Zenginler ve yoksullar uçurumu artıyor

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

_GiTaRisT_

Üye
    Konu Sahibi
Zenginler ve yoksullar uçurumu artıyor
Zenginler ve yoksullar uçurumu artıyor

ABD dahil dünyada yoksullar giderek daha da yoksullaşırlarken, zenginler servetlerine servet katıyorlar.

Bu konuda herhangi bir kuşkunuz varsa, yetenek ve çalışkanlığın para kazandırmak için yeterli sayıldığı ABD’deki istatistiklere bir göz atmanızda yarar var.

ABD’de yoksulluk- zenginlik uçurumu giderek büyüyor. Yoksul daha yoksul, zengin daha zengin oluyor. İngiltere’de yayımlanan New Scientist isimli bilim dergisi Amerikaya bakıp böyle diyor ve bu gelişmeyi doğa yasalarına aykırı buluyor! Ve şu bilgileri veriyor:

1979 yılında ABD nüfusunun ekonomik açıdan en üst dilimini oluşturan %1’lik kesimi, nüfusun %20’sini oluşturan en düşük gelirlilere kıyasla, ortalama 33,1 kat daha yüksek gelir elde etmekteydi. 2000 yılında bu fark 88,5 katına yükseldi. A.B.D’nin gelir dağılımındaki eşitsizlik giderek artarken, öteki ülkelerde durum nasıl?

Gelir dağılımını saptamak amacıyla basit fizik kurallarına dayalı modellerden yola çıkan fizik uzmanlarına bakılırsa, A.B.D dışındaki ülkelerde de durum pek farklı değil. Araştırmalar piyasa ekonomilerindeki eşitsizliğin kolay kolay giderilemeyecek boyutta olduğunu ortaya koyuyor.

Adil dağılım yok

Ekonomi ve fizik uzmanları Hindistan’da ilk kez yapılacak olan gelir dağılımının "ekonofiziği" toplantısında bu konuları tartışmak üzere biraraya geldi. Saha Nükleer Fizik Enstitüsü’nden Sudhakar Yarlagadda, "Amacımız gelir dağılımındaki bu eşitsizliğin ardında sosyal bir adaletsizlik olup olmadığını anlamak," diyor.

Gelirin hiç de adil bir biçimde dağılmadığı herkesçe biliniyor. Birkbeck Üniversitesi emekli ekonomi profesörlerinden Robin Marris, "Genelde insanların davranış, yetenek ve dürtüleri normal bir dağılım sergilemekle birlikte, gelir dağılımında çok daha büyük bir eşitsizliğe tanık olunuyor," diyor.

Paris doğumlu Vilfredo Pareto adlı bir mühendis 1897 yılında, Avrupa’da gelir dağılımının basit bir güç-yasa ilişkisine dayandığını, buna göre en varlıklı kesimin ulusal servetin en büyük dilimini kaptığını öne sürüyordu.

Ekonomi uzmanları bu yasanın yalnızca çok zengin kesim için geçerli olduğunu ve nüfusun geri kalan bölümünü bağlamak zorunda olmadığını sonradan fark ettiler.

Sadece azınlık için geçerli

Şimdi zenginler Pareto’nun yasasına şükrederlerken, geri kalan çoğunluk için tümden farklı bir yasa geçerliymiş gibi görünüyor.

1983-2001 yılları arasında A.B.D’nin gelirleriyle ilgili verilerini inceleyen Maryland Üniversitesi fizikçilerinden Victor Yakovenko ve meslektaşları, gelir dağılımında ülke nüfusunun en varlıklı kesimini oluşturan yaklaşık %3’ü için Pareto yasasının gerçekten de geçerli olduğuna, ancak geri kalan %97’lik kesimin gelir dağılımının çok farklı bir seyir izlediğine tanık oldular.

Araştırmacılar bu kesimin gelir dağılım eğrisinin gazdaki atomların enerji yayılımını gösteren eğriyle yakın bir benzerlik taşıdığına dikkat çekiyorlardı.

Bu modele göre para, tıpkı atomların çarpışmaları sonucunda enerji alıp vermeleri gibi, insanların gelişigüzel etkileşimleri sonucunda el değiştiriyor.

Ekonomi uzmanları tarafından oluşturulan modellerde insanlar her zaman akılcı kararlar veren canlılar olarak ele alınırken, ekonofizikçiler geniş sistemlerde bireyin davranışlarının çok farklı unsurlar tarafından belirlendiğine ve bu nedenle ulaşılan net sonucun gelişigüzel bir sonuç olduğuna inanıyorlar.

Para, enerji gibi

Öyle olunca da, insanları gazın içindeki atomlara benzetmek son derece akla yatkın bir yaklaşım sayılıyor. Paranın da enerji gibi korunması gereken bir şey olduğu düşünüldüğünde, bu benzetme daha da anlam kazanıyor. Yakovenko paranın yaratılan ya da yok edilen bir şey olmadığına, onu karşılıklı etkileşim aracılığıyla akan bir sıvıymış gibi ele almak gerektiğine dikkat çekiyor.

Yakovenko gelir dağılımında en yoksul kesimin toplam gelirinde enflasyona bağlı olarak çarpıcı bir değişim meydana gelmezken, 1983-2000 yılları arasındaki dönemde Pareto eğrisindekilerin gelir düzeyinin beş katına fırladığını da ortaya koydu.

Yakovenko’nun elde ettiği bulguların yanı sıra, başka ülkelerde yapılan araştırma sonuçları ekonomide iki sınıfın var olduğunu gözler önüne seriyor.

İki sınıf var

Birinde zenginler paralarına para kattıkça, ötekinde yoksullar giderek sefalete sürükleniyor. Yakovenko bu durumu yine gazlardaki atomlar benzetmesinden yola çıkarak açıklıyor.

Atomlar ısıl bir denge içindeyken enerjiyi üstel olarak dağıtırlar ve bu dengenin bozulması çok yoğun miktarda enerji gerektirir. Bu da, ekonomide farklı bir durum yaratmanın benzer güçlükleri olduğunun bir kanıtıdır.

Ne var ki, bu modeldeki gelişigüzellik gerçekte bireylerin bir sınıftan ötekine sıçrayabilecekleri anlamına gelmektedir.

Yakovenko bunda herhangi bir politikanın pek de etkili olmayacağına, "Stalin’ci bir tavır" sergilenmedikçe, gelirde farklı dağılım sağlayacak bir politika izlemenin çok güç olacağına dikkat çekiyor.

Saha Nükleer Fizik Enstitüsü’nden Bikas Chakrabarti ve arkadaşları tarafından geliştirilen daha incelikli bir model ise yoksullarla ilgili biraz daha aydınlık bir portre çiziyor.

Vergi veya tasarruf

Gaz modeli üzerinde insanların gelirlerinin bir bölümünü biriktirmelerine olanak tanıyacak biçimde birtakım oynamaların yapıldığı bu model, Yakovenko’nun ortaya koyduğu gelir sınıflarının yanı sıra, birikimlerin arttırıldığı oranda zenginliğin yolunun açılabileceğini de öngürüyor.

Chakrabarti, vergiler koymaktansa, insanların tasarruf alışkanlıklarını değiştirmenin daha eşit bir gelir dağılımının sağlanmasında etkili olabileceğine inanıyor.

Utah Eyalet Üniversitesi makroekonomi uzmanlarından Makoto Nirei fizikçilerin bu çalışmalarını desteklemekle birlikte, modelde paranın el değiştirme biçimiyle ilgili kuşkuları olduğunu belirterek, "Model bana ekonomik bir değişim sürecinden çok, bir soygun sürecini yansıtıyormuş gibi geliyor. Insanlar gelişigüzel karşılaşıyorlar ve biri ötekini alt edip parayı kapıyor," diyor.

Başka ekonomi uzmanları da, fazlasıyla soyut denebilecek bu modellerden yola çıkan politikaların uygulamaya sokulması için henüz çok erken olduğuna dikkat çekiyorlar.

GEZEGENİMİZ NOKTA KOM

(abicim nedir bu dünyanın hali ya..canım sıkılyor böyle ayrım haberleri duydukçaaa..)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt