Atatürk Sayesinde Özgür Olmuşuz !

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Silinen Üye 2392690

Silinen Üye 2392690

Kapalı Hesap
    Konu Sahibi
Atatürk Sayesinde Özgür Olmuşuz !
[h=5]ATATÜRK SAYESINDE ÖZGÜR OLMUSUZ !

AGAC DALLARINDAKI ÖZGÜRLÜK !

Takrir-i Sükûn Kanunu iki seneliğine çıkarıldı ve iki kez uzatılarak 1929'da kaldırıldı. Bu kanun, hükümete, mahkeme kararı gerekmeksizin sonsuz yetkiler verdi. Hükümet her örgütü kapatabiliyor, her yayını yasaklayabiliyor ve her gazeteyi ortadan kaldırabiliyordu.Takrir-i Sükûn döneminde bütün hayat değişiyor. Cumhuriyet'in kimliği belirleniyor. Meclis'tekiler kuzu gibi oluyor, hükümet ne isterse yapıyor.


Takrir-i Sükûn öncesinde daha özgürlükçü olan Cumhuriyet, Takrir-i Sükûn Kanunu'ndan sonra diktatöryal bir cumhuriyet oluyor. Eleştiriler yapabilen bir basın varken, gazeteciler Diyarbakır'daki İstiklal Mahkemesi'ne gönderiliyor. Hatta o sırada genç bir politikacı olan Avni Doğan'a da savcılık görevi düşüyor.

Uydurma izmir suikastı iddiası ile yargılanan, biri bakanlık yapmış olan iki İttihatçı sanık on beş yıla mahkûm oluyorlar. "Biz memleketin içine sanık ve mahkûm olarak çıkamayız. Mahkûmiyet kararına itiraz edelim" diyorlar. İtiraz üzerine yargılama yenileniyor ve bunlar bu kez idama mahkûm edilip asılıyorlar.Rauf Orbay da suikast girişiminden on yıla mahkûm oluyor. Ülkeye Kamal Paşanın vefatından sonra dönüyor. İstiklal Mahkemelerinin, İskilipli Atıf Hoca örneğinde olduğu gibi 'zulüm' denebilecek icraatları var. Hoca, Frenk Taklitçiliği ve Şapka isimli bir kitap yazıyor ve bir sene sonra şapka devrimi yapılıyor. Adamı bir sene önceki kitabından ötürü asıyorlar. Mesela... Bir adamın iki çocuğu asker kaçaklığından yargılanıyor. İstiklal Mahkemesi, adama, "Oğullarından birini idam edeceğiz, birini de askere göndereceğiz. Hangisini asalım, seç" diyor.

Milli Mücadele sırasında asker kaçaklığını önlemek için milletvekillerinden kurulan mahkemeler Takrir-i Sükûn'dan sonra ise tam bir felaket oldu. Cumhuriyet devrimlerini ilan etme cesareti zaten bu mahkemeler kurulunca gösterildi. İşe, şapkayla başlandı. Rakamlar, saat, alfabe değiştirildi.

Nutuk'a inanacak olursak, Karabekir nankör ve hain biri. Halbuki Karabekir, "Milli mücadelenin ilk zaferi, Doğu'da benim sağladığım zaferdir" diyor. Ama Nutuk'ta Milli Mücadele sanki Birinci ve İkinci İnönü'yle başlıyor. ....




Neşe Düzel/Mete Tunçay: ‘Atatürk dönemi yargısı içler acısı’[/h]
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt