Balıklar Hakkında Bilgiler...

Sponsorlu Bağlantılar

zeE*

zeE*

Üye
    Konu Sahibi
Balıklar Hakkında Bilgiler...
Canlı Doğuranlar

Doğal olarak yalnızca Amerika'nın tropik ve astropik bölgelerinde yaşayan ve birçoğu akvaryum balığı olarak ünlenmiş çok sayıda balık türünün yer aldığı bir familyadır. Lepistes, moli, velifera, plati, kılıçkuyruk, gambusya gibi akvaryum dünyasında bilinen balıkların yanısıra az bilinen birkaç türü daha kapsar.

Boyları 3-15 cm. arasında değişen poeciliidae ailesi üyelerinin en belirgin özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

1. Erkek-dişi ayırımı çok belirgindir. Erkekler daha küçük ve gösterişli, dişiler daha dolgun yapılı ve gösterişsizdir. Ayrıca erkeklerin anüs yüzgeci, gonopod denilen üreme organına dönüşmüştür.

2. Bu ailenin üyeleri, yavrularını doğurarak dünyaya getirirler. Aslında bu yalancı bir doğumdur. Tüm balıklar gibi yumurta ile çoğalırlar ama farklı olarak yumurtalar anne karnında gelişir ve vücuttan atılırken açılırlar ve yavrular serbest kalır. Bu da doğum gibi gözlenir.

3. Etçil ve otçuldurlar. Yosun ve çeşitli bitkilerle beraber böcek larvaları, yavru balıklarla da beslenirler. Hatta birçok türü kendi yavrularını bile yer.

Lepistes (Poecilia reticulata)

Ailenin en popüler üyesidir. Ülkemizde lepistes ismi ile bilinse de yurt dışında genellikle guppy olarak bilinir.

Anavatanı; Barbados ve Trinida dahil, Orta Amerika'dan Brezilya'ya kadar tatlı ve sığ sulardır. Buradan çeşitli ülkelere götürülmüş ve akvaryumlarda üretilmiştir.

En az 20 litrelik bir akvaryumda bakılması gereken lepistesler, 24-28°C sıcaklıktan hoşlanırlar. Bulundukları akvaryumun suyu berrak olmalıdır. pH 5,5-8 arasında olmalıdır. Bol bitkili akvaryumlardan hoşlanırlar. Bulundukları akvaryumun su sirkülasyonunun çok şiddetli olmaması daha iyidir. Tankta düzenli su değişimleri yapmak çok faydalıdır. Haftada 1-2 kes %20-30 civarında su değişimi yapmak gerekir. Akvaryum suyuna 10 litreye 1 çay kaşığı tuz koymak, hastalıklarla mücadelede bir ön tedbirdir. Ama sofra tuzu yerine kaya tuzu kullanılması tavsiye edilmektedir.

Lepistes, bir grup balığıdır. Bir tanka en az 4 birey konmalıdır. 1 erkeğe 3 dişi oranında düşünülmelidir.

Erkekleri 3, dişileri 4 cm. kadardır. Erkekleri çok renkli ve ince yapılıyken dişileri gri/yeşil renkli yada renksiz ve daha dolgundur. Tüm poeciliidae üyeleri gibi erkeklerin anüs yüzgeci gonopod şekline gelmiş ve bir üreme organına dönüşmüştür.

Beslenme konusunda sorun yaşatmazlar. Su piresi (daphnia) tubifex, sivrisinek larvaları gibi canlı yemler ile birlikte su yosunları ve çeşitli bitkisel besinleri de severek yerler. Ağırlıklı olarak bitkisel beslenmeleri daha uygun olur. Yiyebilecekleri su yosunlarından bulamazsanız bir ıspanak yaprağını 10-15 dakika kaynatıp damarlarını ve sapını aldıktan sonra ince bir şekilde kıyarak lepisteslerinize
verebilirsiniz. İştahla yiyeceklerdir. Ispanak, onların sindirim sistemlerini de rahatlatır ve kabızlığı önler. Hergün değil, 15-20 günde bir ıspanak verilmesi faydalı olur.

Üretimi en kolay akvaryum balığıdır. Üremek için özel şartlar gerektirmezler. Erkekler 2, dişiler 3 aylıkken üremeye hazır hale gelirse de balığın sağlığı açısından 4-5 aylık olmadan önce erkek ve dişi balıklar ayrı tanklarda tutulması faydalıdır. Çünkü küçük yaşta üremeye başladıklarında balığın (dişi balık) vücudunda kalıcı deformasyonlar oluşabilir.

Üreme olgunluğuna gelmiş erkek balık sürekli dişileri kovalar. Bu yüzden de dişilerin sayısı erkeklerden fazla olmalıdır. 1 erkeğe en az 3 dişi düşmelidir. Eğer erkeklerin sayısı dişilerden fazlaysa erkekler tarafından sürekli kovalanan dişiler çabuk yorulacak, bitkin düşüp hastalıklara daha kolay yakalanacaktır. Erkek sayısının dişilerden az olması, sürekli kovalanan dişilere ara sıra dinlenme şansı verir.

Erkek balık dişiyi dölledikten sonra dişi balık bu 6-8 doğum boyunca erkeğe ihtiyaç duymadan doğum yapabilir. Bu yüzden de bir kez çiftleşen dişinin, erkek balıkların olmadığı bir akvaryumda 6-8 ay boyunca doğum yapması ilginç bir gözlem olmaktadır.

Dişi lepistesler ortalama olarak her ay 10-30 arasında yavru verir. İlk kez doğum yapan bir dişinin yavru sayısı 10-15 kadar iken sonraki doğumlarda bu sayı artar. Buna karşılık ilk doğan yavrular
ileride iri yapılı bireyler olurlar, sonradan doğanlar ise ilk doğanlara göre daha minik yapılı olurlar.

Doğum yapmak üzere olan dişi balık, filtrasyonu iyi olan küçük ve bitkili bir tanka alınabilir. 15 litrelik bir tank bu iş için uygundur. Akvaryumun bol bitkili olması bu durumda çok faydalıdır. Çünkü lepistesler genellikle kendi yavrularını yeme eğilimindedirler. Yeni doğan yavrular içgüdüsel olarak hemen saklanma yerleri ararlar. Özellikle ince yapraklı su bitkileri yada yüzey bitkileri bu iş için çok uygundur. Yavru lepistesler bol bitkili akvaryumlarda daha iyi ve hızlı gelişirler.

Bitki bulamazsanız bunun yerine rafya kullanabilirsiniz.
Kırtasiyecilerden alacağınız rafyayı 1 m. Kesin ve makas yardımıyla bukleler oluşturup suya koyun. Doğacak yavrular bunun içine saklanacaklardır. Rafyanın yeşil renkli olması daha doğal bir görünüm vereceği için balığın kendisini daha rahat hissetmesini sağlayacaktır.

Doğum yapmak üzere olan dişiyi başka bir tanka ayırma imkanı yoksa piyasada ucuza bulunabilen ve çok çeşitli olan yavruluklar kullanılabilir.

Yeni doğum yapmış bir dişiyi doğumdan hemen sonra erkek balıkların arasına salmamalısınız. Dişiler doğum sırasında erkekleri kendilerine çeken bir madde salgılarlar. Doğum sırasında zaten bitkin düşen dişi balık, azgın erkekler tarafından hemen kovalanmaya başlarsa dişi balığı kaybedebilirsiniz. Bu yüzden hiç olmazsa 2-3 gün özel vitamin takviyesi ile anne balığı ayrı bir yerde beslemeniz faydalı olur. Akvaryum yeterinde büyük (100 litre ve üzeri) ve bol bitkili ise, erkek balık sayısı dişi balık sayısının1/4'ü ise bu işlemi daha kısa tutabilirsiniz yada gerek duymayabilirsiniz.

Yavrular, erişkinlerden ayrı tutulmalıdır yoksa onlara yem olabilirler. 1-1,5 aylık olunca erişkin lepisteslerin yanına konabilirler. 1-2 cm. boyuna ulaşan genç lepistes, büyük lepistesler tarafından avlanamayacak kadar büyüktürler. Yavrular yeni çıkmış artemia larvaları ile beslenmelidirler. Artemia konusundan ve bu yemin nasıl hazırlandığından daha önceki konularda bahsedilmişti. İlk 1 aydan sonra her türlü kuru yemi ve yiyebilecekleri diğer yemleri genç lepisteslere verebilirsiniz.

Lepistesler, yakın akrabası olan bazı balık türleri ile çiftleşebilir ve bu çiftleşmelerden yavru alınabilir. Yakın akrabaları;gambusya, moli, velifera gibi balıklardır.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Moli, velifera, plati, kılıçkuyruk gibi poeciliidae üyeleri lepistesler için uygun arkadaşlardır. Neon tetra, zebra balığı, corydoras türleri, otocinclus,
ancistrus, scalare ve labirent balıklarının sakin türleriyle bir arada bakılabilirler. Tank çok büyükse (250 litre ve üzeri) küçük ve sakin çiklit türleri ile beraber de bakılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Clown loach, tetrazon gibi kuyruk kemirici balıklar özellikle erkek lepisteslerin kuyruklarını yerler. Bu yüzden bunlarla aynı akvaryumda bulunmamalıdırlar. Aynı şekilde istisnaları olsa da japon balıklarıyla da aynı akvaryumda bulunmaları sakıncalıdır. Japon balıklarının cüsseleri lepisteslerden çok daha büyük olmasına rağmen, gösterişli yüzgeç ve kuyrukları lepistesler tarafından didiklenebilir. Bunların dışında küçük balıklarla beslenen saldırgan balıklarla -akvaryum ne kadar büyük olursa olsun- bir arada kesinlikle bulundurulmamalıdır.

Lepistes, dayanıklı bir balık sayılır. Çoğunlukla, akvaryum hobisine yeni başlayanlarca tercih edilir. Bakımı kolay olsa da burada önemli bir konuya değinmekte fayda var: Yurdumuzdaki yerli üretim
lepisteslerde özellikle son yıllarda sıklıkla sağlık problemleri çıkmaktadır. Bu sorunların başlıca sebebi gen bozulması olabilir. Bu sebeple akvaryumdaki lepisteslerin arasına ara sıra akvaryumdakilerle
kan bağı olmayan lepisteslerin salınması, gen çeşitliliğini artırmak anlamında faydalı sonuçlar verebilir. Sürekli kendi aralarında çiftleşen lepistes kolonisinde, sonraki jenerasyonlarda gen bozulmaları, renk kaybı, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak hastalanma riski gibi durumla görülebilir.

Seçici üretim yöntemleri ile birbirinden güzel lepistes ırkları üretilmiştir. Doğal örneklerinin soluk gri/yeşil renklerine karşılık, rengarenk ve çeşitli kuyruk-yüzgeç formlarına sahip çok gösterişli
ırklar üretilmiştir. Bunlardan başlıcaları; tuxedo, lirkuyruk, king, albino, çim, mozaik ırklarıdır. Bu ırkların birbirleri ile melezleşmesinde de sayısız varyete oluşturulmuştur. Sizler de kendi akvaryumunuzda değişik ırklardan lepistesleri melezleştirip değişik lepistes örnekleri elde edebilirsiniz. Albino lepistesler, diğer albino canlılar gibi bembeyaz değildir; pembe ve sarının açık tonları halindedir.





Moli (Poecilia sphenops)

Poeciliidae ailesinin en dekoratif balıklarından biri olan bu sevimli türün ana vatanı Texas ve Orta Amerika'daki tatlı ve yarı tuzlu sulardır. Bu balıkların erkekleri 4, dişileri 6 cm. olabilir. Erkeklerde diğer poeciliidae üyeleri gibi gonopod bulunur.

24-28°C sıcaklığı severler. pH 6-8 arasında olmalıdır ve suda kesinlikle ısı değişimi olmamalıdır. En küçük ısı değişiminde bile sağlıkları bozulabilir. En az 60-80 litrelik bol bitkili bir akvaryumda
ve 4-6 bireyden oluşan bir grup halinde bakılmaları önerilebilir. 1 erkeğe 3 dişi düşmesi uygundur.

Poeciliidae ailesinin en hassas üyesidir. Özellikle ısı değişimlerine karşı çok hassastır. Kolayca mantar hastalıklarına yakalanabilirler. Bu yüzden de bakımı biraz tecrübe gerektiren bir balık türüdür.

Bulundukları akvaryuma 10 litreye 1 çay kaşığı hesabı ile tuz (kaya tuzu) katmak faydalıdır. Bu şekilde hastalıklara karşı direnci artırılabilir. Hazır yeri gelmişken, moli ile ilgili çok ilginç bir bilgiyi burada sunmak faydalıdır: Moli, deniz akvaryumuna ilk başlayanlar tarafından da kullanılmaktadır. Az tuzlu sularda da yaşayabilmesi sonucu, yeni kurulmuş bir tuzlu su akvaryumunda suyu hazırlayıcı bir canlı olarak bu tanklara salınmaktadır.

Çok çeşitli varyeteleri geliştirilmiş ve bu göz alıcı varyeteler akvaryum dünyasında yerlerini almışlardı. Bu varyetelerden en bilinenleri: Siyah (arap-black), aykuyruk, albino, gümüş, dalmaçya, balon, sarı (altın), leopar varyeteleridir. Burada balon moli konusunda kısa bir bilgi vermek yerinde olur: Balon moli bir mutasyon ürünüdür.
Genleri ile oynanarak laboratuar ortamında geliştirilmiş ve buralardan yayılmış bir balık türüdür.

Moliler oldukça doğurgan balıklardır. Ortalama 45 günde bir, 20-50 arası yavru verirler. Genellikle kendi yavrularına zarar vermezler. Bu yüzden, akvaryumda başka balık çeşitleri yoksa doğum ana tank içinde gerçekleşebilir. Ama başka balık türleri varsa hamile balık, küçük bir üretim tankına alınmalıdır. Burada önemli olan nokta; hamile balığın konduğu tankın ısısı ile ana tankın ısısı farklı olmamalıdır.

Moli üretimi için bazen yavruluk kullanılsa da bu sakıncalı olabilir. Yavruluğun içinde strese giren anne balık erken doğum yapabilir, ölü doğum yapabilir, kendisi bile ölebilir. Bu yüzden yavruluk kullanımı bu balıklarda tavsiye edilmemektedir.

Yeni doğan moliler oldukça iri yapılıdırlar. Artemia ve spiriluna yosunu ile beslenebilirler. Birkaç hafta sonra bitkisel ağırlıklı yemler vermeye başlayabilirsiniz. 5-6 aylık olduklarında üremeye hazır hale gelirler.

Moliler, yemleme konusunda sorun yaşatmasa da bitkisel ağırlıklı beslenmelidir. Oldukça iyi bir yosun yiyicisidirler ve bu sebeple akvaryumdaki yosunlaşmaları bir nebze olsun engellerler. Et ürünleri bu
balıklar için faydadan çok zarar getirir. Özellikle hassas yapıları göz önünde bulundurularak tubifex türü yemler kesinlikle verilmemelidir. Et ağırlıklı beslendikleri taktirde ömürleri azalır, hastalıklara
yakalanabilirler. Bunların yerine spiriluna yosunu ve çeşitli diğer yenilebilir yosunlar, haşlanmış ıspanak verilebilir. Bitkisel ağırlıklı beslenseler de genellikle akvaryum bitkilerine zararları olmaz. Bunlar zaten bol bitkili akvaryumlarda bakılmalıdır.

Moliler, yakın akrabaları olan bazı balıklarla melezleşebilirler ve yavru alınabilir. En yakın akrabaları velifera, gambusya ve lepistestir.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Oldukça barışçıl olan bu balıklar lepistes, velifera, plati, kılıçkuyruk gibi poeciliidae üyeleri ile bir arada bulunabilirler. Labirent balıkları, sakin çiklit türleri, neon tetra, zebra balığı da bunlarla iyi arkadaşlık eder. Corydoras cinsleri, otocinclus, ancistrus, vatoz gibi balıklar da bunlarla bir arada güvenle barındırılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada bulundurulmamalıdırlar? Saldırgan ve iri yapılı balıklarla bir arada bulundurulmamalıdırlar.



Velifera (Poecilia velifera)

Molinin çok yakın akrabası olan bu balık, aslında irice bir cins molidir. Bazı özellikleri ile molilerden ayrılır.

Anavatanı Orta Amerika'nın tatlı ve yarı tuzlu suları olan velifera, ırmakların denize döküldüğü yerlerde yaşadıkları için tuzlu suya da adapte olmuşlardır. Bu yüzden bulundukları akvaryumun suyuna 10 litreye 2-3 çay kaşığı tuz (kaya tuzu) atmak gerekir.

Erkekleri 6, dişileri 8 cm. civarındadır. Erkekleri gonopodları sayesinde dişilerden ayrılır. Ayrıca erkeklerinin yelken gibi son derece gösterişli sırt yüzgeçleri vardır. bu sırt yüzgeçlerinin düzgün gelişebilmesi için yüksek bir akvaryuma (en az 40 cm.) ihtiyaç duyarlar, aksi halde sırt yüzgeçleri gelişemez.

24-28°C sıcaklığı severler. pH 6-8 arasında olmalıdır. Bol akıntılı suları severler. En az 80 litrelik ve yüksekçe (40 cm. ve yukarısı) bir akvaryumda bakılmaları gerekir. Bol bitkili akvaryumlardan hoşlanırlar. en az 5-6 bireylik bir grup halinde bakılmaları önerilir. Bakımı biraz tecrübe gerektiren bu balığın üretimi kolay olsa da diğer poeciliidae üyelerine göre daha zordur.

Velifera, bitkisel ağırlıklı beslenir. Tıpkı moli gibi spiriluna yosunu başta olmak üzere yenilebilen her türlü yosuna bayılırlar. Yemleme konusunda sıkıntı yaşatmazlar. Bunlara da yosun bulunmadığı taktirde haşlanmış ıspanak yaprağı verilebilir. Bunun dışında kaliteli kuru yemleri de reddetmezler.

Veliferanın üretimi diğer poeciliidae üyelerine göre biraz zordur. Dişiler 2 ayda bir ortalama 10-50 arasında yavru dünyaya getirir. Yavruları oldukça iridir. Kendi yavrularına zarar vermezler. Bulundukları akvaryumda başka türden balıklar yoksa doğum yapmak üzere olan dişiyi ayırmaya gerek yoktur. Eğer bulundukları akvaryumda başka türden balıklar varsa doğum yapmak üzere olan dişiyi 20 litrelik bir tanka almak gerekir. Moliler gibi bunlar da yavruluklarda üretilmemelidirler; ölü doğum olabilir, yavrular erkek doğabilir ve hamile balık stresten dolayı kaybedilebilir. 6 aylık olduklarında üremeye hazır hale gelirler.

Veliferaların da çok çeşitli varyeteleri geliştirilmiştir. Bunlardan başlıcaları; altın (sarı), turuncu, gümüş, dalmaçya, balon velifera cinsleridir. Balon molilerde olduğu gibi balon cinsi veliferalar da laboratuarlarda üretilmiş mutasyon balıklarıdır.

Erkekleri, hemcinslerine karşı oldukça saldırgan olan veliferalardan akvaryumda sadece bir tane erkek bulundurulması gerekir. Aksi taktirde baskın erkek diğer erkekleri hırpalar, ölümlerine sebep olabilir. Akvaryum 100 litreden büyükse ve bol bitkili ise birden fazla erkek bulundurulabilir. Bu durumda şiddetin dağılması için 4 erkek koyulabilir.

Yakın akrabaları olan bazı balıklarla melezleştirilebilir ve yavru alınabilir. Veliferaların en yakın akrabası molilerdir. Moli-velifera melezi balıkları inanılmaz derecede gösterişli balıklar olduğu bilinmektedir. Bunun dışında da lepistes ve gambusya da yakın akrabaları sayılabilirler.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Moli, lepistes, kılıçkuyruk, plati gibi poeciliidae üyeleri ile bir arada bakılabilirler. Küçük çiklit türleri, labirent balıkları, labeo balıkları ile bir arada bulundurulabilen veliferalar corydoras türleri, otocinclus, ancistrus, vatoz, tetra türleri, rasbora, zebra, danio gibi balıklarla da barış içinde yaşayabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Saldırgan balık türleriyle bir arada olmamalıdırlar.



Plati (Xiphophorus maculatus, xiphophorus variotus)

Poeciliidae ailesinin en bilinen üyelerinden biridir. Doğal olarak Guetamala, Honduras ve Meksika'daki tatlı sularda yaşarlar. Küçük, yuvarlak ve sevimli balıklardır. Erkekleri 4, dişileri 6 cm. civarındadır. Erkek platilerde de anüs yüzgeci gonopod şeklinde gelişmiştir.

Doğal örnekleri kahverengi ve gri tonlu renklere sahip olan platilerin, çeşitli melezleştirme ve seçici üretim yöntemleri ile birbirinden güzel ırkları üretilmiştir. Tuxedo, calico, wag tail, mond, fantom, korallen, simpson, sunset, blutendes herz, mickey mouse, gold, golden neon, golden moon, lirkuyruk, sarı, mavi, kırmızı, albino ırkları başlıcalarıdır. En yaygın ırkları calico, kırmızı ve fantom ırklarıdır.

Plati bir grup balığıdır. En az 30 litrelik bir akvaryumda bakılmalıdırlar. 6-10 bireyden oluşan bir grup halinde ve 1 erkeğe en az 2 dişi düşecek şekilde bakılmalıdırlar. 20-28°C sıcaklıktan hoşlanırlar ve pH 7-8 arasında olmalıdır. ayrıca bulundukları akvaryumda bol bitki bulunması faydalıdır.

3-4 aylıkken üremeye hazır hale gelirler. Üretimleri kolaydır ve özel şartlar gerektirmezler. Yetişkin bir plati her ay ortalama 20 yavru dünyaya getirir. Erkekler sürekli dişilerin peşinde gezer. Dişilerin hamile olduğu, karınlarındaki şişlikten ve arka kısımdaki koyuluktan anlaşılır. Arka kısımları simsiyah olmuşsa doğum yakında gerçekleşecek demektir. Platiler genellikle yavrularını yemezler, daha çok genç platiler kendi yavrularını yeme eğilimindedirler. Yine de doğum yapacak platiyi ayrı ve bitkili bir tanka almakta fayda vardır. ayrı bir tank imkanı bulunmuyorsa doğum için yavruluklar kullanılabilir. Yeni doğan yavruları artemia ve yumurta sarısı ile besleyebilirsiniz, birkaç hafta sonra kuru yemlerden verebilirsiniz.

Her türlü kuru yemi severek yiyen platiler, beslenme konusunda sorun yaşatmazlar. Yosun, çeşitli bitkisel yemler ve böcek larvalarıyla beslenebilirler.

Platiler, yakın akrabaları olan balıklarla melezleşebilirler ve bu melezleşmelerden yavru alınabilir. Plati varyetelerinin geliştirilmesinde kılıçkuyruk balıkları (xiphophorus helleri) da kullanılmıştır. Akvaryumlarda bakılan platilerin çoğunda kılıçkuyruk genleri de vardır. aynı şekilde kılıçkuyruk varyetelerinin çoğunda da plati genleri vardır.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Lepistes, kılıçkuyruk, moli, velifera, corydoras türleri, tetra türleri, otocinclus, ancistrus, danio, zebra balığı, küçük ve sakin çiklit türleri ve labirent balıkları ile bir arada bulundurulabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? Japon balıklarına zarar verebilecekleri için bunlarla bir arada bulundurulmamalıdır. Etçil ve saldırgan balıklarla da bir arada bulundurulmamalıdır. Scalare (melek balığı) plati ile aynı akvaryumda bulundurulabilirse de platiler bunların geniş yüzgeçlerine zarar verebilirler.



Kılıçkuyruk (Xiphophorus helleri)


Platinin çok yakın akrabasıdır. Anavatanı Orta Amerika'nın tatlı sularıdır. İnce uzun balıklardır. Erkekleri kuyruk hariç 10 cm. ve dişileri 12 cm. kadar büyüyebilir. Erkekler dişilerden daha ince yapılıdır ve gonopodları vardır. ayrıca erkeklerin kuyruklarının alt kısmı kılıç şeklinde uzamıştır. Kuyruklarıyla beraber erkeklerin boyu 15 cm. olabilir.

Doğal örnekleri kahverengi ve yeşil renkli olmasına karşın seçici üretim yöntemleri ve melezleştirme çalışmaları sonucunda çok çeşitli ırklar elde edilmiştir. En bilinen varyeteleri şunlardır: Fantom, gümüş, sarı, calico, tuxedo, siyah, yeşil, kırmızı, sarı, albino, lirkuyruk varyeteleridir.

20-26° C sıcaklıktan hoşlanırlar. pH 6-8 arasında olmalıdır. en az 80 litrelik bir akvaryumda ve grup halinde bakılmaları önerilir. Bitkili akvaryumları severler.

Diğer poeciliidae üyeleri gibi kılıçkuyruklar da grup balıklarıdır. En az 4-6 bireyden oluşan bir grup halinde bakılmalıdırlar. Grup, 1 erkeğe 5-6 dişi düşecek şekilde ayarlanmalıdır. Akvaryum 80 litreden küçükse grupta sadece 1 erkeğin bulundurulması gerekir çünkü baskın erkek diğerlerini hırpalar. 4 erkek balık koymak daha doğru olur çünkü baskın erkeğin saldırganlığı dağılabilir.

Kılıçkuyrukların ilginç özelliklerinden biri de dişilerin erkeğe dönüşmesi özelliğidir. Yaşadıkları ortamda erkek kılıçkuyruk bulunmuyorsa baskın olan dişi kısa sürede erkeğe dönüşür. Bazen de hastalık atlatmış ve yaşlanmış dişiler durup dururken erkeğe dönüşebilir.

Erişkin bir dişi ortalama her ay 20-100 arasında yavru verebilir. Yavruları kesinlikle erişkinlerden ayırmak gerekir, av olabilirler. Hamile balığın yavruluğa konması genelde tavsiye edilmez. Strese girip kendisine zarar verebilir. Bunun yerine küçük ve bol bitkili bir üretim tankı kullanılabilir. Bitki bulunmazsa rafya kullanılmalıdır.

Yavrular artemia ile beslenmelidir. 3-4 aylıkken üremeye hazır hale gelirler.

Kılıçkuyruk konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, akvaryumun üzerinin kapatılmasıdır. Akvaryumun üzeri hava alabilecekleri ama dışarı atlamalarını engelleyecek şekilde kapatılmalıdır. Bu balıklar sıklıkla tanktan dışarı atlayabilirler.

Yakın akrabaları ile melezleşebilen kılıçkuyrukların varyetelerinin oluşturulmasında platiler önemli bir paya sahiptir. Piyasada bulunan birçok kılıçkuyrukta plati genleri vardır. Aynı şekilde, piyasadaki platilerde de kılıçkuyruk genleri olduğundan daha önce bahsedilmişti.

Hangi balıklarla bir arada beslenebilir? Lepistes, plati, moli, velifera gibi poeciliidae balıkları kılıçkuyruklara iyi birer arkadaş olabilirler. Çeşitli tetra türleri, labirent balıkları ve küçük yapılı çiklitler de kılıçkuyruklarla beraber beslenebilirler. Bunun dışında corydoras cinsleri, otocinclus, ancistrus, vatoz gibi balıklar ve labeo türleri de kılıçkuyrukların bulundukları akvaryumlarda güvenle bulundurulabilirler.

Hangi balıklarla bir arada olmamalıdırlar? İstisnai durumları olsa da scalare ile bir arada bulunmaları sakıncalı olabilir. Kılıçkuyruklar, bunlara karşı çok saldırgan bir tutuma girebilirler. Aynı şekilde japon balığı ile bir arada beslenmeleri de sakıncalıdır. Bunların dışında, çok iri yapılı ve etçil balıklarla da bir arada bulundurulmamalıdır.



CICHLIDAE (Sihlidler, alacalevrekler)


Cichlidler ailesi; Afrika, Amerika, Asya kıtalarına yayılmış oldukça geniş bir ailedir. Türkçe literatürde "alacalevrekler" olarak geçerler. Perciformes (levreksiler) takımının Cichlidae ailesini oluştururlar.

Normalde "sihlid" denmesi gerekirken dilimize "çiklet" olarak geçmiştir. Biz, doğru yazılışını (cichlid) kullanmayı tercih ediyoruz.

Birçok türü içerir ve yeni yeni türler de keşfedilmektedir.

Amerika cichlidleri:

Astronot (Astronotus ocellatus)

Anavatanı Güney Amerika, Amazon Nehri'dir. 30 cm. boya ulaşabilir. Etçildir. Çok hızlı büyür. En az 300 lt.lik bir akvaryumda bakılmalıdır. Yabancı ülkelerde "oscar fish" olarak bilinir.

Çok iştahlı olan astronot balığı, suyu çok kirletir. Bu yüzden de akvaryumdaki filtrasyon çok önemlidir.

pH 6,5-7,5 arasında olmalıdır. Sıcaklığın 25-27 C arasında olması idealdir.

Pacu gibi iri characin türleri ile, vatozlarla, sert karakterli diğer Amerika cichlidleri ile bir arada bakılabilirler.

Bitkilerle arası iyi değildir. Kumları kazırlar ve bitkilere zarar verirler. Bu yüzden dekorun da buna uyhun bir şekilde yapılması gerekir. Kütükler ve uygun özellikte kayalar kullanılabilir.



Jack Dempsey (Cichlasoma octofasciatum)


Bu balığa neden "Jack Dempsey" denmiştir? Güçlü yapısından ve saldırganlığından dolayı, ünlü Amerikan boks şampiyonu Jack DEMSPSEY'in adını bu balığa vermişler ve bu balık ismini bu şekilde almıştır.

Güçlü bir yapısı ve sert görünümü olan bu balık, en az 15-200 lt.lik bir akvaryumda bakılmalıdır. pH 6,5-7,5 arasında olmalıdır. Sıcaklığın 24-26 C olması idealdir. Anavatanı Orta Amerika'dır.

Sert yapılı olmasından dolayı, kendi gibi sert yapılı amerikan cichlidleri ile beraber bakılabilirler.

Her türlü kaliteli kuru yem, kıyılmış midye ve solucanla beslenebilir.



Melek balığı (Pterophyllum scalare)

Anavatanı Güney amerika'dır. Oldukça gösterişli ve adının hakkını veren bir türdür.

En az 120-150 lt.lik bir akvaryum gerektirir. Akvaryumun yüksekliği en az 45-50 cm. olmalıdır.

pH 6,5-7,5 olmalıdır. Isının 24-28 C olması idealdir.

Bol bitkili ve kütüklerle süslenmiş bir akvaryumda bakılmalıdırlar.

Her türlü kuru yemi yerler.

Melek balıklarının bulunduğu akvaryumda cüce cichlidler, canlı doğuranlar ve sakin tetra türleri bakılabilir.



Kakadu (Apistogramma cactuoides)


Anavatanı Güney Amerika olan bu balık, Güney Amerika'nın cüce cichlidlerindendir.

En az 150 lt.lik bitkili bir akvaryum gerektirir.

pH 6,5-7,5 civarında olmalıdır. Isı da 24-26 C civarında olmalıdır.

Akvaryumun taban kısmında dolaşmayı sever. Oldukça renkli bir balıktır.

Her türlü kuru yemle beslenebilir. Canlı yem de vermek gerekir.




Afrika - Malawi Gölü cichlidleri

Ahli (Sciaenochromis ahli)


Malawi Gölü'nün derin kayalıklarında yaşar. Erkekleri göz alıcı bir mavi renge sahiptir ve akvaryumdaki diğer mavi renkli balıklara genellikle saldırır.

Bakılacağı akvaryum en az 250-300 lt. ve kayalarla dekoru yapılmış olmalıdır. pH 7,5-8,5 olmalıdır. Isının 24-26 C olması idealdir.

Etçil bir balıktır. Doğada küçük balıklar ve kabuklularla beslenir. Akvaryum ortamında da kıyılmış midye, su piresi gibi canlı yemlerle beslenmelidir.



Auratus (Melanochromis auratus)

Malawi Gölü'nün kayalık bölge balıklarındandır. Mbuna grubundan olduğu için bitkisel ağırlıklı beslenmelidir.

En az 200 lt.lik bir akvaryumda bakılmalıdır. Oldukça saldırgan bir türdür. pH 7-8 arasında olmalıdır. Sıcaklığın 24-26 C arasında olması idealdir.




Sarı Prenses (Labidochromis caeruleus)

En çok beslenen, en popüler Malawi cichlidlerindendir. Mbuna grubundandır. Malawi gölü'nün kayalık sahil kısımlarında yaşarlar. Etçil ve otçuldur. En az 200 lt.lik akvaryum gerektiren bu balıklar, ağızda kuluçka yaparlar.



Yunus cichlid (Crytocara moori)

Mbuna grubundaki Malawi cichlidlerine göre sakin sayılabilir. En az 250 lt.lik bir akvaryum ister. Etçil ve otçuldur. pH 7-8 arasında olmalıdır. Sıcaklığın 24-26 C olması idealdir. Erkeklerin kafaları ileriki yaşlarda çıkıntı yapar ve bu da balığa ayrı bir hava verir.



Asya cichlidleri

Portakal cichlid (Etroplus maculatus)

Asya'da yaşayan cichlid türlerinden en bilinenidir. Anavatanı Batı Hindistan'ın acı ve tatlı sularıdır.

Etçil ve otçul beslenen bu balık en az 150-200 lt.lik bir akvaryum gerektirir.

pH 7-8 arasında olmalıdır. İdeal ısı 20-25 C arasındadır.



CYPRINIFORMES (Sazansılar)


Cypriniformes takımı, aralarında tanınmış akvaryum ve sofra balıklarının bulunduğu Cyprinidae (sazangiller) ve birçok akvaryum balığını içeren Cobitidae ailesini içerir.

Takımın balıkları, genelde serin su balıklarıdır. Ama tropikal türleri de vardır.

Olta balıkçılığında bilinen sazan (Cyrinus carpio) ve kadife balığı (Tinca tinca) da bu takımın Cyprinidae ailesindendir.

Cyprinidae ailesi

Japon balığı (Carassius auratus)


En tanınmış akvaryum balıklarıdır. Kökeni sazandır. Tarihi, 1600 yıl öncesine gider. anavatanı Çin'dir.

Diğer ülkelerde bu balıklar hangi isimlerle anılırlar:
Çin'de "chin-yu"
Japonya'da "kingyo"
Fransa'da "poisson rouge"
Almanya'da "goldfisch"
İngilizce konuşulan ülkelerde "goldfish"
Türkiye'de "japon balığı"

13-36 cm. arasında boy alabilir.

Sıkça görüldüğü halde bu türü dar fanuslarda beslemek yanlıştır. Akvaryum kumunu sürekli ağızlarına alıp tükürme alışkanlıkları nedeniyle suyun bulanmaması için güçlü bir filtreye gerek vardır.

Sakin ve barışçıldır. Sakin balıklarla beraber bakılabilir. Ama çok hareketli ve kuyruklarını kemirebilecek bazı türlerden (poeciliidae türleri gibi) kaçınmak gerekir. Ayrıca tetrazon gibi balıklarla da beraber beslenilmesi tavsiye edilmez.

pH 7-8 arasında olmalıdır. 14-24°C arasındaki sıcaklık idealdir. Serin su akvaryumlarında beslenebilir.

En az 50 litrelik bir akvaryumda bakılmalıdır, yeni başlayanlar için de uygundur.

Üretimi pek kolay sayılmaz. Cinsiyet ayrımını yapmak genelde zordur. Üreme mevsiminde (genellikle yazın) erkek balıkların solungaç kapaklarında kabarcıklar oluşur, dişiler de daha toplu görünür.

Japon balıklarının çeşitli renklerde ve şekillerde ırkları üretilmiştir.

Bilinen belli başlı japon balığı üyelerini şöyle sıralayabiliriz:

1-Havuz balığı
Havuzlarda çok rastlanan bir türdür. biçimli gövdeleri, parlak renkleriyle bahçeli evlerin süsü olarak ilgi çekerler. Çoğunlukla portakal rengi ve kırmızıdırlar. Beyaz, sarı, siyah, alacalı olanları da vardır. İlk balık sevgisi duyanlar için iyi bir başlangıç balığıdır. Dayanıklıdırlar, kolay ürerler, uzun ömürlüdürler.

2-Şabankin
Havuz balıklarından daha küçük boyludurlar. Dayanıklı ve uzun ömürlüdürler. Ortalama 12 yıl yaşarlar. Gövdeleri ince uzun ve biçimlidir. Kuyrukları geniş ve uzundur. anal yüzgeçleri gelişmiştir. Anca en çekici yönleri renkleridir. Şeffaf olan pullar derinin renk ve desenlerini aynen dışa yansıtır. Çok değişik renk düzenine sahip balıklar olmakla birlikte temel renkleri mavi ve menekşe rengi üzerine kırmızı, siyah, sarı beneklerdir.

3-Komet
Gövdesi biçimsel olarak aynen şabankin gibidir. Uzun, biçimli gövdeye ve gelişmiş bir kuyruğa sahiptir. İdeal bir havuz balığıdır. fazla su gerektirdiğinden büyük akvaryumlarda beslenebilirler. Kışın donmayan havuzlar onlar için idealdir. Çoğunlukla kırmızı iseler de sarı ve metal rengi olanları da vardır.

4-Yelpaze kuyruk
Bu tür, gövde yapısının değiştiği ilk kuşaktır. Gövde kısalmış, kalınlaşmış ve yuvarlak bir biçim almıştır. Kuyruk yüzgeci birbirinden ayrı iki parça halindedir ancak bu parçalar çatal biçiminde değil, düz kenarlıdır. Sırt yüzgeci ve anal yüzgeç son derece gelişmiştir. Bu tür, özellikle kış ayları içinde, havuzlarda bırakılmamalıdır. Çünkü 15 ile 20 derece ısıyı gerektirirler. İyi bir beslenme sağlandığı, özellikle canlı yem verildiği zaman nisan-ekim ayları arasında dört kez döl alma olasılığı oldukça yüksektir.

5-Tül kuyruk - Peçe kuyruk
Japon süs balıklarının kral ailesidir. Sırt, karın ve göğüs yüzgeçleri kuyruk yüzgeci gibi son derece gelişmiştir. Akvaryumlarda yetiştirilmeleri gerekir. Duyarlı ve nazik balıklardır. Karma akvaryumlar pek tavsiye edilmez. 18-22 derece su ısısı, berrak su, geniş akvaryum, bol oksijen, dengeli beslenme sağlıkları için gereklidir.

6-Teleskop
Gözler dışarı doğru çıkık olup kuyruk tek veya çift lobludur. Canlı yemleri, yeşillik ve algler kadar severek yerler. Göz biçimleri nedeniyle özenli beslenmeyi gerektirirler ve fazla ışıktan hoşlanmazlar.

7-Çelestial
Teleskop Japon balığının benzeridir. Bunda gözler yanlara doğru değil yukarıya doğru çıkıktır. Çok özenli bir beslenmeyi gerektirirler. Asla yukarıdan ışıklandırma kullanılmamalıdır. Yemlerinin yüzen yemlikler içinde verilmesini öneririz.

8-Torbagöz
Bu balık çoğu akvaryum severler tarafından çirkin bulunmasına rağmen az bulunan değerli bir türdür. Bunlara "ağlayan göz" de denilmektedir. Bakımları konusunda teleskop ve Çelestial da olduğunca özen gerektirirler.

9- Aslanbaş
Baş biçiminin değişikliğiyle diğer japon balığı türlerinden ayırt edilir. Baş iri, yuvarlakça ve aslan başını andırır biçimindedir. Alın kısmında yele yerini tutan köpüksü teşekküller başı süsler. Aslanbaşlarda sırt yüzgeci görülmez. Çok değişik renk düzenine sahip olanları vardır.

10-Oranda
Baş biçimi olarak yukarıda belirtilen aslanbaşa benzer. Ancak oranda'da, aslanbaşın aksine sırt yüzgeci görülür.

11-İnci gövde
Bu tür japon balıklarının gövdesinde bulunan inci taneleri görünümündeki teşekküller balığa çok çekici bir görünüm kazandırır.





Pengasus (Pangasius hypophthalmus):


Geniş havuzlarda 1 m. kadar büyüyebilen ve Doğu Asya'da pirinç tarlalarında sofra balığı olarak yetiştirilen pengasus, aslında akvaryumlar için uygun bir tür değildir; sadece gençken akvaryumda tutulabilir. Görüşü kötü olan bu tür, titreşimleri algılama yeteneğine güvenir. Sürekli sinirli ve kaçmaya hazırdır. Gençken canlı yem gerektiren bu türün yaşlanınca dişleri dökülür ve vejeteryan yaşama geçer.

Tayland ve Bangkok, bu balığın anavatanıdır.

Akvaryum ortamında genellikle 20-30 cm. büyüse de doğada 1-1,5 metreye varan örneklere rastlanmıştır.

pH 7 civarında olmalıdır. 22-26°C sıcaklık idealdir.

İnsan eliyle üretimi imkansızlık derecesinde zordur.

En az 250 litrelik bir akvaryumda ve tecrübeli hobicilerce bakılmaları önerilir.

 
  • Beğen
Tepkiler: asraw ve silop_kms


silop_kms

silop_kms

Üye
Emeğine Sağlık,Bilgiler İçin Teşekkürler...
 
zeE*

zeE*

Üye
    Konu Sahibi
Önemli değil Recep üyelerimiz için en iyi ve en sağlam bilgiyi bulamak bizim görevimiz...
 
_EKSELANS_

_EKSELANS_

Üye
bunların hepsini senmı yazdın yokse internetenmi toparladın ama bir arada toplanması güzel ellerine sağlık
 
00akvaryum00

00akvaryum00

Üye
bilgi için saol
 


Üst Alt