Cenâb-ı Hakk Hem Bir Tane Hem de Her Yerde, İzahı Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
megatim

megatim

Üye
    Konu Sahibi
Cenâb-ı Hakk Hem Bir Tane Hem de Her Yerde, İzahı Nedir?
Cenab-ı Hak, hem bir tanedir, hem de her zaman ve her mekanda ilmiyle, kudretiyle, hâzır ve nâzırdır. Biz böyle demekle, Allah'ın zatıyla, bir cisim gibi yer tuttuğunu, bir hayyiz işgal ettiğini düşünmüyoruz. Allah bir tanedir derken, celâlinin ve azametinin ifadesini söylüyoruz. Allah her yerdedir derken de, Rahmâniyetiyle, Rahîmiyetiyle, ilmiyle, kudretiyle yani -benzetmek olmasın- güneş şualarıyla başımızı okşadığı halde, biz ona yetişemeyecek kadar bizden uzak olduğu gibi, Cenab-ı Hakk'da bu sıfatlarıyla bizi kuşattığı ve bize bizden yakın olduğu halde, bizim O'na ulaşmama buudumuzla da bizden nâmütenahi muallâdır. Evet, Cenab-ı Hak "Biz insana şah damarından daha yakınız." (Kaf/16) buyuruyor. Bana şah damarımdan daha yakın olan Allah, demek ki keyfiyetsiz, kemmiyet siz olarak her yerde hâzır ve nâzırdır. O, "İnsanla kalbi arasına girer" (Enfal/24). Demek ki bana kalbimden de yakın. Eğer ben desem ki, "Kalbimde Allah vardır" doğrudur. Çünkü O beni benden daha iyi bilir.
Allah aynı zamanda da bir tanedir. Bir tane olması, hem kâinattaki hakikatların, hem de Kur'an'ın nasslarının ifadesidir. Eğer, -haşa!- kâinatta iki ilah olsaydı, yer gök fesada giderdi. Zaten Allah Kelamı da bundan başkasını söylemiyor. "Allah'dan gayri göklerde ve yerde bir kısım ilâhlar bulunsaydı, yer-gök fesada gider, her yeri bir kaos alırdı" (Enbiya/22) Yani yıldızlar müsademe eder, zerreler ve küreler birbiriyle çarpışırdı. Öbür taraftan güneşten gelen şualar ve radyasyonlar karşısında yeryüzündeki uranyum inkılaplara girerdi, zincirleme reaksiyonlarla her şey yok olur giderdi. Yani bu delîle göre, Allah bir tanedir. İki olmaz. Çünkü en küçük bir şey dahi, meselâ bir vapurun dümenine iki el karışsa karıştırır. Bir arabanın iki tarafında iki tane direksiyon olup da, iki şoför tarafından idâre edildiğinde, yollara rağmen keşmekeşliğe girileceği gibi, kâinat da, iki muhtar güç tarafından idâre edildiğinde fesat ve kargaşaya gireceği kaçınılmazdır.

Eğer benim gözümden suyu çekip kurutsa, ve onu hiç sulandırmasaydı, bir hastalık olan göz kuruması gibi bir illete maruz kalacaktım. Demek ki O, her dakika gözümü görüyor ki, hastalıktan korumak için onu sulandırıyor. Gözü bana veren ve eşyayı görmeme onu vesile ve vasıta kılan aynı zamanda gözümü de, gözümün gördüklerini de bilen, birisi olması lazımdır ki, bu işler olsun. Ve yine, meselâ; yediğimi hazmedebilmem için, ağzımda lokmayı sulandıran, mideme şifre gönderen, kafamı harekete geçiren, vücudumdaki gıda maddelerini muhtaç olan hücrelere, hem de en âdil bir şekilde taksim eden bir zât olması lazımdır ki, şu benim hayatım devam edebilsin. Onun içindir ki, "Rabbimizin isimleri bizim üzerimizde Rahmâniyet ve Rahîmiyetiyle tecelli ediyor." diyoruz. Eğer Rabbimiz her yerde hâzır ve nâzır olmasaydı, lokma ağzımızda kurur kalırdı, mideye inen şey taş gibi inerdi ve hiçbir şey hücrelere âdilane taksim edilemezdi. İşte bütün bunlarla biz, Allah'ın bize bizden daha yakın olduğunu anlıyoruz. Evet, Cenab-ı Hak isim tecellileriyle bize şah damarımızdan daha yakındır. Fakat biz, bize ait hususiyetlerimizle O'ndan çok uzağız...

Not : Alıntıdır
 


FurkanBilge

Üye
paylasım için saol
 
NobLe

NobLe

Üye
payşaım güzeelmiş sagol:oke:
 

makmüh

Üye
Allah'ın yaratmış olduğu mahlukatta isimlerinin ve sıfatlarının tecelli ederek her yerde olmasıdır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt