Eeg nedir

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

elektrofizyoloj

Üye
    Konu Sahibi
Eeg nedir

Elektroensefalografi (EEG) Beyinin spontan biyoelektriksel aktivitesinin, kafa derisi üzerinden kaydedilmesini sağlayan bir yöntemdir. Elektrotlar kafa derisine iletken bir madde aracılığı ile yapıştırılır. Bu elektrotların ikisi arasındaki elektriksel potansiyel değişiklikleri hareket eden bir kağıt üzerine büyütülerek kaydedilir. Bu esnada aletten kişiye herhangi bir elektriksel akım vb iletilmesi değil aksine kişinin beynindeki elektriksel aktivitenin kâğıda aktarılması söz konusudur

Rutin EEG incelemesinde 8-16 elektrot çifti (derivasyon) çeşitli kombinasyonlarda (montaj) saçlı deri üstüne yapıştırılır. Elektrotların yapıştırıldığı saçlı deri noktaları tüm dünyada kabul edilen (10-20 sistemi) standart noktalardır. İsimlendirmede F, T, P, C, O harflerine (sırasıyla frontal, temporal, parietal, central, oksipital) 1, 2, 3, 4 rakamları (çift sayılar sağ, tek sayılar sol hemisferi göstermektedir) eklenmiştir.
Disk elektrotlara ulaşan beyinin spontan bioelektriksel aktivitesi çok küçük voltajlıdır (10-60 mikrovolt) ve EEG cihazındaki özel aletle (amplifikatör) yaklaşık 1 milyon kez büyütülür. Beyinin spontan aktivitesinin çok küçük voltajlı olması ve çok fazla amplifiye edilmesi nedeniyle, EEG kaydı hassas aletleri, yetişmiş teknisyeni ve özel çekim odalarını gerektirir. Bu şartların sağlanamadığı durumlarda hastanın hareketi, dış gürültülerin karışması (radyo dalgaları, elektrik sinyalleri, cep telefonu vs.) gibi artefaktların önüne geçilemez ve sağlıklı bir kayıt yapılamaz.
Amplifikatörlerle voltajı artırılan aktivite ya belirli hızda (sıklıkla saniyede 3 cm) hareket eden kağıtlar üstüne kaydedilir veya dijital bilgi haline getirilerek ekranda görüntülenir ve bilgisayarda saklanır.
Klinik olarak nöbeti olan her hastada EEG anormalliği gösterilemeyebileceği gibi nöbet veya epilepsisi olmayan kişilerde de EEG anormalliği görülebilir. Nöbeti veya epilepsisi olan hastalarda nöbetler arasında EEG’lerde ortalama % 70 oranında anormallik gösterilebilir.

Normal EEG aktivitesi: Saçlı deriden kaydedilen EEG aktivitesi çeşitli dalgalardan oluşmaktadır. EEG trasesinde bu dalgaların frekans, amplitüd, morfoloji, reaktivite özellikleri ve topografik dağılımı incelenir.

EEG dalgaları frekansına göre 4' e ayrılır.
1.Beta dalgaları: 13 Hz’in üstünde frekansı olan dalgalardır. Alfa dalgalarına göre daha küçük amplitüdlüdürler. Sağlıklı, uyanık bir yetişkinde fronto-santral saçlı deri bölgelerinden kaydedilirler ve normal zemin ritmini oluştururlar.
2.Alfa dalgaları: 8-13 Hz frekansında ritmik dalgalardır. Sağlıklı, uyanık bir yetişkinde kafanın parieto-oksipital bölgesinden kaydedilirler ve normal bir EEG trasesinde en karakteristik bulgudur. Bu dalgalar gözlerin açılmasıyla ve zihni faaliyetle bloke olurlar.
3.Teta dalgaları: 4-7 Hz frekansında dalgalardır.
4.Delta dalgaları: 4 Hz ve bunun altında frekansı olan dalgalardır. Teta ve delta dalgaları çocukluk çağında ve sağlıklı yetişkinin uyku trasesinde normal olarak saptanabilir. Uyanık bir yetişkinde çoğunlukla patolojiye işaret ederler.

UYKU-UYANIK EEG - RUTİN EEG - GECE EEG... ÇEKİMİ

0535 477 43 86 İSTANBUL






EEG - EMG Teknikeri Fatih YİĞİT :0535 477 43 86




Sağlıklı, erişkin bir insanda istirahatta, gözleri kapalı iken kaydedilen aktivite beyinin ön bölgelerinde, arka bölgelerine göre daha hızlı ve daha düşük amplitüdlüdür. Beyinin biyoelektriki aktivitesi yaşla değişmektedir. Uykuda, uyanıklığa göre farklı olmaktadır. Yine beynin değişik bölgelerinde bu aktivite değişiklik göstermektedir. Gözlerin açık ya da kapalı olması, kişinin aktivitenin kaydedildiği anda gergin olması, belirli ları almış olması aktiviteyi değiştirmektedir. Doğumdan itibaren bebeklik, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında beyinin gelişmesine paralel olarak beyinin biyoelektriki organizasyonu da değişmekte ve 14-16 yaşlarında yetişkin EEG trasesi oluşmaktadır. Bu nedenle EEG değerlendirilirken, hastanın yaşı, uyku-uyanıklık durumu, alıp-almadığı, gerginliği, gözlerinin açık olup olmadığı dikkate alınır. Bir çocuğun normal olarak değerlendirilen EEG trasesi, yetişkin bir insanın trasesi olarak değerlendirilirse, çoğunlukla patolojik olarak rapor edilebilir. .
Uyku sırasında beyinin biyoelektriki aktivitesi tamamen değişir. Uykunun farklı dönemleri vardır ve bu dönemlere özgü EEG değişiklikleri saptanır. Uykuya dalma döneminde alfa ritminin amplitüdü düşer, frekansı artar. Uyku derinleştikçe teta dalgaları traseye hakim olur. Uyku iğcikleri ( 12-14 Hz frekanslı) ve K kompleksleri eklenir. Daha sonra delta dalgaları traseye hakim olmaya başlar.

Patolojik EEG dalgaları: Patolojik beyin dalgaları ya teta ve delta gibi yavaş dalgalardır veya paroksismal dalgalardır. Paroksismal dalgalar kesin olarak patolojiyi gösterirler. Bunlar:
1.Diken dalgalar (Spike):
2.Keskin dalgalar (Sharp)
3.Multipl diken dalgalar (Multiple spike)
4.Keskin dalga-dalga kompleksi (Sharp and wave)

Aktivasyon metotları:
EEG çekiminde patolojiyi ortaya çıkartabilmek için aktivasyon metotları kullanılır. Bunlar:
1.İntermitant fotik stimülasyon (İFS): EEG çekimi sırasında farklı frekansta flaşlar uygulanır.
2.Hiperventilasyon (HPV): EEG çekimi sırasında hasta 3 dakika süreyle derin solur.
3.Uyku: Kendiliğinden veya la sağlanan uyku sırasında çekim yapılır.
4.Uykusuzluk: Hasta çekim öncesi 24 saat uykusuz bırakılarak çekim yapılır.

İFS ve HPV tüm EEG çekimlerinde rutin olarak uygulanır. Diğer aktivasyon yöntemleri gerektiğinde yapılır.
Beynin değişik böglelerinde zaman zaman ortaya çıkan patolojik özellikteki biyoelektrik aktivitelerin epilepsi nöbetlerine neden olduğunu göz önüne aldığımızda beynin biyoelektrik faaliyetini ve meydana gelen değişimleri bize gösteren EEG’nin epilepside vazgeçilmez bir araştırma yöntemi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak her yardımcı muayene yöntemi için geçerli olan kuralları hatırladığımızda hastanın değerlendirilmesinde klinik özelliklerin esas olduğunu, EEG bulgularının klinikle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, tedavide esas olanın hasta olduğunu unutmamak gerekmektedir.
EEG’nin epilepside yardımcı olduğu en önemli durum epilepsinin tanısı ve sınıflandırmadaki yerini belirlemedeki katkısı olmakla beraber EEG bulgularının epilepside tedaviye başlama, tedaviyi izleme ve sonlandırmada da dikkate alınması gerektiğini vurgulamak uygun olacaktır. Yaklaşık 20 dakika süreli hipervantilasyon ve fotik stimülasyon gibi aktivasyon yöntemlerinin de uygulandığı rutin EEG tetkikinde tek tetkikle epilepsi hastalarının yaklaşık %50’sinde, tekrarlanan tetkiklerde %80-85’inde, uyku aktivasyonu uygulamasında ise %90-95’inde epilepsiye özgü patolojik aktiviteler saptanabilmektedir.

Epilepside EEG bulguları:
Hemen tüm epilepsi tiplerinde, nöbet sırasında (iktal) çekilen EEG' lerde değişik türde patolojik bulgular saptanır. Yalnızca temporal lobun iç kısımlarından kaynaklanan fokal nöbetler sırasında iktal EEG normal olabilir. Epileptik kişilerde nöbetsiz dönemlerde de (inter-iktal) EEG' de patoloji saptanır. İnter-iktal dönemde patolojik EEG saptanma sıklığı nöbet tipine göre değişmektedir. EEG tekrarlanarak ve aktivasyon metotları kullanılarak patolojinin gösterilme şansı artırılır.
Bazı epileptik nöbet tiplerinde iktal ve inter-iktal EEG bulguları karakteristiktir. Absans nöbeti olan hastada 3 Hz diken dalga paroksizmleri, myoklonik epilepside multipl diken dalga paroksizmleri saptanır. Yine bazı epileptik sendromlarda karakteristik EEG bulgusu vardır. İnfantil spazmlı hastada hipsaritmi paterni gibi.

Epileptik hastalarda EEG' de 3 temel bozukluk olabilir:
1.Fokal EEG bozukluğu
2.Fokal başlayıp jeneralize olan EEG bozukluğu
3.Jeneralize EEG bozukluğu

Ensefalopatiler ve ensefalitlerde EEG bulguları: Ensefalopati ve ensefalitde EEG' de normal zemin aktivitesi yaygın yavaş dalga (teta, delta dalgaları) aktivitesine dönüşür. Subakut sklerozan panensefalit (SSPE), Crutzfeldt-Jacob hastalığında oldukça tipik bir EEG bulgusu olan yaygın periyodik paroksizmler ortaya çıkar.

Beyin tümörleri ve serebrovasküler hastalıklarda
EEG’nin tanısal değeri azalmıştır. Bu hastalıklarda tipik olmayan, değişik EEG patolojileri ortaya çıkar.

Beyin ölümü
tanısında EEG’nin değeri oldukça fazladır. Beyin ölümünde EEG trasesinde hiçbir dalga ortaya çıkmaz ve düz çizgi elde edilir.

Elektrokortikografi
beyin cerrahisi sırasında kafatası açıldıktan sonra özel EEG elektrotlarının beyin yüzeyine konulması ile yapılan EEG çekimidir. Epileptik odağın sınırlarının belirlenmesinde önemli bir inceleme yöntemidir.

EEG tetkiki öncesinde bilmeniz gerekenler
EEG tetkiki 15-30 dakika uzanma olanağı veren rahat bir incelemedir. Ancak uyutulması gereken hastalarda bu süre daha uzun olabilmektedir. Bu süreyi kısaltabilmek ve anormalliklerin kolayca görülmesini sağlayabilmek için normal uyku süresinin yarısı kadar sürede uykusuz bırakılması yöntemi uygulanmaktadıR.

EEG tetkikine gelirken...
EEG tetkiki öncesinde hastanın aç veya susuz kalmasına GEREK YOKTUR. Tetkike saçlarının yıkanmış olarak gelmesi oluşacak artefaktların engellenmesinde önemli rol oynar. Genellikle almakta olduğu antiepileptik larına devam edilerek çekime gelinmelidir.


----------Eklendi @ 19:30:50 ---------- Yazıldı @ 19:30:02 ----------































































İdeal - Çocuk, Nöroloji, Psikoloji, Uyku Bozuklukları ve Eeg Merkezi için yorum
İdeal - Çocuk, Nöroloji, Psikoloji, Uyku Bozuklukları ve Eeg Merkezi









EEG - EMG Teknikeri Fatih YİĞİT :0535 477 43 86



,

EEG ÇEŞİTLERİ
  • RUTİN EEG
  • UYKU -UYANIKLIK
  • TÜM GECE EEG veya GECE 1-2 SAATLİK EEG
  • HASTA EVİNDE EEG ÇEKİMLERİ
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

jojo_va
Cevap
0
Görüntüleme
486
jojo_va
DarkredBlue61
Cevap
7
Görüntüleme
777
DarkredBlue61
  • Kilitli
Cevap
0
Görüntüleme
1K
  • Kilitli
Cevap
0
Görüntüleme
647
Cevap
0
Görüntüleme
693


Üst Alt