı hareket ederken, insanların beklenti ve ihtiyaçlarının yerinde sayması mümkün müydü!
Ancak Nokia içerisinde hala vizyon sahibi birileri vardı. Intel ile kader ortaklarıydılar ve MeeGo projesini başlattılar. Bir çok teknik aksaklıkları bir kenara bırakıyorum, zira bize N9 gibi bir telefon armağan edebildiklerine göre, yine işin içine Microsoft girdi.
Intel'in Atom işlemcileri Windows7 gibi sistemde çalışmıyordu. Yani ben buna yavaş çalışıyor falan demek istemiyorum. Intel Atom işlemcilerine çok güveniyor fakat Windows gibi bir sistemle değil, performansını Linux sistemlerde çok daha iyi gösterebileceğini biliyordu. Hem hiç varolmadığı pazara girmek, hemde kendi sistemine sahip olma rüyası bizi Moblin'den MeeGo'ya oradan da Nokia'ya bağladı.
Tabii Microsoft boş durmadı. Nokia'nın yönetim kurulunun çoğunluğu Kuzey Amerika'lılardan oluşuyordu ve nasıl yaptılarsa, Nokia'nın başına eski bir Microsoft yöneticisi Stephen Elop'u getirmeyi başardılar. Stephen Elop'ki Microsoft'un en büyük 7. hissedarı, Steve Ballmer olmasaydı büyük ihtimalle Microsoft'a hizmetlerinden ötürü bir sonraki Microsoft CEO'suydu. Microsoft'a CEO olacak adam, Nokia'ya CEO oldu.
İlk icraatı çok şaşırtıcı olmamakla birlikte, MeeGo projesini bitimek oldu. Intel'e bile açıklama yapmadan basın açıklaması yaptılar ve yine hiç tesadüf değil, bundan sonra yola Windows Phone ile devam edeceklerini açıkladılar. Nokia çok ağır darbe yedi, hisseleri adeta borsada çakıldı. Tarihlerinde gördükleri en büyük düşüşü yaşadılar. Ancak ellerinde "Qt" gibi muhteem bir platform vardı. Unutmadan birde, N9 gibi muhteşem bir telefon yarattılar, sıfır reklamla en çok satan Nokia telefon oldu ve "swipe UI" diyebileceğimiz muhteşem bir arayüz yarattılar. Herkes Elop'a düşman, böyle birinin nasıl Nokia'nın CEO'su olduğuna hayıflanırken, hepimizi şaşırtan bir gelişme oldu.
Nokia, yukarıda uzun uzun anlattığım, dünyanın mikroya gidişini, mobil pazarda çok iyi yorumladı. Düşünce şuydu;
iPhone var, 1000$ ve yapabildikleri ortada. Karşısına Android çıktı 500$, hem IOS'un yapabildiklerini yaptı hem de daha fazlasını ve iPhone'dan daha çok sattı.
Peki o halde biz öyle birşey yapalım ki, Linux'un gücünü kullanalım, zaten elimizde iki güzel altyapı var, Maemo ve MeeGo, bunları düşük seviyeye optimize edelim, hem Android'in yapabildiklerini hem de daha fazlasını yapsın, Harmattan gibi bir arayüzle birleştirelim, devam ettirelim, son kullanıcı açısından basitlik "swipe UI" ile hayat bulsun, açık kaynağın gücünü ve topluluğunuda arkasına alsın, openSuSe temelli, QML arayüzlü bir şeyler,
ve herşeyden önemlisi bu cihaz 100-200$ bandında olsun! Tek kelimeyle muhteşemdi! Adını hiç bir zaman resmi olarak yayımlamadılar ama "Meltemi" koydular.
Meltemi'ni arkasında, Nokia'da Qt üzerinde çalışan herkes vardı. Bu ekibin çoğunluğu Almanya Ulm fabrikasında çalışıyorlardı.
ve Stephen Elop, dünya tarihinin yetiştirdi en büyük Troll'lerden bir tanesi olarak tarihe geçer, Nokia'nın Ulm fabrikasını kapatma kararı aldı.
Daha fazla yazmak istemiyorum...
Bugüne kadar hem bizim hem de tüm dünyada Nokia'ya inanan, Nokia için zamanını ve emeğini harcayan, Nokia'dan herhangi bir karşılık beklemeden, yalnızca Linux'a, onun kökeni Finlandiya'ya ve Nokia'ya inan bunca insana, topluluklara adeta ihanet eden bir kurumla ilgili konuşmak, daha fazla birşey yazmak bile istemiyorum.
Çok merak edenler hala varsa, Nokia bundan sonra yola gelişmiş s40 !?!, o fiyatlara Asha'ları kime satacaklarsa, ve inebildği kadar aşağıya inen Lumia'larla yola devam edecekler. Windows Phone, 256mb Ram ile Lumia 610'da ne kadar optimize edilirse edilsin sonuç ortadayken, Lumia 510, 410 falan yaparsanız, ancak 16-bit DOS ile falan çalıştırırsınız!
Üzgünüm, büyük ihtimalle bu Nokia ile ilgili yazdığım son yazı.
1990'lı yıllardan 2000'lere doğru geçerken Microsoft tüm gücü ve ihtişamıyla bilgisayar piyasasının tozunu attırırken, kökü çok daha eskiye dayanan Finlandiya'lı bir cep telefonu üreticisi inanılmaz satış rakamlarına imza atıyordu. Hiç bir zaman Microsoft için tehdit değildi, zira kim bilgisayarlarla yapabileceklerini, bu sadece cebinize sığabilecek bir cihazla yapabilirdi ki? O muhteşem özellikler, kullanıcıların alıştıkları arayüzler, yapabildikleri yetenekleriyle, asla ve asla cepte taşınabilen hiçbir aletin yapabilecekleriyle yarışamazdı, o halde ortada kesinlikle bir tehdit yoktu!
Yalnız vizyon dediğiniz şey, özellikle dünyanın gidişatına yön verecek bir vizyon, herkese nasip olmaz. Ancak çalmak, hırsızlık, kopyalamak, gasp etmek, çoğu insanın yapabileceği şeyler. Kurumlarında!
Bir gün büyük bir vizyoner gelir, kendisi aynı zamanda büyük bir sanatçıdır, bkz. Picasso'nun büyük sanatçı tarifine, kopyalar, çok iyi sunar ama herşeyden önce şeytanın gör dediğini görür ve süpernova! Dünyayı yerinden oynatabilir.
Bu sırada bazıları, hala kırmızı dev olma yolunda ilerlerler. Ancak misyona olan inatçı tutum ve misyon başarıları, vizyonu törpüler, görmezden gelinmesine yol açar. Dokunmatik ekranlar, online mağazalar, hatta ilk kısa mesaj gibi dünyanın en kritik buluşlarına ve patentlerine sahip olmanız bile bir anlam ifade etmez. Birileri gelir ve sizi geçer!
Pek tabi sizde yavaş yavaş bu gerçeği okumaya başlarsınız. Ancak geç kalmışınızdır, piyasayı derin bir gözlem içerisine girersiniz.
Bu arada dünya çok hızlı bir şekilde büyüdükçe küçülmektedir. Teknoloji ve yazılım dünyasının son 10 yılına baktığımızda;
önce Microsoft vardı, tüm ihtişamıyla ve gücüyle pazarın mutlak hakimi ve dünyanın en zenginiydi. En büyük partneri Intel ise çip pazarında aynı durumdaydı ve bu iki büyük ortak pek anlaşamasalarda, o kadar çok kazanıyorlardı ki, anlaşmak durumundaydılar. Sonra bir arama motoru çıktı. Evet bildiğiniz aram motoru sitesi. Yine Amerikan garaj hikayeleri falan ve Google doğdu. Bir arama motoru öyle bir büyüdü ki, Microsoft'u bile geçti. Sonra bir 'php' sitesi çıktı. Evet oda bildiğiniz bir websitesi, php, oda Google'ı bile geçti. Facebook! Sonra bir mikro blog çıktı. Bakın blog olayını bile çabucak geçtik, mikrosu çıktı. Belki henüz facebook'u geçemedi ama tüm dünyada etki anlamında bence önünde, Twitter! Çip pazarında ise Intel yenildi, şimdilik. ARM adında Oxford'da, son 2 yıla kadar binasında tek bir tuvalet olan bir teknoloji şirketi, tek başına koskoca bir dev oldu. Bugün ARM'sız bir mikroişlemci pazarı düşünülemez. Tek başına ve bunu hak ediyor.
Dünya son 10 yılda tamamen bir mikro yoluculuğuna çıktı. Büyük makineler cazibelerini kaybetti, insanlar ceplerine sığacak bilgisayarlar, koltuk altlarında rahatlıkla taşıyabilecekleri tabletler istediler. Microsoft bunu göremedi, Intel bunu göremedi, Nokia ise çağa ayak uyduramadı.
Bugün Microsoft hala pazarda, çünkü çok güçlüydü, Intel hala pazarda çünkü çok güçlüydü fakat Nokia bunların yanında çok güçlü değildi, güçlüydü, pazarın tam içindeydi, yukarıda saydığım firmaların hepsinin üzerinde olabilirdi, bugün Apple ve Samsung'un adı bile okunmayabilirdi ama o ne yaptı? Hiç birşey. Aslında teknik açıdan inanılmaz şeyler yaptılar ama devamını, sunumunu, pazarın isteklerini göremediler. Görmzlikten geldiler ve yenilgiye mahkum bırakıldılar.
Nokia, en son CEO'su Stephen Elop'dan önce hiç iyi yönetilmedi. iPhone'nun gelişini, uygulamaların önemini, ekosistemi göremedi. Kendi burnu büyüklüğüne yenildi. Hep orada, N97, Symbian gibi teknolojilerle kalacağını zannetti ama büyük yanıldı. Teknoloji bu kadar hızlı hareket ederken, insanların beklenti ve ihtiyaçlarının yerinde sayması mümkün müydü!
Ancak Nokia içerisinde hala vizyon sahibi birileri vardı. Intel ile kader ortaklarıydılar ve MeeGo projesini başlattılar. Bir çok teknik aksaklıkları bir kenara bırakıyorum, zira bize N9 gibi bir telefon armağan edebildiklerine göre, yine işin içine Microsoft girdi.
Intel'in Atom işlemcileri Windows7 gibi sistemde çalışmıyordu. Yani ben buna yavaş çalışıyor falan demek istemiyorum. Intel Atom işlemcilerine çok güveniyor fakat Windows gibi bir sistemle değil, performansını Linux sistemlerde çok daha iyi gösterebileceğini biliyordu. Hem hiç varolmadığı pazara girmek, hemde kendi sistemine sahip olma rüyası bizi Moblin'den MeeGo'ya oradan da Nokia'ya bağladı.
Tabii Microsoft boş durmadı. Nokia'nın yönetim kurulunun çoğunluğu Kuzey Amerika'lılardan oluşuyordu ve nasıl yaptılarsa, Nokia'nın başına eski bir Microsoft yöneticisi Stephen Elop'u getirmeyi başardılar. Stephen Elop'ki Microsoft'un en büyük 7. hissedarı, Steve Ballmer olmasaydı büyük ihtimalle Microsoft'a hizmetlerinden ötürü bir sonraki Microsoft CEO'suydu. Microsoft'a CEO olacak adam, Nokia'ya CEO oldu.
İlk icraatı çok şaşırtıcı olmamakla birlikte, MeeGo projesini bitimek oldu. Intel'e bile açıklama yapmadan basın açıklaması yaptılar ve yine hiç tesadüf değil, bundan sonra yola Windows Phone ile devam edeceklerini açıkladılar. Nokia çok ağır darbe yedi, hisseleri adeta borsada çakıldı. Tarihlerinde gördükleri en büyük düşüşü yaşadılar. Ancak ellerinde "Qt" gibi muhteem bir platform vardı. Unutmadan birde, N9 gibi muhteşem bir telefon yarattılar, sıfır reklamla en çok satan Nokia telefon oldu ve "swipe UI" diyebileceğimiz muhteşem bir arayüz yarattılar. Herkes Elop'a düşman, böyle birinin nasıl Nokia'nın CEO'su olduğuna hayıflanırken, hepimizi şaşırtan bir gelişme oldu.
Nokia, yukarıda uzun uzun anlattığım, dünyanın mikroya gidişini, mobil pazarda çok iyi yorumladı. Düşünce şuydu;
iPhone var, 1000$ ve yapabildikleri ortada. Karşısına Android çıktı 500$, hem IOS'un yapabildiklerini yaptı hem de daha fazlasını ve iPhone'dan daha çok sattı.
Peki o halde biz öyle birşey yapalım ki, Linux'un gücünü kullanalım, zaten elimizde iki güzel altyapı var, Maemo ve MeeGo, bunları düşük seviyeye optimize edelim, hem Android'in yapabildiklerini hem de daha fazlasını yapsın, Harmattan gibi bir arayüzle birleştirelim, devam ettirelim, son kullanıcı açısından basitlik "swipe UI" ile hayat bulsun, açık kaynağın gücünü ve topluluğunuda arkasına alsın, openSuSe temelli, QML arayüzlü bir şeyler,
ve herşeyden önemlisi bu cihaz 100-200$ bandında olsun! Tek kelimeyle muhteşemdi! Adını hiç bir zaman resmi olarak yayımlamadılar ama "Meltemi" koydular.
Meltemi'ni arkasında, Nokia'da Qt üzerinde çalışan herkes vardı. Bu ekibin çoğunluğu Almanya Ulm fabrikasında çalışıyorlardı.
ve Stephen Elop, dünya tarihinin yetiştirdi en büyük Troll'lerden bir tanesi olarak tarihe geçer, Nokia'nın Ulm fabrikasını kapatma kararı aldı.
Daha fazla yazmak istemiyorum...
Bugüne kadar hem bizim hem de tüm dünyada Nokia'ya inanan, Nokia için zamanını ve emeğini harcayan, Nokia'dan herhangi bir karşılık beklemeden, yalnızca Linux'a, onun kökeni Finlandiya'ya ve Nokia'ya inan bunca insana, topluluklara adeta ihanet eden bir kurumla ilgili konuşmak, daha fazla birşey yazmak bile istemiyorum.
Çok merak edenler hala varsa, Nokia bundan sonra yola gelişmiş s40 !?!, o fiyatlara Asha'ları kime satacaklarsa, ve inebildği kadar aşağıya inen Lumia'larla yola devam edecekler. Windows Phone, 256mb Ram ile Lumia 610'da ne kadar optimize edilirse edilsin sonuç ortadayken, Lumia 510, 410 falan yaparsanız, ancak 16-bit DOS ile falan çalıştırırsınız!
Üzgünüm, büyük ihtimalle bu Nokia ile ilgili yazdığım son yazı.
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Alıntıdır
![[ENGİN]](/forum/data/avatars/m/2109/2109840.jpg?1379344748){kind=avatar}
