Biruni - Biyografi

Sponsorlu Bağlantılar

canturgay

canturgay

Üye
    Konu Sahibi
Biruni - Biyografi
Hayatı

Yaşadığı çağa damgasını vurup "Biruni Asrı" denmesine sebep olan zeka harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi Kas'ta doğdu. Esas adı Ebu Reyhan b. Muhammed'dir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odunsatarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Birçok kOnuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Harizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Biruni'nin en iyi bir eğitim alması için her imkanı sağladı.

Bu arada İbni Irak ve Abdüssamed b. Hakim'den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı. Fakat Me'munilerin Kas'ı alıp Harizmşahları tarihten silmeleriyle Biruni'nin huzuru kaçtı, sıkıntılar başladı ve Kas'ı terketmek zorunda kaldı. Ancak iki yıl sonra tekrar döndüğünde ünlü bilgin Ebü'lVefa ile buluşup rasat çalışmaları yaptı.

Daha sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Biruni'ye bir daire tahsisedip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi.

Gazneli Mahmud Hindistan'ı alınca hocalarıyla Biruni'yi de oraya götürdü. Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti. "Biruni, sarayımızın en değerli hazinesidir'derdi. Bu yüzden tedbirli hünkar, liyakatını bildiği Biruni'yi Hazine Genel Müdürlüğü'ne tayin etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan siyasi ve ilmi araştırmalarına devam etti. Bir devre adını veren, çağını aşan ilmi hayatının zirvesine erişti. Sultan Mes'ud, kendisine ithaf ettiği Kanunu Mes'udi adlı eseri için Biruni'ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi almadı.

Son eseri olan Kitabü'sSaydele fi't Tıb'bı yazdığında 80 yaşını geçmişti. Üstad diye saygıyla yad edilen yalnız İslam aleminin değil, tüm dünyada çağının en büyük bilgini olan Biruni, 1051 yılında Gazne'de hayata gözlerini yumdu.

Kişiliği

Biruni, "Elinden kalem düşmeyen, gözü kitaptan ayrılmayan, iman dolu kalbi tefekkürden dur olmayan, benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dahiydi. Arapça, Farsça, Ibranice, Rumca, Süryanice, Yunanca ve Çinçe gibi daha birçok lisan biliyordu. Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Jeoloji, Dinler ve Mezhepler Tarihi gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı, eserler verdi.

Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevni ayetlerini anlamak, kainatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gayesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur an ayetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kuran'ın belağat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmi kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü.

İbni Sina'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmi metod ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır. Tahkik ve Kanunı Mes'udi adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmi seviyeye ta o günden, ulaştıgı açıkça görülür. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddi bir araştırma abidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır.

Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması anında ulaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir.

Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Halbuki bu ölçüyü Biruni, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan'da bulmuştu. O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz.

Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, -ların yan etkilerinden bahsetmiştir.

Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa sözeden O'dur.

Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu. Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır önce dile getirdi.

Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yaptı. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Biruni, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona birçok yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Biruni'ye çok şey borçludur.

Biruni, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından sözederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı.

Biruni, Cebir, Geometri ve Cografya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fenni ilimlerle ilahi bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir.

Eserleri halen Batı bilim dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Türk Tarih Kurumu 68. sayısını Biruni'ye Armağan adıyla bilginimize tahsis etti. Dünyanın çeşitli ülkelerinde Biruni'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Biruni'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, "1000 yıl önce Orta Asya'da yaşayan evrensel deha Biruni; Astronom, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı.

Eserleri

Biruni, toplam 180 kadar eser kaleme aldı. En meşhurları şunlardır:

1. EIAsar'il Bakiye an'il Kuruni'I Haliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler.)
2. EI Kanun'ül Mes'udi; En büyük eseridir. Astronomiden coğrafyaya kadar birçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır.
3. Kitab'üt Tahkik Mali'I Hind: Hind Tarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkında geniş bilgi verir.
4. Tahdid'ü Nihayeti'l Emakinli Tashihi Mesafet'il Mesakin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekanların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Biruni, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu.
5. Kitabü'I Cemahirfi Ma'rifeti Cevahir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap.
6. Kitabü't Tefhimfi Evaili Sıbaati't Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş.
7: Kitabü's Saydelefi Tıp: Eczacılık Kitabı. -ların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.
 
  • Beğen
Tepkiler: eneskara_97


DefectoR

Üye
böyle gelmiş böyle gidecek, ilk matbaayı biz buluruz şeytan işi deriz onlar geliştirir onlar bulmuş olur, keza biruni gibi nice bilginlerimizde bilgilerini değerlendiremedi hazerfan çelebi gibi, ama avrupalı amcamlar bizlerden aldıkları bi çok şeyi inovasyon ( değişim ) yaparak kendileri adına almıştır bu günümüzde de böyle, ipliği bizden alırlar kumaş olarak bize kat kat pahallı satarlar :) biraz hayıflandım ama olcak o kadar böyle güzel insanları hatırlamadığımız içindi hayıflanmam
 
iremm

iremm

Üye
böyle gelmiş böyle gidecek, ilk matbaayı biz buluruz şeytan işi deriz onlar geliştirir onlar bulmuş olur, keza biruni gibi nice bilginlerimizde bilgilerini değerlendiremedi hazerfan çelebi gibi, ama avrupalı amcamlar bizlerden aldıkları bi çok şeyi inovasyon ( değişim ) yaparak kendileri adına almıştır bu günümüzde de böyle, ipliği bizden alırlar kumaş olarak bize kat kat pahallı satarlar :) biraz hayıflandım ama olcak o kadar böyle güzel insanları hatırlamadığımız içindi hayıflanmam


haklısın bizden öğrendiklerini sanki kendileri bulmuş etmiş gibi yapmazlarmı bide bzm saf insanlarımız geçmişte yaşamış bilginlerimizin hayatını bilmedikleri için daha doğrusu geçmişlerini bilmedikleri için saf saf bakakalırlar sadece tuvalet adabını bizden öğrenmiş millet sözde medeniyatlik adına sözde kendi buldukları buluşlar adına daha doğrusu çaldıkları şeylerle bize üstünlük bilgeçlik taslarlar YAZIK!

paylaşım için teşekkürler ;)
 


Üst Alt