Çocuklarda Zaman Yönetimi

Sponsorlu Bağlantılar

Haydar

Haydar

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
Çocuklarda Zaman Yönetimi
Öğrenciler bütün bir dönem çalıştılar ve yoruldular Sömestr tatilini iple çektiler. İki haftalık tatillerini nasıl geçirecekleri ile ilgili hayaller kurdular. Aile büyükleri ve öğretmenlerinden öneriler aldılar, öğütler dinlediler. Geç uyanma hava koşulları, kar, yağmur derken birde baktılar ki tatil bitivermiş. Şimdi dinlenmiş bir zihin ve bedenle yeniden maratona girme zamanı geldi.

İkinci döneme şöyle bir bakınca aslında kısacık gelen ve çabucak geçen bir zaman dilimi ve ardından kocaman yaz tatili o halde bu zamanı çok iyi değerlendirmeliyiz. Nedense genellikle İkinci dönem öğrenciler için performansın ve başarının düştüğü dönem. Çünkü bahar geliyor doğa canlanıyor, güzel mis gibi havada ders çalışmak zorlaşıyor, üstelik okulda sosyal etkinlikler birden bire çoğalıyor. Sene sonu müsamere çalışmaları, gösteriler, bayram etkinlikleri kutlamalar derken ders çalışmaya zaman kalmıyor. Anne babanın telaşı daha da artıyor bu çocuk hiç ders çalışmıyor serzenişleri sınavlarda ortalaması düştü! Ödevlerini zamanında yapmıyor yatmadan önce ertesi güne ödevi olduğunu hatırlıyor, yetiştiremeyeceğim korkusu ile ağlamaya başlıyor. Bütün aile telaş içinde onun ödevini yetiştirmeye çalışıyoruz açıklamaları ile sıkıntılarını dile getiriyorlar. Bu tür krizlerin birçok ailede yaşandığını görüyoruz. Ebeveyn olarak çocuklarımızın başarılı olmalarını isteriz. Ancak sadece akademik yönden başarılı olmak yetmiyor. Sosyal aktivite, spor, müzik, internet kullanımı ve hobi edinme gibi etkinliklere de katılmalarına yardımcı olmak gerekiyor.

Peki, bütün bu çalışmaları nasıl gerçekleştireceğiz? İyi bir planlama bu sorunu çözebilir. Anne – baba sürekli dersini yaptın mı? Sorusundan kurtulabilir.
Çocuklarımız için çalışma planı yaparken nelere dikkat etmeliyiz ki uygulanabilir olsun işe yarasın.
-Aile içi rutinlere uymalıyız( sabah kalkış –akşam eve dönüş – yemek zamanları v.s.)
-Planlama çocuğumuzla birlikte gerekirse okulun rehber öğretmeninden destek alarak yapılmalı, bazen öğretmenin görüşlerini almak çocukta bu iş ciddi bir iş mesajını verebilir.
-Dinlenme zamanlarını planlarken, evde herkesin bulunduğu hareketli zamanları tercih etmeliyiz.
-Haftada bir veya iki kez tv de sevdiği bir dizi izlemeyi programa almalıyız.


-Hafta içi ve hafta sonu katıldığı sosyal aktiviteleri program da belirtmeliyiz.
-Planlamayı çizelge şeklinde yapmak takibini kolaylaştırabilir.
-ilk haftalar planlamaya bire bir uymak zor gelecektir. Çocuğun yaşı ne olursa olsun ilgi duyduğu bir alandan ödül vermek plana uymayı kolaylaştıracak motivesini yükseltecektir.
-Haftanın sonunda planlamayı birlikte gözden geçirerek değerlendirme yapmak, varsa aksayan yönlerini konuşarak yeniden yapılandırmak çocuğu rahatlatıp, planı işler hale getirebilir.
Planlama yaparken öğrencilere de birkaç önerim olacak.
- Çalışma planı hazırlarken hangi dersin hangi saatte çalışılacağı kararlaştırılmalıdır. Öğrenirken zorlanılan derslerde, zihnin uyanık olduğu, konsantrasyonun en yüksek seviyede olduğu, bedenin dinlenmiş ve dinç olduğu saatler tercih edilmelidir.

- Çalışma planında her ders için bir çalışma zamanı ayrılmalıdır. Başlayış, bitiş ve tekrar zamanları saat olarak yazılmalıdır.

- Çalışma alışkanlığı kazanmak için genellikle aynı saatte ve sürede çalışmaya başlanmalı, yemek saatlerinde nasıl beyin "açıktım" sinyalleri veriyorsa, ders çalışman gereken saatte de "ders çalış" sinyalleri verecektir.

- Çalışma planında yer alan dersler, okulda veya dershanedeki ders programına uygun olmalı.

- Öğrenmekte zorlandığınız iki dersi üst üste koymamaya özen gösterin. Çalışma planına bir zor ders, bir kolay ders sonra da bir zor ders sıralaması yapın. Sevgili öğrenciler zamanınızı değerlendirmenin önemi ile ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum.

Profesör sınıfa girip karşısında duran dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra;
- "Bu gün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız" dedi.

Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan, kürsü-nün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı.

Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve;

- "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Öğrenciler hep bir ağızdan
- "Doldu" diye cevapladılar.

Profesör ;

- "Öyle mi?" dedi.
Kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı.
Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha;

- "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Bir öğrenci;

- "Dolmadı herhâlde" diye cevap verdi.
"Doğru" dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü.
Gene öğrencilerine döndü ve;

- "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.

Tüm sınıftakiler bir ağızdan;
- "Hayır" diye bağırdılar.
"Güzel" dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşaltı.

Sonra öğrencilerine dönerek;
- "Bu deneyin amacı neydi" diye sordu.
Uyanık bir öğrenci hemen;

- "Zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır" diye atladı.
Profesör;

"Hayır,bu deneyin esas anlatmak istediği "Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsın”gerçeğidir”
Bizim iri taşlarımız derslerimizdir önce onları yerleştirmeliyiz yaşantımıza onlar bizim hedeflerimize ulaşmamızda ve arzuladığımız mesleği edinmemize yardımcı olan taşlardır. Yaşamda istediğiniz hedeflere ulaşmanız dileği ile başarılar.

Çocuk Gelişimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Meral Hasandayıoğlu
 
  • Beğen
Tepkiler: Oğuzhan

Benzer Konular



Üst Alt